Tarladaki Eşeğe Arapların Tepkisi

Tarladaki Eşeğe Arapların Tepkisi

Tarlaya giren eşeği nasıl çıkarsınlar ki, Arabın hali bu.

 

Adamın birisinin tarlasına bir eşek girer.
Eşek ,ekip sulamak için ter döktüğü tarladaki ekinleri yemeye başlar,
Şimdi tarlasındaki bu eşeği nasıl çıkarsın Arap?
Arap için bu sorunu çözmek çok zor. 
Arap hemen hızla eve gider.
Alet ve edevatlarını getirir.
Arap'ın tarlasındaki eşeğin tarlasındaki o güzelim ekini yemesine çok sinirlenir ve buna tahammülü yok! Arap Evinden Uzun bir sopa, bir çekiç, bir miktar çivi ve bir de büyükçe bir levha getirir.
Levhanın üzerine  "Ey eşek tarlamdan çık!" sloganını yazar. Sonra bu levhayı ilindeki çivi ve çekiç yardımı ile uzunca bir sopaya çakar.
Tarladaki ekinleri yemekte olan eşeğin yanına varır.
Elindeki pankartı kaldırır.
Sabahın köründen akşam güneşinin batışına kadar elinde pankartla eşeğin önüne dikilir.
Güneş batar. 
Fakat eşek lef anlamaz ve tarladan bir türlü çıkmaz!
Adap şaşkındır.
"Belki de eşek pankartta ne yazıldığını anlamamıştır?"
Eve döner eşeği tarladan nasıl çıkaracağını düşüne düşüne uykuya dalar.
Ertesi sabah
Çok sayıda pankart hazırlar.
Çocuklarını ve komşularını da çağırır.
Köyde bir "Olağanüstü Zirve Toplantısı" toplar
Köy halkını galeyana getirir. Tarlada bir eşeğin olduğunu sırayla hemen herkesin tarlasına girip tahrip ettiğini söyler. 
 
İnsanlar sıra sıra dizilir adamı dinler. Ey Ahali bu eşeğin tarlamdan çıkarılması gerekir bugün benim tarlam, yarın senin tarlana sıra gelecek. Susmayın, susarsanız yarın sıra size gelecek diyerek halkı coşturur.  Ahali galeyana gelir ellerindeki yazılı pankartlarla tarladaki eşeğe doğru sloganlar eşliğinde ilerlerler. Yazılı pankartlarda:
"Ey eşek tarladan çık!"
"Eşeğe ölüm!"
 
Nihayetinde köy ahalisi eşeğin  ekinleri yemekte olduğu tarlanın etrafını çevirirler ve
başlarlar slogan atmaya:
"Çık ey eşek, çıkmazsan fena olur!"
"Yazıklar olsun sana ey eşek tarla sahibinden ne istiyorsun?" 
"Senin hiç mi Allah'tan korkun Yok"
"Tarlamızdan Çık"
 
Eşek eşek! Tarladan Çık!
Ama Nafile; eşek bunlara hiç aldırış etmez ve tarladaki ürünleri yemeye devam eder.
 
 
Akşam olur gün batar ama eşek hala tarlada, ahali artık bağırmaktan, slogan atmaktan yorulmuş ve sesleri kısılmıştır.
Bakarlar ki eşek kendilerine aldırmıyor, dönerler evlerine.
Başka bir çözüm bulmak lazım derler! Ama nasıl bir çözüm bulabilirler ki?
 
Üçüncü günü sabahı;
Adam evinde başka bir şey yapmağa girişir.
Eşeği çıkarmak için yeni bir plan hazırlar. 
Çünkü ekinler ha bitti ha bitecek. Eşek bir tarladan diğerine dalmakta tarladaki mahsüleri yemeye devam ediyor. Doyduğunda yatıyor. 
Adam başka bir plan yaparak yeni bir icat geliştirir. 
 
Eşeğin kuklası yapılır. 
Kukla gerçek eşeğe çok benziyor.
Eşeğin tarlada ekinleri yediği yere gelince.
Eşeğin gözleri önünde eşeğe çıkması için bağırıp duran kalabalık köylülerin önünde
maket üzerine benzin döker ve ateşe verir. Bunu yapmasının gayesi ise eşeğe gözdağı vermek içinmiş. 
 
