İslam Kültür ve Medeniyeti Ders Kitabı Pdf'si ve ....
İSLAM KÜLTÜR VE UYGARLIĞI
İslam Medeniyeti’nin Temelleri: İslam Medeniyeti’nin temellerini Kur’ân-ı Kerim oluşturmuştur. İslam Medeniyeti, Müslüman milletlerce ortaya konulan her türlü maddi, manevi kültür ve medeniyet eserlerini içine alır.
İslam Medeniyetinin Teşekkülünde Diğer Medeniyetlerin Etkisi: Müslümanlar Mısır, Suriye, Anadolu, Mezopotamya, Maveraünnehir ve Hindistan gibi yerleri fethetmişlerdir. Müslümanlar bu medeniyetlerden yararlandıkları gibi kendileri de katkıda bulunarak İslam medeniyetinin doğmasını sağlamışlardır.
Eski Yunan Medeniyeti: Suriyeli Hıristiyan Araplar Eski Yunan ve Helen kültürünün eserlerini Arapça’ya tercüme etmişlerdir. Aristo ve Eflatun gibi felsefecilerin, Öklid (Matematik) ve Ptolema (tıp) gibi bilim adamlarının eserlerini tercüme etmişlerdir.
Bizans Medeniyeti: Daha çok devlet teşkilatı, yönetim, askerlik ve mimari alanlarında olmuştur.
Hint Kültürün: Matematik ve astronomi alanlarında olmuştur.
İran Kültürü: Daha çok edebiyat ve güzel sanatlarda olmuştur.
İSLAM MEDENİYETİ
A. DEVLET YÖNETİMİ
1. Hz. Muhammed: Hem din (peygamber) hem devlet başkanıdır. Hz.Muhammed devrinde devlet yönetimi çok sade idi. Devletin her türlü işini kendisi hallediyor, yetişemediği işlere ise görevlendirdiği kişiler bakıyordu.
2. Dört halife: Seçimle işbaşına geldiler. Bu sebeple “Cumhuriyet Devri “de denir. Halifeler din ve dünya işlerini birlikte yürüttüler. Yönetimlerinde kendilerine Hz.Muhammed’i örnek aldılar. Bir problem ile karşılaştıklarında yetkili ve halktan oluşan “Şura” denilen bir meclise de danıştılar.
3. İslam Devleti’nin devlet teşkilat yapısı ilk defa Hz. Ömer döneminde oluşturulmuştur.
a) Fethedilen yerler idari bölgelere ayrılmış vali tayin edilmiştir.
b) Devletin gelirlerinin artmasından dolayı ilk devlet hazinesi olan ( Beytül Mal) kurmuştur.
c) İlk defa askeri divan (Divan-ı Cünd ) kuruldu.
d) İlk adli teşkilat yapısı (Kadılar tayini) oluşturulmuştur.
4. Emeviler döneminde
a) Muaviye halifeliği (yönetim şeklini) babadan oğla geçen saltanat şekline getirdi.
b) Emeviler devlet işlerini daha kolay yürütebilmek için askerlik dairesi, vergi dairesi ve kâtiplerden oluşan bir merkez teşkilatı kurdular.
c) İslam Devleti’nin sınırları çok genişlediği için ülke eyaletlere bölündü. Eyaletleri valiler yönetti.
d) Emeviler posta teşkilatını kurdu.
5. Abbasiler döneminde
a) Halifeler devlet işleri ile pek ilgilenmemişler, bunun sonucu olarak İran’dan etkilenerek ilk kez “vezirlik” makamı oluşturuldu.
b) Divan faaliyet alanı genişletildi. Divan da devlet işleri görüşülüp karara varılıyordu. Divan değişik bölümlerden oluşuyordu. Her bölüm kendisine ait işlerle ilgilenirdi.
BAŞKENTLER: İslam Devleti’nin ilk başkenti Medine idi. Hz.Ali döneminde Kufe başkent oldu. Emeviler döneminde Şam, Abbasiler döneminde Bağdat başkent oldu. Ayrıca Kurtuba, Gırnata kentleri başkentlik yapmıştır.
