ORTA ÇAĞ'DA SOY DAYANIŞMASI

SOY DAYANIŞMASI

1)Orta Çağ devletlerinin maddi güç unsurlarından biri soy dayanışmasıydı. Bu çağda ortaya çıkan İsla­miyet, ırka dayalı Yahudilik ve mezhep aidiyetinin öne çıktığı Hristiyanlık dinlerine göre daha evrensel özellikler taşıyordu. İslamiyet’in ırk ayrımını reddeden eşitlikçi yaklaşımı onu kolayca benimsenen bir din hâline getirmişti.

2) İslam devletindeki yönetim anlayışı Emevi ailesinin işbaşına gelmesiyle birlikte değişti. Bu tarihten iti­baren halifelik babadan oğula geçen bir saltanata dönüşürken devlet yönetiminde soy dayanışması öne çıktı.

3)İslam dünyasında meşruiyetini soya dayandıran bir diğer devlet Fâtımiler oldu. X. yüzyıl başlarında Kuzey Afrika’da ortaya çıkan Fâtımi Halifeliği’nin kurucuları soylarını Hz. Muhammed’in kızı Hz. Fatıma’ya dayandırdılar.

4) Soy dayanışması Orta Çağ Avrupa’sındaki devletler için önemliydi. Yönetime hâkim olan hanedan­lar kendi soylarından gelen insanları ayrıcalıklı bir yere koyarken onların dışında kalan toplulukları ken­dileriyle eşit tutmuyorlardı.

5)Soy birliği Sasanilerde yalnız hükümdarlık için değil, eyalet yöneticiliğinde de belirleyici unsurdu. Eyalet valileri genellikle asil kabul edilen ailelerden seçilirdi. Bu devlette yüksek makamlar babadan oğula geçer ve tek bir aile içinde nesiller boyunca devam ederdi.

Google+ WhatsApp