Yalancı Şahit-Nagrit
YALANCI ŞAHİTLİK
23 Ağustos 2024
Ağabeysiydim elimi öpmek istedi.
Ama gözüme görünen bir it gibiydi.
Yaptığı kötülüğe ya sabır dedim.
Ama inanın ki sözün bittiyi yerdi.
Yalancı şahitlik yapmışsın.
Sol elimin içini kaşındırmışın.
Yalan şahitlik yaparak
Utanmadan bana dalaşmışsın.
Yemin et dedim ona hâkimleri oyalama.
Başını bari yere ey, gözüme bakma.
Havada güneş var, güneşe mum yakma
Hak terazisinin içine, fitne sokma,
Benim gözüme bakıyordu utanmadan.
Yumruğu anlıma savurdu korkmadan.
Nagirit Çehal’ın olmuş meğer şövalye atı
Yoksa gizliden, Nagrit’e para mı bastı.
Saçından tutup başını yere eğmek istedim.
Vuracaktım tekmeyi göğsüne, duvara yapışacaktı.
Dişleri yere dökülecek, sonra saymaya başlayacaktı.
Acıktığında tanıdık dostların, başını yalayacaktı.
Sahte şahidim ayağa kalkmıştı,
Basmıştı tokadı anlıma, kafam acımıştı.
Ama ona vurmadım, hesabına yazdım.
Beni alaşağı ederek yere savurmuştu.
Bari utan gözüme bakma
Utan be Nagirit, çırağımı yakma
Anlım şişti acımaya başladı.
Kaşımın üzerinde acı vardı.
Dedim olsun, yazdım bunu hesabına
Her geçen gün yazacağım dosyasına.
Bir gün gelecek tokadı basacağım anlına
Kurban olayım seni yaratana.
Korktum Allah’tan, geri adım atmak istemedim.
Devlet baba, benimle uğraşın istemedim.
Annemin bedduasından korkmuştum.
Ya sabır diyerek kötülüklerini unutmuştum.
Uzun bir süre zaman tanıdım.
Sen artık olmuşsun, benim düşmanım
Düşmanın sayısı vardı şimdilik üç kişi,
Onların ağızlarında vardı, otuz iki dişi
Biri Yalova’da adı Günger hal hal.
Diğeri şimdi Kütühya’da adı Çehal
Son beşik dün İstanbul’a gelmişti adı Nagirit.
Karındaşlarımın üçü olmuştu değersiz bir it.
Yalancı şahitlik yapmışlardı.
Beni güya hapse attıracaklardı.
Şimdiye kadar başaramamışlardı.
Evvel Allah bunu hiç yapamayacaklardı.
Bir zamanlar kardeşimdi, adı Nagirit.
Çocukların yanında havlayan iki it.
Birinin adı Herif, diğerinki ise Nagirit.
Rus tekmesiyle onları al-aşağı it.
Birinin adı Herif, diyerinki Nagirit
Korkusundan almıştı yanına bir Herif
Bakıyordum ovaladığı gözlerine
Korkuyorsan benim inimde işin ne.
Girmişsin benim inime.
Gözüme bari görünme
Burada vardı bir tahrik.
Yedirmek isterdim erik.
Bekle gör, öğle bir gün gelecek ki?
Hiç olmadık yere karışacak içi
Üç iti bir bularsam bir arada inşallah
Yapışacaklar evlerindeki duvara, vallah
Gücüm yeterse falakaya yatacaklar
Ayak tabanlarına 80 sopa atacaklar,
Dişleri dökülecek önlerine,
Dişlerini sayıp vereceğim ellerine.
Dökülmüş dişlerini saydıracağım.
Avuçlarının içini her gün kaşıtacağım.
Gücüm yetmezse her bir gün için
Lanet yağdıracağım onlara için için.
Kardeş olduğum günlerin sayısınca
Haram rızıkı midelerine basınca
Her gün lanet yağdıracağım.
Adaletin sesini bir bir saydıracağım.
Yalancı şahide lanet olsun.
Yalancıya verilen nimet kurusun.
Saçları, başları toprağa dönüşsün
Yalancı şahitler zillete düşsün.
Ali Vedat Akbulak