Ege ve Eski Yunan Uygarlığı

Ege ve Eski Yunan Uygarlığı

Girit, Miken, Eski Yunan ve İskender Uuygarlığı

Ünite Konuları: (Görmek İçin Tıklayın) 

1. Girit Uygarlığı

2. Miken Uygarlığı

3. Eski Yunan Uygarlığı

4. İskender İmparatorluğu

Ege ve Eski Yunan uygarlıkları Girit, Miken ve Yunan uygarlığı olmak üzere üç dönemde ele alınmaktadır.

1. EGE VE YUNAN MEDENİYETİ (SLAYT)

Ege ve Yunan uygarlığı; Girit, Yunanistan, Makedonya, Trakya ve Batı Anadolu’da yaşayan toplulukların oluşturduğu bir uygarlıktır. Ege ve Yunanistan uygarlığının ilk ortaya çıktığı yer Girit adasıdır.

1. Girit Uygarlığı: (MÖ 3500-1200)

Adanın merkezi, sarayı ile ünlü olan Knossos idi. Ege medeniyetlerinin en eskisi olan bu uygarlık Girit Adası’nda kurulmuştur. Girit uygarlığı en parlak dönemini MÖ 2400 tarihleri arasında yaşamıştır. MÖ 1200 yıllarında Dorlar son vermiştir.

2. Miken (Aka) Uygarlığı (MÖ 2000-1200):

MÖ- II. Binde (2000) yıllarında Peleponnes (Mora) Yarımadası’na gelerek Miken şehrini kurup daha sona Mora’nın tamamına sahip oldular. Çanakkale boğazına hakim olmak için Truvalılarla savaşlar yaptılar. Anadolu'dan gelen Akalar, Yunanistan'a yerleştiler. Dorlar, Aka hakimiyetine MÖ 1200'de son vererek Yunanistan'da polis adında şehir devletleri kurdular.

3. Eski Yunan Uygarlığı (MÖ 1200-337):

Dorlar, Akaların egemenliğine son verip Yunanistan ve Ege adalarını ele geçirerek “polis” adı verilen şehir devletleri kurdular. Bu devletler Perslerle uzun süren savaşlar yaparak Pers tehlikesini atlattılar. Atina, Isparta, Korint ve Tebia en önemli şehir devletleridir. Kent devletlerinin başında önceleri krallar bulundu. Zamanla güçlenen soylular, kralları devirerek yönetimi ele geçirdi.  Böylece Yunan şehir devletlerinde soylu yönetimine dayalı aristokratik yönetimler kurdular.

İsparta ile Atina şehir devletleri birbirleriyle yaptıkları Peloponnes Savaşlarını Ispartalılar kazındı.

      Drakon ve Solon yeni bir takım kanunlar düzenleyerek sınıfsal çatışmaları önlemeye çalışmıştır. MÖ 500 yıllarına doğru Atina’da yapılan Klistenes kanunlarıyla demokrasi yönetimi kurulmuştur.

      Yunanistan İskender’in hâkimiyetine girmiştir. Yunanistan’da tarıma elverişli toprakların az oluşu nedeniyle, halk geçimini balıkçılık, zeytincilik ve hayvancılıkla sağlamış. Yunanlar, Ege ve Karadeniz kıyılarında koloniler kurdular.

Uygarlığa Katkıları: Yunan uygarlığında tarih, edebiyat, tıp, geometri, felsefe ve astronomi gibi bilimler gelişmiştir. Bu dönemin bilim insanları: Sokrat, Eflatun (Platon) , Thukydides, Homeros ve Aristo Yunan

İlyada ve Odeise destanı Homeros tarafından yazılmıştır. Bu destanlar asırlar boyunca Yunanlılar arasında manevi birlik sağlamıştır.

Fenike alfabesini kullanmışlardır.

Not: Tanrıları adına dört yılda bir olimpiyatlar düzenlemişler. Bu etkinlik Yunanlarda millet bilincini geliştirmiştir. Çok tanrılı bir dini inanışa sahiptiler.

