Dünya kadınlar günü mü?

Dünya kadınlar günü mü?


      Günümüz Dünyası Kadınlar Günü, toplumsal cinsiyet eşitliği çağrısı yaparken, kadınların siyasal açıdan toplumsal başarılarını kutlayan ve dünya çapında kutlanan bir etkinlik mi acaba diye düşünmek gerekir.

   1921 yılından beri her yıl 8 Mart'ta sanat performansları, müzakereler, mitingler, etkinlikler, konferanslar ve yürüyüşler ile dünya çapında Kadınlar Günü kutlamaları yapılmaktadır. 

    Dünyada Kadınlar Günü her sene 8 Mart'ta  aynı günde kutlanıyor. Kadınlar için oldukça değerli olan bu günde sizlerde en güzel Kadınlar Günü mesajları yollayarak onları mutlu edebilirsiniz. Dünya Kadınlar Günü'nün ortaya çıkışı çok acı ve hunharca yapılan bir olaydan kaynaklanıyor. 

Dünya Kadınlar Günü ya da Dünya Emekçi Kadınlar Günü her yıl 8 Mart'ta kutlanan ve Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün olarak kabul edilmiştir. 
-İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi 
-ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarını kutlama programları yapılmaktadır.
Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlanmış.

KADINLAR GÜNÜ İLK NE ZAMAN ORTAYA ÇIKTI?

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları için bazı haklar talep ettiler. Bu istekleri kabul edilmeyince  bir tekstil fabrikasında greve başladılar.

Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'in üzerinde katılım oldu. 

26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden 'Clara Zetkin", 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

Şindi de tarihten günümüze kadınlara yapılan haksızlıklardan bazılarını anlatmak istiyorum:

-Tüm dünya ülkeleri ve ülkemizde çalışan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlamaları yaparken acaba kadınlar erkeklere nazaran dünya ekonomisinin gelişmesi ve bayındır hale gelmesinde ne kadar emek sahibidirler? Bu durum araştırıldığında kadınların dünyanın bayındır hale gelmesi ve ekonomiye katkılarının erkeklere oranla yüzde 65 civarlarında olduğu görülmektedir. Kadınların tüm bu çabalarına rağmen taşınır ve taşınmaz malların adlarına yatırılan veya açılan banka hesaplarındaki payları erkeklere oranla sadece yüzde 11’dir.

Tarihten günümüze kadın haklarına baktığımızda kadınlar acaba meydana gelen tarihsel olaylardan nasıl etkilendiğine bir gözatacak olursak  aşağıdaki vakalarla karşılaşıyoruz. 

Dünya tarihinde meydana gelen tüm önemli hadiselerde kadınlar birinci derecede olumsuz etkilenmiştir.

Firavun eşi Asiye’nin Hz. Musa’ya iman ettiğini öğrenince çılgına döner. Kendi eşi Âsiye'yi inancından vazgeçiremeyeceğini anlayanca bu defa Firavun, eşinin çarmıha gerilmesini emreder. Âsiye'yi çarmıha gerdikten sonra başını büyük bir taşla ezerek öldürür.

Firavun'un eşi cellatlarının gözünün önünde işkenceyle can verirken Allah'a yalvarıyor, O'nu zikrediyordu. Kur'an-ı Kerim, onun işkence sırasındaki o dayanılmaz durumunu şöyle bildirmektedir: “Allah, iman edenlere ise, Firavun’un karısını örnek gösterdi. Hani o, “Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun’dan ve onun yaptığı işlerden  koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!” demişti.

Kur'an'da Yüce Allah, imanı tam olanlara Firavun'un karısını örnek vermiştir.

Hz. Âsiye, Firavun'un işkencecilerinin dayanılmaz işkenceleri altında acıyla can vermiş; fakat adı, yeryüzü durdukça, dünya tarihinde ve biz Müslümanların biricik kitabı Kur'an-ı Kerim'de, "dünyanın gelmiş geçmiş emsalsiz ve en büyük kadınlarından biri olmuştur.

Bir hadiste: “

"Cennet kadınlarının en iyisi şu dördüdür: Firavun'un hanımı Müzâhim kızı Âsiye, İmran kızı Meryem, Huveylid kızı Hatice ve Muhammed (s.a.v) kızı Fâtıma.” Bunların en üstünüyse Fâtıma'dır."

