Arkadaş
Bana Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim
İnsan, duyguları olan bir varlıktır ve sevgi duygusu da bunlardan biridir. Sevgi duygusunun en belirgin ve önemli ferdi ise insanın kendisine olan ve bir başkası hakkında beslediği sevgidir. Ruhsal açıdan sağlıklı olan insanlar, başkalarını sevemezlik edemez ve arkadaşsız yaşayamazlar.
Her insan, kendi benzerine eğilim gösterir. Arkadaşı olmayan kimsenin birikimi de yoktur.
Şu da kaçınılmaz bir gerçektir ki; herkesle arkadaşlık edilemeyeceğine ve herkesin bu liyâkati taşımadığına dikkat çekmek istiyoruz.
Bu sebepledir ki arkadaş seçme konusu, hayatımızdaki en önemli konulardan biridir. Çünkü arkadaşlığın, hem maddî hem de manevî açıdan insanın hayatını etkilediği bir gerçektir. İnsanın arkadaşları, bilerek veya bilmeyerek insanın düşünce, ahlâk ve davranışlarını derinden etkiler.
Gerçek arkadaş, arkadaşını amacına ulaştırmak ve de sapıklık ve sapkınlıktan kurtarmak için bütün gücünü kullanan ve imkânlarını seferber eden kimsedir.
Arkadaşına karşı sorumluluğunu şu şekilde açıklamak istiyoruz; mümkün olduğu kadar ona ihsan ve iyilikte bulunmalısın; bunu yapamıyorsan en azından insaflı davranmalısın. Sana nasıl saygı gösteriyorsa sen de ona öylece saygı göstermelisin. Seni koruduğu şekilde onu korumalısın. Aranızda olan şeyde (iyilik yapmakta) senden ileri geçmemesine dikkat etmelisin; senden ileri geçtiğinde de onu telafi etmeye çalışmalısın.
Ona layık olan dostlukta kusur etmemelisin. Onun hayrını istemeyi ve onu korumayı kendine gerekli bilmelisin. Kısaca onun için rahmet vesilesi olmalısın, azap vesilesi değil. İyiliğine iyilikle karşılık verilmelidir; karşı tarafın iyilik etmesini beklemek ve de yapılan iyiliklere karşılık vermemek insanca bir davranış değildir.
Bu şekilde kurulan arkadaşlıklar o kadar değerlidir ki insanın bireysel ve sosyal bütün faaliyetlerine ışık tutar. Bu türden arkadaşlıklar bir yandan insanın olgunluk kazanabilmesine zemin hazırlarken, bir diğer yandan da en sarsılmaz ve en kalıcı dostluklar yaratır.
İyi bir arkadaşta aşağıdaki şu özellikleri aranmalıdır.
“Yanında olduğun zaman seni süsleyen, hizmet ettiğin zaman onurunu koruyan, yardım dilediğinde yardım eden, konuştuğunda sözünü doğrulayan, atağa geçtiğinde seni takviye eden, bir hayır ve iyi işe giriştiğindeseni himaye eden, hatanı ve yanlışını gördüğünde örten, yaptığın iyiliği gördüğünde hep anan, istediğin şeyleri senden esirgemeyen, ihtiyacını dile getirmesen dahi öncülük edip veren ve de bir sıkıntıya düştüğünde üzüldüğün kimse ile arkadaşlık et.” .
„Arkadaşlar arasındaki en önemli sorumluluklardan biri, olanca içtenlik ve hüsn-ü kabul ile iyilikleri buyurmak ve kötülüklerden sakındırmaktır. Gerçek dostluklar ancak bu şekilde gerçekleşmiş olur ve gerçek meyvesini de vermiş olur.
Şimdi'de İslâm'a göre arkadaşların taşıması gereken vasıflar ve özelliklere deyineceğiz.
Arkadaş ve Arkadaşlarımın Taşıması Gereken Vasıflar:
Arkadaşın insanın hayatında büyük etkisi vardır ve kesinlikle göz ardı edilemez. Nice başarılar iyi arkadaşın sayesinde elde edilmiş ve nice tatsızlıklar da kötü arkadaş yüzünden insanın başına gelmiştir. Bu yüzdendir ki İslam dini, arkadaş ve dost seçimine çok önem vermiştir.
