Hemen her hafta yeni bir skandal haberle karşı karşıyayız. Ülkemiz  ahlaki çöküntü sonucu oluşan bu tür vakalar hemen her gün artarak ilerliyor.

Ahlakı çöküntü alarım zillerini çoktan çalmış bile. Ama keşke bu alarım zilinin sonraki yıllarda nelere mal olabileceğini anlayabilseydik.
Hemen her hafta yeni bir skandal olayla karşı karşıya kalıyoruz, 
Diyarbakır’da “Narin” adındaki 8, 9 yaşlarındaki masum bir kız, esrar bağımlısı öz ağabeyisi tarafından boğularak öldürülüyor ama katilin kendi öz amcası ve annesi tarafından korumaya alınıyor. ……Kız öldü barri erkek oğlumuzu kurtaralım. Yahu mayası bozuk olan kimseleri kurtarmak için bu ülkeyi felakete sürüklemeyin
….Bir annenin kafası kendi oğlu tarafından kesilerek yola fırlatılıyor…..
Ordu İlinde bir üvey anne, kendi torununu balkondan yere fırlatarak öldürmeye kalkıyor…
Bir polis, tartışdığı eşine sinirleniyor sonra silahını çekerek eşine kurşun yağdırarak öldürüyor.
Bir öğretmen okulu basarak okul müdürünü öldürmek istiyor.
“Sıla Bebek kendi öz annesi tarafından, darp edilerek ölümüne dövülüyor.
-Bir baba ağlayan kendi bebeğinin kafasına kafasına ölümüne vurarak beyin kanaması geçirmesine neden oluyor.

Bir yerde doktor ve hemşirelerin özel kurduğu bir ekip tarafından bebekler öldürülüyor.
“Özge Can, öldürüldü,” “Yeni Özge Canlar öldürülmesin,” dendi ama sıra bebeklere kadar geldi.
Ve…ve…..
Ahlakı çöküntünün neresindeyiz?
Bunu önlemenin yolu yok mu?
Bunun nedenleri ne?
Bir zamanlar deli dana hastalığı taşıyan etlerin ithal edilmesi mi?
Gedo’lu yiyeceklerin olumsuz tesiri mi
Küçük yaştan izlenen film, müzik çizgi filimlerin ardına gizlettikleri bilinç altı ayarını bozan frekans dalgalarımı
Yoksa başka sebebi ne…….

Dünya adeta İslamiyet öncesi yaşanan Cehalet dönemine geri dönmüş.
Yani anlayacağınız tarih tekkarrur mu ediyor ne!…..
Bunun çözüm yolları ne …. Bilen var mı?

Ve dünyada daha vahim olaylar yaşanıyor. 
Dünyanın gözü önünde bebekler, kadınlar, sivil halk, atılan bombalarla yakılarak öldürülüyor. Bombalar nedeniyle paramparça olan bedenler, enkaz altında kalan insanlar…..
Uygarlığı, demokrasiyi, medeniyeti, hakikatı, insan haklarını savunan milletler bir avuç azgın İsrail ordusundan çekiniyor ve sadece kınamakla geçiştiriliyor.
Ne yapmak lazım, bir fikri olan var mı?....

Yeni bir edebiyat akımı veya bir oluşum mu var. Kınamak, kınamak, yahu kınayacağınıza biriniz kalkıp bu orta doğudaki katliamları durdursun. Bu dünyaya büyük bir musibet getirir. Onların feryatları arşı alayı titretiyor. Ama ne yazık ki burada yaşanan vahşetler ufak tefek kınamalarla geçiştiriliyor.