XIV. YÜZYIL BAŞLARINDA YAKIN DOĞU VE AVRUPA

XIV. YÜZYIL BAŞLARINDA YAKIN DOĞU VE AVRUPA

Osmanlıların kurulduğu dönem Anadolu, Balkanlar, Yakın Doğu ve Orta Asya'nın Siyasi Durumu

Balkanlar ve Avrupa:

XIV. yüzyıl başlarında Avrupa devletleri, henüz siyasi birliklerini gerçekleştirememişlerdi.

Batı Avrapa’da derebeylik yani feodalite rejimi hüküm sürmekteydi.

Bizans Devleti Anadolu ve Avrupa’daki birçok topraklarını kaybetmiş durumdaydı. Sırplar, Bulgarlar ve Anadolu’daki Beyliklerle mücadele halindeydi.

Ortodoks ve Katolikler arasında mücadele vardı. Katolik Macarlar Ortodoksları egemenliklerine alarak mezhep değiştirmeleri için baskı yapıyorlardı.

İngiltere ve Fransa arasında gerilim vardı ve bir süre sonra her iki devlet arasında yüzyıl savaşları başlayacaktı.

 Altınorda Devleti: (1227-1502)

Cengiz Han’ın torunu Batuhan tarafından Hazar Denizi ile Karadeniz’in kuzeyinde kuruldu. Güçlü olduğu dönemde Moskova ve Kiev Knezliklerinin Karadeniz’e inmelerine engel oldu. XIV. Yüzyıl sonlarında Timur’un düzenlediği seferler sonunda ağır yenilgiler aldı ve parçalandı. Timur ile Altınorda Devleti’nin birbirleriyle mücadeleleri Türkleri zayıflattı. 1502’de yıkılmaları üzerine, Moskova Knezliği güçlenerek Rus Çarlığı haline geldi. 1700’lü yıllarından sonra Ruslar Türkler için büyük bir tehdit oluşturdular. 

Türkiye Selçuklu Devleti (1077-1308) ve Anadolu’da Kurulan Beylikler:

Süleyman Şah’ın İznik merkez olmak üzere kurulmuştu. Haçlı Savaşları sonrası başkent İznik’ten Konya’ya taşındı. Alahattin Keykubat döneminde en parlak dönem yaşandı. Aladdin Keykubat döneminde Harzemşahlarla ittifak yapıldı. Sınır güvenliği artırıldı, yeni kaleler yapıldı, kaleler tamir edilerek güçlendirildi. Ama 1230 yılında Harzemşalarla yapılan savaş sonrasında Harzemşalar yenildi ve bir süre sonra yıkıldı. Böylece Moğallar ile aradaki tempon bölge ortadan kalktı. Moğol baskıları sonucu Anadolu’ya büyük Türk göçleri başladı. Bu durum Anadolu’da birtakım karışıklıklara neden oldu. Bu karışıklıklardan yararlanmak isteyen Moğollar Selçuklulara saldırdılar.

KÖSEDAĞ SAVAŞI (1243):

1243 yılında yapılan savaşta Türkiye Selçukluları yenilerek siyasi ve askeri gücünü tamamen kaybetti. Bu dönemde İlhanlıların egemenliğini kabul etmek istemeyen Türkmen beyleri çoğunlukla Anadolu’nun batı bölgelerinde uçlarda beylikler kurdular. Böylece Anadolu’da II. Beylikler Dönemi başlayarak Anadolu’da Türk siyasi birliği bozuldu. Anadolu’da yeniden Türk siyasi birliğini oluşturmak için beylikler arasında  mücadeleler başladı.

İlhanlı Devleti egemenliğinde yaşayan Türkiye Selçuklu Devleti, 1308’de Sultan II. Mesut’un ölümüyle sona erdi.

Memlük Devleti (1250-1517)

Aybek tarafından Mısır’da kurulan Memlukler, Hicaz, Filistin, Lübnan, Suriye ve Güney Anadolu’ya kadar genişleyerek XIV. Yüzyılın en güçlü devletlerinden biri oldular. Abbasi halifesinin Mısır’da bulunması, Memluklere, İslâm dünyasında dini üstünlük sağlıyordu.

Ayrıca Baharat Yolu’nun Memluk topraklarından geçmesi de ekonomilerinin gelişmesine neden oluyordu.

İlhanlı Devleti: 1256-1335)

Cengiz Han’ın torunu Hülâgû tarafından İran’da kuruldu. İlhanlılar Irak, Kafkasya ve Anadolu’ya hakim oldular.

1258’de Bağdat’a girerek Abbasi halifeliğine son verdiler ve ele geçirdikleri bütün hanedan üyelerini öldürdüler.