Bir hadiste şöyle buyrulmaktadır:
"Üç şey müminin nişanelerindendir.
- Allah’ı tanıması
- Sevdiklerini tanıması
- Düşmanlarını tanıması."[1]
Arkadaşlığın önemini göz önünde bulundurarak bu bölümde iyi ve kötü arkadaşın özelliklerini saymaya çalışacağız.
İyi arkadaş
Peygamber Efendimize (s..) iyi arkadaş kimdir diye sorulduğunda şu ölçüleri buyurmuşlardır:[2]
-Görünüşü size Allah’ı hatırlatsın.
-Sözü ilminizi artırsın.
-Ameli size Ahret’i hatırlatsın.
1- Görünüşü size Allah’ı hatırlatsın.
Allah’u Teâla, müminler ve iyi arkadaşlar hakkında peygamberine şöyle buyuruyor:
"Rablerinin rızasını isteyerek sabah akşam O'na yalvaranları kovma!"[3]
Başka bir ayette de şöyle buyurmaktadır:
"Sabah akşam Rablerine, O'nun rızasını dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et."[4]
Görünüşleriyle Allah’ı hatırlatan insanlarla muaşeret etmek, kötülüklerden arınmaya sebep olur.
2- Sözü ilminizi artırsın.
İslam, âlimlerle (bilgililerle) muaşereti övmüş ve tavsiye etmiştir. Âlimlerle oturup kalkmak, insanı cahillerle oturup kalkmanın zararlarından korur ve ayriyeten insana ilim ve edep getirir.
İmam Hz. Ali (a.s) bu konuda şöyle buyurmuştur:
"Akıllılarla dost ol ve bilgililerle oturup kalk."[5]
3- Ameli Size Ahret’i hatırlatsın.
Peygamber Efendimizin (s…) buyurduğu bu üçüncü ölçüye göre insan, cehennem ve kıyamet korkusundan dolayı günahlara bulaşmayan kimselerle arkadaş olmalıdır. Böyle insanları görmek, insana Ahret’i ve kıyameti hatırlatır. Kıyameti hatırlamak da, insanı günahlardan alıkoyan etkenlerin başında gelir ve insanın hidayetinde büyük bir rol oynar.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Seni ebedi yurda (Ahret’e) çağıran ve (iyi) ameller için sana yardım eden birisi, şefkatli dosttur."[6]
Kötü arkadaş
Allah’u Teâla, Kur'anda aşağıda belirtilen insanlarla arkadaş olmayı men etmiştir.
- Kâfirler:
"Ey iman edenler! Müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin…"[7]
- Yahudi ve Hıristiyan:
"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafını tutarlar). İçinizden onları dost tutanlar, onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğuna yol göstermez."[8]
- Allah’ın düşmanları:
ي "Ey iman edenler, düşmanımı ve düşmanınızı dostlar edinmeyin!..."[9]
- Dinle alay edenler:
"Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah'tan korkun; eğer müminler iseniz."[10]
- Gazaba uğramışlar:
"Ey iman edenler! Kendilerine Allah'ın gazap ettiği bir kavmi dost edinmeyin…"[11]
- Allah’ı anmaktan gafil olanlar:
"…Sen dünya hayatının süsünü isteyerek onlardan gözlerini ayırma. Kalbini, bizi anmaktan gafil kıldığımız… kimseye uyma."[12]
Bu ayetlerden şunu anlıyoruz ki Müslümanlar her istedikleri kimseyle dost olamazlar.
Bir hadiste (a.s), Enam suresinin 68. ayeti[13]esasınca şöyle buyurmuştur:
"İstediğin herkesle dost olamazsın."[14]
Şimdi rivayetlerde arkadaşlıkları men edilmiş kimselere değineceğiz.
1- Cahiller:
Cahillerle muaşeret etmek, nehy edilmiştir.
