Kelime Dağarcığı
Günlük hayatta karşılaştığımız herşeyin isimleri (adları) çıkarılmıştır. Amaç İngilizce kelime dağarcığını geliştirmektir
OKUL
Okul'da bulunan tüm kelimelerin ingilizcelerini karşısına yazdık.
isim name (neym)
büyüteç magnifying glass
(me:gnifayn glas)
cetvel ruler (ru:lı)
davul drum (dram)
(tranpet)
defter notebook
deney experiment(eksperement)
test
dolma kalem pencil (pensil)
hademe-hizmetli
gitar guitar (gita:)
harita map (mep)
kitap book (buk)
kurşun kalem pen (pen)
laboratuar laboratory(le:brotoriy)
memur civil servant (sivil servant)
officer (ofiser)
mikrofon microphone(maykrıfoun)
mikroskop microscope(maykıskrop)
müdür director
müdür yardımcısı
müfettiş inspector
öğrenci pupil (piu:pıl)
öğretmen teacher(tı:çı)
önlük apron (e:prın)
projeksiyon projection(preceksin)
piyano piano (pienou)
karne report card
kitaplık bookcase(bukke:s)
kitapevi bookshop(bukşahf)
kravat tie (ta:y)
kütüphane library (laybreri)
bookshop
silgi rubber (rıbı)
sınıf classroom(clasrum)
sıra desk (desk)
tahta blackboard(blekbo:d)
tebeşir chalk (ço:k)
tepegöz
veli
zil, çan bell (bel)
http://www.youtube.com/watch?v=5qrvvoyFaP8
http://www.youtube.com/watch?v=IjY8IIoW0_E
Wayside School Movie (Complete)
http://www.youtube.com/watch?v=TqN1g1hmsqo
ŞEHİR
Şehir'de bulunan tüm cisimlerin adlarını ingilizce yazdık, lütfen ezberleyin.
a university (a yüniveristey): bir üniversite
grocer’s: dükkân
school: okul
post office: postane
pupermarket: super market
cinema: sinama
home: herkesin kendisine ait evi
butcher’s kasab dükkanı
work: iş
course: Kurs
theatre: tiyatro.
chemist’s: Eczane
tick: bilet
please: lütfen
suitcase: bavul
Clerk: Memur.
Call: Çağırmak (telefoda seni arıyor, aramak)
ambülans ambulance(embiulıns)
asansör lift (lift)
bank bank (benk)
benzin istasyondu petrol-station (petrıl steyşın)
berber barber:
bina building(bilding)
dişçi dentist:
duman smoke (smouk)
dükkân shop (şop)
eczane chemist’s(kemists)
fabrika factory (fektıri)
havaalanı airport (eıpo:t)
ışık light (layt)
kaldırım pavement (peyvmınt)
karabalık crowd (kraud)
karakol police-station (pıli:s steyşın
kasap butcher:
köprü bridge (birc)
köşe corner (co:nı)
lokanta restaurant (restırınıt)
okul school (sku:l
otel hotel (houtel)
otobüs bus (bas)
otobüs durağı bus-stop (bas stop)
paraşüt parachute (perışu:t)
piknik picnic (piknik)
postane post office (poustofis)
sinema cinema (sınımı)
sirk circus (sökıs)
telefon kulübesi telephone-box (telifoun boks)
uçak aerplane (aıropleyn)
uçurtma kite (kayt)
helikopter helicopter (helikoptı)
this: bu
city: şehir.
village: köy
town: kasaba
country: ülke
street: cadde, sokak.
NALBUR-HARDWARE
çekiç hammer (hemı)
çivi nail (neyl)
testere saw (so: )
tornavida screwdriver(skru:drayvı)
Is this your suitcase.
Bu sizing bavulunuz mu?
Turn on the lights, please.
Işıkları yak lütfen.
This bag is very light.
Bu çanta çok hafif.
Last week we had a picnic in the country.
Geçen hafta kırda bir piknik yaptık
MARKET
armut pear (peı)
balon balloon (bılu:n)
biber pepper (pepı)
bisküvi biscuit (biskit)
çikolata chocolate(çoklit)
dondurma ice-gream(ays kri:m)
eldiven glove (glav)
et meat (mi:t)
elma apple (epıl)
fasulye bean (bi:n)
fırın oven (ouvın)
içecek drink (drink)
ızgâra grill (gril)
gazete newspaper(niuzpeypı)
meyve fruit (fruit)
mum candle (kendıl)
havuç carrot (kerıt)
karpuz watermelon
kavun muskmelon
kart card (ca:d)
kâse bowl (bau)
kek cake (keyk)
lavobo sink (sink)
liman lemon (lemın)
mutfak kitchen (kiçin)
muz banana(bına:nı)
pasta-kek cake (keyk )
patates potato (piteytou)
portakal orange (orinc)
raf shelf (şelf)
reçel jam (cem)
sebze vegetable(vecıtıbıl)
üzüm grape (greyp)
yumurta egg (eg)
Ev
is the kitchen clean? mutfak temiz mi?
