ABD başaramıyor, başaramayınca da öfkesi daha da artıyor.
Uyuyan bir milleti veya uyuyan bireyi uyandırmak kolaydır.
Ama gerçekten uyumayan ve uyuyor numarası yapan birisini uyandırmak çok güçtür. Bu nedenle tarihi delilleri ABD'lilerin gözüne soksak da nafile, gerçekleri görmeyecekler. ABD'de bir çok üniversite tarih profösörleri doğruyu söyleyemiyor, söyleyenler üniversiteden ya uzaklaştırılıyor ya da açığa alınıyor.
Bize "Bunun bedelini size ödeteceğiz," demişlerdi.
ABD Irak işgalini 1991 yılında başlatmadan önce Türkiye üzerinden Irak’a girmek ve Türkiye’yi de bu işgale ortak yapmak istemişti. Ama burada amaç mevcut Irak pastasından Türkiye’ye pay vermek değil, Türkiye’yi Irak İşgalinde kullanarak mezhepçilik çıkarıp Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmaktı. Körfez savaşında zorlanacağı Irak Ammar’da Türk askelerine görev vermek istiyordu. Türkiye bunu kabul etmeyerek işgale müdahil olmadığı gibi ABD ordusunun Türkiye üzerinden Irak’a girmesine de izin vermemiştir. Ayrıca Çekiç gücü de Türk topraklarından uzaklaştırmıştır.
Bu durum karşısında ABD’li komutanlar: "Bunun bedelini size ödeteceğiz," demişlerdi. Ardından Türk askerlerinin başına çuval geçirmişler, PKK gibi bir çok terör örgütünü eğiterek binlerce tır dolusu silah yardımları yaptılar. Türkiye’ye karşı düşmanlığını açık şeklinde yapmaktan geri durmamakta. Ermeni işgali altındaki Karabağ'da ve Kıbrıs'ın Rum kesiminde Türkiyeyi yıkmaya yönelik terör örgütlerini eğittiler. Sadece bunlarla yetinmediler. "FETÖ" gibi bazı örgütleri de harekete geçirerek iç savaş çıkarma palanlarını devreye soktular.
ABD; Türkiye’yi çembere alacak stratejik politikalar yapmakta. Güney Kıbrıs’a üst kurarak Füzelerin menziline Türkiye’yi almış durumdadır. Yunanistan, Romanya gibi komşu ülkelerimize de Füze yerleştirerek çembere alma girişiminü sürdürmektedir. Sözde Rusya’ya karşı bu füzelerini kurduğunu söylese de ama gerçekte bu füzeler Türkiye’yi Rusya’dan daha çok tehdit eder durumdadır.
ABD Ermenileri Türkleri katletti diyerek iftiraya yönelik açıklamaları ile; tarihe iftira atıyor, insanlığa iftira atıyor.
General Harbourt inclemelerinde 550 bin Ermeni'nin Suriye ve Lübnan’a düzenli bir şekilde ulaştığını rapor etmiştir. Batılı kaynaklarda ise 450 bin Ermeni’nin sevf ve iskanının düzenli bir şekilde yerleştiği belirtilmiştir. Tehcir olayında sadece 100 bin ermeni göç sırasında hayatını kaybetmiştir. Bu durum da salgın hastalık nedeniyle olmuştur. O dönemde 450 bin kusur Osmanlı askeri salgın hastalıktan ölmekteydi. Sadece diyarbakırda bir günde 150 kişi salgın hastalık nedeniyle öldüğünü düşüncek olsak Ermenilerin göç sırasında 100 bin kusurunun ölmesini günün şartlarına göre normal karşılamak gerekir.
ABD başaramıyor, başaramayınca öfkesi bir kat daha artıyor. Bu durum karşısında tüm millet olarak çok daha dikkatli olmalı ve herzamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımızın olduğu bilincini her zaman canlı tutmalıyız.
Suriye Savaşı'nda Türkiye ile İran arasında savaş çıkarmak, Karabağ Savaşı'nda ise Türk-Rus savaşı çıkarmayı planlamıştı ama her ikisinde de başarısızlığa uğradı. Şimdi de Ermeni Soykırımı olayını gündeme taşıyarak Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istiyor.