Bir hadiste şöyle buyurulmuştur:
"Ahmak kimseyle dost olma."[15]
"Yalancı ahmakla dost olma. Çünkü ahmak, sana yarar vermek isterken zarar verir, sana uzağı yakın ve yakını uzak gösterir. Ona güvenirsen, sana hıyanet eder. O sana güvenirse, sana saygısızlık eder. Seninle konuştuğunda yalan konuşur ve sen onunla konuştuğunda, sözünü yalanlar."[16]
"Ahlakın bozukluğu, cahillerle muaşeret yüzündendir ve ahlakın düzgün olması da bilginlerle muaşeret etmenin sonuncundadır."[17]
Başka bir rivayette de şöyle buyurmuştur:
"Akılsız olan ince yürekliyle arkadaşlık etme; çünkü o, yaptığı işi sana güzel gösterir; senin de kendisi gibi olmanı ister."[18]
2- Fasık/Günahkâr
Dostluk kurulmaması gereken insanlardan birisi de fasık ve günahkâr kimsedir. Günahkârla oturup kalkmak, günahın çirkinliğini insanın gözünde küçültür.
Hz. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur:
"Günahkârlarla dostluk etme; çünkü bir topluluğun işlerinden hoşnut olan kimse, onlarla birlikte işlerine dâhildir."[19]
"Fasıklar, facirler ve açıkça Allah’a karşı günah işleyenle arkadaşlık yapmaktan kaçın."[20]
İnsan, günahkâr kimselerle arkadaşlık ederse şüphesiz Allah’ı anmayı unutur ve imanı zayıflar. Böyle birisi de günah tuzağına düşmekle karşı karşıyadır.
"Heva ve heves ehli şehvetperestle düşüp kalkmak, imanı unutturur ve şeytanı sana yaklaştırır."[21]
3- Yalancı
Hz. Ali (a.s) insanları yalancıyla dost olmağa karşı uyarıyor:
"…Yalancı adama gelince; onunla yaşamanın bir tadı olmaz; senin sözünü başkasına, başkasının sözünü de sana taşır. Bir düzmeceyi bitirdiğinde başka bir düzmeceye başlar; artık doğru sözüne de inanılmaz; halk arasında düşmanlık çıkarır; gönüllerde kin oluşturur. Öyleyse (böyle bir adam hakkında) Allah’tan sakının ve kendi halinizi düşünün."[22]
"Yalancı, serap gibidir ve seni yalanlarıyla kandırır."[23]
4- Cimri
Ehli Beyt’ten nakledilen bir hadiste:
"Cimri birisiyle arkadaş olma; çünkü zorluk, darlık ve ihtiyacın olduğu zamanlarda malını senden esirger."
Yine başka bir rivayette şöyle buyurmuşlar:
"Dört kişiyle arkadaşlık ve kardeşlik kurma; ahmak, cimri, korkak ve yalancı."[24]Birileri ile arkadaş olma,
5- Akrabalarıyla ilişkisini kesen
Ehl’i Beyt’ten nakledilen bir hadiste:
"Akrabalarıyla ilişkisini kesen kimselerle arkadaşlık yapma; zira ben böyle birinin Allah’ın kitabında üç yerde lanetlendiğini gördüm...”[25]
Hadislerde “ akrabalarla ilişkisini kesen kimselerle,”[26]arkadaşlık edilmemesi emredilmiştir.
6- Söz taşıyan
Bir hadisteeşöyle buyurmuşlar: "İnsanlar arasında üç kişiyle arkadaşlık yapmaktan sakın: Hain, Zalim ve söz taşıyan."[27]
7- Günahları güzel gösteren
Toplumda bazen bir takım insanlarla karşılaşıyoruz ki günah işlemelerinin yanı sıra günah yolunda kendilerine eşlik edecek arkadaşa sahip olmak istiyorlar. Bu yüzden kendi ve diğerlerinin günahlarını iyi ve çekici göstermektedirler. Böyleleriyle haşir neşir olmak insanı helak olmaya sürükler. İslam, böyle insanlarla arkadaş olmayı men etmiştir.
Hz. Ali (a.s)’a en kötü arkadaş kimdir diye sorulduğunda şöyle buyurmuştur:
"Allah’a karşı isyanı senin gözünde süslü (güzel) gösteren kimsedir."[28]
8- Bid’at ehli
Bid’at, dini öğretilerle uyuşmayan yeni konular ve geleneklerdir. Bu büyük günahlardandır ve İslam bid’at çıkaranlarla arkadaşlık etmeyi men etmiştir.
