Takvaya Giden Yol
Takvayı bulmak olduça güç bir olaydır, sırlar dünyasında takvayı arayıp bulmak gerekir. Bunun için peygamberleri kendimize örnek alma niyetimiz varsa o zaman takvaya giden o sırlı yolu bulabiliriz.
Takva -II-
Pekî takvaya nasıl ulaşılabilinir veya takva nasıl bulunabilinir. İşte bu da ilk bakışta bir insan için bir muamma. Yani tavalı olunmak istendiğinde hemencecik tövbe ve arkasından bu takvalı olunmanın amelleri yerine getirdiğinde takvalı olunamıyor. Takva bir sırdır ve o sırlar dünyasında onu arayıp bulmak lazımdır. Tabiri caizse Takvayı bir değerli maden hazinesine benzetecek olursak. Nasıl piyasalarda elmasın, altının sahtesi varsa takvanın da öğle sahtesi vardır. Takvalı olmanın da sahtesi vardır. Sen bir insan olarak takvaya giden yolu aradığında takvaya giden çeşitli yollarla karşılaşırsın, birçok levha takvaya giden yolu gösterir. Ama bunların çoğunluğu sahtedir sadece birisi doğrudur. İşte bu nedenle takvayı bulmak ve ona ulaşmak o kadar kolay değildir.
Düşünün sofradaki ekmeği, o ekmek sofraya gelene kadar çeşitli aşamalardan geçmiştir. Çünkü ekmeğin sırrı buğdayın içinde saklıdır. Buğdayı elde etmek için önce tarla kazılır ve sonra buğday serpilerek ekilir sonrasında da iyice toprağa karıştırılır. Daha sonra onun bakımı yapılır, suyu verilir ve buğday filizlenir büyür ve hasat zamanı buğday başakları toplanır, sonra başaklardaki buğday taneleri ayırt edilerek değirmene gönderilir. Değirmende un haline getirilir. Un ekmek fırınlarına gönderilir fırında ise una su karıştırılarak hamur yapılır, hamur fırında veya ocakta pişirilerek ekmek haline getirilir. İşte takvalı olmak veya takvayı elde etmek de bir mücadele bir emek ister. Önce takvayı arayacaksın, sonra onu bulacaksın bulduktan sonra yaşayacaksın ve o zaman takvalı olacaksın. Takva yani hakikat demektir. Hakikat gökten zembille inmiyor. Onu araştırıp doğrusunu bulmak lazım. Allah’u Teala 124 bin peygamber göndermiş ve bunların bir çoğu şehit edilmiştir. Bizim de vazife vermiştir git peygamberini bul ve bu o peygamber sana gerçeği yani takvayı göstersin. Hakikati peygamberler veya onların getirdiği kitaplar olmadan biz bulamayız. İşte peygamberleri Allah’u Teala’nın göndermesinin sebebi budur. İnsanlara takvayı bulması ve öğretmesi için gönderilmiştir.
Böyle olduğunda insan hem hakkı tanıyabilir hem hakkı yaşayabilir. Takva sadece çokça namaz kılmak veya çokça oruç tutmak değil. İslam şekilden ibaret değil. Müslümanlık sadece Hac’a gidip tevap etmek veya 5 vakit namaz kılmaktan ibaret değil. Önemli olan namazın ruhunu, Kâbe’nin ruhunu idrak etmektir. İşte biz buna mağrifet veya basiret diyoruz. Günümüz dünyasında teknolojik imkanlar oldukça çok gelişmiştir insanlar da eğer ön yargı olmazsa ve gerçekten gerçeği ve hakikati bulma arzusunda istekli iseler bu pek zor olmaz. İnsan elindeki nimetler ne kadar çoksa o kadar da sorumluluğu fazladır. Yüce Allah bizde takvayı istiyor, yani doğruyu görmeyi ve doğru olmayı istiyor. Bu nedenle Yüce Allah hiçbir toplumu imamsız, öndersiz, lidersiz bırakmamıştır.
Bu nedenle biz yüce Allah’a dua ederken;
Allah’ım bana seni tanımayı nasip et. Seni tanımak peygamberini tanımaya vesiledir.
Allah’ım bize peygamberini tanıt.
Allah’ım bize peygamberlerinin yaşamını kendisine örnek alan şahıslardan et ve onlar gibi temiz pak liderler, önderler, hadiler önder kıl.
Allah’u Teala (c.c.) yeryüzünü hiçbir zaman hakkı gösteren âlimden yoksun bırakmamıştır. Hatta iki peygamber arasındaki dönemde de âlimler vardır.