Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi

Osmanlı Devleti Duraklama Dönemi

Duraklama'nın iç ve dış nedenlerden kaynaklandığını görmekteyiz.

         Sokullu Mehmet Payşa’nın ölümünden (1579) sonra başlayıp XVII. yüzyıl sonuna kadar devam eden bu döneme Osmanlı tarihinde “duraklama dönemi” denir.    

  DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI DEVLET SİYASİ OLAYLAR

  DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI - İRAN İLİŞKİLERİ

   SERAV ANTLAŞMASI

   NASUH PAŞA ANTLAŞMASI

   KASRI ŞİRİN ANTLAŞMASI

  DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI-AVUSTURYA SAVAŞLARI

      HAÇOVA SAVAŞI

     VASVAR ANTLAŞMASI

     II. VİYANA SAVAŞI

     KUTSAL İTTİFAK

    KARLOFÇA ANTLAŞMASI

     DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI - LEHİSTAN İLİŞKİLERİ

    HOTİN SEFERİ

    BUÇAŞ ANTLAŞMASI

  DURAKLAMA DÖNEMİ OSMANLI - RUS İLİŞKİLERİ

   BAHÇESARAY ANTLAŞMASI

   ÇEHRİN SEFERİ

  DURAKLAMA DÖNEMİ İÇ İSYANLAR

  DURAKLAMA DÖNEMİ YAPILAN ISLAHATLAR

  I. AHMET DÖNEMİ YAPILAN ISLAHATLAR

  II. OSMAN DÖNEMİ YAPILAN ISLAHATLAR

  IV. MURAT DÖNEMİ YAPILAN ISLAHATLAR

      XVII. Yüzyıl Osmanlı Devleti’nin Genel Durumu:

    Kanuni döneminde Osmanlı Devleti, sınırlarını oldukça genişleterek dünya gücü hâline gelmişti. Bu durum II. Selim ve III. Murat dönemlerinde de devam etti.

      Fetihlere devam edilirken, iç ayaklanmaları durdurmakla da uğraşılmış, yeri geldikçe fethedilen yerleri korumak amaçlanmıştır. Bu dönemde hem fetih hem de sınırları korumak amacıyla Doğuda İran, Batıda Venedik, Lehistan, Avusturya ve dönemin sonunda Rusya ile savaşılmıştır. Avusturya, İran ve Rusya ile yapılan savaşların uzun sürmesi ve istenilen galibiyetin alınamaması nedeniyle devleti yıpratmıştır.

        I. Ahmet döneminde Osmanlı veraset sisteminde değişikliğe gidildi. Ekber ve erşet sistemine geçilerek en büyük ve akıllı olan şehzadenin tahta çıkması kararlaştırıldı.

XVII. yüzyıl Kapıkulu askerlerinin özellikle de yeniçerilerin sık sık isyan ettikleri bir dönem oldu. Tımar sisteminin bozulması askeri ve ekonomik yönden devleti olumsuz yönde etkiledi.

     Kanuni döneminde ilk defa başlayan usulsüz atamalar, tımar sistemin bozulmasına ve rüşvetin yaygınlaşması nedenleri ile Anadolu’da sık sık isyanlara neden oldu.

 -Duraklamanın Sebepleri:

            İçi Nedenler:
-Merkezi yönetimdeki bozulmalar
-Askeri teşkilattaki (Seyfiye) bozulmalar
-Maliyedeki Bozulmalar (ekonominin bozulması)            
-İlmiyedeki Bozulmalar
-Toplum Yapısında meydana gelen bozulmalar
-Saray kadınları ve ağlarının yönetime karışmayla başlaması
 
           Dış Nedenler:
-İmparatorluğun doğal sınırlara ulaşması
-Sınırlarda güçlü devletlerin bulunması (Doğuda İran, batıda Avusturya, Kuzeyde Rusya)
-Coğrafi keşifler ve kapitülasyonların etkisi (Fransa’dan başka ülkelere de verilmesi)
-/Rönesans hareketleriyle Avrupa’da ortaya çıkan gelişmelerin takip edilmemesi
 

     Coğrafi Keşiflerle yağmalanan yeni ülke ve kıtaların altın ve gümüşü Avrupa’ya taşındı. Merkantalis anlayış doğrultusunda Osmanlılar ile ithalat yapmadılar, İhracat yaptılar.