7. İSKENDER İMPARATORLUĞU

     Makedonya kralı II. Philip, Balkanların büyük bir kısım ile Yunanistan’ı egemenliği altına alarak Helen Birliği’ni kurmuştur. Ölünce yerine filozof Aristo’nun yetiştirdiği oğlu İskender,  geçmiştir.

Makedonyalı İskender MÖ 334’te Persleri Granikos (Çanakkale-Bige)  İssos (Hatay Dörtyol) ve Gavgamela (Suriye) savaşlarında yenilgiye uğratarak Anadolu'daki Pers egemenliğine son verdi. Doğuya doğru ilerleyen İskender, Hindistan’a kadar ulaştı.

     -MÖ 313’te İskender’in ani ölümüyle imparatorluk komutanları arasında paylaştırıldı.

   Böylece İskender’in ölümünden sonra imparatorluk üçe ayrıldı.

-Mısır’da Ptolemler Krallığı (M.Ö. 321-320)

-Makedonya’da Anhtigonitler Krallığı (MÖ 321-64)

-Trakya ve Bat Anadolu’dan Hindistan’a kadar uzanan topraklarda Selevkoslar Krallıkları kuruldu. (279-168)

MÖ 133'te Bergama Krallığına son veren Romalılar uzun savaşlardan sonra Anadolu’ya egemen oldular.

      İskender İmparatorluğu Döneminde; doğu medeniyeti ve Yunan medeniyeti birbirinden etkilenerek ortaya çıkan yeni uygarlığa “Hellenistik Medeniyeti” Denir. (MÖ 334-323) Hellenizmin oluşumunda; Yunan, Anadolu, Mezopotamya ve Mısır uygarlıklarının etkisi vardır. Bu dönemde önemli şehirler kurulmuştur (İskenderiye, Antakya, Bergama).

    Mimari alanda Mısır’daki İskenderiye Feneri dünyanın yedi harikasından biri olarak gösterilir. İskenderiye’de bir akademi kurulmuş; matematik, tıp, doğa, gök bilimi, edebiyat ve kütüphanecilik alanlarında önemli gelişmeler yaşanmıştır.

Sinoplu Diyojen ver Arşiment bu dönemde yetişen önemli bilim insanlarıdır.

Anadolu’da kurulan Bergama Krallığı zamanında Parşömen denilen kâğıt icat edilmiştir.

Günümüze kalan Eserler:

Güneş tanrısı adına dikilen Rodos Heykeli ve Zeus Heykelidir.

ROMA İMPARATORLUĞU

  İtalya’ya ilk gelenler İtalikler ve sonra Etrüsklerdir. Roma şehir imparatorluğunun kurucusu Latinlerdir. Atlas okyanuslundan Fırat ırmağı boylarına kadar genişlemişlerdir. Kavimler göçünün etkisi ile MS 395’te ikiye ayrıldı ve Batı Roma 476 da yıkıldı.

    MÖ 133’te Bergama krallığına son veren Romalılar 100 yıl içinde Anadolu’nun tamamını egemenlikleri altına aldılar.

    Romalılar döneminde, Anadolu’da nüfus arttı, tarım ve ticaret gelişti. Ticaret için yeni yollar inşa edildi. Bu dönemde Antakya, İzmit, İznik, İstanbul gibi kentler büyüdü, gelişti ve Roma’dan sonra dünyanın en büyük merkezi haline geldi.  Kentlerde büyük binalar, stadyumlar, agoralar, tiyatrolar, hamamlar ve büyük kütüphaneler yapıldı.  Türkiye’de Roma İmparatorluğu döneminden başlıca şu eserler kalmıştır.

    İstanbul’da; Bozdoğan Su Kemeri, Çemberlitaş

Ankara’da; Agustus (Ogüst) Mabedi,  Roma Hamamı ve Antakya yakınlarında Aspendos Tiyatrosu Roma döneminden kalan eserler asasındadır.

