II. Dünya Savaşı ve Türkiye'nin Dış Siyaseti

II. Dünya Savaşı ve Türkiye'nin Dış Siyaseti

II. Dünya Savaşı; Sebep ve sonuçları / Türkiye'nin İzlediği Dış Politika

II. Dünya Savaşı
Atlantik Bildirisi
Potsdam Konferansı
II. Dünya Savaşı'ın Sona Ermesi
II. Dünya Savaşının Sonuçları
II. Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye Nasıl Bir Politika İzlemiştir
 

 II. DÜNYA SAVAŞI

http://www.youtube.com/watch?v=LDE_cvWmANMHAYAT SAHASI:

I. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın üzerinde bulunduğu toprakların Alman ırkına yeterli gelmeyeceğine ilişkin mevcut olan fikrin; Hitler tarafından Almanya’nın Avrupa’da yayılma politikasının bir gerekçesi olarak kabul edilmesi sonucunda ortaya çıkan kavramdır. Benzer iddialar Japon ve İtalyanlar tarafından da ileri sürüldü.

 İkinci Dünya Savaşının Genel Sebepleri:

1. I. Dünya Savaşı sonunda galip devletlerin barışı düşünmek yerine barış düzeni içerisinde kendi çıkarlarını gerçekleştirme yollarını araması,

2. Yenilen devletlerin siyasi, ekonomik ve askeri kısıtlamalar ve ağır yükümlülükler getiren antlaşmalar imzalaması

 3. Osmanlı Devleti, Rus Çarlığı, Avusturya-Macaristan ve Alman İmparatorluğu'nun yıkılması sonucu ortaya çıkan boşluğu İtilaf devletleri kurdukları yeni milli devletlerle sağlamaya çalışmaları,

 4. I. Dünya Savaşı'ndan sonra, Rusya'nın ülkede komünist rejimini yerleştirmesi uluslararası alandan soyutlanarak dışa kapalı bir politika izlemesine yol açtı. Osmanlı Devleti'nin yıkılmasıyla ortaya çıkan Orta Doğu kuvvetler dengesindeki boşluk, İngiltere ve Fransa'nın yayılmacı politikasıyla doldurulması

5. Alman İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla itilaf devletleri, Almanya ile ağır şartlar içeren Versay Antlaşması'nı imzalaması büyük sorunlara yol açtı.

 6. Dünya bu şekilde devamlı bir barış için çabalarken 1929 Dünya Ekonomik Buhranı, etkilerini dünyanın her yerinde göstermeye başladı ve siyasi gelişmeleri etkiledi.

      a. Japonya’nın II. Dünya Savaşı Öncesi yarattığı gerilim:

  1931 'de Japonya'nın Mançurya'ya saldırması ve art arda çıkan siyasi buhranlar, dünyayı yeni bir savaşın eşiğine getirdi.  

        1922 Washington Deniz Silahsızlanması Konferansı: 

 Japonya, 1920’li ve 1930’lu yıllarda Uzak Doğu'nun en güçlü devleti oldu. Uzak Doğu'da topraklarını genişletmek isteyen Japonya, doğal kaynaklar açısından zengin olan Mançurya ve Çin'e egemen olup Asya içlerine kadar yayılmak istedi. Bu gelişmeler, Uzak Doğu'da çıkarları olan Avrupa devletlerini, Japonya'ya karşı birtakım önlemler almaya sevk etti. 1922 "Washington Deniz Silahsızlanması Konferansı" bu amaçla yapıldı. Burada Japonya'nın Çin'e yönelik tehdidini azaltmak için kararlar alınırken Japon deniz kuvvetleri de sınırlandırıldı.

       b. II. Dünya Savaşı Öncesi İtalya'nın Durumu

 I. Dünya Savaşı'nda istediklerini elde edemeyen İtalya, savaşın sonunda siyasi, sosyal ve ekonomik sıkıntılarla karşılaştı. Bu sorunlar da 30 Ekim 1922'de Benito Mussolini'yi iktidara taşıdı.

 İtalya'nın uzun süreden beri gerçekleştirmek istediği sömürgecilik emelleri, Mussolini ile birlikte "Roma İmparatorluğu'nun yeniden kuruluşu" adı ile milli bir ideal haline geldi.  İtalya'nın bu dış politikası rahatsızlık kaynağı oldu. İlk problem Yugoslavya ile yaşandı. "Serbest Şehir" olarak bağımsızlık statüsüne kavuşturulan Fiume, Mussoli'ninin Yugoslavya'ya baskısı sonucunda 1924'te İtalya'ya katıldı. .

Milletlerarası bir komisyonda görevli İtalya temsilcisinin Yunanistan'da öldürülmesi üzerine İtalya, Yunanistan'a ait Korfu Adası'nı işgal etti.

       1924 yılı sonunda İtalya, Arnavutluk'taki bir iç meseleyi fırsat bilerek ekonomik ve siyasi desteği ile Arnavutluk'u nüfuzu altına aldı ve 7 Nisan1939’da ,

    Bir sanayi ülkesi olmasına rağmen ham madde kaynakları bakımından tamamen dışarıya bağımlı olan İtalya, ekonomik sarsıntılar içerisinde bütçe ve dış ticaret dengesinde açıklar vermeye başladı. Bu etkenler İtalya'yı doğal zenginliklere sahip Habeşistan'a doğru yöneltti.

 İtalya'nın 1934'te başlattığı Habeşistan saldırısı 1936'da işgalle sonuçlandı.

 Almanya ve  II. Dünya Savaşı Öncesi Çıkarttığı Gerilim

 Versay Antlaşması'nın Almanya'ya getirdiği zorluklar ve 1929 Dünya Ekonomik Buhranı, Nazileri Almanya'da iktidara taşımış ve Hitler'in girişimiyle Almanya'da diktatörlük dönemi başlamıştı.

 Hitler'le birlikte Alman dış politikası yeniden şekillendi. İlk hedefi Versay Antlaşması kaldırıldı. Bu durum Versay'la birlikte kurulan devletler başta olma üzere birçok devleti endişelendirdi.

 İkinci hedefi Almanya dışında Almanların yaşadıkları toprakları almak ve topraklarını sınır tanımadan genişletmekti.

 Fransa, Versay Antlaşması ile Avrupa'da kurduğu üstünlüğü kaybetme ihtimalinden dolayı tedirgin oldu.

 SSCB, Nazi Partisinin iktidara gelmesinden sonra komünist milletvekillerinin tutuklanmasına tepki olarak Almanya ile ticari ilişkilerini kesti ve ABD'ye yaklaştı.

      1 Mart 1935'te Versay Antlaşması'yla Fransa'ya bırakılan Saar Bölgesi, halk oylaması sonucunda Alman yönetimine geçti.

  Versay'ın getirdiği askeri kısıtlamalardan kurtulmak isteyen Almanya, gizlice 1934'ten itibaren kara, deniz ve hava kuvvetlerini güçlendirme çalışmalarını başlattı.

 *Versay Barış Antlaşması'nı tamamen ortadan kaldırmaya kararlı olan Almanya, 7 Mart 1936'da, askerden arındırılan Ren Bölgesi'ne asker gönderdi. Fransa bu durumu kabul etmek zorunda kaldı.

 *Almanya, 13 Mart 1938'de Avusturya ile birleştiğini ilan ederek burayı ilhak etti.

       İngiltere'nin önerisi üzerine Almanya, Fransa, İtalya ve İngiltere arasında 29 Eylülde Münih Konferansı toplandı. Bu Konferansta Südet, Almanya'ya verilirken Çekoslovakya toprakları İngiltere ve Fransa'nın garantisi altına alındı.

 15 Mert 1939'da Prag'a girerek Çekoslovakya'yı işgal etti. Tamamı Almanlardan oluşmayan Çekoslovakya'nın işgali Münih Konferansı'nın ardından Polonya, 2 Ekimde Çekoslovakya'nın Teschen Bölgesi'ni işgal etti.

 2 Kasımda da Macaristan, imzaladığı bir anlaşmayla Slovakya'dan sınır boyunca bir toprak şeridini aldı.

 Macaristan, Rutenya'yı işgal etti.

 Hitler Memeli’yi de  Litvanya'dan istedi ve imzalanan bir anlaşma ile Memel Alman yönetimine geçti

      Savaşın Başlaması:

Almanya, Versay'la serbest şehir statüsüne geçirilen Danzig'i Polanya'dan istedi. Bu istek kabul edilmeyince Almanya Polanya'yı işgal etmeye karar verdi. 23 Ağustos’ta "SSCB - Almanya Saldırmazlık Paktı" imzalandı. Paktın gizli maddelerine göre Baltık Bölgesi ve Polanya toprakları iki devlet arasında pay edildi.

