Okul Bizim İçin Bir Fırsattı

Okul Bizim İçin Bir Fırsattı


Çocukluktan gençliğe ilk adım attığımız yılda liseye  başladım. Okulum Türkiye’nin en gözde şehirlerinden biri olan İstanbul'daki en sevdiğim semtlerinden bulunmaktadır.

Bu yaşam, bu can, bu beden bize Allah tarafından bir emanettir. Ailemiz ve devletimiz tarafından bu imkânlar sunuldu ki böylesi bir okulda okuyoruz. Devlet bize karşı sorumluluklarını yerine getirdi okulun memurlarının ve öğretmenlerin maaşlarını karşılıyor. Milletimiz bize karşı sorumluluklarını yerine getirerek ödedikleri vergilerle böylesi bir okulu yaparak devletin hizmetine sundu.

Bundan sonra gerisi bize kalmıştır.  Liseyi okuduğumuz 4 yıl boyunca bize 5 yıl okuma fırsatı verdiler. Biz bu fırsatı olumlu veya olumsuz olarak değerlendirme hakkına sahiptik.

Öğretmenlerimiz bize bu sorumluklarımızı sürekli hatırlattılar.

Baba ve annemiz bizi başka işlerde koşturup yormadılar ve bize sürekli bu sorumluluklarımızı yapmaya yönelttiler.

Sınıfımızdaki arkadaşlardan bazıları üzerlerine düşen bu sorumlulukları yerine getirerek gece gündüz demeden çalıştılar ki bu sunulan imkânları fırsata çevirmek için. Bazıları da öğlesine şamatasına, gırgırına hareket etti sadece sınıfta kalmamak için ders çalıştı. Dersleri kaynatarak öğretmenlerimizin ders işlemesini güçleştirdiler. Böylesi sorumsuzca davranan arkadaşlarımız da oldu.  Öğlesine bir 4 yılın imkânları bizim elimizin altından kayıp gitmek üzeredir. Biz bu bize sunulan imkânları fırsata çevirebilirsek üniversiteyi kazanarak bir 4 yıl daha okuyacağız.

Hani ben bir gün öğretmenler odasına girmiştim, hocalarımdan birisinden bir şey sormak için. Sonra hocama teşekkür ettim ve kapıdan dışarı çıkmak üzerindeydim ki bir bayan öğretmen benim için bir şey söyledi ve ben onu hala unutamıyorum. Benim için söylediği şey benim için başarıdan çok daha önemlidir:  Demişti ki; “Aferin bu hangi sınıftan? Ne kadar da saygılı, uslu ve efendi bir  delikanlı.”  İşte ben tüm arkadaşlara bunu öneriyorum. Okuldan mezun olup gidiyoruz. Öğretmenlerimiz bizim için böyle düşünüyorlarsa ve onların gözünde böyle bir izlenim yaratmış isek bu önemlidir benim için.

Bu okul bize sunulan bir imkândı ve biz bu okulda geçirdiğimiz günleri, zamanı ayları ve yılları fırsata çevire bildik mi? Peki kimler çevirebildi?

-Zamanı en güzel değerlendirip çalışanlar
-Planlı programlı ders çalışanlar
-Okulda öğrendiklerini bilgileri sürekli ve düzenli tekrar edenler.
-Derslere hazırlıklı gelenler.
-İşlenen dersler ile ilgili test sorusu çözenler
-Uyumadan önce bir gün sonrasının planını yaparak uyuyanlar
-Yine uyumadan önce gün boyunca öğrendiklerini bir saat zaman ayırarak tekrar edenler
-Sabah kalktığında kahvaltı saatine kadar 1 veya 2 saat boyunca ders çalışanlar sunulan bu imkânları fırsata çevirmesini bildiler.
 

Bunu yapmayan arkadaşlar sadece bu okulda okumuş oldular onların sadece adları okul liste kayıtlarında yazılı olacaktır.

Oysa biz öğle bir coğrafyada yaşıyoruz ki tüm dünyanın gözü bizim topraklarda. Bu topraklarda zayıf ve güçsüz topluluk ve milletler barınamaz. Barınması da imkânsızdır. Bu nedenle bu sunulan imkanları fırsata çevirmeliyiz ve devletimizi çağın en üst düzeyine ulaştırmak için görev ve sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirmeliyiz.

 

Google+ WhatsApp