Emeviler Dönemi

Emeviler Dönemi

Emeviler Devleti; Muaviye döneminde Şam merkez olmak üzere kuruldu.

 

 

A. EMEVİLER DEVRİ (661-750)
Dört Halife Dönemi’nden sonra İslâm Dünyası’nın egemenliği Emevi ailesine geçti.
*   Devletin kurucusu Muaviye (661-680) dir.
*   Merkezi Şam'dır.
Hz. Osman döneminde  bir sürü iç karışıklıklardan dolayı yapılan fetih hareketleri durmuş olsa da Maviye döneminde Horasan'ın Fethi tamamlandı. 
Basra ve Küfe şehirlerinden göçmenler getirerek Merve yerleştirildi. 
Horasan Emevilerin Doğu eyaleti oldu.
Horasan Valiliğine Kuteybe atandı.
Kuteybe bölgedeki karışıklıklardan yararlanarak Taşkent, Buhara ve Semerkant'ı ele geçirdi.
 
YEZİT DEVRİ (680-683)
. *   Hz. Hüseyin ve Abdullah b. Zübeyr, Yezit'in halifeliğini tanımadılar. Küfelilerin daveti üzerine yola çıkan Hz. Hüseyin 10 Ekim 680'de yakın akrabaları ile birlikte Kerbela'da Yezit’in askerleri tarafından şehit edildi. Bu olaya Kerbela Olayı dendi.
*   Kerbela Olayı Müslümanlar arasın¬daki ayrılıkları kesinleştirmiş ve Sünni-Şii ayırımını ortaya çıkarmıştır.
 
HALİFELİKTEN SALTANATA
 
Hz. Ali şehit edildiğinde yerine Hz. Hasan halife seçildiyse de Hz. Hasan’ın halifeliğini Şam valisi Muaviye tanımadı. 
 Hz. Hasan;
  - iç savaş çıkması endişesi 
        ve 
   -Bizans’ın saldırması tehlikesi karşısında Muaviye lehinde bir anlaşma yaparak halifelikten çekildi.
 
Yapılan anlaşmaya göre Muaviye’den sonra tekrar seçimle Hz. Hasan halife seçilecekti. 
Oysa Muaviye yapılan bu anlaşmaya sadık kalmayarak ölmeden önce yerine oğlu Yezid’i veliaht tayin etmesi nedeniyle oğlu Yezit döneminde İslam dünyasında birçok isyan ve iç karışıklıkların çıkmasına neden oldu.
Muaviye’den sonra halifelik babadan oğla geçen saltanata dönüştü.
 Küfe halkı Yezid'in halifeliğini kabul etmek istemediler. Küfeliler Hazreti Hüseyin'in halife seçilmesi gerektiğini ilan ederek Hz. Hüseyin’i Küfe’ye çağırdılar. 
 
Hz Hüseyin ile birlikte 72 kişi Kerbela denlen yerde Yezid'in askerleri tarafından şehit edildi.

 

 
*   Bu dönemde; İstanbul Müslümanlar tarafından ilk kez kuşatılmıştır (669 ve 674).
 
*    Maveraünnehir bölgesine yapılan akınlarla Semerkant, Taşkent ve Buhara ele geçirilmiştir.
*   İslam Devleti'nde ilk kez posta teşkilatı ve muhafız birliğini oluşturmuştur.
*   Ölmeden önce oğlu Yezit’i halife seçmesi halifelik saltanat haline dönüşmüştür. Yezit'in halifeliğine bazı itirazlar olmuş ve bundan dolayı Yezit döneminde iç karışıklıklar yaşanmıştır.
 
 
Abdülmelik Devri (685-705)
* İç mücadelelere son vermiş, Abdullah b. Zübeyr isyanını bastırdı.
*Kuzey Afrika'nın tamamına hakim olunundu.
    Horasan ve Anadolu üzerine ordular gönderilerek fetihlere devam edildi.
*Arapça resmi dil oldu.
*bu dönemde ilk para basıldı (Dinar; altın para ve dirhem; gümüş para). Bu ekonomik alanda yapılan en önemli gelişme olmuştur.
 
Not: Daha önce Sasani ve Bizans parası kullanılıyordu.
*Türklerle en şiddetli çatışmalar bu dönemde yaşandı. 
 
 Velid Devri (705-715)
* Kuteybe b. Müslim komutasındaki İslam orduları Maveraünnehir bölgesinde, Buhara, Semerkant gibi birçok yeri Türklerden aldı.
 * 711 yılında Tarık b. Ziyad komutasındaki bir ordu İspanya'ya geçerek Vizigotları yenilgiye uğrattı.
Emevi orduları kısa zamanda İspanya’yı ele geçirdiler. Müslümanlar, İspanya’ya Endülüs adını verdiler. 732 yılında Pirene dağlarını aşarak Fransa’ya giren Arap ordular, Puvatya Savaşı’ndayenilgiye uğrayarak  tekrar ispanya’ya  çekildiler.
* Kısa bir süre içinde Pirene Dağları'na kadar olan yerler fethettiler.
* Müslümanlar bu ülkeye Endülüs demişlerdir.
 
