Ramazan Ayı ve Önemi

Ramazan Ayı ve Önemi



İFTAR DUASI:
"Bismillah. Allahumme leke summna ve ela rizgike efterna, fetegabbel minna inneke entes-semiu’l-alîm."
İlk lokma alınır ve sonra:
"Bismillahirrahmanirrahim. Ya vasie’l-mağfirati, iğfirli"
Türkçesi. Allah’ın adıyla. Allah’ım, senin için oruç tuttuk ve nimetinle iftar ettik. Öyleyse biz-den kabul et, çünkü sen duyan ve bilensin.
Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla. Ey mağfireti geniş olan, bağışla beni.

Hamd Allah'a ki, bize dinini armağan etti, şeriatini bize mahsus kıldı ve ihsan yollarını bize tanıttı ki; nimetiyle o yolları katederek rızvanına ulaşlım. Öyle bir ham di, bizden kabul buyursun ve onunla bizden hoşnut olsun.

Ve hamd Allah'a ki, oruç ayı, İslam ayı, temizlenme ayı, arınma ayı ve kıyam ayı olara Ramazan ayını bu yollardan biri kıldı.

Ramazan ayında oruç tutmak; yani açlık, zaaf ve perişanlık yaratmadığı ölçüde, nefsin hafiflemesine ve nefsin nuraniyetine sebep olur.

Açlık halinde fikir ve düşünceler yükselişe geçer. Hafıza güçlenir.

Bu ay öyle bir ay ki; Allah'ın evinde misafir oluyorsunuz ve Allaın sofrasına oturuyorsunuz eşsiz lezzetlerden yiyiyorsunuz. Ramazan-ı Şerif ayı Allah'ın sofrasıdır.

Allah’ı Teala’nın sofrasındaki bu en eşsiz lezzeti:
-Rahmet,
-Merhamet ve hidayetin tecelli etmesidir.  
Hidayet; Bakara 120 ve 185.’inci ayetleri  ile  Ali İmran Suresinin 73’üncü ayeti kerimesine göre hak yol, Allah yolu ve Allah’a ulaşmak için en kestirme doğru yola Hidayet denmiştir. Bakara suresi 120. Ayet’te: “De ki: “Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur.” Buyrulmuştur.

Bakara suresi 183. Ayette: “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi oruç tutmak size de farz kılındı. Umulur ki böylece günah ve fenâlıklardan korunursunuz.” Buyrulmuştur.

Ramazan ayında kendimizi Allah’u tealanın evinde hissetmeliyiz. Uyuduğumuzda Allah’ın evinde uyuduğumuzu, sofra açılıp yemek yediğimizde Allah’ın evinde yediğimiz hissiyle yemeliyiz.  

Bu ayda tutulan her 1 gün oruç için 70 kat sevap verilir. Yani bir gün tutulan oruç 70 güne bedel olduğu çeşitli hadislerde nakledilmiştir.

 Allah’u Teala cömert olduğu bilinciyle Ramazan ayı bitiminde o evden yani Allah’ın Ramazan adlı evinden ayrılacağımız zaman eli boş gitmeyeceğinizin şuuru içinde olunmalı.

Bu ayda Kur’an-ı Kerim’in indiği gün olan Kadir Gecesi’ne kendimizi hazırlamalıyız.

Kadir gecesi tutulan bir gün oruç veya bir vakit namaz 1000 aya yani bir insan ömrüne bedel olan 83 yıla denk geldiği  çeşitli rivayetlerde nakledilmiştir. Kadir gecesinde insanların yaptığı ameller Hak Teala katında gözden geçirilir. Yine nakledilen hadislerde ömürler kadir gecesi kısaltılır veya uzatılır. Yani bir yıllık kader, Kadir Gecesi’nde belirlenir.

Bu ayı kıymetli kılan tutulan oruç değil, insanları hidayete yönelten Kur’an-ı Kerim’in bu ayda inmesinden dolayı bu ay Allah katında çok değerli kılınmıştır. 

Peygamberimiz Resul-u Ekrem; "Siz, bu ayda ilahi ziyafete davet edilmişsiniz." buyurmuşlardır.

Bu ayın en mühim ibadeti Oruç’lu olmaktır.

Yine başka bir hadiste; “Bu ayda bir ayet okumak bir Kur'an hatmetmiş gibi sevap verilmektedir. Dertlerinizi, sırlarınızı Allah'a açın, yönünüzü Allah'a dönün, kalbinizi Allah’a açın. Yardımı sadece Hak Teala’dan dileyin.”  Buyrulmuştur.

Bu ayda ayrıca:

Kur'an okumak

Gündelik dualar

Çevşen-i Kebir duası

Yetmiş defa “Esteğfirullah-i Rabbi etübü ilehy”

Yani bu ilahi ziyafetin nimetlerinden en üst düzeyde bu şekilde faydalanmamız istenmiştir.

