KURULUŞ DÖNEMİ OSMANLI DEVLETİ SİYASİ GELİŞMELER

KURULUŞ DÖNEMİ OSMANLI DEVLETİ SİYASİ GELİŞMELER

Kuruluş Dönemi Osmanlı Devleti siyasi gelişmeler

Kuruluş Dönemi Padişahları

Ertuğrul Gazi  
Osman Gazi 1281/1299-1326
Orhan Gazi 1326-1359
I. Murat 1359-1389
I. Bayezit (Yıldırım) 1389-1402
Mehmet Çelebi 1413-1421
II. Murat 1421-1451
 
    Kayı Boyu: 
 
    Kayı; Sağlam, güçlü ve kuvvetli anlamına gelir. Osmanlı Devleti’ni kuran Oğuzların Kayı boyundandır. Kayı Boyu Oğuzların Bozok kolunun Günhan soyundan gelmektedir. 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra diğer Oğuz boylarıyla birlikte Anadolu’ya geldiler. 
 
     Osmanlı İmparatoru küçük bir beyliğin gelişmesinden doğmuş büyük bir imparatorluktur. Kayılar önce Ahlat yöresine yerleştiler. Türkiye Selçuklu sultanı I. Alâeddin Keykubat bu sırada göçebe hayatı yaşayan Kayıları, Ankara yakınlarındaki Karacadağ yöresine yerleştirdi. 
 
     Daha sonra sınır güvenliğini artırmak için Bizans sınırındaki Söğüt ve Domaniç yörelerine yerleştirildiler. Bu sıralarda Kayıların başında Ertuğrul Gazi bulunmaktaydı. Söğüt’ü kışlak, Domaniç’i yaylak olarak kullandılar. Damgaları ok ve yaydı.
 
OSMAN BEY DÖNEMİ
 
 Ertuğrul Bey’den sonra oğlu Osman Bey Kayıların başına geçmiştir (1281). III. Alâeddin Keykubat’ın İlhanlı hükümdarı tarafından tahttan indirilerek İran’a götürülmesi üzerine Anadolu’da bir iktidar boşluğu doğdu. Selçuklulara bağlı bir uç beyliği olan Osmanlılar bu boşluktan yararlanarak güçlendiler. Anadolu Selçuklu yöneticilerinin bazılarının devlet hazinesi ile Osman Gazi’nin hizmetine girmesi ve teşvikiyle bağımsızlığını ilan etti (1299). 
 
     Anadolu Türk beyliklerinin en küçüklerinden birisi olan Osmanlı Beyliği, coğrafi yerinin önemi, Türk-Bizans sınırında oluşu, beylerin yönetimdeki kabiliyetleri, adalet ve doğruluklarından dolayı küçük aşiretlerden büyük imparatorluk oluşmuş ve 600 yıldan fazla hüküm sürmüştür. 
 
    Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde Bizans İmparatoru zayıflamış, Anadolu’daki toprakları hemen hemen elden çıkmış, kalanları da tekfur denilen derebeylerin eline geçmişti. İktidar mücadelesi ve din kavgaları yüzünden pek çok Bizans şehir ve kasabaları adaletli Türk idaresini kabule hazır durumda idiler.  Bu dönemde balkanlarda bulunan devletlerin en kuvvetlisi Sırp ve Macar Krallığı idi.
 
     1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra Anadolu Türk birliği bozuldu, bu durum Anadolu’da siyasi boşluk meydana gelmişti. Türkiye Selçuklu Devleti’nin siyasi otoritesini kaybetmesinden sonra, Anadolu’da kurulan Türk Beylikleri, özellikle Karamanoğulları Beyliği, Türkiye Selçukluları’nın bıraktığı boşluğu doldurma mücadelesi vermişlerdir. 
 
     Osmanlı Beyliği ise Türk Beylikleri arasındaki mücadeleye karışmayarak yönünü Bizans’a çevirmişti. Osmanlı Beyliği, uyguladığı bu politika nedeniyle Anadolu’da esnaf teşkilatı olan Ahiler ile Anadolu’ya gaza yapmak için gelen Gaziyanırum adı verilen Türkmenler tarafından desteklenmiştir.  
 
     Ayrıca Osman Bey, uçlardaki Türkmenler üzerinde büyük nüfuza sahip olan Ahi liderlerinden Şeyh Edebali’nin kızı Bala Hatun ile evlendi. Osman Bey bu suretle Ahilerin gücünden yararlandığı gibi Ahiler de Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda önemli fedakârlıkları ve yardımları oldu.
 