      Osmanlılar Akdeniz limanlarını canlandırmak için kapitülasyonları II. Selim, III. Murat ve III. Mehmet dönemlerinde devam ettirdi. Fransa’nın isteği üzerine 1740 yılında kapitülasyonlar sürekli hale getirildi. III. Murat, 1579 yılında üç İngiliz tüccarlarına, Osmanlı topraklarında ticaret yapma hakkı tanındı. Daha sonra Kraliçe I. Elizabeth, III. Murat’a gönderdiği mektupta diğer İngiliz tüccarlarına da ticaret hakkı verilmesini istedi. 1580’de İngilizlere de kapitülasyonlar verildi. Aynı dönemde Hollanda’ya da aynı haklar verildi. Oysa Osmanlılar Avrupa’daki ekonomik rekabetten faydalanabilirdi. Böylece Osmanlı üreticisi Avrupa’dan gelen kaliteli ve daha ucuz mal ve eşyalarla rekabet edemedi. Osmanlı üreticisi ekonomik açıdan çöktü. Birçok iş yeri yapandı. İşsizlik arttı. 

XVII.YÜZYILDA AVRUPA’ VE ASYA’DAKİ SİYASİ DURUM

Özellikle İngiltere ve Fransa'da krallar iktidara engel olan feodal yapılanmayı ortadan kaldırarak güçlerini artırmışlardır.

 Coğrafi keşiflerin etkisi ile ekonomik yönden zenginleşen ve gelişen Avrupa'da: İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda, Portekiz gibi devletler bilinmeyen yerlere gitme ve buraları kendi çıkarları için sömürge kurdular.

 Uzakdoğu ve Hindistan bölgesi ile atlas okyanusu limanları bu dönemde Avrupa devletlerinin yeni gözde paylaşım bölgeleri ve sömürge alanları olmuştur. Yine bu yüzyılda Avrupalı devletler sömürgeler yüzünden 30 yıl savaşları başlamıştır.

Asya’daki Genel Durum

XVII. yüzyılda Rusya Asya'da güçlü bir devlet olarak ortaya çıktı.

Altın Orda Devleti’nin yıkılmasıyla Rusya Orta Asya'ya doğru yayılmaya başlamıştır. Altın Ordu devletinin dağılmasıyla bu devletin toprakları üzerinde Hive, Buhara, Hokand ve Özbek hanlıkları kuruldu. Bu hanlıkların birbiriyle mücadeleleri Rusya’nın güçlenmesine neden olmuştur. Rusya birer birer bu hanlıkları ele geçirerek Kafkaslara kadar ilerleyerek Osmanlıları Batıdan ve Doğu’dan tehdit etmeye başlamıştır. 

 OSMANLI-İRAN İLİŞKİLERİ

 Osmanlı devletinin İran Devleti ile savaşları Yavuz Sultan Selim devrinden itibaren başlamış ve Kanuni devrinde 1555 yılında yapılan Amasya Anlaşması ile sona ermişti. Ancak 1577 yılında yeniden başlayan İran savaşları 1639 Kasr-ı Şirin Anlaşması’na kadar devam etmiştir.

