Cehalet Ne demek ve Cehaletten Korunma Yolları
Cehalet ne demektir diye düşündüğümde, gerçekten bu cehalet ne demek!
Kelime köken bakımından Arapça bir kelimedir. Arapça’dan dilimize kazandırdığımız bir kelime. Kelime Türkçe manası "bilgisizlik"tir. Yani bir şahsın bilgi sahibi olmadığın şey hakkında konuşma yapmasıdır.
Ama ne yazık ki insanlar bilgi sahibi olmadıkları hususiyet hakkından zaman zaman o kadar şey söylüyor ki şaşmamak şaşırmamak elde değil.
Ben biraz sonuçlardan yola çıkmak istiyorum. Bir de cehaletin yarattığı sonuçlar veya eylemleri örnek bir olayı anlatmakla başlamak istiyorum.
Misal olarak bir akreple karşılaşıyorsun ve onun hakkında bilgi sahibi değilsin, sonra onu eline alıyorsun veya eline alıp cebine koymak ve onu evde sevmek istiyorsun. Ama bilgili birisi sana onun Akrep olduğunu zehirli bir böcek türü olduğunu, öldürücü olduğunu söylese de sen o doğruyu söyleyen şahsa inanmıyorsun. Hatta seni doğru bilgilendirmeye çalışan birisini azarlıyorsun. Sonra kendi bildiğini yapoyorsun. Bir süre sonra akrep elini veya bir yerinden ısırdığı zaman da vay bu yaratık beni neden ısırdı. Ben onu sevmek istedim o ise bana zehrini akıttı. Oysa bu cahil şahıs akrep hakkında bilgi sahibi olsa, akrebin fıtratında sokmak olduğunu anlasa bunu belki yapmayacaktı. Akrep de o şahsı yani cahil adamı ısırmayacaktı.
Şimdi gelelim asıl meseleye.
Yahu adam tahta oturur oturmaz Mondros Mütarekesini imzalanmasına onay veriyor. Yardımcılarına İngiliz inisiyatifinden bahsediyor. Anlaşmanın şartları çok ağır. Bunu kabul etmeyip bir milleti direnişe çağıran ve ulusal kurtuluş savaşını başlatanlara idam kararı çıkarıyor. Sevr anlaşmasını kabul ediyor. Bu anlaşma ile bir milletin hem can güvenliği hem de namus güvenliği ortadan kalkıyor ve bu yöneticiye dost gözüyle, Allah’ın halifesi gözüyle bakanlar var. Yahu ben bu göze cahil demeyeyim de kime diyeyim.
Öte taraftan düşmanı bütün cephelerde art arda yenilgiye uğratan bir komutan. Yapılan yanlışlıklara dur diyen bir komutan, ulusal kurtuluş direnişini başlatan bir komutan. Mücadeleleri ile milletin can ve namus güvenliğini sağlıyor.
Ve hala böyle bir komutan karşısında ileri geri konuşan, olur olmadın sözler sarf eden birileri. Ben bu şahsa cahil demeyeyim de kime cahil diyeyim siz söyleyin.
Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz; cehalet; dost ve düşmanı ayırt edememek. Yanlışla doğru arasındaki farkı anlayamamak, anlamadığı, bilmediği konular hakkında bilir kişiler gibi konuşmak, söz söylemek.
Cehaletin etki ve tesirleri düşmanın yıkıcı tesirinden daha kalıcı ve alçaltıcı izleri ise çok uzun asırlar devam eder. Cehalet bir toplumu zillet demek olan aşağılanma çukuruna yönlendirir. Cehaletin ilham kaynağında şeytanın vesvesesi vardır. Cehalet bir toplumu alçaltarak çukurlaştırır. Bir süre sonra da yok olmasına neden olur. Yanlış bilgilenmeye de cehalet denir. Cehalet bir şahsa gömleği tersten giydirir.
Müslümanım dediği hade Müslüman cahiller de var. Cehalet içine düşen Müslüman, dindar değil daha çok dinci olur. Yaptıkları katliam ve öldürmeleri din adına yaparlar. Buna bağnazlık denir. Cehalet içine düşen müslümanlar dindarlıktan ziyade tahassup sahibi kimselerdir. Ön yargılıdırlar. Kendileri gibi düşünmeyenleri hemencecik kâfir ilan ediverirler.
Bilgi ve bilmin de en güçlü rakibi cehalettir. Cehaletin en güçlü silahı fitnedir. Eylemleri fitneseldir. Fitnesel olaylar yaratarak varlığını korumaya çalışır. Bilgi ve ilim hırsızıdırlar. Ele geçirdikleri bilgi veya bilmi kendi çıkarları doğrultusunda çarpıtarak varlıklarını ve güçlerini sürdürmeye çalışırlar.
Cehaletten Korunma Yolu: Doğru bilgi sahibi olmak, bilgiye orjinal asıl ana kaynağından ulaşmak. Tahassup ve ön yargılı olmamak. Hoşgörülü olmak, İnsanlara değer vermek. Yaptığı işlerde Allah rızasını gözetmek.