 OSMANLILARIN BÜYÜMESİNIN NEDENLERİ
 
-Kurulduğu bölgenin coğrafi yönden önemli oluşu 
-Kuruluş Dönemindeki beylerin ve hükümdarların, üstün özelliklere sahip örnek kişiler olması, yani yetenekli ve deneyimli yöneticilerin devlet yönetimine geçmesi, 
-İslâm Dini ve İslam Dini'nin öngördüğü cihat inancı, 
 
-Türkmen desteğinin alınması ve beylikler ile iyi geçinilmesi: Ertuğrul Gazi’nin ölümüyle beyliğin başına geçen Osman Bey, Anadolu’da Türkmen beylikleri arasındaki mücadelelere karışmayarak yönünü Bizans’a çevirdi. Bizans tekfurlarının kendi aralarında yapmış olduğu mücadelelerinden faydalanarak beyliğin topraklarını Bizans sınırlarına doğru genişletti. 
 
-Fethedilen yerlere Anadolu’dan getirilen Türkmenlerin düzenli olarak yerleştirilmesi (düzenli iskân politikası) 
-Balkanlardaki düzensiz siyasi birlik ve Bizans'taki taht kavgaları,
 
-Merkezi otoritenin güçlü olması, 
-Başlangıçtan itibaren egemenliğin paylaştırılmaması ilkesine bağlı kalarak devletin tek bir yönetici tarafından idare edilmesi. 
Fethedilen bölgelerde halka karşı adil davranılması ve dinsel hoşgörünün olması. 
 
Ahilik Teşkilatı:
 
Beylikler Dönemi’nde, Ahi birlikleri hemen her şehir ve kasabada yerel otorite birimleri olarak yönetimi ele geçirmişlerdi. Osmanlı Beyliği, özelikle bu gücün desteğini alması kısa sürede büyümesinin en önemli nedeni olmuştur. Osmanlı Devleti’nin ilk padişahı olan Osman Bey’in Şeyh Edebali’nin kızı Bala Hatun (Malhun) ile evlenmesi sonucunda Ahi birlikleriyle Osmanlı ailesi arasında bir kan bağı kurulmuştur. 
 
Şeyh Mahmut Gazi, Ahi Şemsettin ve onun oğlu Ahi Hasan, Ahi birliklerine mensuptur. 
Osmanlı Devleti birçok Türkmen, alperen ve dervişin de desteğini kazandı. 
 
 Osmanlı İmparatorluğunun Genel Özellikleri:
1. Osmanlı tarihi, Anadolu Türkiye tarihinin 4. dönemini oluşturur,
2. Türk Devletleri içinde en uzun süre yaşayan ve en geniş sınırlara ulaşanıdır.
3. Türk Devletleri içinde merkezi otoritesi en güçlü olanıdır.
4. Kültür ve uygarlık alanında en çok ilerleyen Türk Devletidir.
5. Mutlak  egemenlik  haklarını  hükümdar kullanır. Ancak, I. Ahmet dönemine kadar veraset yasası belirgin değildir.
6. Şeriat hukuku ile yönetildiğinden teokratik, mutlak   egemenlik  haklarını hükümdar kullandığından monarşi devlet yapısı görülür.
7- Fetih temeline dayandığından askeri, etnik yapı çeşitli olduğundan çok uluslu bir imparatorluktur.
8. Fetih politikası, dinsel (cihat) ve ekonomik (ganimet) amaçlı olmuştur.
 
İlk Osmanlı Kadısı: Karacahisar Camisi’nde Osman Gazi adına ilk hutbeyi okuyan Dursun Fakih, Osmanlı Devleti’nin ilk kadısıdır. 
Bursa’da İlk Osmanlı Medresesi: Orhan Bey döneminde kurulup geliştirildi.   
 
 Koyunhisar Savaşı (1302): (Bizans ile Yapılan İlk Savaş)
  -Koyunhisar Savaşı 1302 yılında yapıldı.
  -Osmanlıların Bizans ile yaptığı ilk savaştır.
   -Bu savaşı Türkler kazandı ve bu savaştan sonra İzmit yolu Türklere açıldı.
   -Bu savaştan sonra İznik ve Bursa’yı fethetmek için İznik–İzmit yolu üzerinde bulunan Karahisar ele geçirildi(1308).
 
       Bursa’nın Fethi (1326):
      Bursa’yı fethedebilmek için Bursa giriş ve çıkışlarını kontrol etmek gayesi ile bu kentin yakınlarına iki kale inşa edildi.
 Orhan Bey 1326 yılında Bursa’yı Fethedebilmek için önce Bursa’nın Güney-Batısındaki Orhaneli Kalesi alındıktan hemen sonra Bursa alındı.
Bursa’nın Fethi’nin Sonuçları: 
*Bursa; ipek üretim merkezi olması ve önemli ticaret yolları üzerinde bulunması sebebiyle beyliğin ekonomik açıdan büyümesini sağladı. 
* Bizans’ın güney Marmara’daki etkinliği kırıldı. 
* Bursa Osmanlıların başkenti haline geldi.
 
