İlmin Temel Kaynağı ve Hz. İdris

İlmin Temel Kaynağı ve Hz. İdris


Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde Zariat suresi 56. ayette şöyle buyurmuştur; "Ben cinleri ve insanları, bana kulluk etsinler diye yarattım." 
Yine hadisler ışığında Kur’an’a baktığımızda; Allah gönderdiği peygamberlerin tamamını insanları hidayete davet için gönderdiğini bildirmiştir. 
İslam’da; doğru yola -başka bir tabirle- hak yola hidayet denmiştir. Yüce Allah’u Teala’nın varlık âlemi içinde yarattığı en yüce varlık insandır. 
Eğer insan hak yoldan sapıp dalalete düşerse o zaman da yaratılan canlı mahlukatın içinde en aşağısı durumuna düşer. 
 Hidayet yolundan sapmış, çirkin ahlaka sahip insan aynı zamanda dünyanın en iğrenç canlı yaratığına dönüşüşür. 
Eğer insanlar cehalet, kıskançlık, dalalet, kibir ve içine düştüğü ırkçılık yani taassup düşüncelerini yaşam yolu haline getirirse akla gelebilecek her türlü çirkinliği göstererek aşağıların en aşağısı olur. 

Zira bu karakterdeki insanlar dünya çıkarları ve şahsi emelleri  için kardeşlerini, babasını, masum çocuklarını veya eşini gözünü kırpmadan öldürdüklerine tarihin sayfaları şahittir. Günümüzde de bu çirkin insanların yaptıklarına biz şahit olmaktayız.  
İnsanların en kötüsü masum ve suçsuz yere bir başkasının özgürlüğüne veya yaşamına son vermesidir. Daha kötüsü ise kendi ailesinin veya çocuklarının hayatına son vermesidir.   Kendisine emanet edilen eşi veya çocuklarına zulmetmesi onları  katletmesinden daha kötü ne olabilir ki. En kötüsü ise bir can ki insanın kendisine emanettir. Eşini, çocuklarını öldürüyor sonra da kendi canına kıyıyor. Dahası günümüzde gözümüzün önünde bu olaylar vukuu bulmaktadır. 
  Yahu adam kendi eşini bir karga gibi, bir kuş gibi avlayarak öldürebiliyor.  Hem de gözünü hiç kırpmadan, çekip öldürebiliyor. Ve içinde en ufak bir vicdan azabı yok. Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi çekip kendi evine gidiyor.  Bu tür insanlar maneviyat yönünden yoksundurlar ve cehaletin öğle bir pençesine düşmüşler ki bunun farkında bile değiller. Ruhları hastadır. Hasta ruhlu insanlar.
Bu türlü üzücü hadiseler ne yazık ki artarak devam etmektedir. 

Bu insanlar malesef hidayet yolundan sapmış alçak insanlardır.  Kendi hırs ve hevesleri için onca masum insanın kanına elleri bulaşmış katil insanlardır. 
 Allah varlık alemini yarattığında kaleme; "Yaz" dedi. 
Kaleme: "Neyi yazayım," dedi. 
"Kıyamet gününe kadar olacakları yaz," dedi.
Kalem; Kabil’in Habil’i katletmesini yazdığında utandı. Melekler ya Rabbim yeryüzünde kan dökecek birilerini mi yaratıyorsun, diye sorduklarında:
 Allah; "Siz benim bildiklerimi bilmezsiniz. Allah meleklere Hz. Adem’e sorun," dedi. 
Meleklerin sordukları bütün sorulara cevap verdi. Melekler Hz. Ademe secde ettiler. Hz. Adem (a.s)’ı meleklere üstün kılan özelliği bilgisi nedeniyleydi. Yani Hz. Adem'i meleklerden daha üstün kılan şey bilgisiydi. 
Allah insanlardan üç şey istiyor:
-Cahil kalmamak için bilgili olmayı
-Güzel ahlak sahibi olmaları, Allah’ın ahlakı ile güzel ahlak sahibi olmayı
-Allah’ın verdiği nimetler karşısında iman ederek şükretmeleri