Bu ayda:

     -Günahlar bağışlanır

     -Sevap kapıları açılır.

     -Allah rahmet kapılarını açar.

     -Bir yıllık kader bu ayda belirlenir,

    - Rızıklar bu ayda kararlaştırılır.

 Kur’an bütün insanlık için kurtuluş vesilesi yani kurtuluş gemisi olduğu için insanlar Kur’an-ı Kerim’e ve içindeki ayetlere uymaya davet edilmiştir.

Ama bütün bu ibadet ve duaları yaparken bundan daha önemlisi işlemiş olabileceğimiz tüm günahlar karşında tövbe etmemiz istenmiştir.

Yani günahları terk etmemiz gerekir.

Peki nedir o günahlar?

  • Namaz kılmamak,
  • Na’mahreme bakmak,
  • Bayanların örtünmemesi (Özellikle bu ayda kızların ve bayanların örtünmesi gerekir. Örtünmemek büyük günahlardandır.  Kur’an-ı Kerim Nur Suresi 31. Ayette yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini harama bakmaktan sakınsınlar; iffet ve namuslarını korusunlar. Mecbûren görünen kısımları müstesnâ, güzelliklerini ve süslerini teşhir etmesinler. Başörtülerini, yakalarının üzerine kadar örtsünler.”
  • Gıybet  yani her hangi birisini arkadan çekiştirmek,
  • Faiz ve kumar türünden oyunlar,

…gibi günahları işlemek -elimize geçen hadislere göre- orucun sevabını yok edeceği belirtilmiştir.  

Hatta öğle ki boş konuşmak, faydasız işlerden geri durarak kendimizi bu ayda ve bu ay sonrası sakındırmamız istenmiştir.

Ramazan ayında;

Oruç tutmak,

Kur'an Tilaveti,

Dua, zikirde bulunmak

Günahlardan tövbey-i istiğfarda bulunmak

   başlıca yapmamız gereken ameller arasında olduğu belirtilmiştir.

Tüm bunları yapmak Allah katında yükselmeye, Hak Teala’nın İzzet kapılarının yüzümüze açılmasına vesile olacak ibadetlerdir.

Bunları yapmak İslam'ın istediği ahlak ve refahına ulaştırmasına vesile olur.

 Müslümanların ramazan ayında açılan ilahi ziyafet sofrasından faydalanması için hiç bir engel yoktur.

 Çünkü Ramazan ayında; Allah'ın hidayet ve mağfiret kapıları ardına kadar açılır.

Bunun için yeterli derecede gayret gösterilmesi istenmiştir.

Dua:

"Allah'ım! Halkı hidayet etmek, hidayet için açık delilleri açıklamak;

Hakkı ve doğruyu yanlış inançlardan ayırmak için Kur'ân'ı indirdiğin mübarek ay gelip çattı.

Allah'ım! Bu ayda bizi sağlık ve selamet içerisinde tut.

Ey az olanı kabul edip karşılığında çok mükâfat veren!

Şu az amelimizi bizden kabul buyur.

Allah'ım! Bizim için her hayra doğru bir yol açmanı ve sevmediğin her şeyden bizi alıkoyacak bir engel çıkarmanı diliyoruz.

 Ey merhametlilerin en merhametlisi!

Ey Rabbim yaptığımız günahlarımızdan dolayı bizi cezalandırma ve işlediğimiz günahlarımızı af et!

 Allah'ım! Kalbimizde şüphe, tereddüt, inkâr, sevmediğin günah, isyan, ayyaşlık, azgınlık, kibir, riya, gösteriş, fitne, nifak, küfür, adalet sıfatını bizden yok eden böbürlenme veya sevmediğin herhangi bir şey varsa, ey Rabbim, onları kalbimizden sil.

Kalbimize iman doldur. Ahdimize sadakat, kaza ve kaderimize razı olmayı, dünyada züht ile yaşamayı,

İndinde olana rağbet göstermeyi,

 Bilinç ve gönül rahatlığını, ihlâslı bir tövbeyi kalbimize yerleştir.

Bütün bunları senden diliyoruz ey Âlemlerin Rabbi!

Olabilir ki perhiz veya hastalık nedeniyle ya da yolculukta seferi durumunda  olduğunuzdan orucunuzu tutamaya bilirsiniz. Böylesi bir durumda kalırsanız bile kimselerin gözü önünde orucunuzu yemeğiniz. Ramazan ayında orucun saygınlığını korumaya çalışmanızı rica ediyoruz. 

Oruç tutmayanlar veya oruç tutmak istemeyenler eğer insanların gözleri önünde oruçlarını yerseler onları gören insanların sayısı kadar günah işlemiş olurlar.

