Milli Mücadele Döneminde TBMM'ne Karşı Çıkan Ayaklanmalar
Büyük Millet Meclisine Karşı Ayaklanmalar
• İstanbul hükümeti İngilizlerinde gayreti ile B.M.M. çalışmalarını engellemeye çalışmıştır.
Bunun için;
• M. Kemal ve arkadaşları için gıyaben idam cezası verildi.
• Şeyhü'l islâmdan Fetva alınarak Millî mücadeleye katılanların dinsiz oldukları ilan edildi.
• B.M.M.'nin haksız yere halktan asker ve malzeme topladığını buna karşı halk ayaklanmaya teşvik edildi.
• İtilaf devletleri ile yapılacak kesin bir barış antlaşmasına hız verdi.
• İstanbul hükümeti aldığı bu kararlar doğrultusunda 1919 yılından başlayarak ülkede ayaklanmalar çıkardı.
1920'de bu ayaklanmalar şiddetlendi. 1923 yılında bastırıldı.
Ülkeye ve B.M.M. zarar veren bu ayaklanmalar nedeniyle binlerce insan öldü.
Bu ayaklanmalar: Bu ayaklanmalardan en önemlisi Anzavur ayaklanmasıdır. Anzavur Ahmet tarafından üç ayaklanma çıkarılmıştır.
Ahmet Anzavur Ayaklanması (ya da Anzavur İsyanı), Türk Kurtuluş Savaşı'na karşı Anadolu'da düzenlenen ayaklanmalardan biridir. İstanbul Hükümeti'nce desteklenmiş olan Anzavur Ayaklanmasıʼnın adı, ayaklanmaya önderlik eden Anzavur Ahmetʼten gelir. Ahmet Anzavur'un önderliğinde çeşitli aralıklarla gelişen ayaklanmalar, esasen Anadolu'daki direnişi kırmaya yönelen iç isyanlar arasında en önemlisi sayılabilir. Çünkü Batı Cephesi'nin oluşturulması ve Yunanistan işgalinin durdurulmasının gecikmesine sebep olmuştu
I. Anzavur Ayaklanması (25 Ekim-30 Kasım 1919)
Damat Ferit Paşa Hükûmeti tarafından Millî Mücadele'ye karşı tertip edilmiş ayaklanmalardır. İngiltere'nin bağazlardaki hakimiyetini korumak için kışkırttığı ayaklanmalardan birisidir. Bu ayaklanmalara diğer İtilaf Devletleri de destek vermiştir.
II. Anzavur Ayaklanması (16 Şubat-16 Nisan 1920)
Anzavur Ayaklanması ve Kuvayı İnzibatiye Ayaklanması bu tür ayaklanmalar içerisinde yer almıştır.
Bu isyanlar Çerkez Ethem ile Ali Fuat Paşa'ya bağlı birlikler tarafından bu ayaklanma bastırıldı.
Kuvayı İnzibatiye Ayaklanması (8 Mayıs-23 Mayıs 1920):
Kurtuluş Savaşı'nın başladığı günlerde Osmanlı Padişahının ve İngilizlerin kışkırtmaları ve teşviki ile Milli kuvvetleri yok etmek için hilafet ordusu adı ile kurulan Kuvayı İnzibatiye tarafından çıkarılan ayaklanmalardır. Bu ayaklanmalara İtilaf Devletleri de destek vermiştir.
Bu isyanlar Ethem ve Ali Fuat Paşa'ya bağlı birlikler tarafından bastırıldı.
Düzce Ayaklanması (13 Nisan-31 Mayıs 1920)
Kurtuluş savaşı sırasında gerek İstanbul Hükümeti'nin ve gerekse İngilizlerin kışkırtması ile milli kuvvetlere karşı girişilen ayaklanmalardır. İstanbul hükümeti tarafından desteklenen Kuvayı İnzibatiye Kuvvetleri Düzce'de ayaklanma çıkarmışlardır. Asiler ilçenin dışında bulunan Müfreze Karargahını basarak,
Müfreze Kumandanını esir almışlardır.
Düzce Ayaklanması (8 Ağustos-23 Eylül 1920):
Birinci Düzce isyanından hemen sonra, milli kuvvetlerin Yozgat isyanını bastırmak için görevlendirilmesi üzerine, bu durumdan faydalanmak isteyen Abaza ve Çerkezler, İkinci defa Düzce ve Hendek dolaylarında ayaklanmışlardır. Bolu dağına gönderilen birlik, gece yarısı asiler tarafından pusuya düşürülmüş ve asiler birçok milli kuvvet subayını şehit etmişlerdir.