Almanya'nın, 1 Eylülde Polonya'ya saldırması üzerine İngiltere ve Fransa 3 Eylülde Almanya'ya savaş açtı.  Böylece İkinci Dünya Savaşı başlamış oldu.

   Savaş;

            Avrupa

            Pasifik

            Kuzey Afrika olmak üzere üç kıta üzerinde cereyan etti.

      Barbarossa Hareketı:

        Daha sonra 22 Haziran 1941 'de SSCB'ye saldırarak "Barbarossa" harekatını başlattı. Bu harekatla 6 ay içinde SSCB'yi teslim almak isteyen Almanya, iklim şartlarından dolayı hedefine ulaşamadı. Buna karşılık iklime alışık Ruslar, Alman hatlarının en ileri uzantılarını durdurarak sınırlı da olsa onları geriletti.

      ABD’nin İkini Dünya Savaşına Girmesi:

 ABD başkanı Roosevelt tarafsızlık politikası gereği savaş sırasında bir demeç vererek Amerikan halkından düşüncelerinde bile tarafsız kalmalarını istedi. Başlangıçta taraflara silah satmayan ABD, savaşın Almanya lehine dönmesi üzerine tarafsız yasalarını değiştirdi ve silah satışını serbest bıraktı. Alman ilerleyişi durdurulamayınca 1940'ta İngiltere'ye para ve silah yardımı da yaptı. 1941 'de Amerika "Ödünç Verme ve Kiralama Yasası"nı çıkardı. Buna göre her ülke yiyecek ve savaş malzemesi dahil  her türlü yardımı "bedeli savaş sonunda ödenmek şartıyla" alabilecekti.

 ABD başkanı Roosevelt, Japonya'ya petrol ambargosu koyarak Japon ekonomisini yıprattı. Bu meseleyi diplomatik yollarla çözemeyen Japonya, 7 Aralık 1941 'de ABD'nin Pasifik üstünlüğünü simgeleyen Hawai takımadalarından Honolulu'daki deniz ve hava üssü Pearl Harlbour'a saldırdı. Kısa sürede ABD'nin Pasifik Donanması'yla hava filosunun büyük bölümü etkisiz hale getirildi. Bu saldırı üzerine ABD savaşa girmiş oldu. Ancak Japonya'nın ABD'nin Hawai'deki petrol depolarını vurmaması ve askeri açıdan önemli bu üssü işgal etmemesi, harekatın stratejik açıdan başarılı olmasını engelledi.

      Atlantik Bildirisi

9-10 Ağustos 1941 'de ABD ve İngiltere bir araya gelerek Atlantik Bildirisi'ni yayınladı.

 II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere Başbakanı Winston Churchill ile o sırada henüz savaşa girmemiş olan ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt arasında Kanada açıklarında bir savaş gemisinde yapılan ve beş gün süren görüşmeler sonucunda 14 Ağustos 1941 'de ortak bildiri yayınlandı. Bu maddeler daha sonra Birleşmiş Milletler Antlaşması'na dahil edildi. Bildirinin maddeleri özetle şöyleydi:

1. Savaştan sonra toprak kazanılmayacak.
2. İlgili halkın onayı alınmadan toprak değişikliği yapılmayacak.
3. Uluslar kendi geleceklerini kendileri belirleyecekler. (self-determinasyon).
4. Uluslararası iş birliği  geliştirilecek.
5. Temel ham maddelerden eşit biçimde faydalanılacak.
6. İnsanlar korku ve açlıktan kurtarılacak.
7. Açık denizlerde ticaret serbestliği gerçekleştirilecek.
8. Mihver Devletler silahtan arındırılacak ve savaştan sonra topyekun silahsızlanmaya gidilecek. 

SAVAŞIN SONA ERMESİ

Almanya Kuzey İtalya'yı işgal edip bir hava harekatı ile Mussolini'yi tutsak olduğu yerden kurtardı. Daha sonra Almanlar, Roma'yı ele geçirerek Müttefiklere karşı savunma hattı kurdu. Müttefikler ancak Haziran 1944'te Roma'ya girip 1945 yılının başında Kuzey İtalya'yı ele geçirebildi.

        6 Haziran 1944'te Alman işgali altındaki Fransa'ya İngiliz ve ABD birlikleri Normandiya kıyılarından girmeye başladılar. Almanların çok iyi tahkim ettikleri için hiç beklemedikleri Normandiya'dan Müttefik donanması büyük bir çıkartma yaptı. Müttefik birlikleri büyük kayıplara rağmen başarılı oldu ve Fransa'nın güneyinden gelen birliklerle birleşerek 26 Ağustosta Paris'e ulaştı.

   Eylül sonlarında Fransa ve Belçika'da savaş sona erdi.
       Doğuda ise Sovyet ordusu Polonya ve Baltık ülkelerine girdi. Eylülde Bulgaristan SSCB orduları tarafından işgal edildi. Romanya ve Finlandiya ateşkes istedi.
        Hitler, savaşın son aylarında durumun kötüleştiğini anlayınca işgalci güçlere karşı örgütlenerek gerilla direnişi yapmayı planladı. Ancak bunun için halkın direnme gücü ve zaman kalmamıştı

       Yatla Konferansı:

        II Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru gelecekteki barışın esaslarını belirlemek amacıyla Roosevelt ve Stalin arasında 4-11 şubat 1945'te Yalta Konferansı yapıldı. Churchill, Balkanlardaki  İngiliz etkisini sona ermesinden, savaş sonunda ABD'nin Avrupa'dan çekilmesinden sonra güçlü bir SSCB ile tek başına kalmaktan çekiniyordu. Bu nedenle, Fransa'nın da Almanya ve Avusturya'nın işgaline katılmasını sağladı. SSCB, Doğu Avrupa'dan ordularını çekmek ve serbest seçimlerin yapılmasını sağlamak için söz verdi. Ancak çekilmenin şartları ile Polonya'nın gelecekteki sınırları konusuna açıklık getirmedi.

      Potsdam Konferansı

     Potsdam Konferansı'nda, Almanya'nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunlar, yapılacak olan barış antlaşmalarının temel şartları ve yöntemleri belirlendi. Görüşmelerde Avrupa, Müttefiklerin istekleri doğrultusunda şekillendirildi. Almanya, dört işgal bölgesine ayrılarak ABD, İngiltere, Fransa ve SSCB yönetimine bırakıldı. Ayrıca Almanya için ekonomi ve-askeri kısıtlama ve yükümlülükler getirildi. Savaş suçlularının tutuklanmasına ve diğer ülkelerde bulunan Almanların Almanya'ya götürülmesine karar verildi. Avusturya ve başkenti Viyana'nın dört işgal bölgesine ayrılması, İtalya ile koşulları ağır olmayan bir barış anlaşması imzalanması karara bağlandı.

      Pasifik'te Savaşın Sona Ermesi

 Japonya, Filipinlerde General Mac Arthur komutasındaki ABD kuvvetlerine yenildi. Ekim1944'te yapılan Leyta Savaşı'nda Japon Donanması hemen hemen ortadan kaldırıldı. Daha sonra Pasifik adaları alınarak Japon adalarına ulaşmak, ABD'nin temel savaş stratejisi oldu. 6 Ağustosta Hiroşima'ya atılan ilk atom bombası ile 70.000 kişi, 9 Ağustosta Nagazaki'ye atılan ikinci bomba ile 80.000 kişi buharlaşarak yok oldu

 II. DÜNYA SAVAŞI'NIN SONUÇLARI

      a. Siyasi Sonuçlar

 II. Dünya Savaşı'nın Müttefiklerce kazanılması ile Faşizm ve Nazizm gibi akımlar tasfiye edildi.

  1945'ten sonra dünyanın siyasi yapısı yeniden inşa edilmeye başlandı. Mihver Devletlere karşı direnişe geçenler kazanç sağladı.

 Birçok ülkede savaşın olumsuz etkilerinden kurtulmak amacıyla reformlar başlatıldı.

 Asya, Afrika ve Orta Doğu'da yaşayan halklar, II. Dünya Savaşı'nda, emperyalist devletlerin zayıflığını görerek bu devletlere karşı mücadeleye başladı.

 1942'de Hindistan, Endonezya gibi ülkelerde milli kurtuluş hareketleri başladı.

 Savaşın mağlup devletleri İtalya ve Almanya'nın toprakları işgal edildi.