 Çünkü emir Yüce yerdendir. Yüce yerden “Oruç tutun emri verilmiştir.” Bu yüce emre itaat etmeyerek ulu ortamda yani herkesin gördüğü gözünün önünde oruçlu saatlerde yemek, oruç tutmamayı  yaygınlaştırdığı gerekçesi ile Hak Teala katında büyük günahtır.

AYET

Kur’an’da Yüce Allah’u Teala’: Bakara Suresi’nin 185. Ayetinde: “Ramazan ayı, bir aydır ki insanlara doğruyu bildiren, doğruluğa ait apaçık delillerden ibaret olan, Hak ile Bâtıl’ı ayırt eden ve tüm insanların hidayeti için Kur'ân, bu ayda indirildi. Sizden kim, bu aya erişirse orucunu tutsun. Hasta olan ve yolcu bulunan, hastalığında, yolculuğunda orucunu yer, sonra yediği günler kadar tutar. Allah sizin için kolaylık diler, güçlük değil. Bu da sayıyı tamamlamanız, Allah'ın size doğru yolu göstermesine karşılık onu ululamanız içindir, böylece de ona şükretmiş olabilirsiniz. ” buyrulmaktadır.

Ramazan sözcüğünün kelime manası; İslam ansiklopedisinde “günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması” anlamlarındaki “ramad” masdarından veya “güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer” mânasındaki ramdâ’ kelimesinden türeyen ramazân kamerî yılın şâbandan sonra, şevvalden önce gelen dokuzuncu ayının adıdır.

Ama İslam-i anlamda Ramazan ayının kelime manası Arapça olarak günahların yanması yakılması ve yakılarak yok edilmesi anlamında kullanılmıştır.

Sözlerimi  Hz. Resulü Kibrriya Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve alih) sözleri ile bitirmek istiyorum.

Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtulmaktır.

Ramazan ayında  günahları yaktığı için Ramazan olarak adlandırılmıştır. 

Bazı şeyler yandığında duman çıkar ve yerinde kül kalır. Bazı şeyler de var ki yandığında duman çıkmaz yanıp bittiğinde ise yerinde kül kalmaz.

İşte buradaki mana bu; işlenen günahlar yanıp yok edildiğinde öncesinde duman çıkmaz sonrasında ise yerinde kül kalmaz anlamında “ramazan” denilmiştir.

Göklerin kapısı ramazan ayının ilk günü açılır ve ramazan ayının son gününe kadar kapatılmaz.

Ramazan ayı, Allah'ın ayıdır ve bu ayda Allah azze ve celle, sevapları artırır, günahları siler ve bu ay bereket ayıdır.

RAMAZAN AYI-EĞİTİM AYI

RAMAZAN AYI BEDENİ-NEFSİ VE RUHU EĞİTMEKTİR.

Ahlak, davranış, huy, öfke ve düşüncelerin eğitildiği bir ay olması nedeniyle de ayrıca bir öneme sahiptir.

Dilinizi yalandan koruyun;

Gözlerinizle na’mahreme bakmayın

Kendinizi hasetten uzak tutun.

Birbirinizle muhalefet etmeyin;

Birbirinize düşmanlık beslemeyin;

Küfürlü konuşmayın

Birbirinize hakaret ederek birbirinizi incitmeyin.

Birbirinizi ihmal etmeyin;

Birbirinizle cedelleşmeyin;

Birbirinizi akılsızlıkla suçlamayın.

Birbirinize darılmayın;

Ve Allah’ın zikrinden ve namazdan gafil olmayın.

 Susmayı, konuşmamayı, tahammüllü olmayı, sabrı, doğruluğu ve kötülük ehlinden uzak durmayı ilke edinin

Batıl söz, yalan, iftira, düşmanlık, su-i zan ve söz taşımadan uzak durun.

 Yüzünüz Ahret’e dönük olsun.

Daima hayır ehli olun,  kötülük yapmaktan korkun, umutlu olun ve umudunuzu en sıkıntılı ve zor günlerinizde yitirmeyin.

Kalpleri kusurlardan, iç dünyanızı kötülüklerden arındırın.

Allah’tan gayrisini veli edinmeyin.

 Allah’ın sakındırdığı şeylerden gizlide ve aşikârda uzak durun.

Gizlide ve aşikârda hakkıyla Allah’tan korkun,

Oruç günlerinde kendinizi Allah’a adayın, kalbinizden Allah’ın azamet ve izzetini zikredin.

Bütün bunları yaptığınızda, işte o zaman siz hakkıyla Allah için oruç tutmuş ve emrini yerine getirmiş olursunuz.

Hz. Ali (a.s) Oruç ile ilgili söylediği sözler:

Kalbin orucu, dilin orucundan, dilin orucu da midenin orucundan daha hayırlıdır.

Bedenin Orucu.