B. ORDU VE DONANMA:
1. Hz. Muhammed döneminde teşkilatlı bir ordu olmayıp eli silah tutan herkes askerdi.
2. Hz. Ömer: Ordunun ilk teşkilatlandırılması yapılmıştır.
a) Kara ordusunu oluşturmuştur. İlk sürekli ordu oluşturmuştur.
b) Tüm askerlerin kaydedildiği defterler tutulmuştur.
c) Devletin pek çok bölgesinde “cünd” adı verilen düzenli ve sürekli ordugâhlar oluşturulmuştur.
3. Emeviler ve Abbasiler devrinde İslam orduları hem büyümüş, hem de daha teşkilatlı hale gelmiştir.
4. Emeviler döneminde
a) Orduda Arap askerler çoğunlukta idi.
b) Halifeler için ayrı bir muhafız birliği kuruldu.
5. Abbasiler
a) Onluk sistemi benimsedi.
b) Abbasilerle birlikte Türkler için ordugâhlar kuruldu ve çoğunluk Türklerin eline geçmeye başladı.
c) Ordunun ihtiyaçlarını gidermek için “ Divan- Ceyş” kuruldu.
d) Abbasiler orduyu yaya ve atlı olarak ikiye ayırmışlardır.
DONANMA:
1. Hz. Osman döneminde Şam valisi Muaviye ilk İslam donanmasını kurdu.
2. Donanma komutanına “Emiru’l-mâ” (Amiral) denirdi.
3. Donanmanın en geliştiği dönem Emeviler devri olmuştur. İspanya fethedilmiş, İstanbul kuşatılmıştır.
4. Emeviler zamanında Suriye, Mısır ve Kuzey Afrika’da üç donanma vardı.
C. DİN VE İNANIŞ
1. İslam devletinin dini İslamiyet’tir.
2. İslamiyet Müslümanlar için yalnızca dini hayatı düzenleyen bir kurallar bütünü olmayıp dünyevi hayatlarını da düzenleyen bir sistemdir.
3. İslâm hukukunun kaynağı Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in söz ve davranışlarından oluşan Sünnet’ti. Zamanla ortaya çıkan problemler kıyas ve icma yoluyla çözümlemiştir.
4. İslâmiyet’i farklı yorumlama ve anlamadan dolayı Emeviler devrinden itibaren İslam toplumu içerisindeki gruplaşmalar (fırka) başlamış, Abbasiler devrinde fikri, felsefi, siyasi ve itikadi mezhepler haline gelmiştir.
5. İslâm dini putperestliğin dışında hiçbir inanç sistemine baskı uygulanmamıştır. Hıristiyan, Yahudi ve putperest olmayan diğer inançlara sahip insanlar büyük bir hoşgörü ortamı içinde huzurla yaşamışlardır.
D. SOSYAL HAYAT
1. İslamiyet’e göre bütün Müslümanlar kardeş kabul edilmiş ve aralarında eşitlik sağlanmıştır.
2. Emeviler döneminde halk; Arap asıllı Müslümanlar, Mevali (Arap olmayan Müslümanlar: Azatlı köle) , Zimmî (Hıristiyan ve Yahudiler, Sabilik: Hıristiyanlık ve Yahudi dinin karışımı, Mecusiler) ve Köleler olarak dörde ayrılmıştır.
3. İslamiyet kendi dindaşlarını köle edinmelerini yasaklamasına rağmen kölelik müessesini tamamen kaldıramamıştır. İslamiyet köle azat etmeyi büyük sevap kabul etmiştir.
E. EKONOMI:
İslam Devleti’nin başlıca ekonomik hayatı ticaret, tarım ve hayvancılığa dayanmaktaydı.
