
İlk Çağ Uygarlıklarında; Hukuk, İnanç Bilim ve Sanat
Eski Çağ medeniyetlerinde hukukun toplumsal düzeni sağlamadaki rolünü sorgulayabilme
Eski Çağ toplumlarındaki inançlar ile bilim ve sanat anlayışları arasındaki ilişkiyi yorumlayabilme
Türklerde konargöçer yaşama ilişkin bakış açısı geliştirebilme
Hukuk, toplum düzenini sağlamak için çıkarılmış ve devlet eliyle güçlendirilmiş kurallar bütünüdür.
-İnsanların toplum hâlinde yaşamaya başlaması ve ilk siyasi teşkilatların oluşmasıyla birlikte hukuka ihtiyaç duyulmuştur.
-Yazının icadından önceki dönemlerde hukuk kuralları, sözlü olarak nesilden nesile aktarılmıştır.
MEZOPOTAMYADA HUKUK
Mezopotamya’da kurulan Sümer, Akad, Elam, Babil ve Asur devletlerinde kralın ülkesini tanrılar adına yönettiğine inanılmıştır.
Kaynağını dinden alan Mezopotamya kanunlarında krallar, kanunlar hazırlayarak toplumsal düzeni sağlamaya çalışmış,
kanunlarda genellikle kısasa kıssas prensibi esas alınmıştır.
ANADOLU'DA HUKUK:
Anadolu’da kurulan uygarlıklar hukuk alanında özellikle Mezopotamya’dan etkilenmişlerdir.
-Hitit, Urartu, Frigya ve Lidya uygarlıklarında hukukun kaynağı dinî inanç olmuştur.
-Suçlulara genellikle maddi cezalar uygulanmıştır.
-Anadolu hukuku açısından tarımsal üretimi korumayı amaç edinen Frig kanunları özel bir yere sahiptir.
-Friglerde öküz kesenin ya da saban kıranın cezası ölümdür
MISIR'DA HUKUK
Mısır’da firavunların görevi halkın ihtiyaçlarını karşılamak, kanunlar yapmak ve adaleti sağlamaktı.
-Mısır toplumunda ciddi suçlar ağır hapis ve idamla, daha hafif suçlar ise sakatlama ve kırbaçlama ile cezalandırılmıştır.
-Mısır hukuku mülkiyet, miras ve aile hukukuna dair kuralları da içermiştir
AVRUPA'DA HUKUK:
Yunan medeniyeti, kanunları yazılı hâle getirmiştir.
-Atinalı Solon, Spartalı Lycurgus kanun koyuculardır.
- Romalılar ise 12 Levha Kanunları’nı hazırlayarak hukuk anlayışını günümüze miras bırakmışlardır.
-Günümüz hukukunun temellerini oluşturan bu kanunlar toplumsal sınıflar arası eşitlik ve mülkiyet haklarını ön plana çıkarmıştır.
12 Levha Kanunları ve Patric-pelep İyişkisi
-Roma İmparatorluğu’nda “patriciler”in (seçkin/soylu kimseler) uygulamalarına karşı çıkan “plepler”in (genel halk) ayaklanmaları ile bu kanunlar hazırlanmıştır.
- Bu kanunlarla Roma halkının görev ve sorumlulukları, halk arasındaki ilişkiler gibi pek çok konuya açıklık getirilmiştir.
Hammurabi Kanunlarınının Yazıldığı Stel On İki Levha Kanunlarında suçluların devlet tarafından yargılanıp cezalandırılacağı esası getirilmiştir.
- Yargılama yetkisi soylular sınıfına mensup rahiplerden alınıp devlet tarafından atanan yargıçlara verilmiştir.
Not: 12 Levha Kanunları bugünkü Avrupa hukukunun temelini oluşturmuştur.
Türkistan’da hukuk
- Türkistan’da yazısız hukuk kuralları (töre) uygulanmıştır.
Konargöçer yaşam tarzından dolayı Türk töresinde uzun süreli hapis cezaları yoktur.
