Tarih Tekerrür Eder mi, Tarihteki Moğollar Günümüzün ABD`si mi?
Bismillahirrahmanirrahim
Tarihten dersler çıkarılması gerekir. Tarihte yapılan hataları görmek ve o hatalara düşmemek lazım. Tarihte yapılan hatalar yapıldığında tekerrür eder. Sadece yer, zaman ve şahıslar farklıdır.
Zamanımızda tarihin en kritik günlerinden birini yaşıyoruz. Ümmet âdete ateşle imtihan ediliyor. Bir yanda her an yok etmek için hazırlık yapan güçlü düşman devletler, bir yandan ise karşı karşıya kaldığımız fitne ve fesat olayları. Diğer bir yanda ise Müslüman olmadıkları halde Müslümanlıktan dem vuran, şahıslar, fırkalar, gruplar. Başka bir yanda da dünyadaki iklimsel değişme ve ekonomik sıkıntılar. Bütün bu problemler ile burun burunayız.
Böyle bir ortamda binilen geminin sağ salım engellere çarpmadan, tehlikelerden koruyarak yürütmek gerekir.
Böyle bir ortamda en ufak hata Muhammed Ümmeti`nin başına türlü türlü belalar, musibetler, zillet ve ölüm getirir.
Bu nedenle Müslümanlar böyle bir ortamda çok dikkatli olmalı, birbirleriyle asla ve asla savaşmamalı ve "Vahdet Birliği" içinde hareket etmeleri gerekir.
Size tarihten bir örnek vermek istiyorum. Tarih`te Moğollar Anadolu hudutuna kadar dayanmışlardı. Tek yenemedikleri güç Mısır`daki Memlükler ve Anadolu`daki Türkiye Selçuklularıydı. Harzemşahlar diye bir devlet vardı, Moğollar bunlara ağır bir yenilgi yaşatmalarına rağmen kesin bir sonuç alamamışlardı. Moğollar Memlükleri ortadan kaldırmak için yaptıkları savaşlarda yenilerek geri püskürtülmüştü.
Türkiye Selçuklu Hükümdarı, Moğol tehlikesinden dolayı Anadolu`nun sınırlarındaki kaleleri tamir ederek güvenliğini ve asker sayısını artırdı. Ayrıca dönemin Selçuklu Hükümdarı Alahaddin Keykubat sınırlarda Moğol tehlikesine karşı Mısır`daki Memlükler, Suriye ve Irak bölgesindeki Harzemşahlar ile de ittifak yaptı. Böyle bir durum karşısında Moğollar Türklere saldırmaktan çekindiler.
Ama Anadolu Selçuklu Hükümdarı Alahaddin Keykubat`ın ölümünden sonra yerine tahtı ele geçiren oğlu bir takım sınır problemlerinden dolayı Harzemşahlara savaş açtı ve 1230 yılında yapılan bu savaşta Harzemşahları ortadan kaldırdı.
Harzemşahlar`ın ortadan kalkmasından sonra Moğollar ile Anadolu arasındaki tampon bölge ortadan kalktığından Anadolu Selçukluları Moğollarla komşu oldu. Hem de Anadolu Selçukluları ile Memlükler arasındaki ilişki kesildi. Moğollar iç karışıklıkları kışkırttılar iç karışıklıklar sonucunda devlet iyice yıprandı. Selçukluların iç karışıklıkları bastırmada zorlandığını gören Moğollar, Türkiye Selçuklularına savaş açtılar ve 1243 tarihinde yapılan bu savaşta Türkiye Selçukluları ağır bir şekilde mağlup oldu. Anadolu`nun bütün belde ve sokakları Moğollar tarafından işgal edildi. Camilere atlarla girdiler. Kendilerine karşı direnen kale ve şehir halkını neden bize karşı direndiniz diyerek öldürdüler. Aynı şekilde Moğollara karşı direnmeyerek teslim olan kale komutanlarını, valileri ve erleri de neden bize karşı cihat etmediniz! Biz kâfir değimliyiz, İslâm Dini`nde şehri kâfire teslim etmek diye bir şey var mı? Neden adam gibi savaşarak şehit olmadınız. Hani sizin dininiz Cennet vaat ediyordu. Neden ölümden korktunuz. Ölümden korkan ve dinini, vatanını satan milletle işimiz olmaz diyerek katlettiler. Yani hem direnenleri hem de direnmeyerek teslim olanları kılıçtan geçirdiler.