Pontus Ayaklanması (Kasım 1918- Şubat 1923):
Mondros'tan sonra işgaller başlamış, azınlıklar ise bu işgallerden cesaret bularak bulundukları bölgede isyan etmişlerdir.
Amaçları:
• Karadeniz Bölgesi'nde bir Rum, Doğu ve Güneydoğu illerinde ise bir Ermeni devleti kurmak için çıkarılan bir ayaklanmadır.
• Nurettin Paşa Rumların çıkardığı isyanları bastırırken Kâzım Karabekir Paşa ise 15. Kolordu kuvvetleriyle Ermeni isyanlarını bastırmıştır.
Ermeni Ayaklanması (28 Eylül 1920)
• 28 Eylül 1920'de düzenlenen karşı taarruzla Ermeni saldırıları sona erdi.
• Ermeniler, 2-3 Aralık 1920 tarihinde imzalanan Gümrü Antlaşması ile Anadolu'daki toprak taleplerinden vazgeçtiler.
Koçgiri Ayaklanması (6 Mart-17 Haziran 1921):
Damat Ferit Paşa ve İtilaf güçleri Millî Mücadele'yi engellemek ve boğazları ellerinde tutmak, boğazların güvenliğini sağlamak için Düzce, Yozgat Konya bölgelerinde ayaklanmalar çıkarmış; Cemil Çeto, Koçgiri ve Millî Aşireti isyanlarına destek vermişlerdir.
Kuvayı Millîye birlikleri bu ayaklanmaları bastırmıştır.
Cemil Çeto Ayaklanması (20 Mayıs-7 Haziran 1920):
Kurtuluş Savaşı sırasında Fransız ve İngilizlerden yardım alarak Bahtiyar Aşireti Reisi tarafından çıkarılan ayaklanmadır. Bahtiyar Aşireti Reisi olan Cemil Çeto, Kürt Teali Cemiyeti prensiplerine uygun olarak İngilizlerden yardım almış ve Doğu'da bir Kürdistan Devleti kurmak için ayaklanmıştır.
Milli kuvvetler, Cemil Çeto kuvvetlerinin kısa zamanda dağıtmış ve kendisi ile birlikte hareket eden oğlunun ayaklanması bastırılarak idam edilmişlerdir.
Çerkez Ethem Ayaklanması (27 Aralık 1920-23 Ocak 1921):
Yunanlıların İzmir'i işgalinden sonra, Çerkez Ethem topladığı kuvvetlerle Salihli Cephesi'ni kurmuş ve kendini de cephe komutanı ilan etmişti. Kuvayı Seyyare adıyla anılan süvari birlikleri, istilacı dış güçlere karşı hem de içeride isyan çıkaran, Anzavur güçlerine karşı başarılı mücadeleler sergilemiştir.
Ayrıca Düzce, Adapazarı ve Yozgat ayaklanmalarının
bastırılmasında yararlılık gösterdi. Ne var ki düzenli ordunun kurulması aşamasına geldiğinde başına buyruk hareket etmesi aranın açılmasına neden olmuştur.
Demirci Mehmet Efe Ayaklanması (1 Aralık-30 Aralık 1920):
İlk önceleri Kuvayı Millîyeci olup da sonradan İtilaf Devletleri'nin tahrikiyle ayaklanmışlardır.
Düzenli ordu kurulduktan sonra bu çete reisleri disipline edilmiş birliklere katılmak istememiş, bulundukları bölgede düzenli orduya karşı isyan etmişlerdir.
Ethem ve Demirci Mehmet Efe isyanları İsmet Paşa'ya bağlı Batı Cephesi kuvvetlerince bastırılmıştır.