  Müttefik ordularının denetimi altında başkentleri Berlin ve Viyana da dahil olmak üzere, Almanya ve Avusturya toprakları dört işgal bölgesine ayrıldı.

 Savaşın diğer mağlup devleti Japonya, ABD orduları tarafından işgal edildi. Japonya savaş sırasında işgal ettiği toprakların yanı sıra XIX. yüzyıl sonlarından itibaren elde ettiği toprakları da geri vermek zorunda kaldı.

 II. Dünya Savaşı'nda SSCB'nin Almanya'ya karşı önemli zafer kazanması, Çekoslovakya başta olmak üzere bazı Avrupalılar tarafından SSCB'nin kurtarıcı olarak görülmesine sebep oldu. Böylece kuruluşundan itibaren ilk kez bu kadar saygı gören SSCB'nin 1930'larda karşılaştığı uluslararası alandan dışlanma süreci sona erdi. Avrupa kıtasının yarısına hakim olan SSCB, savaş sonunda büyük bir güç haline geldi.

 II. Dünya Savaşı'ndan en az etkilenen ABD, atom bombasına sahip olmakla önemli bir avantaj elde etti.

 Birleşmiş Milletlerin New York'u, Uluslararası Para Fonunun (IMF) Washington'u merkez olarak seçmesi ABD'nin gücünü ve Avrupa merkezli uluslararası sistemin sona erdiğini göstermekteydi. Dünyadaki altın rezervinin % l5'ine sahip olan ABD'nin, dünya sanayi üretiminin % 50'sini ve uluslararası ticaretin % 25'ini elinde bulundurması da bu ülkenin dünyadaki konumunu güçlendirdi.

      Birleşmiş Milletler Cemiyetinin Kuruluşu Ve Veto Hakkına Sahip devletler:

 I. Dünya Savaşı sonunda barışı korumak amacıyla kurulan Milletler Cemiyeti, büyük devletlerin tesiri altında kalarak tarafsızlığını koruyamamıştı ve II. Dünya Savaşı'na yol açan krizleri çözememişti. Bu yüzden daha II. Dünya Savaşı sırasında dünya barışını sağlamak amacıyla ABD ve İngiltere, Atlantik Bildirisi'ni yayınlayarak Birleşmiş Milletler Teşkilatının temelini attı. 1943'te de Moskova Konferansı ile ABD, İngiltere, SSCB ve Çin daimi bir barış teşkilatının kurulması üzerinde anlaşmaya vardı. Bu devletler 1944'te Washington'da teşkilatın taslak biçimini, görevlerini ve yetkilerini belirledi.

 Şubat 1945'te Yalta Konferansı'nda ABD, İngiltere ve SSCB, Mart 1945'e kadar Mihver Devletlere savaş ilan eden devletlerin Birleşmiş Milletlere üye olarak kabul edilmesine karar verdi. Aynı yıl Birleşmiş Milletleri resmen kurmak için San Francisco Konferansı toplandı. Bu Konferans'ta ABD, SSCB, İngiltere, Çin ve daha sonra Fransa'nın katılımıyla oluşan büyük devletler teşkilat üzerinde kesin üstünlük kurmak ve bunu antlaşmaya eklemek istedi. Küçük devletler olarak adlandırılan kırk altı devlet ise buna karşı çıktı. Görüşmeler sonucunda Genel Kurulda devletlerin eşitliği, Güvenlik Konseyinde büyük devletlerin üyeliklerinin sürekliliği ve "veto" haklarının varlığı kabul edildi.

 Böylece konferansta alınan karar üzerine kabul edilerek Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu ve Milletler Cemiyeti 19 Nisan 1946'da yetkilerini bu Teşkilata devretti.

       b. Ekonomik Sonuçlar

 II. Dünya Savaşı'nda şiddetli çarpışmalar ve hava bombardımanları, Almanya başta olmak üzere Avrupa'da birçok kentin hasar görmesine, fabrikaların, limanların ve demiryolu hatlarının yıkılmasına üretim ve ticaretin olumsuz yönde etkilenmesine sebep oldu. Tarım ve sanayi üretimi 1939'a göre % 30-70 arasında düşüş gösterdi. Maddi hasar tahminen 2 trilyon dolara yaklaştı. Savaş sonunda İngiltere ekonomisi iflas etti. Savaş sırasında Avrupa ülkeleri önemli miktarda paralar kaybettikleri gibi 1945 - 1946'da önemli fiyat artışlarıyla karşılaştılar. Fransa'da fiyatlar 1945'te % 38, 1946'da % 63 oranında yükseldi. 1939'dan 1945'e kamu borçlanmaları İngiltere'de üç, Fransa'da dört, ABD'de altı, Almanya'da on kat arttı.

      IMF:

Temmuz 1944'te kırk dört devlet, ABD'de yeni bir uluslararası para sistemi kurmak üzere bir araya geldiler. Görüşmelerde devletlerin paralarının altın ya da altına çevrilebilir paralar aracılığıyla garanti altına alınması kararlaştırıldı. O dönemde ABD, önemli altın rezervlerine ve gelişmiş bir sanayi gücüne sahipti. Bu yüzden yeni uluslararası sistem Amerikan dolarına dayanıyordu. Dolar, altın yerine kullanılabilen uluslararası para birimi oldu. Washington'da, 45 ülkenin imzasıyla "Uluslararası Para Fonu" (IMF) kuruldu. Ayrıca "Uluslararası imar ve Kalkınma Bankası" oluşturularak üye devletlerin yeniden yapılanma ve kalkınma çabalarına maddi destek sağlanması amaçlandı.

      c. Toplumsal Sonuçlar

 II. Dünya Savaşı sadece cephede değil cephe gerisindeki sivillerin de hayatını kaybettiği bir savaş olmuştur. Hava saldırıları, karne uygulaması, işgal edilen ülkelerin talan edilmesi, sivil esirlerin öldürülmesi, Nazilerin toplama kamplarındaki katliamları ve verem gibi hastalıkların yayılması neticesinde 60 milyona yakın kişi hayatını kaybetti. Bunlardan yaklaşık 21 milyonu SSCB vatandaşı, 13,5 milyonu Çinli,1 milyonu Alman'dı. SSCB, 1939'daki nüfusunun % 13'ünü Almanya % 10'unu, Polanya ise % 16'slnl kaybederken Batı Avrupa ülkeleri ve ABD savaştan daha az etkilendi.

II. DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA TÜRKİYE

      II. DÜNYA SAVAŞI YILLARINDA TÜRKİYE VE İZLEDİĞİ DIŞ POLİTİKA

 II. Dünya Savaşı'nda Müttefik ve Mihver Devletlerin Türkiye'yi kendi yanında savaşa dahil etmek istemelerinin nedenleri nelerdir?

 Mihver ve Müttefik Devletler II. Dünya Savaşı'nda Türkiye'yi, coğrafi konumundan dolayı kendi yanlarında savaşa sokmak istediler. Yoğun baskılarla karşılaşan Türkiye, savaş dışı kalmak, toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak amacıyla belirlediği dış politikasından taviz vermedi. Türkiye, Mihver ve Müttefik devletler arasındaki güç çatışmalarını kullanarak bir denge politikası uyguladı ve II. Dünya Savaşı sonuna kadar savaş dışında kaldı.

 1. II. Dünya Savaşı'nda Türk Dış Politikası:

 Nisan 1939'da İtalya, Arnavutluk'u işgal etmesi nedeniyle Türkiye’yi, İngiltere, ve Fransa'ya yaklaştırdı ve karşılıklı yardımlaşma antlaşmaları için görüşmeler başladı.

Bu dönemde Türkiye'nin askeri araç gereç yönünden yetersiz olması ve SSCB'ye karşı savaşa girme ihtimali büyük miktarda askeri ve mali yardım istemesine bu da görüşmelerin yavaşlamasına neden oldu.

23 Ağustos 1939'da Almanya ve SSCB'nin imzaladıkları dostluk ve saldırmazlık paktıyla Doğu Avrupa'yı aralarında paylaşmaları Türkiye'nin dış politikası ile ilgili hassas dengeleri bozdu ve Türkiye’yi dış politikada zora soktu. 

     Türkiye'nin İngiltere ve Fransaya yakınlaşması karşısında SSCB'nin daveti üzerine 25 Eylülde Moskova'ya giden Türk Dışişleri Bakanına 

 Boğazlar geçiş statüsünün kendi lehine değiştirilmesini ve Boğazlar üzerinde Türkiye ile birlikte SSCB'nin de söz ve kontrol hakkı verilmesini istemesi Türkiye'yi endişelendirdi. SSCB böyleceTürkiye'nin İngiltere ve Fransa ile yakınlaşmasını engellemek istemiştir.