 

1. 1579-1590 Osmanlı-İran Savaşları ve Ferhat Paşa (İstanbul) Antlaşması:

     1579 yılında Şah Tamasb'ın ölümü üzerine İran'da meydana gelen karışıldıklardan istifade etmek için Osmanlı Padişahı III. Murat sınırdaki valilerin isteğine göre (Sokullu Mehmet Paşa’nın karşı çıkmasına rağmen) savaş kararı aldı. Yapılan savaşlarda Osmanlıların üstünlüğü ile sona erdi. İran’ın barış istemesi üzerine Ferhat Paşa (İstanbul) Antlaşması yapıldı (1590). Yapılan antlaşmaya göre:

   Doğuda Azerbaycan, Gürcistan, Dağıstan ve Luristan Osmanlı Devleti’nde kalacaktı.

 *Bu antlaşmayla; Osmanlılar doğuda en geniş sınırlara ulaşmıştır.

 1603-1611 Osmanlı-İran Savaşları ve Nasuh Paşa Antlaşması:

 Nedeni: İran’ın Osmanlıların batıda yapmış olduğu Avusturya savaşlarından ve Anadolu’daki Celali isyanlarından faydalanarak Ferhat Paşa Antlaşması'yla kaybettikleri toprakları geri almak istemeleri.

Sonuç: İran’ın üstünlüğüyle geçen bu savaşlar sonunda, Nasuh Paşa Antlaşması yapıldı.

Buna göre;

Ferhat Paşa Antlaşması ile alınan yerler İran’a geri verildi.

İran yıllık 200 deve yükü ipek, vergi vermeyi kabul etti.

1617-1618 Osmanlı – İran Savaşları ve Serav Antlaşması:

İran’ın Osmanlı topraklarına müdahalesi sonucu Bağdat’ı alması ve yıllık vergiyi kesmesi üzerine, Duraklama döneminin en uzun süren Osmanlı –İran Savaşı başladı.

     IV. Murat’ın merkezdeki otoriteyi sağlaması, yeniçerileri disiplin altına alması üzerine İran’a; 1635’te Revan  1637’de de Bağdat olmak üzere iki sefer yaparak Bağdat’ı geri aldı. Bu yüzyılın en uzun savaşı IV.Murat zamanında oldu.

Sonuç: 1639 yılında yapılan Kasr-ı Şirin Anlaşması’na göre;

-Azerbaycan, Tebriz ve Revan, İranlılara verildi.

-Bağdat, Osmanlılarda kaldı.

-İki Devlet arasında Zağros dağları sınır olacaktı.

    Anlaşmanın önemi; Türk - İran sınırını büyük ölçüde belirleyen Kasr-ı Şirin Antlaşması ile çizilen sınır günümüze kadar devam etmiştir.

   2. OSMANLI-AVUSTURYA SAVAŞLARI

  Haçova Savaşı ve Zitvatorok Antlaşması (1593-1606):

 Aralıklarla 17. yüzyıl boyunca devam etmiştir. 1593 yılında Dalmaçya kıyılarında barınan ve Almanya'nın desteklediği Hıristiyan Üskok çetelerinin Osmanlı Devletine verdiği zararlar karşısında Telli Hasan Paşa komutasında Avusturya topraklarına girdiler. Böylece 1568 yılında yapılan anlaşma bozulmuş oluyordu. III. Mehmet bilhassa kendisi sefere çıkarak Eğri Kalesini fethetmişti (1596). Avusturya ordusu Haçova savaşında yenildi. Daha sonra Kanije kalesi alındı (1606). Düşman eline geçmiş olan Estergon kalesi alındı (1601).  Böylece 13 yıl süren savaşlar (1593-1606) Zitvatorok Antlaşması ile sona erdi.

 Zitvatorok  Antlaşması’nın   başlıca   Maddeleri  şunlardır:

 -Osmanlı devleti; Eğri, Kanije, Estergon kalesini alıyordu.

- Hiçbir toprak kayıp etmemiş oluyordu. Ancak en dikkat çekici yanı Avusturya'nın o güne kadar ödemekte olduğu yıllık vergi (30 bin altın ) kaldırılıyordu.

-Bir defaya Mahsus olmak üzere 200 bin kara kuruş (10 bin altın) savaş tazminatı olarak ödeyecekti.

