İslamiyet Öncesi Dünya'nın Genel Durumu
İslamiyet Öncesi; Hicaz, Avrupa, Asya ve Afrika
A. AVRUPA KITASI'NIN DURUMU
Siyasi ,Sosyal ve Ekonomik Durum :
- Toplumsal eşitsizlik üzerine kurulan bu düzen içinde halk, farklı toplumsal sınıflara ayrılmıştır :
-
Soylular (Senyörler): Soylular, oturdukları toprakların sahibiydiler. Her türlü hakka sahip olan ve şatolarda oturan soylular, yönetim ve askerlik işleri ile ilgilenirlerdi. Soyluluk babadan oğula geçerdi.
Soyluların en üstünde senyör denilen derebeyler yer alırdı. Senyörlerin en büyüğü kral idi. Bundan sonra sırasıyla dük, kont, baron ve şövalyeler gelirdi. - Rahipler; Rahipler, kiliselerin sahip olduğu toprakların geliriyle rahat bir
C. İSLAMİYET ÖNCESİ ORTADOĞU’NUN SİYASİ DURUMU
1 .BİZANS İMPARATORLUĞU (395-1453)
Siyasi ,Sosyal ve Ekonomik Durum :
Din ve Düşünce Yaşamı :
- Hıristiyanlığın Ortodoks mezhebinden olup, merkezleri İstanbul'du. Ortodoksların liderine "Patrik" denilir.
- İslamiyet'in ortaya çıktığı 7.yy. başlarında Bizans İmp. siyasi ve sosyal karmaşaların yanında, Ortodoks mezhebi içindeki görüş ayrılıklarından dolayı dini karmaşalar da yaşamaktaydı.
SASANİLER (224–651):
Siyasi ,Sosyal ve Ekonomik Durum :
- İran'da kurulmuştur. Kurucuları "Ardeşir", merkezleri "Medain" dir.
- Sasani'ler, Akhunlara karşı Göktürklerle işbirliği yaptılar ( İpek yolu egemenliği için).Ancak İpek yolunu Göktürklere kapatmaları üzerine Bizans'la ittifak yapan Göktürkler, saldırılarla Sasanileri zayıflattılar.
- Hz. Ömer döneminde Kadisiye ( 635) ve Nihavend ( 642) savaşlarını kaybeden Sasaniler yıkıldılar.
- Sasani ekonomisi büyük ölçüde savaş ve yağma düzenine dayanmıştır. Doğu ticaret yolları üzerinde bulunmaları ve Hint ticaret yolunu ele geçirmeleri de ekonomik yönden gelişmelerini sağlayan etkenlerdir.
Din ve Düşünce Yaşamı :
- Dini inançlarının temelini "Zerdüştlük" oluşturmuştur. Zerdüştlük, iyilik ve kötülük savaşını temel alır. İyilik tanrısı "Ahuramazda" ( Hürmüz), kötülük tanrısı "Angramanyu" (Ehrimen) arasında sürekli bir mücadele vardır.İyilik yapanlar öldüklerinde ışık dünyasına, kötülük yapanlar karanlık dünyasına giderlerdi.Bunun için aydınlık ve Işığa değer vermişler, Ateş'i kutsal kabul etmişlerdir.
- Sürekli ateş yaktıkları, tapınma yerlerine "Ateşgede" denilir. Bundan dolayı Zerdüştler'e ateşe tapan anlamında "Mecusi" de denilmiştir.
- 5.yy.da Mazdek tarafından "Mazdeizm" ortaya çıkarılmıştır. Mazdeizm Zerdüşt öğretisine dayanır, toplumsal-siyasal-ahlaksal ilkeleri ön plana çıkarmıştır.
GÖKTÜRKLER ( 552-630)
Siyasi ,Sosyal ve Ekonomik Durum :
- Göçebe yaşam ağırlıklıdır.
- 552 'de Bumin Kağan tarafından kurulan I.Göktürk Devleti, 581'de Çin'in siyasi oyunlarıyla Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmış, Doğu Göktürkleri 630'da, Batı Göktürkleri 659 'da Çin'in egemenliğini kabul etmiştir.
- İpek Yolu'nu ele geçirmek isteyen Göktürk Yabgusu İstemi, Sasanilerle anlaşarak Ak Hun Devletini ortadan kaldırdılar. Sasinilerin İpek Yolu üzerinde fikirlerini değiştirmesi üzerine Bizans İmpratorluğu ile ittifak yapan Göktürkler Sasanilerle mücadele ederek Ak Hun topraklarını ele geçirmişlerdir. Bir süre sonra zayıflamaları üzerine Sasani-Bizans savaşları başlamıştır.
- Kutluk tarafından 681'de kurulan II.Göktürk devletine de Uygur-Basmil-Karluk Türkleri son verdiler.
- Göktürkler' de ekonominin temeli hayvancılığa dayanmaktaydı.Uygun olan topraklarda tarım da yapılmıştır.
