Sanki tepe takla insanlık olarak aşağı yuvarlanıyoruz

Sanki tepe takla insanlık olarak aşağı yuvarlanıyoruz


Bu böyle olmaz ya, yapılan yanlışlık ve hatalar yüzünden çok büyük hem de geri dönüşü olmayan gedikler açılıyor. Belki gemimiz su almaya başlamış bile ama gaflet uykusunda olduğumuz için henüz bunun idrakında değiliz.  Buna ihanet mi desek yoksa ne desek bilemiyorum. Bunun adı sizce ne! Birileri tüm gücüyle İran'ı vuruyor, Esad'ı ülkesinden sürüp ülkenin tüm stratejik noktalarını yerle bir ediyor. Arada bir bize: "Yakında sıra size gelecek." diyerek gönderme yapılıyor.  Filistin'de kadın, çokuk yaşlı demeden sistemli olarak katliam var. Kınamaktan öteye gidemeyen cesaretsiz uluslar ve liderler. Ama hala gaflet uykusundayız.

Zangezor koridoru ile Türkiye, İran, Ermanistan ve Azerbaycan sınırına Büyük Şeytan ABD yerleşmeye başladı. Türk dünyasından her hangi ciddi bir tepki yok. Yakında dört ülkenin kesiştiği yere üst kurmak için yeni adımlar atacaklar. Bu demek oluyor ki her üç devleti birbiri ile savaştıracak politikalar izlenecek.

Türkiye’nin temel dinamikleriyle oynanıyor. Güya yanlışlıklar ve hatalar giderilmeye çalışılırken büyük hem de çok büyük yanlışlıklar yapılıyor. Rum Patriği Bartholomeos ABD’den bize parmak sallamaya başladı. Terörsüz Türkiye derken tam da burnumuzun dibinde bir terör devleti kuruluyor. Hatta kuruldu bile sadece adı konmamış.   Yani anlayacağınız başımız büyük belada. Ama öğle bir gaflet uykusundayız ki bunun idrakında bile değiliz. Azerbaycanlı kardeşlerimiz bugün Karabağ'ı işgalden kurtarmanın neşesini yaşarken yarın bunun bedelini Zangezor koridorunda verdikleri taviz nedeniyle ödeyecekler gibime geliyor. Şimdilik size iyi uykular Azeri kardeşler.

Suriye’de de büyük gedik çoktan açıldı bile. Türkiye, Suriye'de hata üzerine hata, yanlışlık üzerine yanlışlık yaptı ve izlediği yanlışlık sonucunda, Güney kanatımızda büyük bir gedik açıldı. Şimdi bunu telafi etmek artık çok geç ve bu gediğin kapatılması içinbir mucize gerekecek. 

Kardeşlerimden birisi bana pisikolojik ve ruh hastası olduğumu ilan etmişti. Belki doğru söylemiştir diye düşünebilirsiniz! Benden 5 yaş büyük ağabeyim daha babam ölmeden miras kavgasını tutuşturmuştu. Aile içinde başlayan fitne ateşi, babamın beyin kanaması geçirerek ölümüne annemin görme yeteneğinin zayıflamasına, iki kız kardeşim ve bir de benden 2 yaş küçük erkek kardeşim akıl hastanesine yattı. Kardeşim aslında  beni aynı duruma düşürmek için çok uğraşmıştı ama başaramamıştı.  Bu defa beni oğluma şikayet ederek beni akıl hastası ilan ettmişti. Ayrıca beni kardeşlikten çıkararak Ahiretteki yerimin de Cehennem olduğunu ilan etmişti. Son cümlesi beni sevdiği için bunları bana yaptığını belirtmiş. Anladığım kadarıyla kardeşimin sevgisi, dostluğu bu. Yani anlayacağınız beni sevdiği için kandırarak aldığı borç paralarımı vermemiş.  Sevdiği için bana kumpas kurarak mahkemede benim ceza almamı sağlamıştı. Tüm bunlara rağmen bir de oğluma: "Ben babanı aslında çok seviyorum," diye bir mesaj atmıştı.  Oysa ben aile fertlerimizi zamanında  bu tehlikelere karşı uyarmıştım. Ama uyardığım halde bu kardeşimi dost bildiler, beni de -bir kardeşim hariç düşman gördüler. Baba mirasında hak sahibi olan bütün kardeşlerim böylece güme gitti. Şimdi ABD'nin dost bildiği, ittifak kurduğu uluslar aynen bizim aile gibi olmuş. ABD tuzağına düşürüp sömürdüğü ülkeleri dost, diş geçiremediği, güçlük çıkaranları ise terör ilan ediyor. 

İttifak içinde olduğumuz ABD ve bazı Avrupa ülkeleri bizi yıkmak için ellerinden gelen tüm kozları oynuyorlar, bizimle alay edercesine dostumuz olduğunu ilan ediyorlar. Şimdi buna inanalım mı, inanmayalım mı? Ne yazık ki ABD'nin dostulğuna inanan çok çok birileri var. Bunların bir kısmı ise korktuklarından ABD'yi dost olarak görüyor.

Bu böyle olmaz, bunun bir çıkış yolu olmalı.   

Sanki biz Türk milleti olarak tepe takla uçurumun kenarındayız ve uçurumdan alaşağı yuvarlanıyor gibi kendimi hissediyorum. Ama ne yazık ki bunu hissedip idrakında olan çok az.  

Sizce de öğle değil mi! Yoksa yanlış mı düşünüyorum?

Terörsüz Türkiye derken Suriye’de sayısı 80 ile 100 bine varan PKK'nın silahlı askerleri var. Kürt - Türk Savaşının hazırlığını çoktan yapmışlar bile. ABD şimdiye kadar dört defa bu yeni PKK güçleri ile ortak olarak taptikat yapmış. Hem de 30 Ağustos’da tam da burnumuzun dibinde....  İsrail kuvvetlerinin de olduğu  ortak ittifak! Bize mesaj verir gibi...  Yakında canınıza okuyacağız dercesine... Bizden kimsenin kılı kıbırdamıyor.

Allah sonumuzu hayırlı etsin.

Olağan üstü çok hızlı hazırlık yapılmalı, gerekli önlemleri şimdiden almalıyız. Aksi durumda 1. Dünya savaşı yıllarındakinden çok daha kötü bir katliamla karşı karşıya kalabiliriz. Galiba öncesinde olduğu gibi aldatılıyoruz, hem de çok kötü aldatılıyoruz. Şimdi benim sorunum bu olması gerekirken, aile içi büyük bir kumpazla karşılaştım. Sevgili okurlarım bana dua edin...

 

Google+ WhatsApp