(iz dı kiçin kli:n)
adam man (men)
adres address(ıdres)
ağaç tree (tri: )
dal: branch (bra:nç)
yaprak leaf (li:f)
anahtar key (ki: )
anten aerial (eıriıl)
baca: chimney (çimni)
bahçe garden
bahçe kapısı garden gate (garden geyt)
bebek baby (beybi)
düğün-nişan wedding feast(ve:deng)
çiçek flower (flauwı)
çimen grass (gra:s)
çocuklar children (çildrın)
çöp tenekesi dustbin (dastbin)
döşeme-zemin flor (flo: )
duvar wall (wo:l)
elektrik süpürgesi
vacuum-cleaner (vekiuım-kli:nı)
erkek çocuk boy (boy)
fırça brush (braş)
garaj garage (gera: )
halı carpet (ka:pit)
kadın woman (wumın)
kalorifer central heating
kalorifer dairesi
furnace room
kapı door (do:)
kedi cat (ke:t)
kız çocuk girl (gö:l)
kömür coal (co:ul)
köpek dog (dog)
köşe corner (co:nı)
odun firewood (fayı:vıt)
wood (vı:ıt)
Thet table’s made of wood
O masa ağaçtan yapılmış
pencere window(windou)
posta kutusu post-box (poust-boks)
soba stove (sıttouvt)
resim picture (pikçı)
tavan ceiling (si:ling)
telefon telephone(telifoun)
zemin, döşeme flor (flo: )
Read the dialogue
Pat: Hi, Bill, What are you doing at the moment?
Bill: I’m sitting in my room. I’m using my computer. It’s great.
Pat: And I’m bored! Bill.
Pat: Hi, Sally, What are you doing now?
Sally: I’m working for college.
Pat: OK. Bye, Sally.
Pat: Hi, Jill. What are you doing?
Jill: I’m reading a magazine, the new Top Hits.
Pat: OK. Bye Jill.
What are you doing at the moment?
Şu an ne yapıyorsun?
I’m watching TV.
Ben TV. seyrediyorum.
KARDOLABI
ayakkabı shoe (şu: )
blûcin jeans (ci:nz)
ceket jacket (cekit)
ceket coat (cout)
cep pocket (pokit)
çanta bag
el çantası handbag (hendbeg)
elbise dress (dres)
etek skirt (skö:t)
gömlek shirt (şö:t)
kasket cap (kep)
kazak sweater(swetı)
kemer belt (belt)
kilot pants (pents)
kol saati watch (woç)
mendil handkerchief(henkıçif)
pantolon trousers(trauzız)
şapka hat (het)
şemsiye umrella(ambrelı)
şort shorts (şo:ts)
tişört t-shirt (ti:şö:t)
yağmurluk raincoat (reynkout)
BANYO bath (ba:t)
ayna mirror (mirı)
çamaşır – washing-(wişing mışi:n)
makinesi machine
diş fırçası toothbrush(tıutbraş)
diş macunu toothpaste(tiutpest)
duş shower (şauwı)
Is there a shower in the bathroom?
Banyoda duş var mı?
havlu towel (tauwıl)
hela lavatory(tevıtıri)
kova bucket (bakit)
lavabo basin (beysin)
maşrapa mug (mag)
musluk tap (tep)
perde curtain (kö:tin)
sabun: soap (soup)
saç fırçası hairbrush(heıbraş)
su water (wa:tı)
şampuan shampoo(şempu: )
tarak comb (koum)
terlik slipper (slipı)
Are the slippers big?
