Dua; Rabbim

Dua; Rabbim


Rabbim

-Bizi ve beni senin rızana kavuştur.

-Bizi, senin gazabından, öfkenden uzaklaştır.

-Beni Kuran’ın ayetlerinin tilavetini öğrenmeye muvaffak kıl.

    Rıza iki taraftandır;

-Kul Allah’ın taktirine razı mı? Kul Allah’ın taktirine razı olup teslim olmuşsa bu Allah katında önemli bir makamdır.
 -Allah bu kuldan razı mı? Allah’ı Teal bir ayette: “Onlar öğle birileridir ki Allah onlardan onlar da Allah’tan razıdır.” demektedir.

 

Allah’ın rızasını kazanmak için:
1. Kul Allah dini için kendisini feda etmeğe razı mıdır? Bazı kimseler kendisini, canını, malını Allah için feda edebilir.          Yani Allah yolunda bütün fedakârlıkları yapmaya her an hazırdır.
2. İnsanlar arasındaki barışı ve güveni oluşturmak; Allahın rızasını kazanmanın bir diğer yoludur.
     Bunun için;  iyilik yapmak ve toplumda iyilik yaparak insanları ıslah etmek gerekir.          
3. Allah rızası için infak: Kul Allah’ın rızasını kazanmak için malını Allah yolu için infak etmeye hazır olmalıdır.
4. Allah’a itaat ederek Allah’ın rızasını kazanmak. Bunun için Allah’ın öfkesine neden olabilecek günahları işlemekten kaçınmak gerekir.

    Allah’ın gazabını bir kimse kendisinden uzak tutmak için, sadaka vermek gerekir.

Sadaka da iki şekilde verilir:
          1. Açık olarak verilen sadaka
          2. Gizli olarak verilen sadaka
Gizil olarak verilen sadakalar gaza ve belayı bizden uzak tutar (Hadis).

5. İnsanın kendi öfkesini yutması gaza ve belayı insandan uzak tutar.
6. İstiğfar da Allah’ın gaza ve belasını uzaklaştırır.

İstiğfar; Allah’tan kendi günahlarını bağışlaması için tövbe etmesidir.  Gece yarısı başlayan ve sabah namazına kadar Allah’ı istiğfar etmek gaza belayı insandan uzak tutar.
    Pekî nedir gaza ve bela:

Deprem, sel baskını, doğal afetler, yangın, iş gazaları birer bela ve musibettir. Hastalıklar birer gaza ve beladır. Bu gaza ve belalar insanın ömrünü kısaltabilir ve ani ölümlere de neden olabilir.

7. Kur’an Tilaveti (Kur’an Okumak)
Kur’an’ı tilavet etmek bütün dertlerin şifasıdır.
Kur’an okumak Allah ile sohbet etmek gibidir. Allah ile konuşmak isteyenler Kur’an okur. Peygamberimiz Hz. Muhammed (s…) selam bir hadiste: “Kim Allah ile sohbet etmek istiyorsa kuran okusun.” buyurmaktadır.

Allah’ım:
                -Bana akıl ve bilgi nasip et.
                -Bu gün ve bu ayda beni akılsızlıktan bilgisizlikten uzak tut.
                -Bu ayda nazil ettiğin bütün hayırlardan bana da pay ver.

 Bilgi ve İlim:
Hac” ibadeti bir ömür boyu durumu müsait olanların bir defa yapması gereken bir ibadettir. Oruç tutmak ise sadece senede bir ay yapmak yeterlidir.  Ama ilim ve bilgi öğle değildir. Her an, her zaman insan bilgi elde etmelidir ve bilgi öğrenmenin sınırı yoktur. Bilgi insanı yükseltir. Ramazan ayının dualarından birisi de; “Allah’ım bu ramazan ayında bana bilgi nasip et.” denilen duadır. Bilginin zıddı cehalettir. Bilgi insanı yükseldir. Bilgi edinmekle âlim veya bilim adamı olunur. Bilim adamının ve âlimin karşıtı ise cahildir. Yani bilgisizlik, insanı cahil yapar.

Cehaletin İnsan üzerinde kötü etkileri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
   -Cehalet insanı bütün canlılar içinde en değersiz canlı yapar ve aşağılık durumuna düşürür.
   -Cehalet insanın en büyük düşmanıdır.
   -Cehalet acıların en acı verenidir. Dert ve kederin en kötü sonucunu insana tattırır.
   -Cahil bir insan yürüyen bir ölü ve canlı bir ceset gibidir.
   -Cahil dilinin esiridir.
   -Cahillik insanı şuursuzlaştırır.

 Bir insan şuursuz olursa İslâm dinine yüz çevirir. Şuursuzluk insan aklını basitleştirir.

Şuursuzluğu gidermenin yolu (Hadis) : 

                                                 -Namaz kılmak
                                                 -Oruç tutmak
                                                 -Zekât vermek
                                                 -Allah yolunda infak etmek şuursuzluğu giderir.

 Basiret:

     Gerçekleri yanılmadan görebilme yeteneği, ileri görüş yeteneğinde olanlara basiretli insan deriz.

     Normal insanların göremediğini görmesidir. Yani ileri görüşlü olmasıdır. Basiretli olmayan bir insan kör gibidir ileriyi göremez. Düşmanın hile ve entrikalarını anlayamaz. Bu nedenle basireti olmayanın imanı boşunadır. Basiretli olmayanın sevabı bir dumana benzetecek olursak, o insan sevap işledikçe bir odaya o sevabın duman gibi dolduğunu aklınızda canlandırın. Odanın kapı veya penceresini açtığında odanın içindeki duman uçup gider. İşte Basireti olmayan birinin imanı o odadaki duman gibidir. Her an kapı veya pencere açıldığında uçup gitme durumu söz konusudur.