Kalabalıklar tekbir getirir. Eşek tarladan çık! Yoksa yanarsın! Eşek başını kaldırır ve  ateşin olduğu yere bir bakar. Sonra da umursamaksızın tarlada otlamaya devam eder.
Ahali amma da inatçı eşekmiş yahu bu! Laf dinlemiyor. Cehennemde yanmaktan korkmuyor, sloganlarımızı dinlemiyor, diyerek birbirleri ile dertleşirler. 
 
Bu sefer eşekle görüşmek için heyet gönderirler.
Derler ki: Tarla sahibi kendisinin tarlasından çıkmanı istiyor
-Haklı olan o!
-Sana düşen çıkıp gitmek.
 
Eşek bunları dinlemez ve tarlada otlamaya devam eder. 
Başarısız birkaç girişimden sonra, adam başka bir aracı tekrar gönderir
 
Aracı eşeğe der ki:
-Tarla sahibi hazır.
-Tarlalarımızın bir kısmından vazgeçmeye hazırız. 
 
Eşek yine bunlara aldırış etmez
Eşek yemeye devam eder, dönüp bakmaz bile.
 
Üçte birini sana vermeye razı!
Eşek yine cevap vermez
"Yarısını verecek!"
Eşekte yine cevap yok
Peki peki!
İstediğin kadar alanı sen belirle, ama belirlediğin alanın dışına çıkma 
Eşek başını kaldırır. 
Artık yiye yiye iyice doymuştur
Tarlanın kenarına doğru biraz ilerler
Kalabalığa bakar.
İnsanlar sevinirler.
Nihayet eşek anlaşmaya yanaştı, derler.
Tarla sahibi tahtaları getirir
Tarlayı ikiye böler ve ???????
Eşeğin olduğu hisseyi ona bırakır.
Ertesi sabah tarla sahibini bir sürpriz beklemektedir.
Eşek kendisine verilen bölgeden ayrılarak başka bir yerde otlamaya devam etmektedir. 
 
Arap kardeşimiz tekrar pankartlara müracaat eder ve mitinglere
Anlaşılan faydası yok, derler. 
 
Bu eşek laftan anlamıyor, çok inatçı, derler. 
Galiba bu , bu yörenin eşeği değil.
Herhalde başka bir köyden gelmiş olmalı. Eşeğin sahibini bulmalıyız derler. Ama bulamazlar. 
 
Köy ahali artık tarlanın tamamını eşeğe bırakmayı ve başka bir köye gidip yerleşmeye karar verirler.  Diğer köylere göç hazırlıkları başlar. 
Bunu duyan diğer köylerden de yardıma gelirler. Nihayetinde komşu köylerden birisinden de on dört yaşlarında bir erkek çocuk bulunmaktadır. 
 
Orada hazır bulunanların ve büyük kalabalığın gözleri önünde köydeki son insanın bile hazır olduğu bu kalabalık huzurunda, bu ümitsizce çabalara, işgalci, inatçı, mütekebbir, saldırgan ve zarar kaynağı eşeği çıkarmak için sergilenen bu çabalara katkıda bulunmak için küçük on dört yaşlarında bir erkek çocuğu da vardır. 
Bu on dört yaşlarındaki erkek çocuk kalabalıkları yararak tarlaya girer ve eşeğe bir tekme vurur. Sonra yerden bir sopa alır eşeğe vurarak eşeğin canını acıtır. Öğle olunca eşek hızla tarladan dörtnalla ayrılır. 
 
"Hay Allah!" diye bağırır herkes, biz şimdiye kadar neden bunu düşünemedik. Şimdi biz rezil olduk. 
"Bu ufaklık hepimizi rezil etti"
Hepimizi komşu köyler nezdinde de maskara durumuna düşürdü. Bu çocuğa ne yapalım derler. Yeniden bir konferans toplantısı kurulur ve orada çocukla ilgili oy birliği ile karar çıkar. 
Çocuk açlığa ve susuzluğa mahkum edilerek ölüme terk edilir. Kimse bu çocuğa yemek vermeyecek. Kimse bu çocuğa su vermeyecek. Bu çocuk bütün köylüler nezdinde bizi rezil etti. Ve sonrada böyle bir karar için birbirlerini tebrik ederler.

Google+ WhatsApp