Tarihi gelişim içinde  volkanların aktif hale geçmesi sonrasında neler oluyuro diye biraz geçmişteki insanların sosyal hayatlarını incelediğimizde bakın ne gibi bir sonuçla karşılaştık bunu size aktarmak istiyorum.

Volkanların aktif hale gelmesi durumunda dünyadaki mevcuk iklimler üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri olduğunu gördük. Kuraklık, sel baskınları, kıtlık, büyük mega depremler, okyanus tabanlarında çökme, kıtaların birbirini itmesine bağlı olarak kıtaların üzerine bindiği levhalarda kırılmalar, bazı büyük adaların çökmesi, okyanus tabanlarındaki volkanların aktifleşmesine bağlı olarak yeni adaların oluşması, tsunamiler nedeniyle kıyı şehirlerinde yaşayanların büyük can kayıpları yaşanmıştır. Tarihte bunlar yaşandı. Günümüzde de volkanların birçoğu aktif halde bu gibi doğal afet ve olayları ile karşılaşma ihtimalini şimdiden kestirmemiz mümkün değildir. Ancak her şeye hazırlıklı olmamız gerekir. 

Çünkü bilmemiz gereken şu ki; şu anda bir sorun var, sorunlardan birisi volkanların aktifleşmesi bir diğeri ise kuraklık. Volkanların aktifleşmesi, püskürdüğü dumanların içindeki gazların yapısı ve sürekliliği gelecekte karşılaşacağımız iklimsel değişmeler üzerinde etkili olacağını belirtmek isterim. 

MÖ. 12 000 yılından günümüze kadar meydana gelen doğal afet ve olayları genel olarak bir incelenmesi yapıldığında tarihin bir tekerrürden ibaret olduğudur.   Sonraki gün veya yıllarda yukarıdaki doğa olaylarının aynısının ortaya çıkması ihtimalini şimdiden kestirmek mümkün değildir. Yalnız şunun da iyice bilinmezi gerekir ki korkunun ecele faydası yok ama bir takım hakikatleri bilerek meydana gelebilecek doğal afetler için hazırlıklı olmamız durumunda meydana gelebilecek doğa olaylarında canımızı koruma altına almış olacağız.
 Her zorluğun karşısında bir başarı, her karanlığın ardında bir şafak ve aydınlık, her karanlık tünel girdabının ardında ise mutlu bir gelecek yattığını unutmayalım. Gelecekte karşılaşacağımız muhtemel doğal afet ve olaylar bizleri umutsuzluğa düşürüp korkuya sevk etmesin. Bizi zorlu iklim koşullarının ortamına sürükleyen bu gibi iklimsel değişmelerin yaratacağı olaylar karşısında, kendimizi mücadeleye hazırlayarak mutlu geleceğe ulaşmanın hedefine odaklamamız bizi başarıdan başarıya sürükleyecektir.

Tabiat ve doğanın bazı yasa ve kuralları vardır. Bu yasa ve kuralların düzenleyicisi Yüce Yaratıcımız Allah (c.c.)’tır. Allah’a sığınarak, dua ederek, muhtemel olan doğa olayları felaketleri karşısında üzerimize düşen vazife ve sorumluluklarımızı en iyi şekilde yapmamız gerekir. İnanmaya önem veriniz, zira inanç insanın hem sabrını, hem de mücadele azmini, güçlendirir.

İnanmanın verdiği güç insanı kudretli kılar ve insan öyle bir güce ulaşır ki; 
tarih, attığımız bir adımı bin adımın gücüne ulaştıran mucizelere tanık olur.
Bizi endişelendiren durum şu ki sönmüş volkanların birer birer her gün bir yenisinin faaliyete geçmeleridir. Faaliyete geçen bu yanardağları sürekli ve düzenli olarak lav, gaz ve duman püskürmektedir. Geçmiş dönemlerde ele geçen tarihi bulgu ve verilere dayanarak tarih içinde meydana gelen iklimsel değişmelerle ilgili önemli ipuçlarına sahibiz. 
Dünya genelinde meydana gelen kıtlıklar, iklim değişmeleri, salgın hastalıklar ve bunlara bağlı olarak büyük göç dalgalarının ana nedenlerine inmeye çalıştık. 
Tarihte meydana gelen İklim değişmeleri üzerinde; yanardağların faaliyetleri ve Güneş’teki lekelerin artması ya da azalması etkili olduğunu söyleyebiliriz. Tarihte meydana gelen büyük göçlerin bir kısmı siyasi veya nüfus yoğunluğu yüzünden olsa da büyük göçlerin temel nedeni, iklim koşullarının değişmesi sonucu insanların daha elverişli bölge bularak bu bölgelere yerleşmek arzusu ile yerlerini değiştirmesi nedeniyle olmuştur.
 

Kitabın içeriğini görmek için üzerine tıklayın.

veya:

http://tarih34.com/kuresel-isinma-ve-iklimsel-degismenin-sebep-ve-sonuclari_h2384.html

Vesüv Yanardağı Belgeseli: https://www.youtube.com/watch?v=8N91B55hqhE