 Osman Bey Döneminde:
     Kayı aşiretini beylik haline dönüştürdü.
     Karacahisar’ı alarak devletin merkezi yaptı.
 *  İlk Osmanlı parası bu dönemde basıldı.
 
     Palekanon (Maltepe Savaşı):  Bursa’nın fethedilmesin-den sonra Bizans İmparatoru III. Andronikos karşı saldırıya geçerek Bursa’yı geri almak istedi. Orhan Bey 1329 yılında Bizans Ordusunu Maltepe’de ani bir baskınla yenilgiye uğrattı. 
-1331 yılında İznik
1337 yılında ise İzmit fethetti. 
İznik’in fethinden sonra Gemilik ve 1337 yılında da İzmit fethedildi. 
      Karesioğulları Beyliği’nin Osmanlı Topraklarına Katılması
     1345 yılında Karesioğulları içinde meydana gelen taht karışıklıklarını fırsat bilen Orhan Bey bir seferle Karesioğulları Beyliği’ne son vererek Balıkesir, Manyas ve Kapıdağı’nı Osmanlı topraklarına kattı.
     Karesi  beylerinden Hacı İlbey, Evrenuz Bey, Ece Halil ve Gazi Fazıl Bey Osmanlı hizmetine girdi.   
-1354 yılında Eretna Beyliğinin elinde bulunan Ankara Süleyman Paşa komutasındaki kuvvetler tarafından alındı.
 
Not: 
Ege Denizi kıyısında bulunan Karesioğulları ve Aydınoğulları önemli deniz gücüne sahiptiler. Bizans ve Haçlılarla savaşarak güçlerini ispatlamışlardı.
 
     Osmanlılar 1345 yılında Karesi Beyliği’ne ve 1390 yılında (Yıldırım Bayezit) ise Aydın oğullarına son vermişlerdir. Osmanlılar;
Karesioğulları ve Aydınoğulları Beyliği’nin deniz gücünden ve donanmalarından faydalanmışlar. 
Bundan sonra; Adalar denizindeki fetih faaliyetlerini Osmanlılar üslenmiştir.
Anadolu’da siyasal birliğin sağlanmasında önemli bir adım atmışlardır.
 
Not:  Karesioğulları Osmanlı Devleti’ne katılan ilk beyliktir. Bu nedenle Anadolu’da Türk siyasi birliğini sağlamak için atılan ilk adımdır.
 
        BALKANLARDA YAPILAN FETİHLER
 
      Türklerin Rumeli’ye Geçişi; Çimpe Kalesi’nin Alınması (1353)
      Orhan Bey döneminde Osmanlılar Bizans içindeki taht kavgalarına karışarak Kantakuzen’in imparator olmasını sağladılar.
     Orhan Bey; İmparator Kantakuzen’in kızı Teodora ile evlendi. Bu dönemde Sırpların Bizans’ı tehdit etmesi sonucunda Süleyman Paşa komutasında Rumeli’ye yardım gönderildi. Bu yardımlar karşılığında Çimpe Kalesi Osmanlılara bırakıldı. Böylece Rumeli’deki fetihler için önemli bir üs kazanılmıştır. Orhan Bey’in temel politikası; Rumeli’yi ele geçirmekti
-Süleyman Paşa, Çimpe’den hareket ederek Gelibolu’yu aldı. Daha sonra Bolayir, Tekirdağ ve Malkara fethedildi. 
 
      İstanbul-Edirne yolunun güvenliğini sağlamak ve Karadeniz’e ulaşabilmek için Burgaz ve Çorlu da alındı.
 Bizans’a yardım amacıyla yapılan seferler Rumeli’nin kolayca fethedileceğini göstermiştir. Rumeli’de ele geçirilen yerlere Türkmenler yerleştirilmiştir. 
 
Anadolu Türk birliğini kurma çalışmaları için Orhan Bey zamanında ilk adım atılmıştır. Orhan Bey; akrabalık kurarak, kara kuvvetinden yararlanarak ve bazen de savaş yoluyla topraklarını büyüterek Anadolu’da Türk birliğini kurmaya çalışmıştır.
Karesioğulları Beyliği’ne ait topraklarını Osmanlılara geçmesiyle ilk kez denize bir kapı açılmıştır.
     Orhan Bey döneminde idari, askeri, adli, eğitim ve sosyal alanlarda teşkilatlanma çalışmaları yapılarak devletleşme sürecine girildi. Bu amaçla yapılan faaliyetler şunlardır:
 