Hicri Ramazan ayında; ceza korkusu ve mükafat arzusuyla özgür irade ve seçimle yenilecek şeylerden sakınmaktır.

Nefsin Orucu.

Beş duyuyu bütün günahlardan sakındırmak ve kalbi bütün kötülük sebeplerinden temizlemektir.

Ramazan Ayında:

Ramazan Ayında oruç tutmanın bir gayesi de fakirlerin durumunu anlamak içindir.

İslam’ın gayesi fakirliği ortadan kaldırmaktır. Bu nedenle zekât ve fitre ile fakirlere yardım yapılarak fakirliği gidermeye çalışılır.

Eğer tüm zenginler zekâtını verirse fakirlik kalkar.

İslam’da ay boyunca oruç tutulur. Eğer fitre zekatı verilmezse bir ay tutulan oruç kabul olmayacağı ile ilgili hadisler var. Bu nedenle fitre zekatı verilmesi farz kılınmıştır.

Ramazan ayında edilecek dualardan birisi de şöyle olmalı: “Allah’ım bütün fakirleri zenginleştir.”

 

Allah’ım fakirleri zenginleştir.

Oruç tutmanın en büyük nedeni fakirlerin durumunu anlaşılması içindir.

 

Fakirlik sadece geçim ve mal zenginliği değil.

İlim bakımından fakirlik

Ahlak bakımından fakirlik.

Yardımlaşma, saygı ve sevgi bakımından fakirlik de söz konusudur.

Fakir, kelimesi Arapça’dan dilimize geçmiştir. Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, muhtaç olan kimselere fakir denir.  Bu açıdan bakınca tüm yaratılan canlılar her durum ve şartta muhtaçtır.

Allah’ın rahmetine muhtaçtır. Yağmur’a, suya, güneşe, havaya muhtacız. Bunların tamamı yüce yaratıcı tarafından bize verilen nimettir

Her halimizle Allah’a muhtacız.

Bu yönümüzler her zaman Allah’a bağımlıyız.

Fatır Suresi 15. Ayet’te:” Ey insanlar! Her şeyinizle Allah’a muhtaç olan sizlersiniz. Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir ve mutlak kemaliyle hep övgüye lâyık olan O’dur.” buyrulmuştur.

Allah’a dua ederken:

Allah’ım Senin Lutfunla görebiliyorum

Senin lütfunla duyabiliyorum

Senin Lütfunla seviyorum

Senin Lütfunla yürüyorum.

Senin lütfunla düşünüyorum.

Allah’ım bizim fakirliğimizi kendi zenginliğinle gider.

 

Ramazan ayı bu bakımdan bir eğitim ayıdır.

İnsanlar Bu ayın en önemli günü olan Kadir Gecesi’ne kadar, kendisini her yönüyle gözden geçirmeli.

Ahlak anlayışımız, insanlarla olun ilişkilerimiz, ilmi bakımdan bilgilerimiz, nefsini isteklerimiz, vicdanımız, öfkemiz, hayal ve düşüncelerimiz gözden geçirilmeli, eksikliklerimizi tamamlamalıyız.

  Ramazan ayı bir diriliş ayıdır.

Müslümanlar bu ayda toparlanarak kendilerini yeniler,

kendisini hesaba çeker varsa eksiklikleri gözden geçirir.

Ayrıca; Ramazan ayı sayesinde Müslümanlar mevcut bulundukları Gayr-i Müslümlerin içinde azınlık durumda olsalar bile zaman içinde asimile olmazlar.  Yine Ramazan ayında tutulan oruç Müslümanlara bir şuurlanma, bilinçlenme duygusunu aşılar.

Bu ayın sonunda takva elde ederiz.

Takva; Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine getirme, züht yolunda yükselmeye takva denir.  

Züht; takvanın bir üstün derecesi

Allah'a ulaşmak için gelinmek istenen mertebe anlamına gelmektedir.

 dünya ile alakalı her şeyden vazgeçerek Allah katında mevki ve makam sahibi olma haline züht denmiş.

Ramazan ayı 30 günle sınırlı değil. Recep ve Şaban ayı ile başlar şevval ayı ile devam eder. Recep ve Şaban ayı bir bakıma Ramazan ayına bir hazırlık ayıdır.

Ey Allah’ım Recep ve Şaban ayını bize bereketli kıl.

Resul’u Ekrem önemli işlerini bu ayda yapardı ki bereketli olsun.

Yine en zor işlerini bu ayda yapardı. Gazvelerini yani savaş seferlerini ve önemli yolculuklarını bu ayda yaparak bu ayın bereketine nail olmaya çalışırdı. Çünkü Resul’u Ekrem bu ayın bereketine inanmaktaydı.

Tedebbür ve tekebbür

İncir ve Zeytin’e ant içmiştir. 

 

 

 


 

 

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Google+ WhatsApp