DİJİTALLEŞMENİN TARİH ARAŞTIRMA VE YAZIMINA ETKİSİ

DİJİTALLEŞMENİN TARİH ARAŞTIRMA VE YAZIMINA ETKİSİ

Dijital kelimesi; Fransızcadan dilimize geçen bir kelimedir. Kavram olarak Türkçe karşılığı "sayısal" anlamına gelir.

Dijital, Kelime anlamı olarak sayısal manasına gelir. Dijitalleşme ise fiziki verilerin bilgisayar ortamında sayısal formata çevrilerek, depolanması ve istenildiği zaman üzerinde işlem yapılarak kullanılmasını ifade eder.

Dijital tarihçilik: Araştırma, eğitim ve yayın yapma süreçlerinde bilgisayarın kullanıldığı bir süreçtir.

Dijital tarih; dijital araştırma metotları; dijital arşivler, online sunumlar, interaktif haritalar, zaman çizelgeleri, ses dosyaları vb. araç gereçlerdir.

Bilgi işlem teknolojisinin gelişmesi, tarihçiler için önemli bir dönüm noktası olmuştur.

1990'lı yıllarda yaygınlaşmaya başlayan genel ağ kullanımı, tarih araştırmalarını önemli ölçüde etkilemiştir.

Dijital kaynaklar, dijital doğmuş ve sonradan dijitalleştirilmiş kaynaklar olarak ikiye ayrılır.

Sonradan Dijitalleştirilmiş Kaynaklar:

Yazılı, basılı ve görsel kaynakların taranarak bilgisayara aktarılmış hâline sonradan "dijitalleştirilmiş kaynak" adı verilir.

Daha çok tarama vb. yollarla elektronik ve dijital ortama aktarılan çoğunlukla basılı (arşiv belgeleri, kitap, makale, gazete vb.) kaynaklardır.

Dijital Doğmuş (Doğuştan Dijital) Veri: Öncesinde basılı hâlde olmayan, tamamen dijital medya ve araçlar vasıtasıyla oluşturulan kaynaklardır. Web siteleri, online forumlar,  e-kitaplar, elektronik video kayıtları ve ses kayıtlar doğuştan dijital veri türleri arasında yer alır.

Genel ağ siteleri, çevrim içi forumlar, e-kitaplar, elektronik kayıtlar, dijital ses kayıtları ve konum verileri ise dijital doğmuş kaynaklar olarak kabul edilir.

Dijital tarih çalışmalarındaki ilk adım; veriyi ya da arşiv belgelerini sayısallaştırmak, kodlama dili ile etiketlemek ve bunları dijital yayın hâline getirerek herkesin ulaşabileceği bir kaynağa dönüştürmektir.

Dijitalleştirme çalışmaları, dünyada yürütülen tarih yazım süreçlerini derinden etkilemiştir.

Büyük miktarda verinin ulaşılabilir hâle gelmesi, tarihçilerin toplumsal ve kültürel değişimler hakkında daha kapsamlı analizler yapmasını sağlamıştır.

→ Bu analizler sonucunda daha önce fark edilmemiş bağlantıların ortaya çıkarılması ve yeni teoriler geliştirilmesi mümkün olmuştur.

DİJİTAL TARİH ARAŞTIRMALARINDA

İZLENEN SÜREÇ:

Araştırma ve Veri Toplama:

Tarih araştırmacısının bilimsel ilgi ve merakı doğrultusunda bir konu belirlenir.

Konu seçiminde daha önce yapılan çalışmalar, ileri sürülen teoriler, sahip olunan inanç ve değerler etkili olabilir.

-Konu belirlendikten sonra doğru ve güvenilir kaynaklar üzerinden veri toplanır.

Verileri Dijitalleştirme:

Verilerin dijitalleştirilmesi süreci, fiziksel olarak var olan belgelerin veya bilgilerin dijital formata dönüştürülmesidir.

Taranan veya dijital olarak kaydedilen belgelerin uygun dosya formatlarına (PDF, JPEG, TIFF vb.) dönüştürülmesi gerekir.

Verileri Düzenleme ve Kataloglama:

Dijitalleştirilen verilerdeki yanlış, eksik, tutarsız ya da hatalı bilgiler ayıklandıktan sonra meta verilere dönüştürülür.

Meta veri, verilerin sınıflandırılmasına yardımcı olan ek bilgilerdir.

Kitapların adına, yazarına veya konusuna göre tasnif edilmesi gibi dijital veriler de benzer şekilde meta veri hâline getirilir

Veri Madenciliği: Büyük ölçekli veriler arasından faydalı bilgiye ulaşma, bilgiyi madenleme işidir. Potansiyel olarak kullanışlı bilginin çıkarılmasıdır.

Büyük Veri: Sosyal medya paylaşımları, ağ günlükleri, bloglar, fotoğraf, video, log dosyaları gibi değişik kaynaklardan to- parlanan tüm verinin, anlamlı ve işlene- bilir biçime dönüştürülmesidir.

Yoğun Veri: İnsan davranışları ve deneyimleri hakkında daha eksiksiz bir sonuca ulaşmak için büyük verileri tamamlayan ayırt edici, genellikle yapılandırılmamış, öznel verilerdir.