      Bu durum karşısında Türkiye  19 Ekim 1939'da İngiltere ve Fransa ile "Karşılıklı Yardım Antlaşması"nı imzaladı.

Ruslar'ın Boğazlara ve Balkanlara girme endişesini taşıyan Almanlar 1941 yılı başlarında Hitler'in Balkan Harekatı'na başlamasıyla Rusların Türkiye üzerinden Orta Doğu petrollerine ulaşmasından endişelendi. Bunun üzerine İngiltere, Türkiye'nin kendi yanında savaşa katılması durumunda her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu belirtti.  Yunanistan'ın Almanya tarafından işgali ve bu gelişmelerden sonra Almanya, Türkiye ile İngiltere'nin yakınlaşmasını önlemeye çalıştı. 18 Haziran 1941 'de Almanya ile Türkiye arasında bir saldırmazlık paktı imzalandı. SSCB'nin Boğazlara saldırma tehlikesini bertaraf etmek için 22 Haziranda Alman ordularının SSCB üzerine saldırıya geçmesiyle Türkiye üzerindeki baskı azaldı.

 1943 başlarında İngiltere'nin Türkiye'yi savaşa dahil etme konusunda ısrarcı olmasının iki sebebi vardı.

 1-Birincisi Almanya'yı etkisiz hale getirmek için Avrupa içlerine girmek zorunda olması,

 2- İkincisi ise savaş sonunda stratejik bir öneme sahip olan Balkanlarda oluşabilecek bir boşluğun SSCB tarafından doldurulmasından endişe duymasıydı.

Dolayısıyla İngiltere; Türkiye'nin bölgede açacağı bir cephenin bu sebepleri ortadan kaldıracağını düşünmesiydi.

 1941 yılı sonlarında Almanların Orta Doğu ve Kafkasya bölgesine yönelik harekata girişmesi, ABD'nin savaşa girmesi ve SSCB'nin Almanya ile savaş içinde bulunması Müttefik devletlerin Türkiye'nin kendi yanlarında savaşa girmesi konusundaki taleplerini daha da arttırdı.

 Almanların Kasım 1942'de Stalingard yenilgisinden sonra Müttefiklerin Türkiye ile 30 Ocak 1943'te Adana Konferansı'nda bir araya geldi.

     Yapılan görüşmelerde, Türkiye'nin savaşa katılmak için hazırlıksız olduğu ve özellikle SSCB'nin savaştan galip çıkması halinde duyduğu ciddi endişeler dile getirildi.

 Böylece Türkiye Müttefiklere yakınlaşmakla beraber savaş dışında kalmayı başardı. Aynı yılın sonlarına doğru Moskova'da, bir araya gelen Müttefik güçler, SSCB'nin ısrarı ile Türkiye'nin savaşa girmesi konusunda ikna edilmesini kararlaştırdı,

      Bunun üzerine İngiltere ve Türkiye dışişleri bakanları 5-6 Kasım ve 4-6 Aralık tarihlerinde Kahire'de bir araya geldi. Türkiye Müttefiklerin savaşa girmesi konusundaki teklifleri reddederek savaş dışı kalmayı sürdürdü.

       1944 yılı içerisinde Türkiye, Müttefiklerle olan ilişkilerini yeniden canlandırmaya gayret etti. Bu amaçla askeri nitelikli Alman gemilerin Boğazlardan geçmesini engelledi ve Almanya'ya yaptığı ihracatı durdurdu.

 

 Türkiye 23 Şubat 1945'te savaş sonrası düzenin oluşturulacağı San Francisco Konferansı'na katılabilmek ve Yalta Konferansı kararları uyarınca Birleşmiş Milletler Teşkilatının asil üyeleri arasında yer alabilmek için Almanya'ya savaş açtı. Ancak savaş ilanı yalnızca simgesel bir hareket olarak kaldı.

      II. DÜNYA SAVAŞI'NIN TÜRKİYE ÜZERİNDEKİ ETİLERİ

Türkiye, II. Dünya Savaşı'na fiilen katılmamasına rağmen, savaşın getirdiği ağır ekonomik şartları tümüyle yaşadı.

     Savaş ihtimaline karşılık ülke gelirinin önemli bir kısmı savunma alanına ayrıldı.

     Hedeflenen ekonomik planlar ve sanayi yatırım programları ertelenmek zorunda kaldı. Seferberlik dolayısıyla tarım ve sanayi sektöründe iş gücünün azalması üretimin büyük ölçüde gerilemesine sebep oldu. 1929 Ekonomik Buhranı sonucunda büyük ölçüde daralmış olan ithalat, daha savaşın ilk yıllarında yarı yarıya düştü. Müttefik ülkelerin Türkiye'nin Almanya ile olan ticari faaliyetlerini durdurma yönündeki telkinleri ekonomik gelişme sürecini de durdurdu.

       Savaş yıllarında Türkiye'de izlenen ekonomik politika, büyümeyi ve gelişmeyi hızlandırmak hedefinden ziyade;
- Mal darlığını hafifletmek,
 -Fiyat artışlarını frenlemek,
 -Karaborsa ile mücadele etmek
 -Sosyal adaleti sağlamak gibi hedeflere yönelmişti.
 - Yersiz fiyat yükselmelerine engel olmak

amacıyla fiyatları yükseltilen maddelere "narh koyma" bu kararlardan bir tanesiydi.
 
 -18 Ocak 1940'ta çıkan ve 1942'de değişikliğe uğrayan "Milli Korunma Kanunu" alınan tedbirlerin dayanak noktası oldu. Milli Korunma Kanunu, hükümete ekonomik hayatı düzenleyici çok geniş imkanlar sağlamaktaydı.

     Milli Koruma Kanunu:

 Bu kanun ile;

-Üretim, dağıtım ve tüketim ilişkileri tümüyle devlet kontrolü altına alındı.

 -Devlet, gerektiğinde üretimi aksatan işletmelere el koyabilme yetkisine sahipti.

 -Dış ticaretin düzenlenmesi ve kontrolü gibi müdahaleler de devlet eline bırakıldı.

 -hükümet, halkın ve milli savunmanın ihtiyaç duyduğu maddelerin değer fiyatının ödenmesi karşılığında almaya ve amacına göre ihtiyacı olan kurumlara kârsız vermeye yetkiliydi.

  Milli Korunma Kanunu'nun 6.maddesine dayanarak Petrol Ofisi, Et ve Balık Kurumu gibi bazı kurumlar oluşturuldu.

 -1942'de büyük kentlerde karne uygulamasına geçildi.

-Ticaret Ofisi ve İaşe Müsteşarlığı gibi yeni kurumlar oluşturuldu. Sıkı fiyat kontrolü birçok malın piyasadan çekilmesine sebep oldu.

  -Savaş döneminin en yüksek enflasyonu bu dönemde yaşandı. Bu yıllarda Türkiye'nin savaşa girme ihtimalinin artması üzerine savunma giderlerine ayrılan pay yeterli görülmedi.

 -Aşırı kazançlar ve yüksek enflasyon da dikkate alınarak Varlık Vergisi ve Toprak Mahsulleri Vergisi olmak üzere iki olağanüstü vergi uygulaması getirildi.

 Varlık Vergisi Kanunu, 11 Kasım 1942'de kabul edildi. Belli komisyonların belirlediği miktarlara göre, önceliği ticaret ve sanayi ile uğraşan kentliler olmak üzere, çiftçi, esnaf ve  ücretlilerden alındı ve 15 Mart 1944'te kaldırıldı. Varlık vergisi alınmayan çiftçilerden de 1944'te ayni olarak alınan Toprak Mahsulleri Vergisi 1946'da kaldırıldı.

     II. Dünya Savaşı’nın Ekonomimiz Üzerindeki Etkileri:

-Türkiye'de yaşanan ekonomik sıkıntılar sonucunda 1940 ve 1945 yıllarında nüfus artışında azalma görüldü.

2. "Beş Yıllık Sanayi Planı" uygulanamadı. Savaş bittiğinde Türkiye ekonomisi 1934'te bulunduğu gelişme düzeyinin altına düştü.