-Töreye göre devlete isyan, askerden kaçma, cinayet, hırsızlık, tecavüz gibi suçların cezası ölümdür.
Urkagina Kanunları
-Yazılı hukuk kurallarının ilk örnekleri Sümerlerde görülmüştür.
-Sümerlerde Urkagina, MÖ 2375’te tarihin bilinen ilk yazılı hukuk metnini ortaya koymuştur.
-Urkagina Kanunları, Sümerlerde rahipler sınıfının elinde bulunan yönetme yetkisini dinsel sıfatı olmayan yöneticilere vermiştir.
-Urkagina Kanunları özel mülkiyet hakkını ve aile kurumunu güvence altına alırken kimsesizleri ve güçsüzleri korumuştur.
-Kanunlarda ölüm cezası bulunmakla birlikte suçların karşılığı olarak genellikle para cezalarına yer verilmiştir.
Not: Urkagina, yaptığı kanunlarda önceki yöneticilerin rahiplerle birleşerek halkı sömürdüğünü ifade etmiş, daha çok borç affı gibi konuları işlemiş ve halkı rahatlatmaya çalışmıştır.
Hammurabi kanunları:
-Babil Kralı Hammurabi kanunlarını Tanrı Şamaş’ın önünde durduğu bir stele yazdırmıştır.
- Bu stelde zayıfların ve öksüzlerin koruyucusu, Tanrı adına ülkeyi yöneten, adil ve insancıl hükümdar olarak kendisini tanıtır.
Hammurabi Kanunları “dişe diş, göze göz” şeklinde değerlendirilen ve suçu işleyene aynı ağırlıkta cezayı içeren kanunlardır.
282 maddeden oluşan bu kanunların ön söz kısmında Baştanrı Marduk hakkında övücü sözler bulunmaktadır.
Hammurabi Kanunlarına Bazı Örnekler
-Bir kişi hırsızlık yapsa eli kesilir.
-Bir kişi kendisiyle aynı sınıftaki bir kişinin dişine zarar verirse onun da dişi çekilir.
-Babasını döven evladın iki eli kesilir.
-Bir adamın gözünü çıkaranın gözü çıkarılır
HİTİT HUKUKU
-İlk Çağ Anadolu medeniyetlerinden biri olan Hititler, gelişmiş bir hukuk sistemine sahiptir.
-Hitit Kanunları, içerik bakımından Sami (Babil, Asur) kavimlerinin kanunlarından farklı olup Sümer Kanunları gibi insancıldır.
-İşlenen suçların cezası daha çok maddi nitelik taşımaktadır.
-Hitit Kanunları’nda geleneksel düzenlemeler toplanmış, ölüm ve işkence cezaları yerine tazminat cezaları konmuştur.
-Hititler hayvanları ve bitkileri korumak için de yasalar çıkarmıştır.
-Hitit Kanunları; evlenme, boşanma, nikâh, nişan gibi aileyle ilgili hususları da düzenlemiştir.
-Hititler, hukuk tarihinde ilk kez kasten öldürme ile kazara adam öldürmeyi birbirinden ayırmıştır.
-Hititlerde kollektif cezalar da uygulanmış yani bazı suçlarda ceza sadece o kişiye değil suçlunun ailesine de verilmiştir.
İbrani Kanunları (On Emir)
-İbraniler tek tanrılı semavi din inancını benimsemiş ve ilahi kökenli
hukuk kuralları bu dönemde görülmeye başlanmıştır.
-“On Emir” olarak bilinen bu hükümler, İsrailoğulları’nın Mısır’dan çı
kışlarından sonra Allah tarafından Hz. Musa’ya bildirilen emirlerdir.
On Emir'den Örnekler
-Babana ve anana hürmet edeceksin.
- Öldürmeyeceksin.
- Zina etmeyeceksin.
- Çalmayacaksın.
- Komşuna karşı yalan şahitlik yapmayacaksın.
Türklerde Töre Hukuku
-İç Asya’dan doğan Türk toplulukları, toplumsal düzeni yazısız kanunlar (töre) aracılığı ile sağlamışlardır.