Hz. Peygamberimizin kadınlara verdiği önem:

“Peygamberimiz bir toplumda oturup konuştuğu zaman bazen kızı Hz. Fatma yanına gelirdi. Geldiğinde elini öper okşar dizlerinin üzerine oturturdu. Bazen de geldiğinede kendi yerine oturturdu.

Yine peygamberimiz şunları buyurmuşlardır: “Cennet annelerin ağının altındadır.

“Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh’tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh’ın bir emâneti olarak aldınız.

“Sizin en hayırlınız, ehline (eşine ve çocuklarına) en hayırlı olanınızdır. Ve ben de ehline karşı en hayırlı olanınızım.”“Mü’minlerin îmân bakımından en olgunu ve en hayırlısı, hanımına karşı en hayırlı olanıdır.”

“Onlara yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, onları dövmeyin, onlara çirkin demeyin, fenâ söz söylemeyin!”“Kadınlarınızla iyi geçinin; eğer onlardan hoşlanmadıysanız bile!..Olabilir ki bir şey, sizin hoşunuza gitmez de, Allâh onda bir çok hayır takdîr etmiş bulunur."

“Kadınlar hakkında birbirinize hayırı tavsiye ediniz!”

Hz. Peygamberimiz kızı, Hz. Fatma (a.s) için şeyle buyurduğu rivayet ediliyor. “Kim kızım Fatma’yı  incitirse beni incitir, beni inciten de Allah’ı incitir.”

Haçlılar IV. Haçlı seferiyle İstanbul’daki Bizanslı kadınlara zarar vermişler bir buçuk ay boyunca her yer yağmalanmıştır. Yine kadınların iffetleri kirletilmiştir. 

Haçlılar Kudüs’e girdiğinde en çok katlettikleri kadın ve çocuklardı. Hem Yahudi hem de Müslümanları katletmişler ayrım yapmadan, hatta kudüsteki yerli Hristiyanları bile katlemişlerdi.

-Ermeniler Karabağ’da katlettiklerinin çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşuyor.

Birinci dünya savaşı yıllarında doğuda Ermenilerin yaptıkları mezalimlikler duyulunca kadınların bazıları intihara başvurmuştur. 

-Batı Anadolu ve Ege'de de aynı durumlara şahit olunmuştur. 

Hamile kadınların karnındaki bebeğin erkek mi yoksa kız çocuğumu olduğu üzerine iddia ederek kadını öldürmeden karnını yarıp bebeğini almaları,

Sırplar da 1990'lı yıllarda aynı vahşeti Boşnaklı kadınlara yaptılar. 

Irak'ta, Suriye'de meydana gelen savaşlarda hep birinci derecede kadınlar olumsuz olarak etkilendiler. Dünya basına acaba bunların ne kadarı taşınabildi?

Peki bunun sebebi ne? Gerçekten dünyada kadın haklarını korumaya yönelik bir çalışma var mı? Yoksa herşeyi sadece göz boyamak için mi yapıyorlar, bir araştırmak gerekir.

Kadını seven kadınları ve çocukları seven savaş yapmaz, barış yapar. Barıştan yana olur. Kadınlar çiçeği sever. Kadın haklarını savunanlar dünyayı savaş ve kaoslarla tüm insanlığı üzmeleri yerine barış yaparak dünyayı güllerle donatmaları gerekir.  Savaş yapmak zorunda bile kalsalar kadınların ve kadınların sevdikleri çocuklarına zarar vermemeleri gerekir.  

Peki acaba dünya insanlığı nerede hata yapıyor ki bu olaylar tüm dünya kamuoyu gözünde olurken gerekli tedbirler alınmıyor.

Sözlerimi  Ehl'i Beyt'ten nakledilen bir hadisle bitirmek istiyorum:

"..Saliha bir kadın, salih olmayan bin erkekten daha hayırlıdır. Hangi kadın, kendi eşine yedi gün hizmet ederse, Allah onun yüzüne cehennemin yedi kapısını kapatır ve cennetin sekiz kapısını açar; hangisinden isterse içeri girer...."

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Google+ WhatsApp