-Avusturya imparatoru Osmanlı padişahı ile eşit sayılacaktı.

 1658-1664 Savaşları ve Vasvar Antlaşması:

      Erdel Beyi Rakoçi, Eflak ve Boğdan beyleri ile anlaşarak Osmanlı Devletine karşı isyan etti. Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa bu isyanı bastırdı. Osmanlı devletine bağlı bu üç beyliği değiştirdi. Avusturya'nın işe karışması üzerine Avusturyalılarla yapılan savaşta Avusturyalılar Zerinvar’da yenildi.   Avusturyalılar telaşa kapıldılar. Bunun üzerine yapılan Vasvar Antlaşması’na göre (1664):

—Avusturyalılar Erdel işine karışmayacaklardı
—Erdel Osmanlı Devletine bağlı kalacak
—Avusturya savaş tazminatı ödeyecek (200 bin kara kuruş: 10 bin altın).
—Uyvar kalesi Türklerde kalacak.
— Barış süresi 22 yıl olacaktı.
 
         İkinci Viyana Kuşatması (1683–1699):
 
      Kutsal Roma-Germen imparatoru Devleti’nin baş şehri Viyana'nın Osmanlılar tarafından kuşatılması ve Osmanlı ordusunun yenilmesiyle başlayan ve 16 yıl süren bozgunlar devrine tarihimizde felaket seneleri denir. Bu devir ile birlikte Osmanlı devleti gerilemeye başlar. Bu gerileme öğle uzun sürer ki, ancak Sakarya Savaşı’ ile sona erer.
 
       Savaşın Sebebi:
       Macaristan'ın Avusturya denetiminde bulunan bölgedeki koyu Katolik olan Avusturya Kralı I. Leopok,  Mezhep özgürlüğünü kaldırması üzerine, Macar beylerinden İmre Tokeli Avusturya'ya  karşı   ayaklanarak   Osmanlı devletinden yardım ister. Ancak bir asırdır ciddi zaferlere susamış olan ve eski devirdeki fütuhatı özleyen ordu ve toplumun da etkisi ve isteğini yerine getirmek üzere Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, güçlü ve ağır donanımlı bir ordu ile sefere çıkar. Osmanlı Ordusundaki askerlerin sayısı yardımcı kuvvetlerle beraber 500 bini buluyordu. 1682'de başlayan Viyana’nın kuşatılması üzerine tüm Avrupa ayağa kalkar. Eğer Fetih gerçekleşse idi Osmanlı devletinin Kaderi de değişirdi.   
     -Kırım Beylerinin gereken ilgiyi göstermemeleri, 

     -Kara Mustafa Paşayı bazı komutanların çekememesi üzerine işi ağırdan almaları, nedenleriyle  Osmanlı ordusu perişan edildi.

     Oysa Viyana önlerinde galip gelebilecek kuvvetli bir Türk ordusu devletteki iç bozuklukların orduya yansıyan etkileri nedeniyle tarihteki en ağır bozgunlarından birini yaşayadı.

Ordunun bütün donatımı hazinesi, topları, cephanesi terk edilmek zorunda kalındı.

Bu yenilgi nedeniyle; Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, padişah IV. Mehmet tarafından idam edildi. Oysa Merzifonlu Kara Mustafa Paşa bu yenilginin izlerini silebilecek tek devlet adamıydı. Osmanlı ordusunun bu yenilgisi karşısında cesaretlenen Batılı ülkeler Osmanlı Devleti’ne karşı Avrupa’da Kilise'nin etkisiyle "Kutsal İttifak" oluştu.

      II. Viyana yenilgisinden sonra Osmanlıların batı yönündeki ilerleyişi tam olarak durdu. Bundan sonra Osmanlı savunmaya geçerken, Türkleri Avrupa’dan atma girişimleri yeniden başlatıldı.