İSKÂN POLİTİKASI
 
 -Osmanlıların Rumeli’ye geçişiyle başlamıştır
 -Osmanlı’nın İskân politikasının temel amacı; 
      1. Fethedilen yerleri Türkleştirmekti. 
      2. Diğer bir amacı ise bölgeyi elde tutmak ve savunulmasını sağlamaktır.
İskân iki şekilde yapılmıştır:
 Sürgün yoluyla konar-göçer Anadolu’daki aileleri Balkanlara yerleştirmek
Kendiliğinden gelip yerleşenler. 
      Öncelikle konar-göçer Yörükler ve Tatarlar tercih edilir  ve böylece yerleşik hayata geçmeleri sağlanırdı.
     Göçmen aile seçilirken bir yerde anlaşmazlık içinde olan iki aileden biri seçilir ve böylece o bölgede huzur sağlanırdı.
      Fethedilen yerlerdeki yerli halktan ayaklanma ihtimali olanlar ise başka yerlerde iskân ettirilirdi.
        Bizans’ın taht kavgalarında Bizans üzerinde etkili olarak Rumeli’de fetih yapılmasını sağlamıştır.
Devlet teşkilatını ve sosyal kurumları oluşturmasıyla beyliğin gerçek kurucusu olmuş ve Osmanlı Beyliğine devlet niteliği kazandırmıştır. 
 
   Orhan Bey Döneminde:
 
Yaya ve müsellem denilen ilk düzenli ordu kuruldu.
İlk Osmanlı medreseleri Bursa ve İznik'te açıldı.
İlk divan teşkilatı kuruldu ve vezirlik kurumu oluşturuldu.
İllere kadılar ve subaşılar gönderildi.
İlk donanmaya sahip olundu ve Karamürsel'de ilk tersane kuruldu.
İlk kez iskân siyaseti uygulanmaya başlandı. (Tekirdağ ve Bolayir çevresinde)
İmarethaneler (Aşevleri) açıldı.
 
 
Bilgi Notu: Yapılan bu teşkilatlanma çalışmaları ile ''beylikten devlete geçiş'' sağlanmıştır. Böylece,devlet işleri kişisellikten çıkarılarak sürekliliği sağlanmış ve sosyal devlet anlayışı etkin bir şekilde uygulanmıştır.
  
 
      I. MURAT DEVRİ (1362-1389) 
      Orhan Gazi, ölünce yerine oğlu I. Murat geçmiştir. İlk iş olarak taht kavgasına girişen kardeşlerinin ayaklanmasını bastırdı.  
  Bundan sonra Rumeli’ye geçerek Bizans ve Bulgar ordularını yenerek Edirne’yi Sazlıdere Savaşı sonucu ele geçirdi (1363). 
     
     Sırpsındığı (I. Çirmen) Savaşı (1363):
     Bir süre sonra Filip’e ile Serez’i ele geçirerek buralara Anadolu’dan gelen Türkleri yerleştirdi. Türklerin bu girişimleri üzerine Balkanlar harekete geçti. Papanın teşvikiyle Sırp, Bulgar, Macar, Eflak ve Bosnalılardan oluşan Birleşik Haçlı Ordusu Osmanlılara saldırdılar. Bunun üzerine Hacı İlbey’in komutasındaki Osmanlı öncü kuvvetleri Meriç ırmağı kenarında yaptığı ani bir saldırı ile Haçlıları ağır bir şekilde yenilgiye uğrattı. Tarihimizde bu savaşa Sırp Sındığı Savaşı adı verilir (1364). 
 
Savaşın Önemi: - Bu savaş ilk Osmanlı – Haçlı savaşıdır. 
 
Savaşın Sonuçları: 
-Sırp Sındığı ile Türkler Balkanlar’da hızla ilerleme olanağı sağlandı ve buraların fetih yolları Türklere açılmış oldu. Bulgaristan, Makedonya ve Sırbistan’da Türk ilerleyişi sürdü. 
-Balkanlardaki fetih hareketlerini yönetmek için başkent, Bursa’dan Edirne’ye taşındı (1365). 
- Macarların Balkanlardaki etkisi kırıldı ve ilk Osmanlı-Macar ilişkileri bu savaşla başlamış oldu. 
-Bulgar Kralı kızını I. Murat’a vererek Osmanlı himayesine girdi. 
    
 II. Çirmen Savaşı (1371):
 
     Türklerin Balkanlarda hızla ilerleyişi üzerine Avrupa’da Osmanlı Devleti’ne karşı yeni bir Haçlı seferi daha düzenlendi. Haçlı ordusunun büyük kısmını Sırplar oluşturuyordu. Haçlı ordusu, Meriç ırmağı kıyısındaki Çirmen’de Türk kuvvetleri tarafından bozguna uğratıldı (1371). 
   Çirmen Zaferi sonrasında; 
-Makedonya yolu Türklere açıldı. 
-Bu bölgedeki Sırp direnişinin çökertilmesi sonucu Kavala, Drama ve Serez alındı. 
 
