Sarıkamış’ta Verilen emirler tam tamına uygulansaydı bu kadar ölüm olmaz, Ruslar ağır bir şekilde yenilirdi.
Bazı komutanlar başına buyruk davranmış verilen emirlerin dışında kendi bildiği gibi hareket etmiştir.
Yine askerlerin birçoğunun üzerinde yazlık kıyafet vardı. İstanbul’dan kışlık askeri elbise, silah, araç gereç gemiyle Trabzon’a gönderildi. Bu gemilerden birisi Ruslar tarafından Karadeniz'de batırıldı. Buna rağmen  başka gemilerle yeniden gönderildi.  Bu defa da Trabzon'dan Doğu Anadolu'ya nakil sırasıında  Ermeni çeteler tarafından engelledi. Ermeni çeteleri Ordunun geçiş yerlerindeki önemli köprü ve geçit yerlerini tahrip etmişlerdi. Bu olumsuzluklardan dolayı askeri malzeme gönderilemedi. 
Enver Paşa’nın emrini dinlemeyen ve görevinden istifa eden komutanlar var. İşte Mustafa Kemal ile Enver Paşa arasındaki fark da buradan kaynaklanıyor. Mustafa Kemal bir karar aldığında komutanlarla istişare ederek karar alıyordu. Herkesi dinliyordu en sonunda kendi fikirlerini söyleyerek diğerlerinin de razı etmeyi başarıyordu. 
Ama Enver Paşa öğle değildi, kimseye sormuyor karar alıyordu. Sarıkamış hadisesi de öğle oldu. Ordunun elinde yeterli derecede silah yoktu, Ruslar tarafından gönderilen yardım gemisi Karadeniz’de batırılmıştı. Enver Paşa planında; ani bir baskınla Rusların elindeki silah, araç gereçleri alınacaktı. Zaten kışın en çetin soğuğunda bu saldırıyı yapmasındaki gayesi de buydu. Ruslar hiç de beklemedikleri bir anda ani bir baskınla yok edilecekti. Bu fikrine karşı çıkan komutanlar görevlerinden istifa ettiler. Buna rağmen Enver paşa yerine yeni atadıkları tecrübesiz subaylarla bu hareketi yürütmek istedi. Ama planlanan zamanda bazı komutanlar istenen yere ulaşmadılar, işte bu durumda arkadan dolaşıp gelecek birlik beklendi. Bu nedenle diğer birlikleri bekleme esnasında askerlerin donmasına neden olundu.