 Bu dönemde 1942 yılı hariç milli gelirde sanayi ve tarımsal üretim sürekli olarak düşüş gösterdi. Yıllık sanayi üretimi 1940-1945 döneminde ortalama % 5.6, tarımsal gelir % 7.2, milli gelir ise % 6.3 geriledi

Savaşın uzun süreli etkileri bakımından en ağır sonucu, sermaye birikiminde oluşan gerileme oldu. Milli kaynakların büyük ölçüde savunmaya ayrılması ve yatırımların yapılamaması bunda etkili oldu.

     II. Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’deki Eğitim Alanında Yapılan Değişiklik ve Yenilikler:

1940'ta çıkarılan bir kanunla köylülerin kendi yörelerinde ve pratik bilgilerle eğitilmesini öngören Köy Enstitüleri kuruldu.

Böylece mesleki ve teknik okul sayısı savaş boyunca üç katına, bu okullardaki öğrenci sayısı ise aynı dönemde dört katına çıktı. 

      II. Dünya Savaşı Yıllarında Türk Edebiyatındaki  Değişiklik ve Yenilikler:   

      -Bu dönemde Şiirde serbest nazımı savunan Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat Horozcu, Melih Cevdet Anday'ın öncülüğünü yaptığı "GARİP AKIMI" bu dönemde ortaya çıktı.

-Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Behçet Necatigil ve Sait Faik Abasıyanık bu dönemin önemli şair ve yazarlarındandır.

      II. Dünya Savaşı Yıllarında Basın-Yayın:

Bu dönemde Ankara Radyosunun yanı sıra, İstanbul Radyosu 1943'te sürekli yayına geçti. Bu dönemde halk müziği derleme çalışmalarının dinleyenlere sunulduğu "Yurttan Sesler" programları yapıldı.

Münir Nurettin, Hafız Burhan başta olmak üzere pek çok Türk sanat müziği sanatçısı plaklarında türkülere yer verdi.

-1940'ta İstanbul Konservatuarının "kuramsal bir eğitim vermek" üzere açılması da Türk musikisi açısından önemli bir gelişme oldu. Sanat müziği ile ilgilenenler geniş kitlelere ulaşmak için halk müziğinden yararlandı..

 

 ÜNİTE KONULARININ ÖZETİ

Pearl Hatbour Baskını ve ABD’nin Savaşa Girmesi.

 II. Dünya Savaşı çıktığı sırada Japonya Çin’in işgali ile uğraşıyordu.

  • 1940 yılında, Almanya’nın Fransa’ya baskısı sonucunda, Japonya Fransa’ya ait Çinhindi’nden bazı stratejik üsler aldı.
  • Rosvelt, Japonya’yı ekonomik yönden yıpratmak için petrol ambargosu koydu.

Japonya’nın siyasi girişimleri sonuçsuz kalınca ABD’ye ait Hawaii takımadalarındaki Honolulu’daki Pearl Harlbour’daki stratejik öneme sahip deniz üssüne saldırdı. Japonya kısa sürede, ABD’nin Pasifik’teki deniz ve Hava filosunun büyük bölümünü etkisiz hale getirdi (7 Aralık 1941). Bunun üzerine ABD savaşa girmiş oldu. Almanya ve İtalya da ABD’ye savaş ilan etti.

  • ABD Ocak 1942’de 22 devletin katılımı ile Birleşmiş milletler Teşkilatı’nı kurdu.
  • Japonya ABD’nin Manila İngiltere’nin Singapour ve Hong Kong’taki üslerini ele geçirdi. Daha sonra Birmanya ve Endonozya’ya yöneldi 100 bin Hollandalı askeri teslim aldı.
  • Japonya Ancak Nisan 1942 de Avustralya’da durdurulabildi. Mayıs 1942’de Mercan denizinde karşılaşan ABD ve Japon filoları yapılan savaşta Japonya mağlup oldu. Japonya kendisini toparlayarak ABD’nin Mitway üssüne saldırdıysa da başarısız oldu. Bütün bu durumlar II. Dünya Savaşı’nın seyrini değiştirdi.

     Avrupa’da Savaş’ın Sona Ermesi:

 Roosevelt ve Churcill, Kazablanka Konfeiransı (14-24 Ocak 1943)’da aldıkları bir kararla Mihver Devletlerinin kayıtsız şartsız teslim alınması için anlaşarak harekete geçtiler.

Müttefikler İtalya’nın stratejik noktalarına hava saldırısı düzenlediler. Mussolini iktidardan düştü. Yerine Mussolini’nin görevden aldığı Mareşal Madaklio başbakan oldu ve müttefiklerle 3 Eylül 1943’te Ateşkes antlaşması yaptı. Almanya bu duruma kızarak İtalya’ya saldırarak Mussolini’yi tutsaklıktan kurtardı.

    Almanya daha sonra Roma’yı ele geçirerek güçlü bir savunma hattı oluşturdu. Müttefikler Ancak Haziran 1944’te Roma’ya girmeyi başardı ve 1945’te de Kuzey İtalya’yı Almanlardan temizlediler.

    İngiliz ve ABD birlikleri 6 Haziran 19443’te Normandiya kıyılarından Alman işgali altındaki Fransa’ya saldırdılar ve büyük kayıplar vererek Fransa’yı ele geçirdiler. Eylül sonlarında Fransa ve Belçika’da savaş sona erdi.

Polonya ve Baltık ülkeleri Rusya tarafından işgal edildi.

Hitler gerilla savaşı vermek istediyse de artık Alman halkının savaşacak gücü kalmamıştı.

SAN FRANSİSCO KONFERANSI

San Fransisco Konferansı ile (7 Mayıs 1945) Almanya kayıtsız şartsız teslim olmuş ve Avrupa’da savaş sona ermiştir.

 POTSDAM KONFERANSI  (17 Temmuz-2 Ağustos 1945)

  ABD, İngiltere ve SSCB arasında düzenlenmiştir.

      Toplanma Amacı: Almanya’nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunlar, yapılacak barış antlaşmalarının temel şartları ve yöntemleri belirlenmek amacıyla toplanmıştır.

Sonuç:

Avrupa Müttefiklerin istedikleri şekilde sınırlar çizildi.

  • Almanya 4 işgal bölgesine ayrıldı.
  • Almanya için ağır ekonomik yükümlülükler getirildi ve askeri kısıtlamalar yapıldı.
  • Savaş suçlularının tutuklanmasına ve diğer ülkelerdeki Almanların Almanya’ya getirilmesine karar verildi.
  • Avusturya ve Viyana’da dört işgal bölgesine ayrıldı.
  • İtalya ile koşulları ağır olmayan barış antlaşması imzalandı.

 Pasifik’te Savaşın Sona Ermesi:

Japonya Filipinlerrde General Mac Arthur komutasındaki ABD kuvvetlerine yenildi.

   Ekim 1944’te yapılan Leyte Savaşı’nda Japon donanması hemen hemen ortadan kaldırıldı.

   Daha sonra Pasifik Adaları alınarak Japon adalarına ulaşmak için strateji planı belirlendi. Ancak ABD için bu çok zordu ve büyük kayıplar verebilirdi.

   Bu nedenle 6 Ağustos’ta Hiroşima ve 9 Ağustos’ta Nagazaki’ye Atom bombası atarak Japonya’yı kayıtsız şartsız antlaşmaya zorladı.

  14 Ağustos’ta kayıtsız şartsız teslim olan Japonya 2 eylül 1945’te ateşkes antlaşması imzaladı ve böylece II. Dünya Savaşı sona erdi.

     10 Şubat 1947 Paris Barış konferansı; İtalya, Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Finlandiya ile yapıldı. Almanya bu defa muhatap alınarak anlaşmaya dahil edilmedi.

     8 Eylül 1951’de de Japonya ile San Franscisco’da barış antlaşması yapıldı.


 SAVAŞIN ETKİLERİ:

Siyasi Sonuçlar:
Faşizm ve Nazizm gibi akımlar tasfiye edildi.
Asya, Afrika ve Ortadoğu’daki Halklar Emperyalizm devletlere karşı mücadeleye başladılar.
Hindistan ve Endenozya gibi devletler kendi bağımsızlıklarını sağlayarak milli devletlerini kurdular.
İngiltere ve Fransa gibi devletler galip olmalarına rağmen ekonomileri bozuldu ve sömürgeleri üzerindeki etkileri zayıfladı.
Almanya ve Avusturya’nın toprakları ve başkentleri dört işgal bölgesine ayrıldı.
İtalya; sömürgelerini kayıp etti 1946’da Cumhuriyet rejimine geçiş sağladı.
Japonya; işgal etikleri topraklarının yanı sıra XIX. yüzyıl sonlarından itibaren elde ettiği topraklarını da geri vermek zorunda kaldı. Japonya, ABD orduları tarafından işgal edildi ve ağır yaptırımlarla karşılaştı.
SSCB 1930 larda karşılaştığı “Uluslar arası alandan dışlanmasa süreci” sona erdi. Ayrıca SSCB Avrupa kıtasının yarısını ele geçirerek savaş sonunda güçlü bir devlet olarak ortaya çıktı.
Savaştan en az etkilenen ABD Atom bombasını elinde bulundurması nedeniyle önemli bir avantaj elde etti.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı New York, İMF Waschington’u merkez seçti.
ABD; atom bombasına sahip olması, BM ve İMF’nin ABD’yi merkez seçmesi, dünyadaki altın rezervinin %75’ni sanayi üretiminin %50’sini ve ticaretin %25’ni elene geçirerek dünyadaki konumunu yükseltti.
Sömürgecilik dönemi sona erdi.