 Kur’an’da Lokman Sûresinin 27. ayetinde  "Yeryüzündeki ağaçlar kalem, denizler mürekkep olsa, bunlar gibi yedi kat daha deniz olsa yine Allah'ın kelimelerini yazmağa yetmeyez" buyrulmuştur. 
İlmin kaynağı Allah’tır. Allah yeri ve zamanı geldikçe peygamberleri aracılığı ile insanları ilim ve bilgi yönünden eğitip öğretecek peygamberler göndermiştir. Dünya tarihinde ilk defa bilgi ve ilim yönünde çığır açacak bir peygamber Hz. İdris (a.s)’ olmuştur. Sümerler, Babiller, Eski dönem Roma ve Yunan uygarlıklarının sahip olduğu temel bilim Hz. İdris (a.s)’ın öğrettiği bilgiler sayesinde olmuştur. İyonyalılar döneminde; Eflatun gibi ünlü flozoflar, Hz. İdris’in öğrencileridir. Hz. İdris (a.s) öğrettiği bilgi, inanç, ve felsefi düşünceleri öğrenmek için dönemin bazı şahsiyetlerini belirli yerlerde toplayarak ders olarak işliyorlardı. Akedemi, lise (li’zı) gibi bazı  terimleri de o zaman toplanıp ders gördükleri bahçenin adından almıştır. 
Hz. İdris döneminde: Hz. Adem'den sonra ilk yazıyı yazan idris (a.s) olmuştur.
 Ayrıca; İlk yıldız ilimleri ve burçlar
        İlk defa atı evcilleştirip ata binen o olmuştur. 
        İlk defa terzilik yapmıştır. İdris Peygamber hem hükümdardı buna rağmen terzilik yaparak geçimini kendisi sağlamaya çalışmıştır. Hz. İdris döneminden sonra artık insanlar hayvan derisi yerine elbise giymeye başladılar.

Mısır medeniyeti Hz. Yusuf ve Hz. Musa (a.s)’ın mühendislik dehası sayesinde gelişme göstermiştir. 
Hz. İsa (a.s) ne tür zorluklara rağmen ilim ve bilimin gelişmesinde ne gibi katkıları olmuştur, buna vaktim el vermediğinden şimdilik pek değinmeyeceğim. 
İnsanlar eğer gönderilen peygamberlere hakkıyla itaat etselerdi, bu gün dünya şimdikinden çok daha güzel, çok daha gelişmiş ve adalet yerli yerine oturmuş olurdu.  
Tarihi incelediğimizde insanlar günahlara, fitnelere daldığında insanların hayatlarının zorlaştığını, büyük sorun ve problemlerle karşılaştıklarını görmekteyiz.  
İnsanlar Allah’ı ve Peygamberini unutarak veya ikinci plana iterek sevgi ve muhabbetlerini başka yöne yönlendirdiğinde Allah’u Teala da o topluma büyük musibet ve bela indirerek o toplumu eninde sonunda yok ediyor. Tarih bunlara şahittir. Bu konulara daha sonraki dönemlerde geniş şekilde yer verme düşüncesi içinde olduğumu bildirmek isterim. 

 

EK AÇIKLAMALAR:
Teala: Yüce
Daletet: Sapma
Hz. İdris: Tarihi kaynaklarda uhnuh olarak da geçen Hz. İdris Hz. Adem (a.s)'dan sonra 6. Peygamberdir. Bu dönemlerde her bir peygamberin ortalama ömrü 900 yıl civarındaydı. , İdris ders veren anlamına gelmekteydi. İnsanları bir araya toplar onlara ders verirdi. Bu gelenek taa İyonyalılar dönemine kadar devam etmiştir. İyonyalılar dönemindeki ünlü filozoflar aynı gelenekleri sürdürmekteydiler. Toplandıkları bahçelerden birine akademi, diyerine de li'sı (Lise) demişlerdir. 

Google+ WhatsApp