Aynanın Sırrı.

Aynanın Sırrı.


 

      Aman Allah’ım sanki hiç insanlar ölmeyecekler, sanki hiç  ölüm, kıyamet ve ahret yok. Veya olduğuna dair şüpheleri vardır.

     İnsanlar neden düşünmezler ki acaba yüce yaratıcı bizi neden yarattı ve hangi misyonu bize yüklediğini düşünmezler.  Kainata baktığımızda hemen her şey bir mucizedir ve hiç bir şeyin kendi başına tesadüfen olamayacağı aşıkârdır. Buna rağmen neden hala insanlar iman etmiyor ya da iman ettikleri halde inançlarının gereklerini yapmıyorlar ve bu gerçekten kaçınıyor veya bu gerçeği görmezlikten geliyorlar.  İnsanlar neden kendilerine sunulan bu imkânları fırsatlara çevirmiyorlar. İnsanların bu imkânlar (Allah'ın sunduğu nimetler) karşısında şükretme zahmetine girmemeleri anlaşılır bir durum değildir. İnsanlar neden savaşlar çıkarıp birbirlerini öldürmekten çekinmiyor. Acaba Allah'ın sunduğu nimetleri yetersiz mi buluyorlar? İnsanlar neden kendi alın terleri ile kazındıklarına ve kendi paylarına düşenlere razı olmuyor ve başkalarının elindekine göz dikiyor, bunun için savaşlar çıkarıyor, katliamlara girişiyor? 

 

      Aynanın karşısına geçip kendimize bir baktığımızda ayna bizde ne varsa onu gösterir; ne eksik ne fazla.  Ayna bize  çocukluk yıllarımızda çocukluğumuzu, gençlik yıllarımızda gençliğimizi, yaşlılığımızda yaşlılığımızı ve ihtiyarlığımızı gösterir. Aynalar; saçımıza ilk ak düştüğünde yılların ne çabuk geçtiğini gösterir. 

 

Birçokları gençliğinin ilk günlerinde aşık olur ve bu nedenle aynanın önünden kendisini alıkoyamaz. Sürekli ayna ile dostluk kurar ve aynada kendisine bakar. Gençlik yılları insanın aşık olduğu dönemlerdir.  Bu nedenle ya sevdiği birisi için ya da kendisini sevdiği için aynanın önünde  kendisine bakmasının sırrı ne olabilir? Bir insan aynanın önünde kendisine baktığında aslında yüce bir sanata bakar ama pek çoğumuz bu yüce sanatın farkında olamaz.

 

      Aynaya baktığımızda ayna bize hayatın fırsatlarını da gösterir. Gençliğimizin bir gün biteceğini ve yaşlanacağımızı gösterir.  Aynanın bize anlattığı bu sır insanın ne kadar da kusursuz yaratıldığıdır. İnsan muhteşem özelliklere sahip yeryüzünün hatta kainatın en değerli, en yüce (izzetli) yaratığıdır.  İşte kanaatimce insanı aynanın önüne getiren asıl sır budur. Yani yüce yaratıcının kudretini aynadan görmek ve yüce yaratıcıyı “Rab” (tek eğitmen) olarak kabul edip etmemek bu ayna önünde başlar. Çünkü aynanın önü sevgi ve aşkın başladığı yer olduğu gibi sevgi ve aşkın bize sunduğu fırsatları da yansıtır.  Sevdiğin ve aşık olduğun ne varsa bunun yaratıcısı Allah’tır. Hatta sevginin ve aşkın yaratıcısı da Allah’tır.  

 

     İşte bu sırrı malesef her insan çözemiyor. Bazı insanlar aynanın önüne geçtiğinde kendisinde olan mevcut güzelliği veya yakışıklılığı karşısında kibirlenir. Bazıları kendisini ayna önünde beğenmez ve bu nedenle aynadan uzak durur.

       

         Bazıları da aynanın karşısında yüce yaratıcının sanatını görür ve O’nu taktir ederek över. O yüce yaratıcının kudretine, gücüne iman eder ve imanınının inanç esaslarını yaşar. Yaşamını buna (Kur'an Ayetleri) göre belirler.  

 

         Bir insanın ayna karşısında aman Allah’ım bu ne bir güzellik, bu ne muhteşem bir sanat diyerek kendisine veya aşık olduğuna bakarak yüce yaratıcıya şükür etmesi gerekir. Bir insanın herşeyden önce kendisini tanıması gerekir. Kendisini tanımayan veya tanıyamayan kimi tanıyabilir ki! İnsanın sahip olduğu bütün herşeyin hepsi Allah’a aittir. Bizim kendimize ait olan tek bir şeyimiz yok. Sahip olduğumuz ne varsa bütün her şey yüce yaratıcıya aittir.  Yağan yağmur, üzerinde konakladığımız arz, bizi aydınlatan güneş, soluduğumuz hava, geceleyin seyrettiğimiz gökyüzündeki yıldızlar ve evren, beslendiğimiz tüm gıda ürünleri, içtiğimiz sular, sahip olduğumuz bedenin tüm organları yüce yaratıcının birer eseridir. Neden insanlar bu gerçeği göremiyor, düşünemiyor, akledemiyor anlaşılır gibi değil. Ya da bazı insanlar bu gerüyor ama gördüğü halde yüce yaratıcının kudretine teslim olmuyor. Bu da anlaşılır gibi değildir.