Bulgar kralı, Makedonya’daki Sırp prensleri ve Bizans imparatoru Osmanlı hâkimiyetini tanıdı.
 
I. KOSOVA SAVAŞI
 
Ploşnik Yenilgisi: 
Osmanlıların Balkanlarda her geçen gün ilerlemesi karşısında Sırp, Bosna, Hırvat ve Arnavut prensleri arasına ittifak yapıldı. Bu durum üzerine I. Murat, Bosna Kralını cezalandırmak amacıyla  akıncı kuvvetlerini görevlendirmişti. Şahin Paşa yönetimindeki bir Osmanlı akıncı kuvveti Ploşnik denilen yerde birleşik Sırp-Bosna ordusu tarafından pusuya düşürüldü ve büyük kayıplar verdi(1388).
 
Not: Ploşnik Savaşı; Osmanlıların Haçlı orduları karşısındaki ilk yenilgisidir.
     
 Ploşnik olayından sonra cesaretlenen Balkan Ulusları Türklere karşı Balkanlarda ittifak kurdular. 
 
     Bunun üzerine Haçlılar ile Osmanlılar Kosova’da karşılaştılar ve haçlılar ağır bir şekilde Türk kuvvetlerine yenildiler (1389).  
Bu savaşta talihsiz bir olay yaşandı. I. Murat; Savaş meydanını gezerken Miloş adında bir Sırp askeri tarafından hançerlenerek şehit edildi. Bu durum Osmanlı tarihinde ilk ve tek olaydır. 
    I. Kosova Zaferi, Türklerin, balkanlarda tutunabilmek için verdiği mücadelelerin en büyüklerinden biridir.
 
Önemi, 
-Balkanların Türk toprağı durumuna geldiğini kanıtladı. Balkanlar’da Türk hâkimiyeti sağlandı.
-Sırplar Osmanlı egemenliğine girdiler. 
-Tuna Irmağı’nın güneyinde Osmanlılara karşı çıkabilecek bir güç kalmadı.
-Türklere Orta Avrupa yolu açıldı. 
 
 
I. Murat döneminde:
 
 I. Murat, Balkanlar’da Türk hâkimiyetini sağlamıştır. 
Edirne’yi başkent yapmıştır. 
Osmanlı Ordusu’nun temeli olan Kapıkulu (Yeniçeri) askeri teşkilatını kurdu. Ayrıca tımar sistemi, maliye teşkilatı, Veziriazamlık, kazaskerlik, defterdarlık ve Rumeli Beylerbeyliği kuruldu. 
İlk defa Balkanlara sistemli yerleşme (İskân) siyaseti uygulandı.
-Medreseler yaygınlaştırıldı.
Germiyanoğulları Beyi’nin kızını, oğlu Bayezit ile evlendirerek bu beyliğin topraklarının bir bölümünü çeyiz olarak Osmanlı topraklarına katmıştır. 
Devleti küçük bir imparatorluğa dönüştüren I. Murat “Balkan Fatihi” unvanıyla anıldı. 
İlk defa Sultan unvanını kullandı.
Sancakta yetişen ilk ve savaş meydanında ölen tek padişahtır. 
 
Uyarı: I. Murat’ın Rumeli’de ele geçirdiği topraklarda gösterdiği tutum halkın devlete bağlanmasını sağladı.  
 
      
       I. BAYEZİT DEVRİ (1389-1402):
      Anadolu’da Siyasi Birliği Sağlama Faaliyetleri:
 Niğbolu Savaşı’nda Bulgar Krallığını ortadan kaldırarak Tuna nehrine kadar Osmanlı hâkimiyetini genişletti. Anadolu Türk birliği için çalışmalara başladı. Bunun için Saruhanlı, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Hamitoğulları ve Germiyan Beyliklerini Osmanlı topraklarına kattı. 
Konya’yı alarak Karamanoğulları Beyliği’ne son verdi.
Candaroğulları, Kadı Burhanettin Beyliklerini Osmanlılara bağladı.
 
Anadolu’da ele geçirdiği toprakları birleştirerek Anadolu Beylerbeyliği durumuna getirdi ve Kütahya’yı Beylerbeyliği’nin merkezi yaptı.
 
Ankara savaşı öncesi Fırat’a kadar olan yerler Osmanlı hâkimiyetine girmişti. 
 