   Romalılar, ülke sınırları dışında kalan İran, Hindistan, Afganistan ve Çin’e kadar giderek ticaret yaptılar Ticareti kolaylaştırmak için banka ve posta örgütü kurudular.

Roma halkı çeşitli sınıflara ayrılmıştı.

a. Patriçler: Üstün sınıf, her türlü hakka sahip sınıf

b. Pelepler: Bazı haklara sahipler

c. Köleler: Hakları olmayan insanlar

Roma’da ilk yazılı kanunlar MÖ V.yüz yılda düzenlenen 12 İki Levha kanunları Roma hukukunun temelini oluşturur. Daha sonraki dönemlerde bütün Avrupa ülkeleri Roma hukukundan etkilenmişlerdir. Pelep-Patrici mücadeleleri sonucunda oluşturulan bir komisyon tarafından hazırlanmıştır. 12 Levha kanunları; Miras, borç, aile ve ceza gibi konuları kapsayan bu kanunlarla Plepler birtakım haklar kazandılar.

Romalılar Fenikelilerle Kartaca (Tunus) savaşlarını yaparak burayı kendi kolonileri yapmışlardır.

 Not: Filistin topraklarının Roma imparatorluğu içersinde olduğu dönemde Hıristiyanlık ortaya çıkmıştır. Romalıların bütün karşı koymalarına rağmen Hıristiyanlık yayıldı. En sonunda Roma İmparatorluğu Konstantin MS 313 yılında Milano Fermanı’nı kabul ederek Hıristiyanlık dinini serbest bırakmıştır ve bu yüz yılda Hıristiyanlık iyice yayılmıştır.

     Roma sanatı, büyük ölçüde Yunan ve Helenistlik sanatının etkisiyle başlamış ve gelişmiştir. Bu dönemde tapınak, sunak, hamam, tiyatro, saray ve su kemerleri yapmışlardır.

Roma mimarisinde kemer ve kubbe önemli bir yer tutar.

Aspendos Tiyatrosu günümüze kalan en önemli tarihi eserdir.

 Bu dönemde Bergama, Efes, Antakya, Perge, Aspendos ve İskenderiye önemli kültür merkezleri haline gelmiştir.  

     Hun baskısının yol açtığı Kavimler Göçü (375) nedeniyle Roma İmparatorluğu sınırlarını koruyacak durumda değildi. Kavimler Göçü’nün yol açtığı karışıklıklar nedenle imparatorluk; 395 yılında Batı ve Doğu Roma olmak üzere ikiye ayrıldı.

Batı Roma imparatorluğu Kavimler Göçü sonucunda yıkıldı (476).

 Doğu Roma (Bizans) ise Türkler (Osmanlılar) tarafından 1453 tarihinde yıkılmıştır.

10. BİZANS İMPARATOLUĞU

Roma imparatorluğu 395’ te Doğu ve Batı Roma İmparatorluğu olarak ikiye ayrılmıştı. Doğu Roma İmparatorluğunun bir diğer adı Bizans İmparatorluğu’dur.

    İstanbul Bizans döneminde dünyanın en önemli kültür ve sanat merkezlerinden biri haline gelmiştir. Bizanslılar İstanbul’da çok sayıda eser yapmıştır.

Ayasofya Bizanslılar döneminde yapılmış en önemli eserlerinden biridir.

Aya İrini ve Hora Kiliseleri, Yerebatan Sarıncı, Binbir Direk Sarnıcı, İstanbul Surları ve Su Kemerleri

    Bizans VII. Yüzyılda Müslümanların akınlarıyla karşılaştı.

1071’de Malazgirt savaşında Türklere yenilen Bizanslıların elinde bulunan Anadolu topraklarının tamamına yakını kısa sürede Türklerin eline geçti. 1077’de Anadolu Selçuklu devleti kuruldu. 29 Mayıs 1453’te İstanbul’u fetheden Türkler, Bizans İmparatorluğuna son verdiler.

 

 

 

 

Google+ WhatsApp