Terlikler büyük mü?
tuvalet toilet (toylit)
leğen washtup (vaştı:p)
YATAK ODASI
ayna mirror (mirı)
battaniye blanket (blenkit)
çarşaf sheet (şi:t)
dikiş makinesi sewing-machin(souing mışi:n)
düğme buton (batın)
fermuar zip (zip)
gecelik nightgown(neyıtgeol)
(kadın giysisi)
makas scissors(sizırs)
shears (şiers)
oyuncak doll (dol)
pijama pyjamas (pıca:mız)
saat clock (klock)
There was a large clock on the wall
Duvarda büyük bir saat vardı.
toplu iğne pin (pin)
ütü iron (ayın)
yastık pillow (pilou)
yatak bed (bed)
MUTFAK
Muktaki eşyalar:
bardak glass (gla:s)
bıçak knife (nayf)
çakı penknife (pennayf )
buzdolabı fridge (fric)
çay tea (ti: )
çaydanlık teapot (ti:pot)
çaydanlık kettle (ketıl)
çatal fork (fo:k)
ekmek bread (bred) kızarmış ekmek: toast (toust)
fincan cup (cap)
fincan tabağı saucer (so:sı)
kahve coffee (kofi: )
karıştırıcı mixer (miksı)
kasık spoon (spu:n)
peynir cheese (ci:z)
soğan onion (anyın)
su water (wo:tı)
sürahi jug (cak)
süt milk (milk)
şeker sugar (şugı)
şişe bottle (botıl)
tabak plate (pleyt)
tepsi tray (trey)
trayes (treyz)
tereyağı butter (batı)
tava fryingi-pan(fraying pen)
tuz salt (so:lt)
İngilizce izlemek için aşağıdaki uzantıya tıklayın.
http://www.youtube.com/watch?v=4wE9LOKTT-E
SALON / LİVİNG ROOM (living roum)
Salondaki eşyalar:
halı carpet (ka:pit)
kafes cake (keyc)
kaset cassette (kıset)
koltuk armchair (a:mçeı)
lamba lamp (lemp)
fotoğraf – camera(kemırı)
makinesi
müzik music (miu:zik)
perde curtain (kö:tin)
pikap record-player(reko:d pleyı)
plak record (reko:d)
radyo radio (reydiou)
sandelye chair (çeı)
tabure stool (stu:l)
televizyon television(televijın)
vazo vaze (va:z)
Vücut Organları.
ağız mouth ((maut)
ayak foot (fut)
bacak leg (leg)
baş head (hed)
bıyık moustache(mısta:ş)
burun nose (nouz)
çene chin (çin)
dil tooth (tu:t)
diz knee (ni: )
dudak tongue (tang)
el hand (hend)
finger fingi (parmak)
göz eye (ay)
kaş brow
kirpik eyelash
kol arm (a:m)
kulak ear (iı)
saç hair (heı)
sakal beard (biıd)
sırt back (beck)
yanak cheek (çi:k)
yüz face (feys)
Meslekler
amiral admiral
asker soldier (soulcı)
aşçı cook (kuk)
bakan minister
belediye başkanı lord mayor
berber barber (ba:bı)
cumhurbaşkanı
president ofa republic
esnaf tradesman
işçi worker
kaptan captain (keptin)
komutan commander
çiftçi farmer (fa:mı)
dişçi dentist (dentist
doktor doctor (doktı)
hasta patient (peyşınt)
ilaç medicine (medsın)
hap pills (pilz)
garson waiter (weytı)
general general
hemşire nurse (nö:s)
hostes hostess(houstis)
hostesses
jandarma gendarme
ıtafayeci fireman(fayımın)
ateş fire (fayı)
makinist engineer
enjinür makine mühendisi
marangoz carpenter
milletvekili politics
Milli Eğitim the Minister of Education
Bakını
milli savunma bakanı
the Minister of Defense
öğretmen teacher(ti:çı)
pilot pilot (paylıt)
postacı postman (poustmın)
polis policeman (pıli:smen)
subay officer
şoför driver
yolcu passenger (pesincı)
AKRABALAR
arkadaş friend (frend)
amca-dayı uncle (ankıl)
anne mother (madı)
baba father (fa:dı)
büyükanne grandmother(grendmadı)
büyük baba grandfather(grendfa:dı)
karı-eş wife (wayf)
kız çocuk, kız evlat
daughter(do:tı)
kız kardeş sister (sıstı)
koca husband (hazbınd)
erkek kardeş brother (bradı)
oğul son (san)
teyze aunt (a:nt)
Here are Sue and jill Here are Tom and John
Sue ve Jill'i burada. Tom ve john burada.
They are my sisters They're my brotherrs
Onlar benim kız kardeşim. Onlar benim erkek kardeşim.
Sue is eleven. Jill is forteen. Tom is thirteen. John is eighteen
Sue 11, Jill'i 14 yaşındadır. Tom 13, John 18 yaşındadır.
Here are Sarah and Julia. Sarah ve Julia burada.
Tom:
Hi. You are Paula. Merhaba siz Paul musunuz?
Mary:
I'm not Paula. I'm Mary. Are you Tim?
Hayır,ben Paul değilim. Ben Mari. Siz Tim misiniz?
Tim:
Yes, I am. Evet ben Tim'im
I have got two brothers. Benim iki erkek kardeşim var.