    -"Rabbim benim bedenimi ve bedenimdeki organlarımı güçlü kıl ki senin emirlerini yerine getireyim."

    -"Allah’ım bana seni hatırlamamın lezzetini bana tattır."

     Allah’ı hatırlamanın faydaları:

    -Sadece Allah’ı hatırlamakla kalpler yumuşar. Ancak zikreden kalpleri sükûna ve huzura kavuşur. Biz Allah’ı hatırlarsak Allah da bizi unutmaz. Kul Allah'ı zikrettiğinde Allah'ta meleklerine kulunu zikrettirir (hadis). 

-Allah’ı hatırlamak insanı günahlardan uzak tutar. Allah’ı hatırlayan bir şahıs ile günahlar arasında bir perde oluşur ve o şahıs günah işlemekten çekinir.

-Allah’ı hatırlayanın namını, ismini Allah yüceltir. Allah’ı görmezlikten gelerek halka zulüm edenleri ise Allah onları rezil ve rüsvay eder. (Mussolini, Hitler, Saddam)

Allah’ı hatırlamaya mani olan şeyler vardır.

Allah’ı Hatırlamaya mani olan şeyler:

-Dünya malına aşrı istek

-Aşrı evlat sevgisi

 Bir ayette Yücel Allah’ı Teala şöyle buyurmaktadır. “Ey iman edenler evladınız ve malınız Allah’ı hatırlamaya mani olmasın.

-Kim Allah’ı hatırlamazsa hüsran içindedir.

-İblis insana Allah’ı unutturur. Şeytan istiyor ki insanlar; kumar oynasın, içki içsin ve böylece Allah’ı unutsun.

 "Rabbim bana sana şükretmeyi öğret ve bunu bana nasip et."

        İnsanlar; Allah’ın nimetleri karşısında bir teşekkür etmesi gerekir.

       Eğer bir insan Allah’a şükrederse Allah nimetlerini o insan için artırır.

     Allah’ı hatırlamamak Allah’a nankörlük etmek gibidir. Eğer insanlar Allah’a karşı nankör olursa yani Allah’ı hatırlamazsa Allah azabını o insanın veya o insanların veya toplulukların üzerine indirir.

Şükür insanın hidayetine vesiledir.

Şükür, insanı fitnelere düşmekten korur.

"Allah’ım bu gün ve bu ayda beni günaha düşmekten koru."

Günahlar:  Günahlar kalbi öldüren en kötü hastalıktır. İnsan’ın kalbini, ruhunu en çok günahlar etkiler ve insanı yaşayan canlı ölü haline getirir. Neden günah işlemek kötüdür. Çünkü günahlar insanı zillete düşürür. Kim Allah’a karşı günah işlerse Allah onu zillete düşürür.

-"Allah’ım beni istiğfar edenlerden karar kıl."
-"Rabbim, beni sana itaat eden salih kullarından karar kıl."
-"Beni sana yakın olanlardan karar kıl."

 Hz. Muhammed (sav.: Selam ona ve soyuna olsun) bununla ilgili şöyle buyurmaktadır: “Kıyamet günü amel defterinde her günahın altında bir istiğfar( tövbe) bulunanlara ne mutlu.”

“Namaz vakitlerinde istiğfar edenlerin günahları affedilir. Kendinizi istiğfar kokusuyla kokulandırın” (Hz. Ali (a.s))

Günahkâr insanların kokusu maneviyat dünyasında çok kötü kokar. Yani melekler günahkârları çok kötü kokulu olarak bilir. Ama bu kötü kokuyu yani günahkârın o kötü kokusunu istiğfar kokusuyla giderilmesi gerekir. İstiğfar insanların dilinden değil kalbinden çıkması gerekir. Hz. Ali (a.s.) istiğfarın aşamalarını aşağıdaki gibi olduğunu söylemiştir. Bunlar:

1. Geçmişe göre pişmanlık göstermelidir. Yani geçmişteki günahlardan pişmanlık duyarak tövbe etmelidir.

2. Geleceğe yönelik geçmişteki günahlarını işlemeyeceğine dair Allah’a söz vermelidir.

3. Kul hakkı ödenmelidir. Eğer tövbe eden birisinin üzerinde kul hakkı varsa o kula verdiği zarı ödenmelidir.

4. İlahi bir hak varsa onu yerine getirmelidir.

    İlahi haklar:

 -Kılınmayan namazların gazasının kılınması gerekir.

 -Tutulmayan oruçların gazası tutulmalıdır.

 -Verilmeyen zekât ve humus ödenmelidir.

  Humus: Tarım ve hayvancılık gelirlerinin dışında özellikle ticaretle uğraşanların yıllık karlarının bir defaya mahsus olmak üzeri beşte birini Allah yoluna infak etmesidir.

   5. Günah işlendiğinde beden ve kan günahlar nedeniyle kirlenmiştir. Bu bedenin etlerindeki haram temizlenmelidir. Bunun için 5 ay boyunca aralıksız oruç tutmalıdır.

   6. Allah’a kulluğun zorlukları bedene hissettirilmelidir. Nasıl ki o bedene günahların lezzeti tattırılmışsa aynı şekilde de o bedene Allah’a itaatin zorlukları tattırılmalıdır. Peygamberler önce Allah’a kul oldu ki sonra onlara risalet makamı verildi.

Google+ WhatsApp