 İstanbul’u kuşattı (1396). Yıldırım Bayezit’in İstanbul’u kuşatması üzerine Bizans’ın Avrupa’dan yardım istemesine neden oldu. Böylece Bizans’ı yardım çağrısı üzerine bir Haçlı ordusu düzenlendi. Haçlı ordusu Niğbolu’ya dayanması üzerine Yıldırım Bayezit kuşatmayı bırakarak Haçlıları Niğbolu’da karşıladı. Niğbolu Savaşı ile Haçlılar bir kez daha yenilgiye uğratıldı. 
 
Savaşın sonucunda:
-Osmanlı Devleti’nin Avrupa üzerindeki baskısı arttı.
-Avrupa’da Osmanlı aleyhine en büyük güçlerden biri olan Macarlar etkisiz duruma geldi.
Eflak ve Boğdan Osmanlı himayesine girdi. 
-Bulgar krallığına son verilerek Bulgar topraklarının tamamı Osmanlılara katıldı. 
-Balkanlarda Türk hâkimiyeti sağlandı. 
 
 
                                İSTANBULUN KUŞATILMASI:
 
Yıldırım Bayezit Döneminde İstanbul, dört defa kuşatılmasına rağmen alınamadı (1400):
-Karadeniz’ den gelecek yardımı önlemek amacıyla Anadolu Hisarı’nı yaptırdı. 
Ancak: (Kuşatmanın başarısızlığının nedeni?)
-Surların çok güçlü olması ve topların surları yıkabilecek güçte olmaması
 
-Kapsamlı bir fetih planının olmayışı 
 
-Timur ve Karamanoğulları Beyliği tehlikesi yüzünden kuşatma yarıda bırakılarak Bizans ile bir anlaşma yapıldı. 
 
Böylece Bizans’ın anlaşma teklifini kabul ederek kuşatmayı Yıldırım Bayezit kaldırdı.  
Bu anlaşmaya göre:
 Türkler ticaret amacıyla şehre serbestçe girebilecekler.
Bizans her yıl Osmanlılara vergi verecek. 
-İstanbul’a bir Türk  mahallesi kurulacak ve bir camii inşaat edilecek. 
-İstanbul’daki Türklerin davalarına bakmak için bir kadı atanacak. 
 
       Ankara Savaşı (1402):    
      Savaşın gerçek nedeni; iki Türk hükümdarının Türk-Cihan hâkimiyeti anlayışı için anlaşmazlığa düşmeleridir.
 
   Irak, İran ve Azerbaycan bölgesinde güçlenen Timur Devletindeki gelişmeler, Osmanlıları endişelendirmekteydi. Timur ise Çin seferine çıkmadan önce geride Osmanlı ve Memluklar gibi kuvvetli bir devlet bırakmak istemiyordu. 
      Nitekim Bağdat ve Karakoyunlu Hükümdarlarının Yıldırım Beyazıt’a, Anadolu Beylerin de Timur’a sığınması savaşı kaçınılmaz bir hale getirdi. 1402 yılında Timur ile Ankara’nın Çubuk Ovası’nda savaşa tutuşan Yıldırım Bayezit, yenilerek esir düştü ve esareti sırasında da öldü. 
 
Osmanlıların bu savaşı kaybetmesinde;
Timur ordusunun fillerle desteklenmesi
-Şehzade birliklerinin erken savaş meydanını terk etmesi
-Sırp birlikleri ile bazı Türkmen beyliklerinin taraf değiştirmesi
 
 Ankara Savaşı’nın Osmanlı Tarihi Açısından Önemli Sonuçları:
-Balkanlarda Osmanlı ilerleyişi durdu. 
-Yıldırım Bayezit zamanında dağılması beklenen Bizans’ın yıkılması gecikti. 
-Anadolu Türk birliği bozuldu. 
-Beylikler tekrar kuruldu. 
- Yıldırım Beyazıt’ın esaret altında ölümü nedeniyle 11 yıl süren taht kavgaları başladı. Bu döneme Fetret Devri denir (1402-1413). 
Osmanlı Devleti dağılma tehlikesini yaşadı.  
  
 Timur; Ankara Savaşı’ndan sonra Anadolu beyliklerini yeniden canlandırdı ve Karesioğulları ile Eşrefoğulları dışında kalan Anadolu beylikleri yeniden kurdu. Timur Osmanlılar da dahil olmak üzere hepsini kendisine bağladı. Böylece Anadolu Türk birliği bozulmuş oldu. 
    Timur’un çekilmesinden sonra, Anadolu’nun doğusunda güçlenen Akkoyunlular, Osmanlıları tehdit etmeye başladılar. 
 