Moğolların Anadolu`daki baskı ve zulmü karşısında Türkmen Beyleri Memlüklerden yardım istediler. Memlükler bu isteklere olumlu cevap vererek yardıma geldiler. Memlükler, Moğollarla giriştiği savaşta Moğolları Elbistan Ovası`nda yenilgiye uğrattılar. Korkunun ecele faydası yok. Memlükler yardıma geldi ama sanki yardımı Türkmen Beyleri istememiş gibi korkularından Memlüklere sahip çıkmadılar. Peki ölümden kurtulabildiler mi? Bu durum karşısında Memlük Sultanı Baybars geri çekildi. Ama Moğollar bunun intikamını çok ağır şekilde ödettiler. Ev ev Türk erkeklerini toplayarak katlettiler. Katlettikleri Türklerin sayısı yüz binleri bulu.
Şimdi de aynı durumu yaşamaktayız. Günümüzün Memlük Devlet`i İran. Tarihte Anadolu`da kurulan Selçukluların yerinde Türki`ye var. Harzemşahlar yerine de Suriye var. Günümüzün Moğolları İse ABD, İngiltere, İsrail, Fransa.
Şimdi size soruyorum tarih tekerrür eder mi? Bence eder. Sadece zaman ve insanlar değişmiş. Coğrafyalarda ise ufak tefek farklılıklar var. O dönem doğudan saldırı vardı yani Moğollar Orta Asya`dan gelmişlerdi, şimdi ise Batı`dan gelen ABD, İngiltere, İsrail devletleri. O dönem savaşın acısını kınından çıkan kılıçlar ve yaydan atılan oklar hissettiriyordu. Şimdi ise savaşın acısını; ateşin, petrolün, barutun gücüyle hareket eden demir parçaları hissettiriyor. O dönem düşmanlar gök yüzünden saldıramıyorlardı, ama şimdi ateşin, petrolün gücüyle uçan demir kanatlı ebabil kuşları gökten de ölüm acısını indiriyor. O dönemin Moğolları, Allah`a inanmıyorum derdi içi ve dışı ne ise onu aşikâr şekilde beyan ediyordu. Şimdinin düşmanları Allah`a inanmadığı halde inanıyorum diyor, savaş açtığında demokrasi ve teknik getiriyorum diyerek bir süre oyalıyor. Bir süre sonra Allah`a inanıyorum dediği İncil`in arkasından toplar ve mermilerini fırlatıyor. O dönemin işgal aleti at veya fildi. Şimdinin işgal aletleri demir paletlerden oluşan binlerce demir taşıt.
O dönem, düşman işgal için ilk girdiğinde, öldürdüğünü öldürüyordu sonrasında düşmana boyun eğip vergi ödendiği sürece bir şey yapmıyordu. Şimdi ise öyle değil. Ama şimdiki çok daha ağır, dilim varmak istemiyor, örneği, Irak, Afrika, soyu tükenen Kızılderililer, Mayalar….gibi
O dönem işgal edilen Müslüman beldelerindeki düşmanlar bir süre sonra İslâm ile tanışıyor, araştırıyor sonra İslam dinini kabul ediyordu. Bir yüz yıl sonra savaşın acısı unutulup gidiyordu. Şimdi ise düşman işgal ediyor sonra ülkeye demokrasi ve lider bırakarak gidiyor. İşgal sonrasında düşmanın hırsı kuyruk acısı asıl gittikten sonra kendisini hissettiriyor. Düşmanın yapmadığından daha fazlasını demokrasi bayraktarı yaparak seçilen liderlerden geliyor. Kim düşman kim dost belli değil. Bu nedenle burada size sözüm o ki; sakın ola düşman yurdu terk ettiğinde ya da yenilerek ordusunu çektiğinde özgür oldum diyerek sevinmeyin. Çünkü asıl savaş düşman çekildikten sonra başlıyor. İşte bunun örneği, Afganistan, Irak. Biri Sünnüyüm diyor, biri Talibnım diyor, biri Şiiyim diyor, biri de Kürdüm diyor. Acaba bunların hangisi daha gerçekçi hangisi daha çok vatanını seviyor, hangisi düşman adına casusluk yapan biri değil. Bundan nasıl emin olunacak. Gel de bu işin içinden çık.
