Yeniçeri Ocağı'nın Kaldırılması
Yeniçeriler kuruluşu başlangıçta ''Bektaşi Ocağı'' geleneğinden gelen Türkler'den oluşuyorlardı. Osmanlının büyümesi ve diğer ''Gayri Müslim''lerin de yani ''azınlıklarında'' devlet yönetiminde söz sahibi olması için daha sonra devşirme yoluna gidilmiştir.
Padişahın hizmetine ait yaya kuvvetlerinden olan Yeniçeri Ocağının I.Murat zamanında 1362 de son şeklini aldığı belirtilmiştir. Bu nedenle Yeniçeri ocağının I. Murat Döneminde kurulduğu kabul edilmektedir.
III. Murat Döneminde yeniçeri ocağına usulsüz asker alınması, 1620'de Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa'nın bazı bahanelerle ocak içindeki disiplinli yeniçerilerin ocaktan atılması yerine usule uygun olmayan niteliksiz alımların yeniçeri ocağının bozulmasına neden olmuştur.
Yeniçeri Ocağı 1658 yılından itibaren tüm önemini kaybetmiş ve bir ayaklanma yuvası haline gelmişti. Sürekli ayaklanan Yeniçeriler istemedikleri padişahları ve devlet adamlarını indiriyor, hatta öldürüyorlardı.
Askerlere yakışmayan davranışlar içine giren sarhoş Yeniçeriler, zaman zaman halkın canına ve malına zarar vermeye başlamıştır. Bu nedenle de halkın nefretini kazanmışlardı. O dönemlerde çok değer verilen ilmiye sınıfına yaptıkları hakaretler, halk ile ilmiye sınıfının, Yeniçerilere karşı, cephe almalarına sebep olmuştu.
Sultan II. Mahmud Yeniçeri ocağına karşı birtakım tedbirler almaya başladı. Yeniçerilerin, Avrupa orduları gibi eğitilmeleri gerektiğini düşünüyordu, bu amaçla "eşkinci" adlı yeni bir askeri örgüt kurulmasını emretti. Bu yeni eğitimi istemeyen Yeniçeriler, At meydanında toplanarak gösteri yaparak ayaklandılar. Babıali’ye saldırarak altı bin kese para aldılar.
Sadrazam Selim Paşa, vezirleri, din adamlarını, humbaracı, lağımcı, topçu ve donanma mürettebatını topladı; sancağı çıkartarak ocakla savaşılacağını bildirdi. Devlet memurları İstanbul sokaklarında dolaşarak halkı sancak altında toplamaya başladı. Bunun üzerine Yeniçeri tellaları, ocakseverleri ayaklanmaları için uyardı. Hazırlıklarını tamamlayan sadrazam, Sultan Ahmed Camii’ni karargah yaparak halka silah dağıttı. Beyazıt ve Divanyolu’nu tutan yeniçeriler, çarpışma başlayınca At meydanına çekildiler ve kapıyı kapattılar. Sadrazam Selim Paşa meydan kışlasını çevirerek top ateşine tutturdu. Ateş sonucunda meydan kapısının bir kanadı kırıldı. Kapının öbür kanadını da kıran halk Yeniçerilerin üzerine saldırdı. Yeniçeriler kışla ve tekkeye sığındılar. Top ateşi sonrasında kışla birkaç saatte, içindeki yeniçerilerle birlikte yakılıp yıkıldı.
Ele geçirilen elebaşları sadrazam tarafından yargılanarak boğduruldu ve cesetleri Sultanahmed Meydanı’ndaki Çınaraltı’na gömüldü. bu olayların sonucunda 6.000 kişi öldürüldü, 20.000 kişi de sürgüne gönderildi. II. Mahmud daha sonra Yeniçeri Ocağı’nın kaldırıldığını, bir fermanla halka bildirdi.