Osmanlı Devleti Oğuzların Kayı boyu tarafından kuruldu. Kayı boyu aşiretini beylikten imparatorluğa taşıyan güç ahilik sistemiydi. İmparatorluğun temeli bu sistem üzerine oturtulmuştu.

 KURULUŞ  DÖNEMİ

Kuruluş Dönemi Padişahları

1. Ertuğrul Gazi 
2. Osman I.                       (1299–1326)
3. Orhan I.                        (1326–1359)
4. Murat I.                        (1359–1389)
5. I. Bayezit (Yıldırım).        (1389–1402)
6. I. Mehmet (Çelebi)         (1403–1421)
7. II. Murat                       (1421–1451)

    OSMANLILARIN BÜYÜMESİNIN NEDENLERİ

-Kurulduğu bölgenin coğrafi yönden önemli oluşu

-Padişahların siyasi ve askeri başarıları,

-İslâm Dini ve İslam Dini'nin öngördüğü cihat inancı,

-Türkmen desteğinin alınması ve beylikler ile iyi geçinilmesi: Ertuğrul Gazi’nin ölümüyle beyliğin başına geçen Osman Bey, Anadolu’da Türkmen beylikleri arasındaki mücadelelere karışmayarak yönünü Bizans’a çevirdi. Bizans tekfurlarının kendi aralarında yapmış olduğu mücadelelerinden faydalanarak beyliğin topraklarını Bizans sınırlarına doğru genişletti.

-Fethedilen yerlere Anadolu’dan getirilen Türkmenlerin düzenli olarak yerleştirilmesi (düzenli iskân politikası)

-İstimalet anlayışı çerçevesinde fethedilen yerlerde halkın gönlünü almak, devlete bağlılıklarını sağlamak için; adalet, insaf, hoşgörülü davranması

-Balkanlardaki düzensiz siyasi birlik ve Bizans'taki taht kavgaları,

-Başlangıçtan itibaren egemenliğin paylaştırılmaması ilkesine bağlı kalarak devletin tek bir yönetici tarafından idare edilmesi.

Fethedilen bölgelerde halka karşı adil davranılması ve dinsel hoşgörünün olması.

-Şeyh ve dervişlerin faaliyetleri, tekke ve zaviyelerden yapılan destek

Ahilik Teşkilatı:

Beylikler Dönemi’nde, Ahi birlikleri hemen her şehir ve kasabada yerel otorite birimleri olarak yönetimi ele geçirmişlerdir. Osmanlı Beyliği, özelikle bu gücün desteğini alması kısa sürede büyümesinin en önemli nedeni olmuştur. Osmanlı Devleti’nin ilk padişahı olan Osman Bey’in Şeyh Edebali’nin kızı Bala Hatun (Malhun) ile evlenmesi sonucunda Ahi birlikleriyle Osmanlı ailesi arasında bir kan bağı kurulmuştur. Şeyh Mahmut Gazi, Ahi Şemsettin ve onun oğlu Ahi Hasan, Ahi birliklerine mensuptur.

Osmanlı Devleti birçok Türkmen, alperen ve dervişin de desteğini kazandı.

Osman Beyi Destekleğen Türkmen Toplulukları

-Dervişler

-Alperenler

-Gaziyen-i Rum

-Baycıyanı Rum

-Akıncı uç beylerinin desteğini alması;

-Ünlü Akıncı Türk Liderleri;

Evrenos Bey, Hacı İlbeyi, Turahan Bey ve Mihal Bey gibi akıncıların desteğini alması

 Osmanlı İmparatorluğunun Genel Özellikleri:

1. Osmanlı tarihi, Anadolu Türkiye tarihinin 4. dönemini oluşturur,
2. Türk Devletleri içinde en uzun süre yaşayan ve en geniş sınırlara ulaşanıdır.
3. Türk Devletleri içinde merkezi otoritesi en güçlü olanıdır.
4. Kültür ve uygarlık alanında en çok ilerleyen Türk Devletidir.
5. Mutlak  egemenlik  haklarını  hükümdar kullanır. Ancak, I. Ahmet dönemine kadar veraset yasası belirgin değildir.
6. Şeriat hukuku ile yönetildiğinden teokratik, mutlak   egemenlik  haklarını hükümdar kullandığından monarşi devlet yapısı görülür.
7- Fetih temeline dayandığından askeri, etnik yapı çeşitli olduğundan çok uluslu bir imparatorluktur.
8. Fetih politikası, dinsel (cihat) ve ekonomik (ganimet) amaçlı olmuştur.

 

Google+ WhatsApp