    Ankara savaşı sonuçları bakımından Kösedağ Savaşı ile benzerlik taşımaktadır. 
     Osmanlı Devleti’nin balkanlardaki düzenli örgütlenmesi ve adaletli yönetimi sayesinde bu bölgede toprak kaybı olmamıştır. 
Ankara Savaşı Osmanlı tarihinde bir dönüm noktasıdır. Osmanlı Devleti’nin Balkanlarda ve Anadolu’daki yüzyıllık gelişmesini sona erdirerek tekrar başlangıç noktasına döndürmüştür. 
 
      FETRET DEVRİ: (1402-1413)
 
     Yıldırım’ın oğullarından Süleyman Çelebi Edirne’de, Mehmet Çelebi Amasya’da, İsa Çelebi Bursa’da padişahlıklarını ilan ettiler.
 
     Mehmet Çelebi kardeşi Musa Çelebi ile anlaşarak Bursa’daki İsa Çelebi’yi ortadan kaldırdılar.
Musa Çelebi Edirne’ye gelerek kardeşi Süleyman’ı yendi ve padişahlığını ilan etti. 
 
     Bunun üzerine Musa ve Mehmet Çelebi arasında savaş başladı. Musa yenilerek öldürüldü ve Mehmet Çelebi tek başına hükümdar oldu.
Not: Fetret Devri Anadolu’da en şiddetli kardeş kavgasının yaşandığı dönemdir.  Zira devlet otoritesi yok olmuş ve Osmanlı Devleti parçalanmıştır. Beylikler yeniden kurulmuşlar siyasal birlik bozulmuştur. 
 
I. MEHMET DÖNEMİ (Çelebi) (1413-421):
                                    
     Fetret Devri sonunda kardeşlerini yenerek tek başına tahta oturdu. 
     Dağılan Anadolu birliğini yeniden sağladı. Bunun için Aydınoğulları’ndan İzmir’i, Karamanoğulları’ndan Akşehir, Beyşehir ve Seydişehir’i aldı. Menteşeoğulları ve 
Tekeoğulları da Osmanlılara bağlılıklarını bildirdiler. 
 
Osmanlı-Venedik Savaşı (1416):
Venediklerin Osmanlı ticaret gemilerine saldırması üzerine Gelibolu tersanesi daha da gelişti ve burada hazırlanan bir donanma, 1416’te, Ege denizine açıldı. 1416’da Marmara adası ile Gelibolu arasında Çalı Bey komutasındaki Osmanlı donanması Venediklerle yapılan ilk deniz savaşında yenildi. Çalı Bey şehit edildi.  Osmanlılar bu donanma savaşında yenildiler ama tecrübe kazandılar. Venediklerle yapılan bu savaş 1430 yılına kadar devam etti. II. Murat döneminde (1430) yılında Selanik, Yanya ve Serez Osmanlı topraklarına katıldı. Ayrıca Orta ve Güney Arnavutluk’da da Osmanlıların egemenliği kuruldu.
 
Şeyh Bedrettin ve müritlerinin çıkardığı isyan bastırıldı 
Timur’un elinde tutsak olan şehzade Mustafa’nın isyanı bastırıldı. 
Balkanlar’da otorite yeniden sağlandı. 
1421’de ölümü üzerine yerine oğlu II. Murat geçti. 
 
Uyarı: I.Mehmet; Osmanlı Devleti’ni yeniden eski gücüne kavuşturmuştur. Bu nedenle devletin ikinci kurucusu olarak kabul edilir.
 
Uyarı: 2. Devrin en önemli olayı Şeyh Bedrettin ayaklanmasıdır. Dini karakterli bu ayaklanma devletin düzenini değiştirmeye yöneliktir.
 
II. MURAT DEVRİ (1421-1452)
-II. Murat, hükümdar olduktan sonra Bizans İmparatorluğu Mustafa Çelebi’yi yeniden ayaklandırmıştır. Bu isyanı bastırarak Mustafa Çelebi’yi idam ettirmiştir. Bu olaydan sonra Bizans’ın bu tutumundan dolayı II. Murat, Bizans’ı cezalandırmak için İstanbul’u kuşatmıştır. Bizans İmparatoru da bu durum karşısında II. Murat’ın 13 yaşındaki kardeşini isyan ettirmiştir. Bu isyan Karaman ve Germiyan beyliklerinin kuvvetleriyle desteklenmiştir ve Bursa’nın kuşatılması üzerine II. Murat İstanbul kuşatmasını kaldırmış ve isyanı bastırmıştır.
-Anadolu’da Türk birliğini güçlendirmeye çalışmıştır. 
-Balkanlarda; Sırp, Eflâk, Macar kuvvetlerine önemli kayıplar verdirildi.
-Balkanlardaki toprakların büyük kısmı-Sırbistan ve Belgrat dışındaki yerler; Osmanlı ülkesine katıldı.
 
