İnternet ve Konuşma Özgürlüğü
Özgürlüğün belli kuralları vardır. Özgürlükte ya da özgürce hareket etmede asıl unsur acaba nedir ya da ne olmalıdır? Özgürlük adına yapılan konuşmalar, eylemler, çalışmalar neye yöneliktir, yani bunun amacı nedir:
-Bilimsel bir gerçeği gün yüzüne çıkarmak için mi?
-Toplumda bir takım problemleri gidermek için mi?
Toplumun menfaatlerine yönelik mi?
-Yoksa tarihi bir takım gerçekleri ortaya çıkarmak için mi?
-Hepsinden en önemlisi, Allah’ın rızası için mi hareket ediliyor?
Konuşmadaki özgürlük iki şekilde olmalıdır.
-Ya toplum adına olmalı yani toplum için,
-Ya da Allah adına olmalı veya Allah rızası için olmalıdır.
Özel şahısların özel şeylerini toplumda konuşmak özgürlükten değildir. Özel konuşmalar muhatabı ile baş başa olmalıdır.
İnsanın konuşma özgürlüğü;
-Eğer bir yerde bir söz veya mesele üzerinde konuşulacaksa o söz doğru ve hak ise konuşulmalıdır.
-Yanlış konuşmak, yanlış bilgi sunmak, ya da şöhret kazanmak için konuşmak özgürlük anlayışından değil insanların boş yere zamanını harcamasına neden olunduğundan veya toplumda yanlış sözler fitne çıkaracağı gerekçesiyle yanlış, yalan, saçma, gereksiz konuşma ve kelimelerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
Toplumu yönlendiren, yazar, öğretmen, düşünür, imam, hacı, hoca, yönetici düzeyindeki şahıslar; yazılarını, konuşmalarını ya Allah rızası için ya da toplumun ve insanlığın menfaatine yönelik olmalıdır. Bir toplumun ıslahı, güzel ahlakı ve sorumluluğu için sarf edilen konuşmalar doğrudur ve özgürce atılmış bir adımdır. Ama konuşma özgürlüğü veya internet özgürlüğü aşağıdaki şartları içeriyorsa bu doğru değildir.
-Aile ahlakını çökertici nitelikte olması,
-Ahlak-ı yozlaşmayı yaygınlaştırmaya yönelik olması,
-Şahısların özel hayatlarından bazı hoş olmayan şeyleri kullanarak onların kişisel karakterini sıfıra indiren, şahısların onurunu, şahsiyetini hem kendi ailesinin gözünde hem de toplumun gözünde zedelemeye yönelik olması.
Konuşma özgürlüğünde doğruluk varsa ve mutlaka doğruların söylenmesi gerekirse doğruyu söylemete toplumla ilgili düşüncesi olan bir kimse hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmemelidir. Allah rızası için hareket edenler daima topluma doğru olanları söylemişlerdir ve kınanmaktan da asla çekinmemişlerdir. Özgürce hareket etmenin en yücesi zalime zalimliğini, kötüye kötülüğünü haykırmasıdır. Ama bunu yaparken toplum ahlakını göz önünde bulundurulması gerekir. Her doğru her yerde söylenmez. Söz var baş keser, söz var ipten baş kurtarır. Söz var insanı cehenneme götürür, söz var insanı cennete götürür. Kaset olayı, şantaj, kişilik onurunu ve ahlakını ayaklar altına sererek topluma bir şeyi haykırmak doğruluktan değil alçaklığın belirtisidir. Eğer bir şahsın hareketleri eylemleri topluma zarar veriyorsa tamam onu kaset ile ortaya çıkarmakta bir sakınca yoktur. Ama bunu yaparken bir hukuk çerçevesi dahilinde bu alanda yetkili olanlarla ittifak veya onay alarak yapılmalıdır. Ama kişinin özel hayatını bir tuzak kurarak ve tuzağa çekerek onun hayatını kişiliğini, onurunu ayaklar altına sermek insanlık ahlakı ile çelişir. Bu nedenle internet özgürlüğü veya konuşma özgürlüğünü savunanlar buna dikkat etmelidirler.