Tarım: İnsanların en önemli geçim kaynağı tarımdı. Tarım, devletin de en başta gelen gelir kaynağıydı. Tarımı geliştirmek için önemli tedbirler alınmıştır. Her türlü hububat, bakliyat, sebze, meyve yetişiyordu. Nitekim portakal ve şekerkamışı Müslümanlar aracılığıyla Avrupa’ya geçmiştir.
Hayvancılık: Tarımdan sonra en önemli geçim kaynağı olan hayvancılıkta Arabistan’ın deve ve atı, İran’ın koyun, keçi ve devesi, Türkmenistan’ın koyun, sığır ve atları meşhurdu.
Ticaret: İslâm Devleti’nin topraklan Uzak Doğu’yu Akdeniz ülkelerine bağlayan önemli ticaret yolları üzerindeydi. İpek ve Baharat yolları üzerinde bulunan şehirler kısa zamanda büyük ticaret merkezleri oldular. Şam, Bağdat, Basra, Kayrevan, Tanca, Kurtuba ve Semerkant önemli ticaret merkezleriydi. Müslüman tüccarlar hurma, şeker, pamuklu ve yünlü kumaşlar, demirden aletler ve cam eşya ihraç ederler, baharat, ipek, fildişi, sert ağaçlar ve deri mamulleri alırlardı.
VIII. yüzyılın ortasında Semerkant’ta üretilen kağıt, yüzyılın sonlarında Bağdat’ta imal edilmeye başladı. Mısır’da 900, Fas’ta 1100, Endülüs’te 1150’de imal edildi ve bu yolla Avrupa’ya geçti.
İslâm Devleti’nde kıymetli taşların bulunması, çıkarılması, işlenmesi ve ticareti de önemli bir zenginlik kaynağıydı. Ayrıca bazı madenlerde işletiliyordu.
Hazinenin (Beytü’l Mâl) başlıca gelir kaynakları şunlardır:
a) Öşür: Müslüman halktan toprak ürünlerinin onda biri oranında alınan vergidir.
b) Haraç: Gayrimüslimlerden alınan toprak vergisidir.
c) Cizye: Sağlıklı gayrimüslim erkeklerden, askerlik görevi karşılığında alınan vergidir.
d) Zekât ve Sadaka: Zengin Müslümanlardan alınıp ihtiyaç sahiplerine dağıtılırdı.
e) Ganimet: Savaşlarda elde edilen ganimetlerin beşte biri hazineye alınırdı.
f) Hayvan sayısına göre alınan vergiler
g) Maden, orman, otlak ve tuzlalardan alınan vergiler,
h) Yabancı tüccarlardan alınan gümrük vergileri,
i) Yabancı devletlerin gönderdikleri vergi ve hediyeler
Hazinede toplanan gelirler; ordunun masraflarına, bayındırlık işlerine, hayır kurumlarına, yardıma muhtaç kişilere ve memur maaşlarına harcanırdı. Büyük devlet memurlarına maaş yerine arazi verilir, onlar buradan topladıkları öşür ve haraçlarla geçimlerini sağlarlardı.
Para: Araplar; Emevi dönemine kadar Bizans ve İran parası kullanıyordu. İlk Arap parasını Emevi hükümdarı Abdülmelik bastırdı. Altın paraya dinar, gümüş paraya dirhem deniyordu.
F. YAZI, DİL VE EDEBİYAT
Dil-Yazı-Edebiyat
1. Sami dil gurubundan olan Arapça oldukça zengin bir dildi.
2. İslam dininin yayılması ve yapılan fetihler sonucunda Arapça, bütün İslam dünyasının ortak bir dili haline geldi. Arapça’nın ortak bir dil durumuna gelmesinde, Arapça’nın Kuran dili olması ve ibadetlerin Arapça olarak yapılmasının büyük bir önemi vardı.
3. Emevi halifesi Abdulmelik zamanında Arapça devletin Resmi dili haline getirildi.
4. Zamanla Arapça daha da gelişerek bilim ve edebiyat dili haline geldi. Arap olmayan Müslümanlarda bilimsel eserlerinin Arapça olarak yazmaya başladılar. Okullarda Arapça eğitim yaygınlaştı.