I have got a book. Benim bir kitabım var.
Rachel is at college in Bristol. Rachel'in yüksekokulu Bristol'dadır.
Rachel has got a brother. Rachel'in bir erkek kardeşi var.
She has got a sister. O'nun bir kız kardeşi var.
Rachel's favourite teacher is Mrs Maxter.
Rachel'in en sevdiği öğretmeni Mrs Maxter'dir.
Her favourite football team is Bayern Munich.
Onun favori futbol takımı Bayern Munich'tir.
TRAFİK
bakaj luggage(lagic)
bavul suitcase (su:tkeys)
bilet ticket (tikıt)
otomobil car (ka: )
oturma yeri seat (si:t)
emniyet kemeri seat-belt (si:t belt)
otobüs durağı bus stop
bus station
kamyon lorry (lori)
kamyonet van (ven)
kara yolları highway route
public highways
levaha signpost (saynpost)
metro subway(sıbveey)
motosiklet motor-bike (moutı bayk)
motor engine (encin
otoyol motorway (moutıwey)
plaka number plate(nambı pleyt)
polis memuru policeman (pıli:smın)
polis arabası police-car(pıli:s ka: )
şoför driver (drayvi)
trafik ışığı traffic-light(trefik layt)
trafik kazası: traffic accident (
karavan caravan(kerıven)
Köyde bulunanlar
a
suit: tak
bag: “a” ve “an” sözcüklerinin her ikisi de İngilizcede bir anlamına gelir. Ve tekil sayılabilen isimlerin başında kullanılır. Eyer isim sesli harfle başlıyorsa ya da başındaki harf sesli gibi telaffuz ediliyorsa ismin başına “an” sessiz harfle başlıyorsa veya baştaki harf sessiz gibi telaffuz ediliyor ise kelimenin başına “a” getirilir.
a cat bir kedi
a table bir masa
an umbrella bir şemsiye
an apple bir elma
an hour bir at
at horse (ho:s)
atarabası cart (ca:t)
bülbül nightingale (naydinggeol)
civciv chick (çiık)
chicken: piliç, tavuk eti
çiftçi farmer (fa.mı)
çiftlik farm (fa:m)
deve camel (kemıl)
eşek donkey (donki)
inek cow (kau)
hindi turkey (turki)
horoz cock (kaak)
cock: erkek kuş)
kaz goose (gouz)
keçi goat (gout)
koyun sheep (şi:p)
kuş bird (bö:d)
ördek duck (dak)
papağan parrot (perrihğ)
tarla field (fi:ld)
tavşen rabbit (rebit)
tavuk chicken(çikin)
traktör tractor (traktör)
blouse: bayan gömlek
coot. palto.
raincoat. yağmurluk
shirt: erkek gömlek.
suit: takim
bag: çanta
Mevsimler
Mevsimler seasons (si:zınz)
ilkbahar spring (spring)
yaz summer (samı)
sonbahar autumn (o:tım)
kış winter (wintı)
aylar months (mants)
ocak january (ceniuıri)
şubat february (februıri)
mart march (ma:ç)
nisan april (eyprıl)
mayıs may (mey)
haziran June (cu:n)
temmuz July (culay)
ağustos August (o:gıst)
eylül September(septembı)
ekim October(oktoubı)
kasım November(nouvembı)
aralık December(disembı)
Günler days ( deyz)
cuma Friday (fraydi)
cumartesi Saturday (setıdi)
pazar Sunday (sandi)
pazartesi Monday (mandi)
salı Tuesday (tiuzdi)
çarşamba Wednesday (wenzdi)
perşembe Thursday (tö:zdi)
Oyun: oyunla ilgili bilinen tüm kelimeler
basketbol basketball (ba:skitbo:l)
boks yapma boxing (boksing)
futbol football (futbo:l)
penaltı penalty
penaltı atışı: penalty kick
güreşçi wrestler
gol goal (goul)
hava air (eı)
He threw the ball into the air.