Konya Ayaklanması (2 Ekim 1920-22 Kasım 1920):
Kurtuluş savaşı yıllarında baş gösteren ve Konya'nın bir süre isyancıların elinde kalmasına neden olan ayaklanmadır. 1919'daki Bozkır Ayaklanmalarının elebaşlarından olan Delibaş Mehmet, Ankara Hükümeti'ni tanımadığını ilan ederek çoğu asker kaçağı 500 kadar silahlı kişiyle Konya'nın Çumra nahiyesin bastı. Nahiye müdürünü tutukladı ve Konya ile haberleşmeyi kesti (2 Ekim 1920). Ayaklanma kısa sürede Koçhisar, Karapınar, Karaman, Akşehir ve Alanya'ya kadar yayıldı. Ayaklanmayı haber alan Ankara Hükümeti Dahiliye Vekili Miralay Refet Bey'i (Bele) ayaklanmayı bastırmakla görevlendirdi. Demirci Mehmet Efe ve Yarbay Osman Bey'e bağlı birliklerinde bastırma harekâtına katılmasıyla ayaklanmacıların gücü iyice kırıldı. Demirci Mehmet Efenin bastırma harekâtının son noktası olan Isparta'ya girmesiyle 22 Kasım 1920'de Konya ayaklanması tümüyle sona erdi.
I. Yozgat Ayaklanması (15 Mayıs-27 Ağustos 1920):
Kurtuluş Savaşı sırasında Hürriyet ve İtilaf Fırkası Reisi Çapanoğlu Edip ve Celal tarafından Yozgat ve yöresinde çıkarılan ayaklanmadır. Çapanoğlu Edip ve Celal kardeşlerin kışkırtması ile Yozgat yöresinde, Ankara Hükümeti'ne karşı başlatılan ayaklanma iki ayrı dönemde olmuştur. İlk ayaklanma Yıldızeli'nde Erzurumlu Hüseyin Nazım ve Kara Mustafa'nın elebaşılığında çıkarılmıştır. Milli Kuvvetler bu ayaklanmayı 30 Aralık’ta bastırmaya muvaffak olmuşlardır. İkinci isyan ise Avukat Zileli Ali, Bucak Müdürü Naci ve arkadaşları tarafından çıkarılmıştır. Kısa sürede yaygın bir duruma gelen ayaklanma Yozgat'a da yayılmıştır. Yozgat isyanını bastırmakla görevlendirilen Çerkez Ethem, kuvvetleri ile Yozgat'a girmiş, elebaşlarından birçoğunu idam ederek ayaklanmaya son vermiştir.
II. Yozgat Ayaklanması (5 Eylül-30 Aralık 1920):
• İkinci isyan ise Avukat Zileli Ali, Bucak Müdürü Naci ve arkadaşları tarafından çıkarılmıştır. Kısa sürede yaygın bir duruma gelen ayaklanma Yozgat'a da yayılmıştır.
• Yozgat isyanını bastırmakla görevlendirilen Çerkez Ethem, kuvvetleri ile Yozgat'a girmiş, elebaşlarından birçoğunu idam ederek ayaklanmaya son vermiştir.
Millî Aşireti Ayaklanması (1 Haziran-8 Eylül 1920):
• Kurtuluş Savaşı sırasında İngilizler ve Fransızların kışkırtması üzerine Urfa'da Milli Aşiret tarafından çıkarılan ayaklanmadır.
• Milli Aşireti'n reisi İsmail ile Halil, Bahur, Abdurrahman ve Mahmut adlı elebaşları, Doğu'da bir Kürdistan Devleti kurmak düşüncesi ile ayaklanmışlardır (24 Ağustos 1920).
• Büyük bir kuvvetle harekete geçen asiler, Viranşehir'i aldıktan sonra Karakeçi Aşireti'ne mensup olanları öldürmüşler, fakat daha sonra yapılan çatışmada, büyük çoğunluğu ortadan kaldırılmıştır.
BMM’NİN AYAKLANMALARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER
Büyük Millet Meclisi Karşı Fetva verme yetkisi
Damat Ferit Hükumetinin fetvalarına karşı Ankara Müftüsü Rıfat Hoca'dan (Börekçi) 16 Nisan 1920'de Millî Mücadele'yi destekleyen bir fetva alınarak camilerde okutuldu. Böylelikle halk bu konuda bilinçlendirildi.
Hıyanet-i Vataniye Kanunu (29 Nisan 1920)
• Asayişin sağlanması için 29 Nisan 1920'de Hıyanet-i Vataniye Kanunu Meclisten çıkarılarak Damat Ferit hain ilan edildi ve vatandaşlıktan çıkarıldı.