Osmanlıların II. Defa Yenilgisi:
1443’te Macaristan, Lehistan, Sırbistan, Bosna ve Eflâk, Papalığın da desteğini alarak harekete geçip Osmanlı kuvvetlerini yendiler. Bu sırada Anadolu’da bulunan II. Murat, Karamanoğulları ile antlaşma yaparak Rumeli’ye geçti. İzlandi Geçidi, Derbend ve Yalvaç’ta yapılan savaşları, Osmanlı kuvvetleri kaybetti. 
 
   Bunun üzerine II. Murat, Macarlarla Edirne-Segedin Antlaşması’nı yaptı (1444). Bu antlaşma ile Osmanlılar bir miktar toprak kayıp etmişlerdi. Yapılan antlaşmaya göre:
1. Sırp Krallığı yeniden kurulacak ve Osmanlı Devleti’ne vergi verecekti. 
2. Macaristan korumasındaki Eflâk, eskiden olduğu gibi Osmanlılara vergi verecek.
3. Tuna Nehri sınır olacak.
4. Antlaşma 10 yıl geçerli olacaktı. 
5. Her iki taraf anlaşmaya sadık kalacaklarına dair kendi kutsal kitapları üzerine yemin ettiler
 
Not: Edirne-Segedin Antlaşması, Osmanlıların Rumeli’ye geçtikten sonra Haçlılarla yaptığı ilk antlaşma olması nedeniyle önem taşır.
 
 Daha sonra Sultan II. Murat, Karamanoğulları’nın tutumlarından dolayı devrin alimlerinden fetva alarak bunların üzerine gitti. Karamanoğlu Beyi İbrahim Bey Osmanlılardan savaşmaktan çekinerek anlaşma yoluna gitti.    
 Sultan II. Murat bu anlaşma sonunda yorulduğunu ileri sürerek tahtı oğlu II. Mehmet’e bırakarak Manisa’ya çekildi.
 
     Varna Savaşı (1444):
      Balkanlar’da Osmanlıların bu yenilgileri Haçlılarda Türklerin Avrupa’dan atılacağı umudunu güçlendirdi. Bu nedenle Macarlar II. Murat’ın da tahtan çekilmesi fırsatını değerlendirerek antlaşmayı bozup bir Haçlı ordusu ile Osmanlıların üzerine yürümüşlerdir. Vezir Candarlı Halil Paşa, II. Mehmet’ten babasının ordunun başına geçmesini istedi. II. Murat, bu istek üzerine ordunun başına geçerek Varna Savaşı’nda Haçlı Ordusu’nu ağır bir yenilgiye uğrattı (1444). 
-Bu zafer Balkanlar’da Türk hâkimiyetini yeniden sağladı.
-Bizans’ın umutları kırıldı. 
-Yeni fethedilen topraklarda izlenen siyaset gereği; Anadolu’dan getirilen Türk boyarı, Bulgaristan’a yerleştirildi. 
 
UYARI:  Varna Savaşı ile Osmanlı Devleti daha önceki yenilgilerin etkisini sildi ve Balkanlardaki Osmanlı egemenliğinin kalıcılığı arttı.
 
 II. Kosova Savaşı (1448):
 
     Erdel Beyi Jan Hunyad; Varna’da uğradığı yenilginin izlerini silmek ve bu savaşta ölen Macar kralının intikamını almak için Eflâk prensini de yanına alarak; Bohemya, Polonya ve Almanlardan sağladığı kuvvetlerle Sırbistan’ı işgal etti ve Tuna’ya doğru harekete geçti. Bunun üzerine Padişah II. Murat, Jan Hunyad’ı Kosova’da savaşmaya mecbur etti. Savaş Osmanlıların zaferiyle sona erdi (1448). Tuna’nın güneyi Osmanlı egemenliğine geçti. Osmanlıların Balkanlarda kazandığı zaferlerin en büyüklerinden bir olan İkinci Kosova Savaşı Türklerin Balkanlarda kesin olarak yerleşmesini sağladı.
 
Savaşın Önemi:  -Bu savaştan sonra balkanlarda Türk hâkimiyeti kesinleşti.
-Haçlılar Türklerin Avrupa’dan atılamayacağını kabul ettiler ve bir daha saldırmaya cesaret edemediler.
-Bizans için kurtuluş ümidi kalmadı. 
 
Uyarı: 2:  -II. Murat, Ankara Savaşı’ndan sonraki bütün olumsuzlukları ortadan kaldırarak Osmanlı Devleti’ni tekrar eski gücüne getirmiştir.
-Kendi arzusuyla tahtı oğluna bırakan tek padişahtır.

HARİTA

Google+ WhatsApp