Cumhuriyet Dönemi Hukuk
Cumhuriyet Dönemi Hukuk
aaaaaaa
CUMHURİYET DÖNEMİ HUKUK
22. Nisan 1920 tarihinde Mustafa Kemal Paşa tarafından bütün valilikler 23 Nisan 1920 Cuma gününden itibaren askeri ve sivil kurumlarda bütün milletin tek mercinin Büyük Millet Meclisi olacağı bildirilmiştir.
1921 Anayasa’sında “hâkimiyetin kayıtsız şartsız Türk milletine ait” olduğu ifade edilmiştir. Böylece yasama, yürütme ve yargı yetkilerinin halk adına TBMM tarafından kullanılacağı ve “Türkiye Devleti’nin TBMM tarafından idare olunduğu belirtilmiştir”. Böylece İslamiyet’ten önce Eski Türklerden başlayan ve İlk Müslüman Türk Devletlerinden Osmanlı Devletine kadar süren bir yönetim anlayışı terk edildi. Zira Gerek İslamiyet’ten önceki Türklerde olsun gerekse İlk Müslüman Türk devletlerinden Osmanlılara kadar hükümdarlar Tanrı adına tahta oturmuşlar ve Tanrı adına ülkeyi yönettiklerini iddia etmişlerdir. İslamiyet öncesinden beri sürdürüle gelen bu yönetim anlayışı terk edilerek Saltanat kaldırıldı ve böylece devlet yönetiminde devleti idare edenler meclise yani Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı sorumlu olmuştur.
29 Ekim 1923’te Cumhuriyetin kurulmasından sonra ilk hukuki düzenlemeler, var olan hukuki düzenin yenilenmesi amacına yöneliktir. Bu nedenle Adalet Bakanlığı yürürlükteki kanunların yenilenmesi amacıyla Batılı kanunları incelemek için komisyon kurulmuştur. Batılı kanunlar incelenip ülkemizin ihtiyaçlarına uyarlanarak yeni kanunlar oluşturulmuştur.
Cumhuriyet Döneminde yapılacak yeni kanunlarla tüm vatandaşların kanun önünde eşitliğinin sağlanması ve diğer inkılâpların da güvence altına alınması amaçlanmıştır. Bu amaçla Avrupa ülkeleri medeni kanunları inceledikten sonra İsviçre Medeni Kanunu, Borçlar Kanunu ile birlikte tercüme edilip düzenlenerek yürürlüğe konuldu.
Medeni Kanun’la evlenme, boşanma, miras gibi kanunlarda var olan eşitsizlikler giderilmiştir.
Kişi hak ve özgürlükleri güvence altına alınmış, kişinin devlete karşı olan ödevleri yeniden düzenlenmiştir.
Resmi nikâhla kurulan modern aile yapısı hedeflenmiştir.
Cumhuriyet ile birlikte Türk kadını ekonomik özgürlüğüne siyasi haklarına pek çok Avrupa ülkesinden daha önce kavuşturularak kanun önünde eşitlik sağlanmıştır.
Not 1: Cumhuriyet ilan edildiğinde 1921’de kabul edilen Teşkilatı Esasiye Kanunu yürürlükte bulunuyordu. Bu kanon, TBMM’nin varlığını yasal hâlâ getirmek ve yeni devletin dayandığı temel ilkeleri belirlemek amacı ile ilan edilmiştir.
Not 2: Teşkilat-ı Esasi ilan edildiğinde Kanuni Esasi yürürlükten kaldırılmamıştır. Çünkü; Teşkilat-ı Esasi’nin esasları toplumun sorunlarının tamamını giderecek düzeyde değildi.
Not 3: Cumhuriyet döneminin ilk anayasası 1924’te kabul edildiğinde Kanun-i Esasi yürürlükten kaldırılmıştır. Ahmet Cevdet Paşa başkanlığında oluşturulan ve İslam Hukuku göz önüne alınarak hazırlanan Mecelle ise 1926 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.