Şimdiki düşman daha kurnaz, daha zeki, daha kahpe, daha acımasızdır. Müslüman`ın ateşle imtihanıdır bu. Suriye`deki iç karışıklıkları çıkartan destekleyen aynı güçler değil mi, neden bunu yapıyorlar. Çünkü Türkiye, İran ve Suriye`yi karşı karşıya getirmek için. Bu nedenle Türkiye ne yapıp edip Suriye`deki iç karışıklıklarda Beşşar Esed`ın zalimliğini desteklemek değil de; en azından Sünni kardeşlerimize bu isteklerini, demokratik isteklerinden bir süreliğine, ortam yatışana kadar vazgeçmeleri istenebilinir. Burada Türkiye bir hata yapar da Suriye ile savaşa girerse ve İran`ın vurulması esnasında Batılı devletlere kılavuzluk yaparsa, sonrasında Türkiye`nin gözünün yaşına hiç mi hiç bakmazlar. Hem böyle bir şey karşısında Allah ve Resulü`nden de yardım istemeye yüzümüz olmaz. Anadolu`daki halkımız ve milletimiz keloğlanın şamar eşeyine benzetirler, gelen vurur, giden vurur, kalburunda delinmemiş yer, parçalanmamış organ bırakmazlar.
1915` ve 1920 Ermeni olaylarında Anadolu`da katliam yapan kimdi, Ermeniler mi yaptı, yoksa Ermenilere yaptırıldı mı? Peki şimdi ne diyorlar? Şimdi bunun tam tersini diyorlar. Tarihte Ermeniler katliamı sadece Anadolu`da mı yaptı. Anadolu, Güney Azerbaycan (İran), Kuzey Azerbaycan, Batı Anadolu, Karadeniz, Antep, Maraş ve Adana`da Müslüman katliamı yaptılar. Bu dönemde İngiliz kuvvetleri Kafkasya`da bulunmaktaydı. Ermenilere silah araç gereçlerini, katliam emrini İngilizler verdiği halde neden İngilizler unutuluyor.
Peki sadece Ermeniler mi, hayır sadece Ermeniler değildi; Fransızlar da Ermeni askerlerinin kıyafetlerini giyinerek Ermenilerle birlikte bu katliamları yaptılar. İzmir ve Ege, Yunanlılar tarafından işgal ettirildiğinde 2 gün içinde 3 bini aşkın insanımız katledildi. 1876 (93 Harbi)`da Balkanlarda yüz binlerce katliamı kim yaptı veya yaptırttı? Osmanlılar Avrupa`ya girdiklerinde katlıyam yaparak mı girdiler?
Şimdi derin derin düşünüp hata yapmama zamanıdır. Eğer Türkiye`deki hükümetimiz bu gibi durumları göze alıyorsa Suriye`ye müdahale ederek Suriye`yi yıksın. Tarihte bize düşman olanlar şimdi de düşman. Tarihte katletmişler şimdi niye etmesinler ki. Yoksa düşmandan bir merahmet umudu mu var. Yoksa onların Ahret inançları mı var ki aman Ahret`te Allah bunun hesabını sorar diye düşünsünler? Romalıların bir ata sözü var, "İnsan inasının kurdudur." Onların dini de, dünyası da, felsefi görüşü de bu söz üzerine kuruludur. Bu nedenle düşmandan merhamet beklemek yapılabilinecek en büyük hatadır.