Bir hadiste: "Bid'at ehli kimselerle arkadaş olmayın. Onlarla oturup kalkmayın ki insanlar nezdinde siz de onlardan biri sayılırsınız."[29],
Başka bir yerde de üç gruptan uzak durmayı herkese vacip bilmiştir ki bunlardan birisi, bid’at ehlidir.[30]
9- Kötüler
İslam dini, insanlara eziyet eden ve çeşitli yollarla onların huzurlarını kaçıran kimselerle arkadaş olmayı nehy etmiştir. Birçok rivayette bu konuya değinilmiştir. Hz. Ali (a.s) buyurmuştur: "Kötülerden uzak durun ve iyilerle oturup kalkın."[31]
Başka bir rivayette şöyle buyurmuşlar: "Kötü/şerli kimseyle arkadaşlıktan kaçın; çünkü kılıfından çekilmiş kılıç gibidir ki görünüşü hoş, eseri fenadır."[32]
10- Aşağılık insanlar
Hz. Peygamber Efendimiz (s…) bizleri böyle insanlarla haşir neşir olmaktan sakındırmış ve şöyle buyurmuştur: "Üç kişiyle oturup kalkmak, kalbi öldürür; aşağılık kimselerle…"[33]
Arkadaş olmamamız gereken insanları saydıktan sonra son olarak şunu söyleyebiliriz; böyle insanlarla arkadaş olmak ebedi pişmanlığa yol açabilir; çünkü kâfirler kıyamette şöyle diyecekler:
"Vah bana, ne olurdu, ben falan şahsı dost tutmasaydım!"[34]
[1] Kafi, c. 3, s. 196
[2] Peygamber Efendimiz (s.a.a), İsa (a.s)’dan şöyle nakl ediyor: ‘Havariler, İsa (a.s)’a kiminle arkadaş olalım sorduklarında, dedi ki: Görünüşüyle size Allah’ı hatırlatan, konuşmasıyla ilminizi çoğaltan ve ameliye sizi Ahiret’e rağbetlendiren kimseyle.’ (Emali Şehy Tusi, c. 1, s. 157)
[3] Enam, 52
[4] Kehf, 28
[5] Ğureru’l-Hikem, h. 5837
[6] Mizanu’l-Hikmet, c. 3, s. 1584, h. 10249
[7] Nisa, 144
[8] Maide, 51
[9] Mumtehine, 1
[10] Maide, 57
[11] Mumtehine, 13
[12] Kehf, 28
[13]‚Ayetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğünde, onlar başka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eğer şeytan sana unutturursa, hatırladıktan sonra artık o zalimler topluluğu ile oturma.’
[14] Tefsiri Safi, c. 1, s. 533. Enam suresinin 68. ayetinin tefsirinde.
[15] Kafi, c. 4, s. 456
[16] Biharu’l-Envar, c. 74, s. 193
[17] Muarif ve meariyf, c. 1, s. 2095
[18] Nehcu’l-Belağe, hikmet 193
[19] Ğurelu’l-Hikem, h. 2702
[20] Ğurelu’l-Hikem, h. 2601
[21] Nehcu’l-Belağe, hutbe 86
[22] Tuhefu’l-Ukul, s. 204
[23] Hilyetu’l-Muttegin, 42
[24] Hisalu Saduk, c. 1, s. 244
[25] Kafi, c.4, s.455. İmamın kast ettiği ayetler şunlardır: Muhammed, 22-23; Rad, 25; Bakara, 27
[26] Hilyetu’l-Muttegin, 421
[27] Biharu’l-Envar, c. 78, s. 229
[28] Meaniu’l-Ahbar, s. 198
[29] Mizanu’l-Hikmet, c. 1, s. 404, h. 2428
[30] Ğureru’l-Hikem, h. 4746
[31] Tuhefu’l-Ukul, 332
[32] Biharu’l-Envar, c. 74, s. 198
[33] Hisalu Saduk, babus-selase, s. 98
[34] Furkan, 28
Evgin Akbulak