-Kurdukları devletin önce töresini belirleyen Türk büyükleri devleti töreye göre yönetmişlerdir.
-Orhun Kitabeleri’nde “töre” kelimesi on bir yerde geçmekte, bunun altısında “il” (devlet) ile birlikte kullanılmaktadır.
-Gerektiğinde kurultay tarafından törede değişiklikler yapılırdı. Kağanın da töre kurallarında değişiklik yapılmasını teklif etme yetkisi vardı.
Not: Türklerde: Bağımsızlık, Vatan, Halk ve töre devleti meydana getiren temel unsurlardan meydana gelmiştir.
Türklerde görülen hukuk uygulamalarıyla ilgili verilen cezalar:
• Dövme ve yaralama suçlarının cezası hayvanla ödenen tazminattan ibaretti.
• At veya madenden yapılmış şeylerin çalınması karşılığında suçlu, çaldığı eşyanın sayı ve değerinin
on mislini öderdi.
• Ordudan kaçma, vatana ihanet, adam öldürme ve barış zamanında başkasına kılıç çekmenin cezası
idamdı.
• Ciddi bir tehlike olmadan ok ve yay kullanmak yasaktı.
• Hafif suçların işlenmesi karşılığında hapis cezası on günü aşmazdı.
• Bir kişi karşısındakinin bir yerini kırarsa ceza olarak atını verirdi.
Düşünelim: Türklerin konargöçer hayat tarzının ilk Türk devletlerinde uygulanan cezaları nasıl etkilemiş olduğunu
ESKİ ÇAĞ'DA AİLE VE KADIN
Mezopotamya'da Aile ve Kadın
-ümer ve Babiller aile birliğinin sağlanması, korunması ve devam ettirilmesi amacıyla; evlenme, eşlerin hukuki sorumlulukları, ev
latlık edinme, miras, boşanma, velayet ve nafaka konularında kanunlar hazırlamışlardır.
-Mezopotamya kanunlarında kadınlarla erkeklere uygulanan kural ve cezalar eşit değildi.
-Urkagina ve Hammurabi kanunları ataerkil anlayışa uygun olarak hazırlanmıştır.
Anadolu'da Aile ve Kadın
-Hititler toplumun yapı taşı olan aile kurumuna çok önem vermişlerdir.
-Hititlerde evlilik sözleşmesiyle kadın, erkek ve bu evlilikten doğacak çocukların haklarını kanunlar çerçevesinde korumuşlardır.
-Hitit toplumunda kadınlar çalışma hayatına da katılmışlardır.
Avrupa'da Aile ve Kadın
-Roma İmparatorluğu'nda aile, babanın hakimiyeti altında yaşayan tüm bireylerden oluşuyordu.
-Kadının evlilik yoluyla erkeğin ailesine dahil olabilmesi için eşinin veya onun babasının hakimiyeti altına girdiğine yönelik bir sözleşme yapılması gerekirdi.
-Kadınların toplum içindeki statüleri buna göre belirlenirdi.
Türkistan'da Aile ve Kadın
-Türkler aile, devletin temeli olarak kabul edilirdi.
-Toplumun çekirdeği olan ailenin töresi devletin yazısız kanunlarını da şekillendirmiştir.
-Konargöçer yaşam tarzı benimseyen Türklerde kadın, erkeğe eşit bir aile üyesiydi.
-Olgunluk çağına gelen erke babası tarafından evlendirilir. Bunun için ona çadır, kendisini geçindirecek yeterlilikte koyun ve at verilir.
Kız ise olgunluk çağında evlendirildiğinde babası tarafından çeyiz verilir.
Baba en küçük erkek çocuğu ayırmaz onun yanında kalırdı. Çünkü, yaşlılıkta onların yanında kalır ve yaşlık çağında en küçük erkek çocuk anne babasına bakar öldüklerinde ise babasının eşyası ona kalırdı. Küçük erkek çocuk ocağın devamını sürdürdüğünden dolayı “ot tigin (ateş prensi) denmiştir.
Örnek Test Sorusu:
Doğru Cevap: A