Kominform ve Comecon

Kominform ve Comecon

Kominform ve Komecon'un Niçin Kuruldu?

 Kominform:

  Stalin, 5 Ekim 1947'de "Amerikan emperyalizminin bir aleti" olarak tanımladığı Marshall Planı'na (Avrupa Ekonomik Kalkınma planı) karşıt bir girişim başlattı. SSCB, Polonya, Bulgaristan, Çekoslovakya, Romanya, Macaristan, Yugoslavya, Fransa, İtalya komünist partileri liderlerini bir araya getiren Kominform'u kurmuştur. Kominform, görünüşte Marshall Planı'na mukabele amacına yönelik bir adım olarak takdim edilmişse de, gerçekte amacı, dünya ve özellikle Avrupa Komünist hareketinin koordinasyonu ve Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı ertesinde lağvedilen 3. Enternasyonal'in fonksiyonlarını üstlenmekteydi.

 b) COMECON (Karşılıklı Ekonomik Yardımlaşma Konseyi) (25 Ocak 1949)

  SSCB’nin uydusundaki ülkeler arasında ekonomik işbirliği ve dayanışma amacıyla kuruldu(25 Ocak 1949).

COMECON olarak adlandırılan uluslararası örgüt. 5-8 Ocak 1949'da Moskova'da yapılan görüşmelerden sonra CMEA'nın merkezi Moskova' olmuştur.

Örgütün temel amaçları;

-ekonomik gelişme için uzmanlaşma ve işbirliğine dayalı planlar hazırlamak:

-hammaddelerin üretim ve dağıtımını yönlendirmek,

-üye ülkeler arasında ve öbür ülkelerle ticareti geliştirmek için ortak girişimde bulunmak;

-bilimsel ve teknik araştırmalarla işbirliği yapmaktır.

 CMEA’na üye ülkeler, tüm yeryüzündeki sanayi üretiminin 1/3'den ve ulusal gelirin 1/4'den fazlasını sağlamaktaydı. Yüzölçümü 25 milyon kilometre kare olan üye devletlerin topraklarında yaklaşık 400 milyon kişi yaşamaktaydı. 

Yugoslavya’nın Kominform’dan Çıkarılması:

 Yugoslavya'nın Kominform'dan ve Moskova'dan kopmasında; diğer uydu ülkelerde olduğu gibi, Sovyetler Yugoslavya'yı da tam manasıyla kontrolleri altına almak istemişler, fakat Yugoslav lideri Tito buna müsaade etmemiştir. Çünkü Yugoslavya'nın komünist rejim altına girmesi, Sovyet askerleri veya Sovyet Rusya'nın sayesinde değil, Tito ve "Partizan"larının Almanlara karşı yaptığı silahlı mücadele sonunda olmuştu. Diğer SSCB’nin uydusundaki ülkelere göre bu farklılık, Tito'ya, Moskova'ya karşı davranışında büyük bir bağımsızlık sağlamış ve Moskova da bunu hazmedememiştir.

 Tito Yugoslavya'da kendi komünist rejimini kurduktan sonra Moskovaya dayanmakla beraber, kendisine özgü bir yol izlemiştir.  Tito, kendisini Balkanların bir lideri yapmak istiyordu. Bu amaçla, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan ile çeşitli işbirliği anlaşmaları ve ittifak antlaşmaları imzaladı. Tito, bu ülkeleri Belgrad etrafında toplamak ve hatta Yunanistan'da Markos galip geldiği takdirde Yunanistan'ı da katarak, bir Balkan Federasyonu kurmak istiyordu. Bu durum SSCB’nin tepkisine neden oldu.  

Sovyetler, Tito'nun da aynen Sovyet komünizmini ve sistemini tatbik etmesini istemişler, Tito ise buna karşı gelerek, komünizmi Yugoslavya'nın milli şartlarına göre tatbik etmek istemişti. Tito'nun bu hareketi, milletlerarası komünizm hareketinde ilk "milli komünizm" çabası olarak kabul edilebilir. 

Google+ WhatsApp