Rusya kominist rejimini Doğu ve Orta Avrupa’ ile Çin’e taşıdı.
Filistin topraklarında İsrail Devleti kuruldu.

Ekonomik Sonuçlar

  • II. Dünya Savaşı bir çok kendin hasar görmesine yol açtı.
  • Tarım ve sanayi üretimi %30-70 arasında düşüş gösterdi.
  • Avrupa’da 1945-1946’da önemli fiyat artışları yaşandı.
  • Dolar, altın yerine kullanılabilen Uluslar arası para birimi oldu. Washington’da 45 ülkenin imzasıyla uluslar arası para Fonu (IMF) kuruldu.
  • Uluslar arası “İmar ve Kalkınma Bankası” oluşturularak üye devletlerin yeniden yapılanma ve kalkınma çabalarına maddi destek sağlanması amaçlandı.
  • Dünya savaşı sonrasına göre II. Dünya savaşı sonrası devletlerde hızlı bir ekonomik düzelme görüldü. 1949’da ekonomi eski canlılığına kavuştu.

Toplumsal Sonuçlar:

  • Sadece cephede değil, cephe gerisindeki sivillerin de hayatını kaybettiği bir savaş olmuştur. 60 milyona yakın kişi hayatını kaybetti.
  • Savaş sonunda Avrupa ve Asya’da çeşitli nüfus hareketleri görüldü. Bir çok insan Alman topraklarını terk ederken, değişik ülkelerden ayrılmak zorunda kalan Germen kökenli 12 milyon insan Almanya’ya geri dönmek için hareketlendi.
  • Japonya’nın işgal ettiği bölgelere yerleşen Japonlar da ülkelerine geri dönmek zorunda kaldılar.
  • Savaş sonunda savaş suçu işleyenlerin yakalanması ve yargılanmasına çalışıldıysa da tam anlamıyla başarılı olunmadı.

 C. İnsan Hakları İhlalleri.

 Özellikle Almanya, SSCB ve Japonya savaş esirlerine ve sivillere yönelik kötü muamele, yargısız infaz, talan, askeri neden olmaksızın yakıp yıkma vb. faaliyetlere yönelerek savaş kurallarını ihlal etti ve savaş suçu işlediler.

  • Savaş sonrasında Nazi Alman yöneticileri ve Japon yöneticiler yargılandı. Yargılanma sonucunda hapis, müebbet hapis ve idam cezaları verildi.
  • BM 9 Aralık 1948’de “Soykırım Suçunun önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin sözleşme”’yi kabul ederek savaş sırasında işlenen insanlık suçları “soykırım” olarak adlandırıldı.

10 Araklık 1948’de BM, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesini kabul etti.

  Soru Ve Cevap Yoluyla  Tekrar

1. İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanya İtalya’ya neden saldırmıştır?
 Müttefik Devletler; İtalya’nın stratejik noktalarına hava saldırısı düzenlediler. Mussolini iktidardan düşürülerek tutsak edildi. Yerine Mussolini’nin görevden aldığı Mareşal Madaklio başbakan oldu ve müttefiklerle 3 Eylül 1943’te Ateşkes antlaşması yaptı. Almanya bu duruma kızarak İtalya’ya saldırarak Mussolini’yi tutsaklıktan kurtardı.
 2.Yatıştırma Politikası ne demektir kısaca açıklayınız?
     Hitlerin esas ilgi alanının doğuda olduğuna inanan Chamberlain, SSCB’ye karşı Almanya’nın kendileriyle iş birliğine gireceğini düşünüyordu. Chamberlain Münih Antlaşması ile Südet’i alan Hitler’in artık durarak kazandıklarını elinde tutmaya çalışacağını sanmaktaydı.  
3. Müttefik Devletler grubuna dahil olan en önemli 4 devlet:
ABD, İngileter, Fransa ve SSCB
4. Avrupa’da II. Dünya Savaşı sona erdiğinde; Avrupa’daki SSCB’nin etkisi ve gücü karşısında İngiltere hangi politikayı izlemiştir?
   Almanya’nın işgaline Fransa’yı da dahil etmiştir. Fransa’nın da Almanya’yı işgal etmesini sağlamıştır. 
 
5.1943 başlarında İngiltere’nin Türkiye’yi savaşa dahil etme konusunda ısrarcı olmasının sebeplerini yazınız?
     - Almanya’yı etkisiz hale getirmek için Avrupa içlerine girmek zorunda olması
      -Savaş sonunda stratejik bir öneme sahip olan Balkanlarda oluşabilecaek bir boşluğun SSCB tarafından doldurulmasından endişe duymasıydı. 

6. 23 Ağustos 1939’da Almanya ile SSCB arasında imzalanan “Saldırmazlık Paktı”nın içeriği nedir kısaca açıklayınız?
 Almanya ile SSCB aralarında;
      -Polonya topraklarını 
       -Ve Baltık Denizi’ni kendi aralarında paylaşmışlardır.

 7.  1922 ‘Washington Deniz Silahsızlanması Konferansı”nın toplanma amacı:

Japonya’nın Çin’e yönelik tehdidini azaltmak

- Japonya’nın deniz kuvvetlerini sınırlandırmak amacıyla toplanmıştır.

KISA- KISA NOTLAR:

-  II. Dünya Savaşı sırasında İngiltere “Yatıştırma Politikası” izlemiştir.

- Barbarossa Hareketi: Almanya’nın (Hitler)  Doğu Avrupa’yı ele geçirmek için yürüttüğü hareket planına denir.

San Fransisco Konferansı sırasında 7 Mayıs 1945’de Almanya kayıtsız şartıs teslim olmuş ve Avrupa’daki savaş sona ermiştir.

 8.  II. Dünya Savaşı öncesi Almanya nasıl bir gerilim yaratmıştır, Almanya’nın izlemiş olduğu siyasi politika:

  Versay Antlaşması’nın getirdiği zorluklar ve 1929 Dünya Ekonomik Buhranı, Nazileri iktidara taşımıştı.

  1. 1934’te Almanya Avusturya’yı ilhak teşebbüsünde bulundu.
  2. 1 Mart 1934’te Versay antlaşması’yla Fransaya bırakılan Saar Bölgesini halk oylaması ile ele geçirdi.
  3. Gizlice silahlanmaya başladı asker sayısını 300 bine ardından 550 bine çıkardı.
  4. Ekim 1933’te Silahsızlanma Konferansı ve Milletler Cemiyeti’nden çekildi.
  5. 7 Mart 1936’da Ren Bölgesine asker gönderdi.
  6. 13 Mart 1938’de Avusturya ile birleştiğini ilan etti.
  7. Cekoslovakya sınırlarında bulunan Südetler bölgesini ele geçirme girişiminde bulundu.
  8. 15 Mart 1929’da  Prag’a girerek Çekoslovakya’yı işgal etti.
  9.  Danzig’i Polonya’dan istedi, Polonya bunu ret edince 1 Eylül 1939’da Polonya’ya girerek Polonya’yı işgal etti.

 9.II. Dünya Savaşı döneminde Türkiye’nin izlediği politika:

Bu dönemde izlenen ekonomik politikası; mal darlığını hafifletmek fiyat artışlarını frenlemek, karaborsa ile mücadele etmek ve sosyal adaleti sağlamak gibi hedeflere yönelmiştir.

 TBMM temel tüketim mallarında ortaya çıkan hızlı fiyat artışına son vermek için 18 Ocak 1940’ta Milli Koruma Kanu’nukabul edildi. Bu kanunla üretim, dağıtım ve tüketim ilişkileri tümüyle devlet kontrolü altına alındı. Üretimi aksatan işletmelere el koyabilme yetkisine de sahipti. Bu kanuna dayanarak Petrol Ofisi, Et ve Balık Kurumu gibi bazı kurumlar oluşturuldu.