BİLGİ NOTU:
-732 yılında yapılan Puvatya Savaşı'nı Müslümanlar kaybetmiş ve Avrupa içindeki ilerleme durmuştur. Pirene Dağları sınır olmuştur.
 
-Velid'den sonra Süleyman halife oldu (715-717). Bu dönemde İstanbul kuşatılmış fakat başarılı olunamamıştır.
 
-Emevilerin son zamanlarında yönetim bozul¬muştur. Arap milliyetçiliğine dayalı bir politika izleyen Emeviler, Arap olmayan diğer Müslümanları azat edilmiş köle anlamına gelen mevali diyerek küçümsemişlerdir. Onlardan ağır vergiler almanın yanı sıra devlet ve ordu yönetiminde görev vermediler.
 
Emevilerin Yıkılışı:
Emevilerin ırkçı bir politika izlemişler ve kendilerini üstün sayıp diğer kavimlere düşmanca bir tutum sergilemişler. Arap olmayan Müslümanlara özellikle Türklere çok sert davranmışlar. Silah gücüyle zorla Müslümanlığı kabul ettirmeye çalışmışlar. İzledikleri bu kandököcü tutumları Emevilerin sonunu getirmiştir
      Horasan bölgesinde bulunan Türk asıllı Ebu Müslim tarafından Horasan'da  çıkarılan ayaklanma  Irak’a yayıldı. Hz. Muhammed (s.a.v)’in amcası  Abbas'ın soyundan gelenler bu ayaklanmaya destek verdiler. Abbasi soyundan Abu’l Abbbas, Ebu Müslüm tarafından Kufe'de halife ilan edildi. Mısır’a kaçan Halife II. Mervan’ın yakalanarak öldürülmesi sonucunda Emevi Devleti yıkıldı (750).
 
Emevilerin Yıkılış Nedenleri:
-Araplar dışındaki toplumlara ırkçı bir yaklaşım içinde olmaları,
-Halifeliğin saltanat haline dönüşmesi sonucu sık sık taht kavgalarının yaşanması
-Harici ve  Abbasioğullarının yıkıcı faaliyetleri
-Hz. Muhammed'in soyundan gelenlere karşı sert ve zalimce davranmaları nedeniyle halk tarafından sert tepkilere neden oldu.
-Şiilerin devleti benimsememeleri 
- Merkezi yönetimin zayıflaması,
 
Emevilerin Genel Özellikleri
1.Yönetim saltanat haline dönüşmüştür.
2. İslam mimarisi Bizans, İran ve Roma mimari ile yarışacak düzeye gelmiştir.
3. İlk defa Avrupa'da fetihlerde bulunulmuştur.
4. Devlet merkezi Kûfe’den Şam’a taşınmıştır
5. Ülke eyaletlere ayrılarak yönetilmiştir. Bu uygulama ile ülkenin yönetiminin kolaylaştırılması amaçlanmıştır.
6. Halifenin güvenliği için muhafız alayı kurulmuştur.
7. Posta teşkilatı kurulmuştur. Bu teşkilatın kurulması isyanların zamanında öğrenilmesi ve bastırılmasını sağladığı için ülkede bütünlüğün korunmasını kolaylaştırmıştır.
8. Abdulmelik döneminde ilk İslâm parası basılmıştır. Bundan önce Bizans ve İran paraları kullanılıyordu. Abdulmelik’ten önce para basılmıştı fakat bu paralar Sasani ve Bizans tarzında idi.
9. Bu döneme kadar Resmi dil ve yazı yoktu. Suriye ve Mısır'da Latin alfabesi, Arap Yarımadası'nda  Arap Alfabesi ve İran ile Irak'ta ise Sasani alfabesi kullanılmaktaydı. Abdulmelik döneminde Arapça resmi dil olarak kabul edilmiştir. Böylece çeşitli bölgelerde farklı resmi dillerin kullanılması yasaklanmıştır. Bu durum Arapçanın yaygınlaşmasına ve uluslar arası bir nitelik kazanmasına yol açmıştır.
Hukuk davaları bu çağda mahkeme defterlerine kaydedilmeye başlandı.
 
Divan’ül Haraç: Devlet gelir ve giderlerinden sorumlu kurum oluşturuldu.
Divan’ül hatem: Resmi yazışmaları yürütmekle görevli kurumlar oluşturuldu.
 