5. Türkler de Arapçadan oldukça fazla etkilenmişlerdir.İslam dinine girişle birlikte Arap alfabesi kabul edilmiş,Arapça dan birçok kelime Türkçe’ye girmiştir.
6. İslam öncesinde Araplarda yazılı bir edebiyat yoktu. Şiir ve güzel söz söyleme ( Belagat ) sanatları gelişmişti. Bu durum daha sonra da devam etmiştir. Arap edebiyatının gelişmesinde Peygamberimizin hayatını anlatan ( siyer ) ve savaşlarını anlatan ( megazi ) adlı eserlerin büyük önemi vardır.
7. İslâmiyet’ten önce Araplar arasında şiir önemli bir yere sahipti. Emeviler zamanında şiir yeniden gelişti, önemli şairler ortaya çıktı.
G. BİLİM
1. İslam Dünyasında bilimsel alanda ilk gelişmeler Emevilerle birlikte başladı. Bu dönemde İran, Hint, Süryani, Yunan dillerinden birçok eser Arapça’ya tercüme edildi.
2. Tercüme faaliyetleri Abbasiler döneminde da ha yoğunlaştı. Tercüme faaliyetleri sonucunda eski medeniyetlere ait önemli bilgiler İslam Dünyasına giriyor ve Müslüman bilginler bu bilgilere kendi bilgilerini de katarak yeni ve daha gelişmiş bir bilim ortaya çıkarıyorlardı.
3. İslam Dünyasından bilimsel faaliyet konusunda Endülüs Emevileri bir hayli öne çıkmışlar ve başı çekmişlerdir. Başta Bağdat ve Kurtuba şehirleri olmak üzere İslam Dünyasının birçok yerinde kütüphaneler ve medreseler ( üniversite) açılmıştı.
4. 8. Yüzyıl ile 12. yüzyıllar arasında dünyada bilimsel faaliyet alanında İslam dünyası bir numara olma özelliği taşımıştır. Avrupalılar kendi medeniyetlerini Müslümanlardan öğrendikleri sayesinde kurmuşlardır. Avrupa da meydana gelen rönesans ve reform hareketlerinde İslam medeniyetinin büyük bir katkısı vardır.
5. Türklerde İslam medeniyetinin gelişimine büyük katkılarda bulunmuşlardır.
İslam kültür ve medeniyetinde bilimler iki genel gruba ayrılmıştı.
1.İslami Bilimler
a) Tefsir: Abbas, Mes’ud, Ubey b.Kab, El-Ferra, Taberi ,Kurtubi, Zemahşeri , İbn’ül Arabi , Fahruddin Razi ,İbn-i Kesir
b) Kıraat: Kuran-ı Kerim’in doğru okunması öğreten ve açıklayan bilim dalıdır.
c) Fıkıh: el-Basrî ,Ebu Hanife ,İmam Malik , İmam Şafii , Ahmet İbn-i Hanbel
d) Kelam: İmam El Gazali ve Muhyiddin Arabî, Eş’âri, Maturidî
e) Hadis: Hadis bilimi konusunda çalışmalar yapan başlıca bilginler şunlardır: Malik bin Enes, İmam Buhari, İmam Tirmizi, İmam Müslim, Ebû Davut, İbn-i Mâce, Neseî
2.Akli ( pozitif ) Bilimler: Tıp, matematik, astronomi, kimya, felsefe tarih, coğrafya gibi bilim dallarına denir. Müslümanlar özellikle halife Harun Reşid ve Memun döneminde tercüme faaliyetleri sayesinde birçok bilgiyi öğrenmişler ve bu bilgileri geliştirmişlerdi. Bu dönemde İslam Dünyası Bilim alanında oldukça ileri gitmiş ve her alanda birçok bilim adamı yetişmiştir. Akli bilimlerde yetişen başlıca önemli bilim adamları şunlardır:
a) Tıp: Ebu Bekir er-Razi , İbn-i Sina,Huneyn bin Ihsak ,Masaveyh, Razi, Mecusî
b) Matematik: Harezmi (İlk cebir kitanbını yazdı) , İbn-i Cemşid, Biruni, Ömer Hayam, Sabit bin Kurra ,
c) Kimya: Cebir bin Hayyan, El-Maksidi ,Razî, Makdisî ,İbni Sina
d) Felsefe: Farabi, El- Kindi, İbni Sina
e) Astronomi: El- Battani, Ali Kuşçu, Harizmi, Ömer Hayam, Fezârî, El-Bettanî Hâzin, Ebu’l-Vefa
f) Tarih: Mesudi, Taberi, İbn-i Haldun.