 Ticaret Ofisi ve İaşe müsteşarlığı gibi yeni kurumlar oluşturuldu. Bu kurumlar temel tüketim mallarının karne ile dağıtım kontrolü ile dış ticarette fiyatlardı tespit etme gibi görevleri üstlendi.

-1942’de büyük kentlerde karne uygulamasına geçildi.

-Varlık Vergisive Toprak Mahsulleri Vergisi olmak üzere iki olağanüstü vergi uygulaması getirildi. Varlık vergisinin görünürdeki amacı savaştan haksız kazanç elde eden kesimlerin vergilendirilmesiydi. Ancak vergi daha çık gayr-i Müslimlerden alınmıştır. Asıl amaç; Türk ekonomisinde yabancı egemenliğine son vermekti.

II. Dünya Savaşı nedeniyle ikinci beş yıllık kalkınma planı uygulanamadı.

10. II. Dünya Savaşı öncesi Çekoslovakya ve Almanya arasındaki Südetler Bölgesi problemi nasıl çözümlenmiştir?

    Çekoslovakya sınırlarındaki 3,5 milyon Almanları bahane eden Almanya burayı ilhak etmek istedi. Bunun üzerine İngiltere, Fransa, İtalya ve Almanya 29 Eylülde Münih Konferansı’nda bir araya gelerek Südetler bölgesini Almanya’ya bırakarak, Çekoslovakya’nın topraklarını da İngiltere ve Fransa’nın garantisi altına alındı.

 11. II. Dünya Savaşından önce yürütülen Yatıştırma Politikası kim tarafından savunulmuştur?

   İngiltere Başbakanı Chamberlain’la özdeşleşmen bir politikadır.

 12. II. Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında İngiltere ve Fransa Alman ekonomisini zayıflatarak savaşın süresini kısaltmak için nasıl bir operasyon düzenlemişlerdir?

    İsveç’ten Norveç yoluyla Almanya’ya gelen kömür cevherinin gelişini durdurmak için Norveç kıyılarını mayınladılar.

 13. II. Dünya Savaşı döneminde Türkiye’de nasıl bir ekonomik politika izlenmiştir?

 Bu dönemde izlenen ekonomik politikası; mal darlığını hafifletmek fiyat artışlarını frenlemek, karaborsa ile mücadele etmek ve sosyal adaleti sağlamak gibi hedeflere yönelmiştir.

 TBM temel tüketim mallarında ortaya çıkan hızlı fiyat artışına son vermek için 18 Ocak 1940’ta Milli Koruma Kanu’nukabul edildi. Bu kanunla üretim, dağıtım ve tüketim ilişkileri tümüyle devlet kontrolü altına alındı. Üretimi aksatan işletmelere el koyabilme yetkisine de sahipti. Bu kanuna dayanarak Petrol Ofisi, Et ve Balık Kurumu gibi bazı kurumlar oluşturuldu.

 Ticaret Ofisi ve İaşe müsteşarlığı gibi yeni kurumlar oluşturuldu. Bu kurumlar temel tüketim mallarının karne ile dağıtım kontrolü ile dış ticarette fiyatlardı tespit etme gibi görevleri üstlendi.

-1942’de büyük kentlerde karne uygulamasına geçildi.

-Varlık Vergisive Toprak Mahsulleri Vergisi olmak üzere iki olağanüstü vergi uygulaması getirildi. Varlık vergisinin görünürdeki amacı savaştan haksız kazanç elde eden kesimlerin vergilendirilmesiydi. Ancak vergi daha çık gayr-i Müslimlerden alınmıştır. Asıl amaç; Türk ekonomisinde yabancı egemenliğine son vermekti.

II. Dünya Savaşı nedeniyle ikinci beş yıllık kalkınma planı uygulanamadı. 

  14. ABD’nin II. Dünya Savaşına katılmasını ve başlamasını kısaca yazınız?

  ABD Japonya’ya Petrol Ambargosu koyarak ekonomik yönden yıpratmak istedi.

  Siyasi yönden bunu çözemeyen Japonya 7 Aralık 1941’de ABD’nin Pasifik üstünlüğünü simgeleyen Hawai takımadalarından Honolulu’daki deniz ve hava üssü Pearl Harlbour’a saldırarak ABD’nin Pasifik Donanması ile Hava filosunu etkisiz hale getirdi.

Bir süre sonra Almanya ve İtalya’da ABD’ye savaş ilan etti.

 15. II. Dünya Savaşı sırasında Almanya tarafından işgal edilerek savaş dışı bırakılan Fransa; II. Dünya savaşı sonrasında, İngiltere, Almanya’nın İşgali için Fransayı’ da Alman işgaline katılmasını istemesinin sebebi nedir, kısaca açıklayınız?

 SSCB’nin gücünden çekinen İngiltere, Fransa’nın da Almanya’yı işgal etmesini sağlamıştır.

 16. II. Dünya Savaşı’nın toplumsal yönden nasıl etkilemiştir, toplumsal yönden sonuçlarını yazınız?

  • Sadece cephede değil, cephe gerisindeki sivillerin de hayatını kaybettiği bir savaş olmuştur. 60 milyona yakın kişi hayatını kaybetti.
  • Savaş sonunda Avrupa ve Asya’da çeşitli nüfus hareketleri görüldü. Bir çok insan Alman topraklarını terk ederken, değişik ülkelerden ayrılmak zorunda kalan Germen kökenli 12 milyon insan Almanya’ya geri dönmek için hareketlendi.
  • Japonya’nın işgal ettiği bölgelere yerleşen Japonlarda ülkelerine geri dönmek zorunda kaldılar.
  • Savaş sonunda savaş suçu işleyenlerin yakalanması ve yargılanmasına çalışıldıysa da tam anlamıyla başarılı olunmadı.

 17. Aşağıda verilenler içerisinde sizce doğru olanlar için “D” diğerleri için ise “Y” harfini koyunuz.

a.(   ) 4-11 Şubat 1945’te Yatla Konferansı’na ABD, İngiltere; SSCB  gelecekteki barışın esaslarını belirlemek için bir araya gelmişlerdir.

b. (    ) II. Dünya Savaşı sırasında ABD ve İngiltere Atlantik bildirisini yayınlayarak Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın temelini attılar.

c. (   ) 18 Haziran 1941’de Almanya ile Türkiye arasında bir saldırmazlık paktı imzalandı.

 d. (   ) 25 Eylül 19399’da SSCB daveti üzerine Türk Dışişleri Bakanı Moskova’ya gitti. SSCB; boğazların geçiş statüsünü kendi lehine çevrilmesini, boğazlar üzerinde Türkiye ile birlikte söz ve kontrol hakkı istemiştir. Bu görüşmeden olumlu bir sonuç çıkmamıştır.

e. (   ) 19 Ekim 1939’’da Türkiye, Fransa ve İngiltere arasında “Karşılıklı Yardım Antlaşması’ imzalanmıştır.

Cevap Anahtarı: a-Y, b-D, c-D, d-D, e-D

 18.1945 yılında yapılan Potsdam Konferansı:

    Potsdam Konferansı (17 Temmuz-2 Ağustos 1945) yapıldı.                                                          

  ABD, İngiltere ve SSCB arasında düzenlenmiştir.                                                                  

Toplanma Amacı:

         1. Almanya’nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunlar,                  

          2. Yapılacak barış antlaşmalarının temel şartları ve yöntemleri belirlenmek amacıyla toplanmıştır.          

 Sonuç:

Avrupa, Müttefik Devletlerin istedikleri şekilde sınırlar yeniden çizildi.                                                                  

  • Almanya 4 işgal bölgesine ayrıldı.
  • Almanya için ağır ekonomik yükümlülükler getirildi ve askeri kısıtlamalar yapıldı.
  • Savaş suçlularının tutuklanmasına ve diğer ülkelerdeki Almanların Almanya’ya getirilmesine karar verildi.
  • Avusturya ve Viyana’da dört işgal bölgesine ayrıldı.
  • İtalya ile koşulları ağır olmayan barış antlaşması imzalandı.

 19.II. Dünya Savışı’nın siyasal sonuçları, dünyayı nasıl etkilemiştir?