• Bunun yanında Büyük Millet Meclisine karşı çıkanlar ve ayaklananların vatan haini sayılarak idam cezasına çarptırılacakları halka bildirildi.
Hâkimiyet-i Millîye Gazetesi
• Halkın aydınlanması için Ankara'da Hâkimiyet-i Millîye gazetesi çıkartılarak halk gelişmelerden haberdar edildi.
Anadolu Ajansının kuruluşu 6 Nisan 1920
• Millî Mücadele tarihinde önemli bir yere sahiptir.
• Millî Mücadele'yi desteklemek ve Türk milletini bilinçlendirmek için gazete çıkarılması yeterli olmadı.
• Bu gazetelerin ihtiyaç duyduğu haber ve malzemelerin, kaynağından alınması gerekiyordu.
• Ayrıca bağımsızlık için verilen mücadelenin haklılığı dünya kamuoyuna anlatılmalıydı.
• Bu amaç doğrultusunda vakit kaybedilmeden çalışmalara başlandı ve 6 Nisan 1920'de “Anadolu Ajansı” kuruldu.
İstiklal Mahkemelerinin kurulması (11 Eylül 1920)
Büyük Millet Meclisi isyancıların, yağmacıların, casusların ve asker kaçaklarının yargılanması için 11 Eylül 1920’de İstiklal Mahkemelerinin kuruldu.
San Remo Konferansı:
Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, 18-26 Nisan 1920 tarihinde İtilaf Devletleri İtalya'nın Sanremo şehrinde, Osmanlı topraklarının paylaşılması ve Osmanlı ile yapılacak olan Sevr Antlaşması'nın şartlarını belirlemek üzere bir toplantı yaptılar. Konferansta hazırladıkları barış antlaşmasının taslağını Osmanlıya kabul ettirmek için Osmanlılardan bir temsilci istendi. Konferansa Tevfik Paşa başkanlığında bir heyet gönderildi.
• Paris'e giden Türk Heyeti 11 Mayıs 1920'de kendilerine sunulan barış şartlarını “Antlaşma Şartlarının bağımsız bir devlet anlayışıyla bağdaştırılması mümkün değildir.” diyerek kabul etmedi.
Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920):
Ankara'da B.M.M. çalışmalarına başlaması, İstanbul hükümetini tanımadığını ilan etmesi, itilaf devletlerinin Osmanlı Devleti ile yeni bir barış antlaşması yapmalarını gerekli hale getirmiş ve Birinci Dünya Savaşı'nı Osmanlı Devleti içinde bitirecek bir antlaşma yapmışlardır.
Çünkü Mondros Ateşkes Anlaşması bir barış anlaşması değil, adı üstünde ateşkes antlaşması idi.
Bu antlaşmanın yapılma sebepleri şunlardır:
1. Boğazların kesin durumunu belirlemek
2. İzmir'in Yunanlılara bırakılması ile ortaya çıkan İtalyan Yunan anlaşmazlığını gidermek
3. Artan Türk halkının tepkisini azaltmak
4. İstanbul hükümetinin durumunu görüşmek
5. Mevcut durumunun düzenlenmesi
Bu amaçla;
• 18-24 Nisan tarihlerinde San-Remo'da İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcileri bir metin üzerinde anlaştılar.
• Mayıs ayında Osmanlı temsilcisine durumu bildirdiler.
• Paris konferansında (17 Haziran 1920) Damat Ferit Türk tarafının isteklerini bildirdi ise de SanRemo kararlarının değişmeyeceği ve 27 Temmuz 1920'ye kadar anlaşmayı imzalamaları istendi.
• Padişah Meclis-i Mebusan’a en son iş olarak Sevr anlaşmasını kabul ettirdi ve 10 Ağustos 1920 de anlaşma imzalandı.
Sevr Antlaşmasının Özellikleri:
• Bu anlaşmayı onaylayacak bir meclis olmadığı ve uygulama alanı bulmadığı için "ölü doğmuş bir anlaşmadır.” Bu anlaşmayı onaylayacak bir meclisin olmaması nedeniyle Hukuken geçersizdir.
• Anlaşmayı imzalayanlar 19. Ağustos 1920'de B.M.M. tarafından vatan haini sayılmışlardır.
• Türk Milletini yok saymaktadır.
• Son maddesi diğer maddelerin ön şartıdır.
• Sevr Anlaşması ülkeyi sömürge yapan bir anlaşmadır.