Hz. Ömer döneminde uygulanan ikta sistemi geliştirildi. Halı, kilim, dokuma imalathaneleri açıldı. İpek ve Baharat yolları kullanılarak bir çok ülke ile ticari faaliyetlerde bulunuldu.
 
Emeviler Döneminde Kültür ve Uygarlık
Emeviler döneminde İslam mimarisi, Bizans, Roma ve İran mimarisi ile yarışabilecek seviyeye ulaştı. Ortaya çıkan bu yeni mimari süsleme sanatına “Arabesk” denildi. Ayrıca Mimari sanatta ebru, hat, ve tezhip de gelişmiştir.
 
Şam, Basra ve Kûfe gibi şehirler bilim ve sanat merkezi hâline geldi. 
 
Dönemden günümüze kalan Mimari Yapılar:
Şam'da; Emeviye Camisi
Mısır'da; Amr İbnü’l As Camisi ve Seyd-i Uleba Camisi 
Kudüs'te; Kubbetü's Sahra ve yeniden inşa edilen Mescid-i Aksa 
 
Emevilrde Sosyal Yapı 
Araplar; Müslüman olan Araplar kendilerini üstün görmüşlerdir.  
Mevali; Arap olmayan Müslümanlara azatlı köle anlamına gelen mevali demişlerdir. Bu durumda Arap olmayan Müslümanlar rahatsız olmuşlardır.
Zimmi: Gayr-i Müslimlere zimmi demişlerdir. 
Köleleler: İslâmiyet'te kölelik yasak edilmesine rağmen hala tam olarak kölelik kalkmamıştı. G
 
 
 B. ENDÜLÜS EMEVİLERİ (756-1031)
*   Abbasilerin Emevi Devleti’nin varlığına son verdiği dönemde bu aileden olan Abdurrahman, İspanya’ya kaçarak Endülüs Emevi Devleti’ni kurdu. Kurtuba, Endülüs Emevilerinin başkenti hâline geldi (756).
Abdurrahman hem Abbasilerle hem de Franklarla mücadele etti. Üzerine gönderilen bir Abbasi ordusunu mağlup ederek devletinin temellerini sağlamlaştırdı. Endülüs Emevi Devleti en parlak dönemini II. Abdurrahman ve II. Hakem zamanında yaşadı.  
   
     III. Abdurrahman'dan (912-961) itibaren hükümdarlar, halife unvanını da kullanmaya başlamışlardır. Böylece İslam dünyasında aynı dönemde üç halifelik ortaya çıkmıştır.
 
Bunlar;
Bağdat’ta; Abbasiler,
İspanya’da; Endülüs Emevileri
Mısır’da Fatimiler aynı dönemde halifelik unvanını kullanmışlardır.
 
    Endülüs Emevilerinin tarihteki rolleri siyasi olmaktan çok bilim ve kültürel gelişmelere önem verdiler. Kurtuba’da kurulan Medrese’ye Avrupalılar öğrenci göndermiş ve İslâm kültürünü tanıma fırsatını bulmuşlardır.
 
* II. Hakem’in ölümünden sonra ülkede iç karışıklıklar yaşandı.  Son Halife III. Hişam'ın, saltanatı terk etmesiyle taht kavgaları yüzünden devlet bölünerek yerine 14 beylik kuruldu (1031). Bu topraklar üzerinde kurulan bu devletçiklere Tavaif-i Mülük denilmiştir. Bunların içerisinde en önemlisi "Gırnata" merkezli Beni Ahmer Devleti'dir.
      Bilim ve kültürde oldukça ilerleyen Beni Ahmer Devleti siyasi ve askerî bakımdan önemli bir güce ulaşamadı. İspanya’da zamanla güçlenen Aragon Krallığı, Beni Ahmer Devleti’ne karşı saldırılarını sıklaştırdı. Papa ve diğer Avrupa ülkelerinden aldığı destekle saldırılarını artıran Aragon Krallığına karşı pek fazla direnemedi. Bu saldırılar devletin son halifesi Abdullah teslim oldu (1492). Ülkeyi ele geçiren Hıristiyanlar, bölgedeki halka acımasızca davrandılar.  Müslüman ve Yahudilere ya ölümü ya da Hıristiyanlık arasında iki tercih yapmaya zorladılar. Çok sayıda Müslüman ve Yahudi katlettiler. 
 
Osmanlı Devleti bu dönemde Cem Sultan Olayı'yla meşgul olduğundan buradaki Müslümanlara gereken yardım gönderilememiştir.
Oruç Reis ve kardeşi Hızır Reis (Barbaros), İspanya’da kalan son Müslümanları gemilerle Kuzey Afrika’ya ve Yahudileri ise Selanik ile İzmir’e taşıdılar.
 