II. Dünya Savaşı'nın Müttefiklerce kazanılması ile Faşizm ve Nazizm gibi akımlar tasfiye edildi.
Asya, Afrika ve Orta Doğu'da yaşayan halklar, emperyalist devletlerin zayıflığını görerek bu devletlere karşı mücadeleye başladı. 1942'de Hindistan, Endonezya gibi ülkelerde milli kurtuluş hareketleri başladı.
 Savaşın mağlup devletleri İtalya ve Almanya'nın toprakları işgal edildi. Berlin ve Viyana da dahil olmak üzere, Almanya ve Avusturya toprakları dört işgal bölgesine ayrıldı İtalya'da cumhuriyet rejimine geçildi.
 Savaşın diğer mağlup devleti Japonya, ABD orduları tarafından işgal edildi.
II. Çekoslovakya başta olmak üzere bazı Avrupalılar tarafından SSCB'nin 1930'larda karşılaştığı uluslararası alandan dışlanma süreci sona erdi. Avrupa kıtasının yarısına hakim olan SSCB, savaş sonunda büyük bir güç haline geldi.
II. Dünya Savaşı'ndan en az etkilenen ABD, atom bombasına sahip olmakla önemli bir avantaj elde etti.
Birleşmiş Milletlerin New York'u, Uluslararası Para Fonunun (IMF) Washington'u merkez olarak seçmesi ABD'nin gücünü ve Avrupa merkezli uluslararası sistemin sona erdiğini göstermekteydi.
II. Dünya Savaşı sırasında dünya barışını sağlamak amacıyla ABD ve İngiltere, Atlantik Bildirisi'ni yayınlayarak Birleşmiş Milletler Teşkilatının temelini attı.
Şubat 1945'te Yalta Konferansı'nda ABD, İngiltere ve SSCB, Mart 1945'e kadar Mihver Devletlere savaş ilan eden devletlerin Birleşmiş Milletlere üye olarak kabul edilmesine karar verdi.
Antlaşması kabul edilerek Birleşmiş Milletler Teşkilatı kuruldu ve Milletler Cemiyeti 19 Nisan 1946'da yetkilerini bu Teşkilata devretti.

 

 20. II. Dünya Savaşı  hemen öncesi, Polonya ve Macaristan nasıl bir gerilim yaratmıştır?

    Münih Konferansı’nnın ardından 2 Ekim’de Polonya, Çekoslovakya’nın Teschen Bölgesi’ni işgal etti. 2 Kasım’da da Macaristan, imzaladığı bir anlaşmayla Slovakya’dan sınır boyunca bir toprak şeridini aldı. Ardından Çekoslovakya’ya ait Rutenya’yı işgal etti.

 21.  Türkiye “ Milli Korunma Kanunu”  neyi hedeflemiştir ve bu kanun çerçevesinde hangi atılımları gerçekleştirmiştir?

 22. Hayat Sahası politikası ne demektir?

I. Dünya Savaşı sırasında Almanya’nın üzerinde bulunduğu toprakların Alman ırkına yeterli gelmeyeceğine ilişkin mevcut olan fikrin; Hitler tarafından Almanya’nın Avrupa’da yayılma politikasının bir gerekçesi olarak kabul edilmesi sonucunda ortaya çıkan kavramdır. Benzer iddialar Japon ve İtalyanlar tarafından da ileri sürüldü?

 23. Mihver Devletler Grubuna dahil olan devletler hangileridir adlarını?

Almanya, İtalya ve Japonya

 24. İkinci Dünya Savaşıl nasıl başladı,  anlatanız?

    Almanya 1 Eylül’de Polonya’ya saldırması üzerine, 3 Eylül’de Fransa ve İngiltere de Almanya’ya saldırması üzerine İkinci dünya savaşı başladı.

 25. Birleşmiş Milletler Teşkilatında Veto hakkına sahip ülkelerin isimlerini yazınız?

ABD, İngiltere; SSCB ve Fransa

 26.”Barbarossa” harekatı ne demektir?

   Hitler, 22 Haziran 1941’de SSCB’ne karşı başlattığı harekatın adıdır.

   Bu harekatla 6 ay içinde SSCB’ni teslim almayı planlamıştır.

 27.(   ) 4-11 Şubat 1945’te Yatla Konferansı’na Roosevelt, Churchill ve Stalin  barışın esaslarını belirlemek amacıyla bir araya gelmişlerdir.

      (   ) Japonya Filipinlerde ABD kuvvetlerine yenildi ve Leyte Savaşı’nda Japon Donanması hemen hemen ortadan kaldırıldı.

     (   ) Potsdam Konferansı’nda, Almanya’nın teslim olmasından sonra ortaya çıkan sorunlar, yapılacak olan barış antlaşmalarının temel şartları ve yöntemleri belirlendi.

        (   ) IMF: Uluslar Arası Para Fonu demektir.

     (   ) Türkiye 23 Şubat 1945’te savaş sonrası düzenin oluşturulacağı San Francisco Konferansı’na katılabilmek ve Yatla Konferansı kararları uyarınca Birleşmiş Milletler teşkilatının asil üyeleri arasında yer alabilmek için Almanya’ya savaş açtı. Ama savaşa katılmadı. Çünkü bir süre sonra savaş sona erdi.

 28.Avrupa’da Savaş nasıl sona ermiştir, açıklayınız?

 Roosevelt ve Churcill, Kazablanka Konfeiransı (14-24 Ocak 1943)’da aldıkları bir kararla Mihver Devletlerinin kayıtsız şartsız teslim alınması için anlaşarak harekete geçtiler.

       Müttefikler İtalya’nın stratejik noktalarına hava saldırısı düzenlediler. Mussolini iktidardan düştü. Yerine Mussolini’nin görevden aldığı Mareşal Madaklio başbakan oldu ve müttefiklerle 3 Eylül 1943’te Ateşkes antlaşması yaptı. Almanya bu duruma kızarak İtalya’ya saldırarak Mussolini’yi tutsaklıktan kurtardı.

    Almanya daha sonra Roma’yı ele geçirerek güçlü bir savunma hattı oluşturdu. Müttefikler Ancak Haziran 1944’te Roma’ya girdi ve 1945’te de Kuzey İtalya’yı Almanlardan temizleyebildiler.                                                                                                                                        

     İngiliz ve ABD birlikleri 6 Haziran 19443’te Normandiya kıyılarından Alman işgali altındaki Fransa’ya saldırdılar ve büyük kayıplar vererek Fransa’yı ele geçirdiler. Eylül sonlarında Fransa ve Belçika’da savaş sona erdi.                                                                                      

Polonya ve Baltık ülkeleri Rusya tarafından işgal edildi.

 Hitler gerilla savaşı vermek istediyse de artık Alman halkının savaşacak gücü kalmamıştı.

San Fransisco Konferansı ile (7 Mayıs 1945) Almanya kayıtsız şartsız teslim olmuş ve Avrupa’da savaş sona ermiştir.   

II. Dünya Savaşı sonrası Asya ve Afrika’daki Sömürgecilik Faaliyetlerinin Zayıflamasının Nedenleri

- Sömürülen ülkelerde milliyetçilik fikrinin güçlenmesi

-Batılı emperyalist güçlerin bağımsızlık için ayaklanan gruplara yenilmesi

 II. Dünya Savaşı sırasında Japonya'nın, "Asya, Asyalılarındır." sloganıyla İngiltere, Fransa, Hollanda ve Amerikalıları Uzak Doğu'daki sömürgelerinden çıkarmasının, sömürge halklarını derinden etkileyerek cesaretlendirmesi

 -Sömürgeci devletlerin II. Dünya Savaşı'nda yıpranması ve milli bağımsızlık istekleriyle baş edememesi

 -SSCB'nin, sömürgeci devletler Batı Blokuna dahil oldukları ve sömürgeciliği mücadele ettiği emperyalizmin bir türü olarak kabul ettiği için sömürge altındaki milletleri desteklemesi

durumları etkili olmuştur.  

 

Kaynak:                                                                                    

12. Sınıflar Çağdaş Türk Dünya Tarihi Ders Kitabı

Selim Deringil, Denge Oyunu, İstanbul, 2003, s. 57.

-Necdet Ekinci, İnönü Dönemi ve II. Dünya Savaşı Yılları, Genel Türk Tarihi, Ankara, Cilt: 9,

2002, s. 646.

-Süleyman Seydi, İngiliz Özel Hareket Birimi’nin II. Dünya Savaşı Yıllarında Türkiye’deki Faaliyetleri,

Türkler, Cilt: 16, Ankara, 2002, s. 823.

- TBMM Z.C. D.5, İ.F, Cilt: 1-2, (12.5.1939).

-TBMM Z.C. D.6, İ.F, Cilt: 3, (26.6.1939).

-Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam, İstanbul, Cilt 

 

Google+ WhatsApp