Topu havaya fırlattı.
masa tenisi teybil tenis (teybıl tenis)
oyuncu player (pleyı)
racket racket (rekit)
sporcu sportsman
takım team (ti:m)
tenis tenis (tenis)
top ball (bo:l)
yüzme swimming (swiming)
TEKNOLOJİ DÜNYASI
Teknoloji ile ilgili kelime dağarcığımız
total time;Toplam zaman
file dosya
Transfer Rate: aktarım hızı, veri aktarım hızı
writing files: dosya yazılımı
total: topyekün, külli
Tam, eksiksiz, ilgili olan her şeyi içeren
keep: Tutmak, saklamak, işletmek, beslemek.
remove: Kaldırmak, çıkarmak
none: Hiç birini hiç kimse, hiç, asla
all: bütün tüm, hepsi
error: Hata, yanlış, yanlışlık
poth: Yol
found: Bakınız
found: Kurmak/Kalıba dökmek
search: Araştırmak, taramak
add: Eklemek, ilave etmek
scientific: Bilimsel, sistamatik
linguistic: Dile ait/dil bilimsel
professional: Mesleki ait meslek profesyonel
entry:girmek, giriş, kayıt
DENİZ
Deniz ile ilgili bilinen kelimeler:
deniz sea (si:)
denizaltı submarine (sabmıri:n)
ada island (aylınd)
balık avı fishing (fişing)
bot boat (bout)
dalga wave (weyv)
denizci sailor (seylı)
fırtına storm (sto:m)
gemi ship (şip)
göl lake (leyk)
okyanus ocean (o:şın)
okyanus ocean current (o:şın cerrınt)
akıntısı
sandal, kayık boat (bout)
yelken sail (seyl)
yolcu gemisi liner (laynı)
Mevsimler, Aylar ve Günler
Seasons, Months - ays
Mevsimler seasons si:zınz
ilkbahar spring spring
yaz summer samı
sonbahar autumn o:tım
kış winter wintı
Aylar Months mants
- Ocak January ceniuıri
- Şubat February februıri
- Mart March ma:ç
- Nisan april eyprıl
- Mayıs may mey
- Haziran June cu:n
- Temmuz July culay
- Ağustos August o:gıst
- Eylül September septembı
- Ekim October oktoubı
- Kasım November nouvembı
- Aralık December disembı
Günler days deyz
Cuma Friday fraydi
Cumartesi Saturday setıdi
Pazar Sunday sandi
Pazartesi Monday mandi
Salı Tuesday tiuzdi
Çarşamba Wednesday wenzdi
Perşembe Thursday tö:zdi
açık. Clear kliı İt was a beautiful clear day.
Güzel açık bir gündü.
ay moon mu:n
bulut cloud klaud There are big clouds in the sky.
Gökyüzünde büyük bulutlar var.
dünya world wö:ld
gökyüzü sky skay
gök gürültüsü thunder tandı Can you hear the thunder?
Gök gürültüsünü duyabiliyor musun?
güneş sun san
iklim climate klaymit The climate in England is cool and wet.
İngiltere’de iklim serin ve yaştır.
rüzgâr wind wind
sis fog fog I lost my way in the fog.
Siste yolumu kaybettim.
şimşek lightning laytning
yıldız star sta:
Yıldırımlı fırtına thunderstorm tandısto:m
There was a thunderstorm last night.
Dün gece yıldırımlı bir fırtına vardı.
Did you see the lightning?
Şişmeyi gördün mü?
HAYVANLAR ALEMİ
Hayvanlarla ilgili bilinen kelimeler.
Yabani Hayvanlar
aslan lion (layn)
ayı bear(beı)
aygır stallion (stteeliın)
ceylan gazelle (gızeal)
çakal jackal (çekı:l)
domuz pig (pig)
ejderha dragon
fare mouse (maus)
fil elephant (elifınt)
geyik deer (diıır)
hayvan bilimi zoology
kaplan tiger(taygı)
kurt wolf
maymun monkey(manki)
porsuk badger (beedicır)
tilki fox
tilki gibi foxy
timsah crocodile
yılan snake (sneyk)
Evcil Hayvanlar
Aşağıdakileri de siz bulun.
deve camel
inek
keçi
kedi cat ket
köpek
kuzu
manda
dana
koyun
sığır
sürü
tazı
Deniz Hayvanları
ahtopot octopus (oktıpıs)
balık fish (fiş)
balina whale (weyl)
köpek balığı shark (şa:k)
yengeç grab (kreb)
yunus dolphin (dolfin)
AV
keklik partridge (portriçh)
mermi, füze missile (misıl)
tabanca pistol (pistıl)
Where is my pistol?
Tabancam nerede?
tüfek rifle (rayfo)
2. rifle soymak, yağma etmek
olta fishing line (fişin lain)
Kuşlar Alemi
baykuş owl (eo:l)
eagle i:gıl (kartal)
gece kuşu night bird
night ovl
güvercin pigeon (picı:ı)
martı gull (kıoul)
karga crow (krou)
2. fiil: ötmek
serçe sparrow (şperrov)
Böcekler
arı bee (bi:)
karınca ant (ent)
kelebek butterfly (batıflay)
örümcek spider (spaydı)
sinek fly (flay)