Uzak Okuma: Bir metin üzerinde her türlü çalışma yapmak için sahip olunan verilerin bilgisayarlar yardımıyla analiz edilmesidir.

Yakın Okuma: Metinlerin titizlikle, bütün detaylara ve anlam kaymalarına, belirsizliklere, çok anlamlılıklara dikkat edilerek nitel olarak okun-

• Zaman içerisinde toplumların düşünce ve ihtiyaçlarında mey-dana gelen değişiklikler farklı türde tarih yazımlarının ortaya çıkmasının temel sebebidir.

• Dijitalleşme öncesi tarih yazımında araştırmacılar, arşivleri bizzat görerek analog (fiziki) veriler üzerinden çalışmalarını sürdürmek durumundaydılar.

• Ayrıca elde edilen kaynaklar ve veriler titizlikle ele alınıp ya- kın okumaya tabi tutulmaktaydı.

• 1990'lı yıllarda yaygınlaşmaya başlayan genel ağ kullanımı, tarih araştırmalarını önemli ölçüde etkilemiş, genel ağ tarayıcılarının gelişmesi akademik bilginin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.

• Birinci ve ikinci el kaynakların dijitalleştirilmesi ise tarih araştırmacılarının bu kaynaklara daha kolay erişmesini mümkün kılmıştır.

Metafor ve Analoji Tekniği

Metafor ve analoji teknikleri, karmaşık kavramların ve bilgilerin anlaşılmasını  kolaylaştırmak için eğitimde  sıkça kullanılan güçlü araçlardır. Bu teknikler, özellikle soyut kavramların  somutlaştırılmasına ve öğrencilerin  öğrenme süreçlerinde daha derinlemesine kavrayış geliştirmesine yardımcı olur.

Tarih Dersinde Metafor ve Analoji Tekniği:

Tarih dersinde metafor ve analoji teknikleri, karmaşık tarihsel olayların ve kavramların anlaşılmasını kolaylaştıran etkili yöntemlerdir. Bu teknikler,  öğrencilerin geçmiş olayları güncel deneyimlerle ilişkilendirerek daha derinlemesine anlamasını sağlar. Lise öğrencileri için bu tekniklerin kullanımı,  derslerin daha ilgi çekici ve anlaşılır hale gelmesine yardımcı olur.

Metafor ve Analoji Nedir?

Metafor: Bir kavramı başka bir kavramla doğrudan kıyaslayarak açıklama yöntemidir.

Bir kelimeyi veya kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma, mecaz.

Örneğin "tarihin sayfaları" ifadesi, tarihsel olayları ve belgeleri bir kitabın sayfalarına benzeterek somutlaştırır.

Analoji: Benzeşim. İki farklı durum veya nesne arasındaki benzerlikleri kullanarak yeni bilgileri açıklama yöntemidir. Bazı ortak yönleri bulunan iki şey arasındaki benzeşme, benzeşim.

Örneğin Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselişini bir ağacın büyümesine benzetmek, imparatorluğun nasıl güçlendiğini anlamayı kolaylaştırır.

Yabancılık çekilen bir olgunun bize tanıdık gelen bir olguya benzetilerek açıklanmasıdır.

Tarih Eğitiminde Metafor ve Analoji Kullanımı

Tarihsel Olayların Anlaşılması: Metafor ve analojiler, tarihsel olayların ve süreçlerin daha iyi kavranmasını sağlar. Örneğin İkinci Dünya Savaşı'nı bir satranç oyununa benzetmek, ülkeler  arasındaki stratejik hamleleri anlamayı kolaylaştırır.

• Karmaşık Kavramların Açıklanması:

 Tarih dersinde karmaşık kavramlar verilirken bunları basitleştirmek için metafor ve analojiler kullanılır.

Örneğin feodalizmi bir şirket yapısına benzetmek, öğrencilerin hiyerarşik yapıyı ve rollerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.

• Öğrenmeyi Teşvik Etme: Analoji kullanımı, öğrencilerin öğrenmeye ilgisini artırır ve tarih derslerini daha zevkli hale getirir. Tarihsel bir olayı günlük hayattan bir olayla kıyaslamak, öğrencilerin konuyu daha ilgi çekici bulmasını sağlar.

. Rönesans ve Bahar

Rönesans Dönemi, bahar mevsimiyle kıyaslanır. Baharın kış aylarından sonra gelen uyanışı temsil etmesi gibi Rönesans'ın da sanat, bilim ve düşünce dünyasındaki yeniliği simgelediği vurgulanır.

Örnek: "Uzun bir kışın ardından başlayan Rönesans; sanatı, bilimi ve

düşünceyi yeşerten bir bahar gibidir."

. Fransız Devrimi ve Volkan Patlaması

Fransız Devrimi'ni başlatan toplumsal değişim, bir volkan patlamasıyla

kıyaslanır.

Örnek: "Fransız Devrimi, yıllarca biriken baskıların büyük bir patlama ile  sonuçlandığı bir volkan gibidir

Dijitalleşme Nedir? Dijitalleşmenin Avantajları ve Dezavantajları

 

 

 

Google+ WhatsApp