Eski Türklerde Vergi

Eski Türklerde Vergi

Eski Türklerde geçim kaynakları ve ekonomik hayat

İlk Türk devletlerinde yaşam, hayvansal gıda, tarım, giyim ve ekonomi

     Türklerin yaşadığı Orta Asya geniş steplerle kaplıydı. Bölgenin iklim şartları ve bozkırlarda kapalı olması insanları konargöçer yaşamaya mecbur bırakmıştır.

    Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyeti hayvancılık olup at koyun yetiştiriciliği önemliydi.  Bu kültürün en önemli gıda maddesi de hayvansal ürünlerdir. Kısrak sütünden üretilen kımız, darıdan yapılan bengi-bekni ve yoğurt da bozkır yemeklerindendi.

    Tarla ve ekin Türkçenin en eski kelimelerindedir. Buğday, arpa, mısır Hunlar döneminden yetiştirilmekteydi. Ayrıca fasulye cinsinden baklagiller ile kendir gibi sanayi bitkileri de yetiştirilmişti.

Sapan, orak, düven tarımda kullanılan başıca aletler olup üretilen buğdaylar değirmenlerde un haline getirilmekteydi.

     Köktürkler ve Uygurlarda su kenarlarında kurulan şehirler, tarımsal açıdan ileri bir durumdaydı. Köktürk hükümdarı Kapgan Kağan, Çin’den vergi olarak 1250 ton tohumluk buğday, 3 bin adet tarım aleti almıştır.

     Türklerde giyim eşyasının başlıca malzemesi koyun, kuzu, sığır ve tilki derisi, koyun ve deve yünü ile keçi kılıydı. Türler bez dokurlar bunlardan fazla olan yünlü kumaş ve keçeleri de ihraç ederlerdi.

  

İpek Yolu: MÖ IV. yüzyıldan itibaren Hunların Orta Asya'da sağladığı güvenli ortamda ticaret faaliyetler gelişmişti. İpek Yolu'nun Orta Asya kısmı bazı dönemler hariç Hunlardan itibaren bin yılı aşkın bir süre Türk devlet ve topluluklarının hâkimiyetinde olmuştur. Türkler bu yolu daima açık ve güvenlik altında tutmaya yönelik siyaset izlemişlerdir. Bu durum ticaretle birlikte siyasi ilişkilerin de gelişmesini sağlamıştır. İpek yolundan dolayı; Türklerin, İranlıların ve Çinlilerin buluşma yeri olan Orta Asya’da; tarımı ürünlerinin yanında ipekli dokuma, çini, cam ve silah üretimleri gelişmiştir. Çünkü farklı kültürlerin birbirleri ile buluşmaları bilgi alışverişine neden olmuştur.

İpek yolunun esas ürünleri; kâğıt, çini, cam ve ipekti.

 

Kürk Yolu: İpek yoluna paralel güzergâhlardan geçen bu yol Hazar ve Bulgar ülkelerinden başlayarak Altay-Sayan dağları üzerinden Çin’e ulaşıyordu. İpek Yolu’nda kuzeyden paralel uzanan bu yola “Kürk yolu” denmiştir.  

     Bu yolun asıl ticaret malları  sincap, sansar, tilki, samur, kunduz vaşak gibi hayvan kürkleri idi. Türkler ticari faaliyetleri geliştirmek için zaman zaman Bizans, Sasani ve Çin ile anlaşmalar yapmışlardır. Ticari faaliyetler bu güzergâhta bir canlanmaya ve zenginleşmeye neden olmuştur. Bundan dolayı tarihte  Talas ve Çu nehirleri havzasında 424-452 yılları arasında 400 kadar şehir ve kasabalar oluşmuştur.

     Ticari ödemelerde geçerli olan en yaygın uygulamalardan bir mal ve hizmet karşılığı mal takası şeklindeydi. Külçelerle bile ödeme yapılmaktaydı.

     Uygurlarda ticarette ödeme aracı olarak kumaş cinsinden olan böz (mühürlenmiş kumaş/bez) ve kuanpoyu (resmi formatta bez) önemli ölçüde kullanılmıştır.

     Uygurlar ödeme şekli olarak kâğıt para da kullanmışlardır.  İlk olarak VIII. Yüzyılın ortalarında Çin’de Tang Hanedanı döneminde başlayan ve “çav” olarak adlandırılan bu kâğıt paranın kullanımı, Uygurlarla birlikte Türk-Moğol devletlerinin ticaret hayatına büyük kolaylıklar getirmiş ve bir canlanmaya neden olmuştur. Uygur tüccarları kâğıt paraların uluslararası yaygınlaştırılmasında önemli rol oynamıştır.  

     Vergi toplama önemli bir iş olup Köktürklerde “tudun”, Uygurlarda “ağıcı” adı verilen vergi memurları vardı. İlk Türk devletlerinde üç çeşit vergi toplanırdı.

    -Mesken (Ev ya da çadır) vergisi

    -Hayvan (Hayvan sayısına göre) vergisi

    -Toprak vergisi

Google+ WhatsApp