Dünyayı kimler yönetiyor

Dünya güzel, yaşamakta güzel, Allah’ın verdiği rızık ve insanın ihtiyaç duyduğu kaynaklar da insan oğluna yetecek kadar. Ama insanlar arasında eşit ve adil paylaşım yok. Bu durum dünyada savaşa neden oluyor. Aslında herkes  kendi hakkına düşen payla yetinmeği öğrense ve kendi gücüyle kendi alın teriyle aykta durmanın bilincini oluştursa dünya ve yaşam çok güzel. Ne yazık ki bu bilince ulaşılmamıştır.  
İnsanı mutluluğa götüren tüm kaynaklar yeryüzünde mevcut. Özgürlük, ekonomik güç, ilim,  sağlık, insanoğlunun muhtaç olduğu tüm zenginlik kaynakları aslında insana sunulmuştur.  Çıkar sevdalısı bir grup  bu durumlar karşısında çoğu zaman çok nankör ve oldukça acımasız davranarak  adaleti savunan birçok önder insanları çeşitli bahanelerle ortadan kaldırıp savaşlar çıkarıyor. 
 Yer altı zenginlikler ile yer üstü zenginlikleri Yüce Yaratıcı, insanlığa sunmasına rağmen bu durum karşısında çoğu zaman  pek de nankörce davranış sergileniyor.  
Bir insan sadece kendi gücünü bilse ve kendi alın teri ile geçinmeyi kabüllense ve tüm insanlar karşılaştığı şahıslara karşı bir şekilde saygı gösterse dünyada mutluluk rüzgarları esecektir. Ne yazık ki bu paylaşımda bencilce davranılması nedeniyle esmesi gereken mutluluk rüzgârını acı, sert ve haşin bir rüzgâra dönüyor. 
İşte biz bunun bilincini dünya genelinde oluşturmak ve yaymak lazım.  Eğer bunu başarırsak bu tüm insanlık adına çok sevindirici olur. 
Yani insan bunun bilincinde olmalıdır ve bunu kabullenmelidir ki; 
Her insan çalışarak geçimini karşılamak zorundadır.
Kimse kimsenin kölesi değildir.
Hiçbir ülke bir başka ülkenin veya devletin kölesi değildir.
Hiçbir millet bir diğer milletin kölesi değildir.
Tüm insanlar yeryüzünde efendidir. 
Dünya üzerindeki topraklar insanlara yeterlidir.
 Gıda ürünleri insanlar için yeterlidir.
Giyim eşyaları insanlar için yeterlidir.
Hemen her ülke zenginlik kaynakları bakımından; bir yönüyle diğer ülkeden daha zengindir. Sadece insanlar veya milletler birbirleri ile eksik olan zenginlikleri paylaşmayı öğrenmelidirler. Bu eksiklikleri savaş yoluyla, kan dökerek değil adilce değiş tokuş yoluyla olması gerekir. Savaşlar insanlara mutluluk getirmemiştir, tam aksine kan, gözyaşı, hüzün ve mutsuzluk getirmiştir. 
     Güzel fikirler, güzel düşünceler paylaşılmalıdır. İnsanlığı kaosa, fitne ve fesada sürükleyen tüm düşünce ve fikir akımlarına karşı tüm insanlar birlikte mücadele ederek set çekilmelidir. 
Demokrasi, hürriyet, eşitlik, adalet veya inanç değerleri kullanılarak insanların duygularıyla oynanmamalı ve insanlar kandırılmamalıdır. 
Nihilizm ve Makvalizm gibi insanlığı ekonomik yönden sömürmeğe ve inanç değerlerini yıkmaya yönelik tüm akımlar karşısında önlemler alınmalı. 
Gezegenimizde savaşların olmasını istemiyoruz. Barış olsun. Çocuklar savaşta ölmesin. Teknolojinin tüm nimetlerinden tüm dünya faydalansın istiyoruz. 
Günümüz teknolojisi sandığımızdan çok daha ileri düzeydedir. Bazı güçlü kapitalist devletler bu teknolojik gücü tekellerinde bulundurma çabasını sürdürmektedirler. 
Yine sömürgeci ruhuna sahip olan bazı kapitalist mahluklar; su, enerji ve gıda ürünlerini kendi dentimlerine alarak dünya üzerinde yeni bir sömürge ağı oluşturmanın ilk adımları atılmıştır. Nimetler bol, su gıtlığı yoktur. Çünkü geleceğin enerjisi sudur. Günümüzde suyla çalışan motorlar üretilmiştir. Su iyonlarına ayrılarak hidrojen ve oksijen haline gelmekte. Bu nedenle su, enerji kaynakları ve gıda ürünlerinin tohumları ele geçirilerek yeni bir güç dengesi oluşturulmaya çalışılmaktadır. İnsanların bilinç altına su kıtlığını empoze ederek su kaynaklarını kendi denetimlerine alarak yeni bir sömürge ağı oluşturma peşindedirler. Bunun için mevcut sömürgeci ülkeler dünya ülkelerini eyaletlere parçalayarak küçültmenin proje ve taslakları yapılmıştır. Bu hedeflerine ulaşmak için ülkeler arası savaşlar çıkarıyor ve böylesi bir karışıklık ortamandan faydalanarak plan ve projelerini uygulamaya çalışmaktadırlar.

 
  

  

 

Google+ WhatsApp