 
 
    Bilgi Notu:
 
Avrupa’da 250 yıl hüküm süren Beniahmer Devleti, İslam kültürünün İspanya ve Avrupa’da yayılmasında, bilim ve sanatın gelişmesinde, Avrupa’daki Rönesans hareketlerinin başlamasına neden olmuştur.
 
     Sicilya ve Endülüs’te kurulan medreseler aracılığıyla Avrupa’ya İslam dünyasındaki yeni gelişmeler aktarıldı. Birçok Hristiyan öğrenci bu bölgedeki medreselerde eğitim gördü. Bu medreselerin mimari şekli, ders programları, öğretim metotları taklit edilerek Batı üniversitelerinin çekirdeği oluşturuldu.
  Endülüslere ait Kurtuba şehri; Bağdat, Kahire, Buhara, Gazne, İsfehan ve öteki İslam şehirleriyle kıyaslanabilecek derecede kültürel bakımdan gelişmiştir.
İspanya’daki Savilla Sarayı ile Elhamra Sarayı dudak uçurtacak derecede muhteşem bir mimari özelliğe sahiptir. 
Avrupa'daki mimari yapı bundan sonraki dönemlerde Endilüslerden etkilenmişlerdir.
 
 
 
 
 
 
 TÜRK-ARAP İLİŞKİLERİ
Türk-Arap münasebetleri, Hz. Ömer zamanında başladı. Bu dönemde İran’daki Sasani Devleti’ne son veren Araplar, Ceyhun Nehrine ulaşarak Türklerle karşı karşıya geldiler. Hz. Osman döneminde İslam Orduları Kafkaslardan geçerek İstanbul'a saldırmak istediler. Hazarlar buna izin vermedi. Bu nedenle Hazarlarla girdiği mücadelede Hz. Osman'ın komuta ettiği İslam ordusu yenilerek geri püskürtüldü. 
 
      Türkler ile Araplar arasındaki mücadeleler Emeviler döneminde şiddetlendi. Baykan, Buhara, Semerkant ve Kaşgar gibi önemli Türk şehirleri Arapların eline geçti.  Göktürklerin yeniden güçlendikleri dönemde Kül Tigin, Maveraünnehir’deki bazı yerleri Araplardan geri aldı. Taht kavgaları sonucu yıkılan Gök  Türklerin yerine kurulan Türgişler zamanında da Türk Arap savaşları devam etti.
 Hz. Osman zamanında Müslümanların Horasan ve Harzem’i ele geçirdikleri sırada, Göktürk Devleti yıkılmış ve yerine Türgeşler Devleti kurulmuştu. Bu dönemde Türklerle Araplar arasındaki büyük çarpışmalar (Emeviler Zamanında) başladı. Kuteybe Bin Müslim yönetimindeki Araplar, Ceyhun ırmağını aşıp Maveraünnehir’e girerek Baykent’i ele geçirdiler. Araplar, Türk illerinde yaşayan halka çok sert ve acımasız davrandılar. Türklerden birçok kişiyi öldürdüler. Halka ağır vergiler yüklediler. Türk kentlerini yakıp yıktılar, harabeye çevirdiler. Bu durum, Türklerin Emeviler’e karşı direnişe geçmelerine neden oldu.
 
Bu sırada Türgeşlerin başında bulunan Türkeş Kaan ve sonrasında  Sulu Han dönemlerinde, Türkler karşı saldırıya geçerek Türk kentlerini birer birer geri aldılar. Türkler; Horasan ve İran içlerine kadar akınlar yaptı. Ancak bir ayaklanma sonucu Sulu Han rakibi Bağa Tarkan tarafından öldürüldü. Taht kavgası yüzünden Türkler yıprandılar.
 Türkler ve Araplar arasında savaşlar Abbasiler dönemi ne kadar devam etti.
 
     Bağa Tarkan zamanında da Türk-Arap savaşları devam ettiyse de Bağa Tarkan Araplara karşı pek başarılı olamadı.  Bağa Tarkan Emevlirere yenildi ve Emeviler’in Horasan valisi tarafından öldürüldü. Onun ölümünden sonra Araplar, Maveraünnehir’e kesin olarak yerleştiler. Emevilerin Arapları diğer Müslümanlardan üstün tutmaları sebebiyle Türklerin kitleler halinde İslâmiyet’i kabul etmeleri mümkün olmadı. Emevilerin yönetiminden memnun olmayan Türkler, Ebu Müslüm yönetiminde ayaklandılar ve Abbasileri destekleyerek Emevilerin yıkılmasında önemli rol oynadılar.
 
Not: - Türkler Emevilerin Arap olmayanlara kötü davranması nedeniyle Müslüman olmadılar.

Google+ WhatsApp