Din ve Düşünce Yaşamı :
- Evrenin üst üste gelen katlardan oluştuğuna inanılmıştır.
- Gök'ün on yedi, yerin altının ise yedi kattan oluştuğuna inanırlardı. Bu ikisinin arasında insanların yaşadığı yeryüzü bulunurdu.
- Tek tanrı inancına bu dönemde ulaşılmıştır. Bütün evren göğün en üst katında oturan Tanrı'ya itaat ederdi.
- Göktürkler Tanrı'ya "Türk Tanrısı" adını vererek onu millileştirmişlerdir.
- Tanrı'ya ; Ugan , Bayat , Ulu Yaratgan da demişlerdir.
- Bazı kutsal saydıkları yerlerde Tanrı'ya dua edip, kurban kesmişlerdir.
- Din görevlilerine Şaman-Kam-Baksı gibi ünvanlar vermişlerdir.
AVARLAR
552 Yılında Göktürk-Çin ittifakı ile yıkılan Avarlar Romanya' topraklarına giderek burada bir devlet kurmuşlardır.
Daha sonra Sasanilerle birlikte 619 ve 626 yıllarında İstanbul'u kuşatmışlar fakat kuşatma başarısız olmuştur. Avarlar İstanbul'u kuşatan ilk Türk devletidir.
HİNDİSTAN
Siyasi ,Sosyal ve Ekonomik Durum :
-
Hindistan, Asya'nın güneyinde yer alan büyük bir yarımadadır. Çeşitli kavimlerin istilasına uğradığı
için Hindistan'da siyasî bir birlik kurulamamıştır. - Kast sistemi; toplumsal, siyasî ve dinî düzenin temelini oluşturuyordu. Bu sistemde halk, sınıflara ayrılmıştı :
• Brahmanlar; Din adamları
• Kshatriyalar (Kşatriyalar) : Hükümdarlar, komutanlar ve askerler
• Vaisyalar (Vaizyalar) : Sanatkarlar, tüccarlar ve çiftçiler
• Sudralar: İşçiler
* Paryalar: Ayrıca bu dört sınıfın dışında olan ve hiçbir hakka sahip olmayan sınıftır.
- Hindistan'da ilk kez Guptalar (320-550) siyasî birliği sağlamıştır. Gupta Devleti'nin varlığı Hunlar tarafından sona erdirilmiştir. Bunun sonucunda Kuzey Hindistan, Ak Hunların egemenliğine geçmiştir,
- Hindistan'da ekonominin temeli, tarım ve ticarete dayanırdı. Tarihî Baharat Yolu ' nun Hindistan'dan başlayarak Akdeniz limanlarına ve oradan da Avrupa pazarlarıa ulaşması bu ülkeyi ekonomik yönden zenginleştirdi.
-
Hindistan'ın, Arabistan ve Çin ile canlı bir ticarî bağlantısı vardı.
Din ve Düşünce Yaşamı :
- İslamiyetin doğduğu yıllarda Hindistan'da Hinduizm egemendi. Hinduizmde en temel ve kutsal metinler Veda'lardır.
-
Kast sistemini benimseyen Hinduizmde en üst mevkide Brahman denilen din adamları bulunurdu. Brahmanizm'e
göre bir insanın, yaşamındaki iyi ve kötü hareketlerine göre ruhu rahat eder ya da sıkıntı çekerdi. Ruhun rahat etmesi için insanın aşırı isteklerinden vazgeçmesi ve yalnızlığa çekilmesi gerekir. -
Hinduizmin katı kast sistemine ve Brahman sınıfının otoritesine bir tepki olarak Budizm doğmuştur. Felsefi
bir düşünce olan Budizm; Çin'de, Tibet'te ve Japonya'da yayılmıştır. - Budizmin kurucusu Budha (Buda)'dır. Buda'ya göre; iyilik yapılmalı, kötülükten kaçınılmalı dünya nimetlerine istek duyulmamalıdır. Bunları yapan insan sonsuz huzura kavuşur ve "Nirvana" ya ulaşır. Nirvana'ya ulaşmak; dünyevî isteklerden kin, nefret ve tutkulardan uzaklaşmaktır. Budizmde tanrı kavramı yoktur.
- Bu inanışın din ile ilgili törenleri kaldırarak yerine ahlakî görevler koyması Brahmanların etkisini azaltmıştır. Sınıf farklılıklarını ortadan kaldırarak herkesi Nirvana'ya çağırması da kast örgütünü temelden sarsmıştır.
- Budizmin temelinde, iyilik duygusunun yanı sıra yardım, sevgi, doğruluk, dürüstlük gibi ilkeler vardır.
ÇİN
Siyasi ,Sosyal ve Ekonomik Durum :
- Çin'de feodal bir yapı bulunmaktadır. Yönetimde hanedanların egemenliği vardır.
- Egemen sınıf soylulardır.
