Gerçekten bazen bazı şeyleri anlamakta zorlanıyorum. Yahu bir bakıyorsun ki en yetkili ağıdan önem verdiğimiz bir şahsiyet terörist başı için hiç ummadığımız söylemlerde bulunuyor. Ve bu durum karşısında oldukça şaşırıp kaldık. Düşünce sistemim dondu, yerimde dona kaldım.
Peki bu terörist başı kimdir sizce? Hangi eylemleri gerçekleştirmiştir.
Türkiye’yi yıkmaya yönelik dış güçlerin parasal ve silah yardımı ile ülkemiz halkları arasında özellikle Kürt – Türk düşmanlığı yaratarak fitne çıkarmaya yönelik yüzlerce hatta binlerce eylemi var.
 Fitnesel tahrikleri, saldırgan, ihanet ve kalleşlikleri yüzünden Türk ve Kürtlerden 500.000’ne yakın can kaybı var. Bunun 3, 4 misli kadar ise yaralı veya sakat kalmış ya da tutuklanmış terörist kimselerden oluşur. Teröristlerin tutuklanmasına da üzülmemek elde değil. O körpecik zihinler kandırılarak beyinleri yıkanıyor, aldatılarak toplumumuzda zararlı hayvana dönüştürülüyor.  Oysa onlar iyi insan olabilirlerdi. Bir yerde bir öğretmen veya doktor ya da bir mühendis olarak uygarlık ve medeniyet alanında insanlığa katkıları olacak fertler olabilirlerdi. Ama şeytanlaşmış cehaletin çocukları, bu tertemiz duygulara sahip Kürt çocuklarını zehirleyerek korkunç bir yaratığa dönüştürüveriyorlar. 
80-90 milyonluk ülkemizde can güvenliğini ortadan kaldırmak için ellerinden gelen bütün fırsatları değerlendirmiş bütün kozları oynamışlardır.
Şimdi böylesi idamlık terör başına anlaşma teklif ediliyor, af edip, birlikte ülkeyi yönetelim deniliyor.

Yahu sizler bizimle kafa mı buluyorsunuz, yoksa milleti o kadar aptal mı sanıyorsunuz. Yahu zaten Kürt ve Türkler güzelim Türkiye’yi  birlikte yönetmiyorlar mı?
Kürt bakanlar sayılacak olsa belki parlamentodaki sayıları  Türklerden daha fazla çıkacak. Dinimiz bir, bayrağımız bir, mezhebimiz bir. Dahası ne? 
Durup dururken bu da nereden çıktı.
Ve bu konuşmanın hemen ardındaki gün Tusaş saldırısı oluveriyor. Onca güzelim bilim adamımız veya bilim yolunda çalışanlarımız canlarından oluyor.
Peki bu ne demek oluyor? Allah aşkına birisi bize bir şey söylesin.
ABD ve onun piyon terör örgütleri diyor ki (özellikle PKK), biz ABD ile birlikteyiz, asla ve asla Kürt ve Türk kardeşliğini desteklemeyeceğiz. Sizin canınıza okuyacağız. 
Yahu bu terör örgütünün çözüm yolu var. Direğin başına çıkıp teröristleri arayacağınıza, teröristlerin direğin başına çıkmasına engel olsanız bu olay yerinde çözülecek.
Teröristlerin Ülkemize saldırdığı Kuzey Irak mı? Bunun çözümü için sadece bir ultimatom ile çözülecek bir meseledir, bunu uzatmaya gerek yok.
“Bir kelime Kuzey Irak Hükümetine söyleyeceksin: “İtlerinize sahip çıkın!” Çıkmıyor mu? Türk Askerini bölgeye sokup Kuzey Irak’ı sınırımız içine alacaksın. Bu kadarcık meselenin çözümünü neden zorlaştırıyorsunuz ki?
Aynı ultimatomu Suriye yönetimine de vereceksin. “İtlerine sahip çık, bir ferdimi ısırırsa dişlerini karnına dolduracağım!”  Bu kadar basit bir cümle.
İtlerine sahip çıktı çıktı… çıkamadıysa askeri sokarak sınırının içine alacaksın.
Yani olay şu, sınırımızdaki terör olaylarını ancak ve ancak İran, Suriye ve Irakla çözülebilir. ABD, Rusya, Avrupa gibi ülkelerle bu sorun çözülemez.  Çözemezseniz de. 

Çünkü bu devletlerin burada çıkarları var, amaçları Türkiye’yi yıpratmak. Hem de ekonomilerine para kazandırmak için silah satıyorlar.
Yapmayın bunu. Bu milleti bir birine kırdırmayın. Çocuk büyütmek çok zor. Bu ölen insanlar dometes tarlasında bir iki ayda yetişmiyor. Bunlar insan. Bunların bir annesi bir de babası var.
Bunların bir yuvası var. Yüce Allah yuva kurmuş aliler için ailem diyor. Aileyi yıkmak Allah’ın ailem dediği kutsal bir kuruluş yıkmaktır. Aile Allah’ın gözünde vatandan, ülkeden ve devletten daha değerlidir. Çünkü ülkenin, devletin görevi aileyi korumaktır. Yani aileyi korumak için devlet kurulur. Ülkeyi vatan yapan kutsallaştıran üzerinde kurulan devlet değil. Ülkeyi yani vatanı kutsallaştıran şey üzerinde yaşayan millet veya halklardır. Halkı da değerli kılan en önemli şey oluşan ailelerdir.  Aile bir kuruluştur. Yasal hak ve dayanakları vardır. Kurulmuş aileye Türkler ocak der. Çünkü eve canlılık katan evdeki yanan ocaktır. Ocak üzerinde kaynayan bir tencere ve o tencerede pişen yemeğe uzatılan eller var. Her el o yemekten alıp yediğinde, Allah’ın verdiği nimetlere şükrettiğinde, Allah bundan hoşnut olur ve Allah böyle bir aileden övgü ile bahseder. Ve böylesi bir aileye ailem der.
İnsanları ölüme göndererek kurulu ocakları söndürmeyin. Bunun vebalı ağırdır. Ahiret’te hak Teala katında bunun hesabını ödeyemezsiniz.