Kavimler Göçü

Kavimler Göçü

Orta Asya Türk göçleri ekonomik, siyasal ve iklimsel nedenlerden dolayı meydana gelmiştir.

      Asya Hun Devleti’nin yıkılmasından sonra önce Aral gölü dolaylarına, daha sonra Ural ve Volga ırmakları arasına yerleşen Hunlar IV. Yüzyıl ortalarında tekrar batıya doğru göçe başladılar.

      MÖ 54 yılında Hunların bir kısmı, Çi-çi Han ile batıya kayarak Türkistan bölgesine yerleşmişti. MS 48 yılında ise Büyük Hun Devleti, Kuzey ve Güney Hun devletleri olmak üzere ikiye ayrılmıştı. Kuzey Hun Devleti MS 150 yıllarında yıkılmıştı. Toprakları işgal edilen Kuzey Hunları tekrar batıya göç etmişlerdi. Çi-çi ile batıya gelen Hunların bulundukları, Aral gölünün doğusu ile güney Kazakistan'a yerleşmişlerdi. Bölgedeki diğer Türk kavimleriyle karışıp kaynaşan bu Türkler Asya Hunlarının torunları idiler. Onlar, zamanla çoğalarak güçlerini artırdılar. IV. yüzyılda Aral gölü ile Hazar denizi arasında yaşayanların topraklarını ele geçirdiler.

      Hunların yurtlarını niçin bırakıp, batıya göç ettiklerini kesin sebebini bilemiyoruz. Ancak bizler Türk tarihinin eski devirlerini;  onların komşu oldukları ülkelerdeki kaynaklardan takip etmekteyiz. Bu kaynaklar doğuda; Çin, batıda ise Yunan ve Roma kaynaklarıdır. Batıya göç eden Hunlar, Çin'den uzaklaşmış olduklarından Çin kaynaklarında onlar hakkında kayıtlar yoktur. Yine Hunların bu dönemde Bizans ve Roma ile de ilişkileri olmamıştır. Bu yüzden onların kaynaklarında da Hunlara ait bilgiler bulunmamaktadır. Batı kaynakları 374 yılından itibaren Hunlardan bahsetmektedir. Orta Asya Türk Göçlerini şöyle maddeleye biliriz: Göçlerin ekonomik, siyasal ve nüfus artışı ile yakından ilgili olduğunu söyleyebiliriz.

Türklerin Orta Asya’dan Göç Sebepleri: 
İklim ve bitki örtüsündeki olumsuz değişiklikler (kuraklık, otlak ve meraların azalması, tarım alanlarının daralması),
Salgın hayvan hastalıkları,
Boylar arası hâkimiyet mücadelesi,
Hızlı nüfus artışı,
Dış baskılar (bağımsızlık düşüncesi),
Dünya hâkimiyeti düşüncesidir.
Doğuya gidenler; Uzakdoğu ve Çine, Batıya gidenler; Anadolu, Avrupa, Mezopotamya, Suriye ve Mısır’a, Kuzeye gidenler; Sibirya içlerine kadar, Güneye gidenler; Hindistan, Afganistan ve İran’a kadar uzanmışlardır.

  Hunlar; Balamir'in idaresinde Volga'dan batıya doğru ilerlemeye başladılar (374). O tarihlerde Kuzey Karadeniz'den Macaristan'a kadar olan yerlerde Cermen (Germen) asıllı kavimler oturuyorlardı. Bunlar Ostrogotlar (Doğu Gotları), Vizigotlar (Batı Gotları), Vandallar ve Gepidler idi. Ayrıca İran ve İslav kabileleri de vardı.

     Hunlar önce Ostrogotları dağıttılar (374). Daha sonra Vizigotları yenip, onların topraklarına girdiler. Doğudan batıya uzanan bu Hun akını, birçok kavmi yerinden oynattı. Batıya giden bu kavimler, Roma imparatorluğu'nun topraklarını alt üst ettiler. Kuzey Karadeniz'den İspanya'ya kadar her taraf Hun akınından etkilendi. Avrupa’nın etnik coğrafyasını değiştiren bu büyük olaya tarihte Kavimler Göçü dendi (375).