g) Coğrafya: İbn-i Batuta, İbn-i Havkal.
H. EĞİTİM-ÖĞRETİM
1. İlk İslam Okulu Medine’de Mescid-i Nebevi’nin yanında yapılan SUFFE’dir
2. İlk medreseler, Emeviler za¬ma¬nında kurulmuştu.
3. Eğitim-öğretim alanında en büyük gelişme Abbasiler döneminde oldu. Camiler eğitim-öğretim çalışmalarında yetersiz kalınca bunların yanına okullar açılmaya başlandı.
4. Halife Me’mun zamanında Bağdat’ta ( Beyt ül Hikme ) adında ilk yüksek öğrenim kurumu açıldı.
5. X. yüzyılda ilk medreseler açılmaya başlandı.
6. İslam dünyasında ilk büyük medreseyi Türkler kurdu. Alparslan’ın veziri Nizamü’l- Mülk tarafından Bağdat kurulan bu medreseye kurucusundan dolayı “ Nizamiye medreseleri” adı verilmiştir.
İ. SANAT
1) İslam Dinini yaymak için yapılan fetihler aynı zamanda İslam sanatının gelişmesini de sağlamıştır. Çünkü fethedilen ülkelerdeki sanat anlayışı İslam sanatını da etkiliyordu. Bunun sonucunda farklı sanat anlayışlarından oluşan yeni ve daha gelişmiş bir İslam sanatı ortaya çıkmış oldu. İslam Sanatı İran, Bizans ve Türk sanatından etkilenmiştir.
2) Resim ve heykelcilikle uğraşılmamış bunun yerine mimari eserlerde oymacılık, nakkaşlık, kakmacılık, çinicilik ve cam işçiliğinde önemli gelişmeler olmuştur. Ayrıca hat ve minyatür alanında gelişmeler yaşanmıştır.
3) İslam Devleti’nin her yerine camiler, medreseler, köprüler, hanlar, kervansaraylar yapılmıştır.
4) Mimari eserlerde kubbe ve kemer kavramları Türklerden Araplara geçti ve eserlerde kullanılmaya başlandı.
5) Camilerde mihrap, minare ve şadırvan gibi yapılar ilk olarak Emeviler zamanında kullanılmaya başlanmıştır.
6) İslam sanatında gelişen belli başlı sanat dalları şunlardır: Mimari, Minyatür, Hat ( Güzel yazı ) ,Tezhip, Oymacılık, Kakmacılık, Sedef işlemeciliği, Çinicilik.
7) Saray yapımında açık olarak Bizans ve İran etkisi görülür.
8) Emeviler döneminin en önemli eseri Halife Abdülmelik’in Kudüs’te yaptırdığı Kubbetüs-Sahra’dır. Şam’da Emevi Camii, Kuseyr-i Amra Camii, Fustat’ta Amr b.n As Camii, Kudüs’te el-Aksa Camii ve Fas’ta Kutubiye Camii diğer Emevi eserleri arasındadır.
9) Endülüs Emevileri’nin Kurtuba Camii ve El-Hamra Sarayı yapılmıştır. Bu mimaride “arabesk” denilen süsleme sanatı kullanılmıştır.
10) Abbasilerin en önemli mimari eserleri arasında Samerra Ulu Camii ve Belkuvara Sarayı’dır.