- Çin 'in tarihi yontma taş devrine kadar uzanmaktadır.
- İpek yolu egemenliği Türklerle-Çinlileri karşı karşıya getirmiştir.
- Geniş ve verimli topraklarda tarım önemli etkinliktir.En önemli ekonomik kazancı İpek Yolu'ndan sağlamışlardır.
Din ve Düşünce Yaşamı :
- İslamiyetin doğuşu sırasında Çin'de Taoizm, Konfüçyizm ve Budizm yaygın olan dinlerdir.
- Tao dini, Lao-Tzu (Lav Dzı) adındaki bir filozof ve din adamı tarafından ortaya atılan düşüncelerden doğmuştur. Lau-Tzu'ya göre, "evren bir yaratıcının eseridir; o da Tao'dur." Tao, evrenin "yolu, düzeni, yasası" anlamına da gelir. İnsanın somutlaştırdığı ya da yaşama geçirdiği bilgelik yolu da Tao'ya yönelmekle olur. Tao'nun yoluna yönelen bilge kişi onunla birlik ve uyum içinde olmak durumundadır.
- Konfüçyus, Çin'de yetişen filozof ve din adamlarından biridir. Çin'in karışıklık içinde bulunduğu bir dönemde, yeni bir ahlakî düşünce ortaya atarak kötülükleri önlemeye çalışmıştır, Ortaya koyduğu siyasî, toplumsal ve ahlakî düşünceler, Çin uygarlığının gelişmesinde önemli rol oynamıştır. İnsanların eşitliğine inanan Konfüçyüs'e göre devlet yönetimi ile ahlak özdeşleşmelidir. Devlet ahlak kurallarına uyularak yönetilirse amacını gerçekleştirebilir. Kişiler erdemli olmak ve dürüst yaşamak zorundadırlar. Ancak bu yolla huzura ve mutluluğa ulaşılır.
- Hindistan'da ortaya çıkan Budizm, 6.yüzyıldan itibaren Çin'de yayılmaya başlamış ve bu ülkenin dinsel yaşamında etkili olmuştur.
JAPONYA
Siyasi ,Sosyal ve Ekonomik Durum :
- Japonya, büyük ölçüde Çin uygarlığının etkisinde kalmıştır.
- Güçlü bir merkezî yönetimin olmayışı, derebeylik sisteminin doğmasına neden olmuştur.
- İslamiyetin ortaya çıktığı 7.yüzyıl başlarında Japonya, bulunduğu bölgede siyasî yönden güçlü değil,ekonomik yönden de gelişmemiş bir ülkedir.
- Japon ekonomisinin temeli tarıma ve özellikle de pirinç üretimine dayanırdı. Ayrıca balıkçılık da halkın önemli bir geçim kaynağını oluştururdu.
Din ve Düşünce Yaşamı:
- Çin ile ilişkileri sonucunda Japonya'da Taoizm, Konfüçyizm ve Budizm benimsenmiştir.
- Japonların ulusal dinleri, "Tanrıların Yolu" anlamına gelen Şintoizm idi. Şintoizm; ulusal, çok tanrılı ve diğer dinlere tepki göstermeyen bir dindir. Doğa güçlerine ve ruhlara tapınma inancı, bu dinin en belirgin özelliğidir.
İSLAMİYET ÖNCESİ ARAP YARIMADASI
İslamiyet Öncesi Arap Yarımadasında Kurulan Devletler
a. Güney Arabistan Devletleri
1.Main Devleti
2.Seba Devleti
3.Himyeri Devleti
b. Kuzey Arabistan Devletleri
1.Nebatlılar
2.Gassaniler
3.Hire Beyliği
Araplar Şehre Medine dediklerinden şehirde yaşayanları da medeni olarak adlandırmışlar. Çölde göçebe yaşayanlara ise bedevi demişlerdir. Bedevi Arapların başlıca gelir kaynağı deve, at ve küçükbaş hayvanlardan elde edilen ürünlerdi. Tarım daha çok Yenen'de, Medine çevresinde ve vahalarda yapılıyordu. Ticaretin merkezi ise Hicaz'dı. Mekkeli tüccarlar Uzak Doğu'dan gelen malları kervanlarla Şam'a ve Suriye limanlarına ulaştırıyorlardıl.
UKAZ PANAYIRI
İslamiyet'in ortaya çıktığı sırada Arabistan'da en çok konuşulan dil Arapçaydı. Arapça, Simi dilleri ailesindendir. Araplar, haram aylar olarak kabul ettikleri dört ayda (zilkade, zilhicce, muharrem ve recep) savaş yapmıyorlardı. Haram aylarda Mekke çevresinde "Ukaz" denilen bir panayır kurup burada ticaret yapıyor, spor karşılaşmaları ve eğlenceler düzenliyorlardı. Kâbe ziyaret ediliyor, şiir yarışmaları yapılıyordu. Dereceye giren şiirler Kâbe duvarına asılırdı.