           Kavimler Göçü, Avrupa tarihinin dönüm noktalarından birini teşkil etti. Bunlar Avrupa'ya, etnik, politik, sosyal, askerî ve sanat alanlarında etki yaptılar.

    Avrupa, Cermen (Germen) kavimlerinin istilası ile uzun süre karışıklık içinde kaldı. Hunların önünden kaçan Cermen (Germen) kavimler gittikleri yerlerde birbiriyle kaynaştılar. Yeni topluluklar oluşturdular. Böylece Avrupa'nın etnik çehresi değiştirerek, bu günkü Avrupa'nın temeli atıldı.

   Kavimler Göçü, Roma İmparatorluğu'nu da temelinden sarstı. Uzun süre karışıklar içinde kalan Roma İmparatorluğu, ikiye ayrıldı (395).

   Bazı araştırmacılara göre; ilk Çağ'ın sonu Orta Çağ'ın başlangıcı kabul edilen ve Batı Roma'nın yıkılışını hızlandıran olay, yine Kavimler Göçü oldu.

   Hunlar savaş veya dostluk yoluyla, Avrupa toplumlarıyla çeşitli ilişkiler kurdular. Bunun sonucunda Avrupa'ya kültür alanında etki yaptılar. Avrupa, Hun ordularının donanım ve savaş taktiklerinden etkilendi. Avrupa'daki Hun etkisi bütün Orta Çağ boyunca devam etti.

    Kavimler Göçü, Türk tarihini de etkiledi. Hunların Avrupa'ya göçleri ile açtıkları Batı yolu, kendilerinden sonra gelen Türkler tarafından da kullanıldı. Ana yurdu terk eden Türkler Avrupa'da çeşitli adlarla devletler kurdular.

Göçlerin Sonucunda: Göçlerin Ekonomik, sosyal, kültürel sonuçları olmuştur.
 -Göç edenlerin çoğu, gittikleri bölge halkı içerisinde kendi milli benliklerini kaybetmişlerdir.
-Farklı kültürlerin kaynaşması, yeni uygarlıkların meydana gelmesinde etkili olmuştur.
-Türkler teşkilatçı özellikleri sayesinde göç ettikleri yerlerde güçlü devletler kurmuşlardır.
-Göç edenler gittikleri bölgelere daha yüksek bir medeniyeti götürmüşlerdir. Örneğin; maden işlemeciliği, dünyaya Orta Asya göçleriyle yayılmıştır.
-Türkler gittikleri yerlerde devlet yönetimi ve askeri teşkilatlanma açısından örnek olmuşlardır.
-Batıya giden Türkler, Kavimler Göçüne neden olmuşlardır.
-Göçler sonucunda Türk Tarihini bir bütün olarak incelemek zorlaşmıştır.
-Orta Asya’dan göç etmeyen Türk toplulukları Orta Asya’nın çeşitli bölgelerinde yaşamlarını sürdürmüşlerdir.
 -Merkezi yapı güçlenememiş (boylar federasyonu şeklinde örgütlenme vardı.),
-Mimari ve şehircilik ortaya çıkmamış,
-Ekonomi, hayvancılığa dayalı kalmış,
-Sanat, taşınabilir eşya ve hayvan figürleri üzerine yapılmıştır. Ayrıca çadır sanatı gelişmiştir.
-Yazılı hayat geç başlamış, onun yerine sözlü edebiyat ve sözlü hukuk (töre) gelişmiştir.
-Hapis cezaları kısa süreli olmuştur.
-Toplum dayanışmacı olmuş ve imtiyazlı bir sınıf anlayışı görülmemiştir. Yani toplum sınıflara ayrılarak kölecilik görülmemiştir. 
-Özel mülkiyet anlayışı gelişememiştir.
-At ve koyunun etkin olduğu bir bozkır kültürünün gelişmesini sağlamıştır.
Askeri yapı gelişmiştir.

 

Uyarı:  Göçleri kolaylaştıran etken; atın evcilleştirilmesi ve tekerleğin kullanılmasıdır.
 Göç dalgasından ilk etkilenen bölgeler Ön Asya ve Çin olmuştur.
  Yazı kullanılmadığından dolayı Türk göçleri ile ilgili kesin bilgiler elde etmek güçtür.


 

Google+ WhatsApp