Karalofça Antlaşması

  1683-1699 Savaşları (Felâket Seneleri)
 Haçlılar Birliği (Kutsal ittifak): Papa bütün Hıristiyan dünyasının başı olarak yeni bir "Haçlı Birliği" kurdu. Avusturya, Venedik, Lehistan, Rusya ve Malta bu birliğe katıldı.
Venedikliler; Mora yarımadasına ve Dalmaçya kıyılarına,
Ruslar; Azak tarafına,
Lehistan; Podalya ve Boğdan üzerine
Avusturya; Macaristan ve Erdel üzerine saldırdılar (1686) 
Bu sırada IV. Mehmet tahtan indirildi II. Süleyman tahta getirildi. Sadrazam Fazıl Mehmet Paşa iç işlerini düzelttikten sonra savaşta şehit edildi. Bu sırada II. Süleyman indirilmiş II. Ahmet tahta çıkarılmıştır. Bir değişiklik yapılarak Sultan II. Mustafa padişah oldu. Sultan II. Mustafa bizzat savaşa çıktı, bazı başarılar elde ettiyse de kesin bir sonuç alamadı ve Macaristan alınamadı. Bu sırada Venedikler Sakız'ı işkâl etmiş, Ruslar Azak kalesini almışlardı (1693). 1697’de Zenta bozgunundan sonra padişah II. Mustafa ve Sadrazam Amcazade Hüseyin Paşa barış istedi.

         Devlet çok yıpranmış. II. Mustafa'nın savaşa devam etmek istemesi üzerine sadrazam ve devlet büyüklerinin isteğiyle Belgrat civarında Karlofça Kasabası’nda Avusturya, Venedik, Lehistan ve Rusya gibi devletler ile iki aydan fazla süren bir görüşme sonucunda 1699 yılında Karlofça Anlaşması imzalandı. Buna göre;

1. Temeşvar Osmanlılarda kalmak üzere bütün Macaristan ve Erdel Avusturya'ya verildi.

2. Podolya ve Ukrayna, Lehistan'a (Polonya)

3. Mora Yarımadası ile Dalmaçya kıyıları Venedik'e bırakıldı.

4. Lehistan'ın Kırım' a verdiği vergi kaldırıldı.

5. Antlaşma 25 yıl sürecek, Avusturya’nın garantörlüğünde olacaktır.   

  Not: Karlofça anlaşması Osmanlı devletinin toprak kayıp ettiği ilk anlaşma oldu.                                                   

 Kalofça ve İstanbul Antlaşmaları ile kaybedilen toprakları geri almak, 18. yüzyıl Osmanlı devlet siyasetinin temelini oluşturmuştur. Kaybedilen yerler geri alınmadığı gibi yeni topraklar da elden çıkmıştır.                                                   

 Antlaşmanın Sonuçları (önemi): Osmanlı Devleti, ilk defa topraklarının büyük bir kısmını kaybetti. Duraklama Devri kapandı, Gerileme Devri başladı.

Avrupa devletleri savunmadan saldırıya geçti.

Osmanlı Devleti'nin Avrupa'daki egemenliği sona erdi ve toprak kaybetti. Avrupa'nın bu ilerlemesi ancak Sakarya Savaşı'nda (1921) durduruldu. 

Kutsal ittifak sırasında sefere çıkan II. Mustafa (1695-1703) ordusunun başında savaşa çıkan son padişah olmuştur.

İstanbul Antlaşması:

Rusya Karlofça Antlaşması’nda imza yetkileri olmadıklarından bir yıl sonra sonra Osmanlı Devleti ile 1700 yılında İstanbul Antlaşması’nı yapmıştır. Ruslarla yapılan antlaşmaya göre;

 Azak kalesi ve çevresi Ruslara verildi.

 Ayrıca Ruslar İstanbul'da elçi bulunduracak.

 Kutsal yerlere  (Kudüs'ü) serbestçe ziyaret edecekti.

3. OSMANLI - LEHİSTAN İLİŞKİLERİ;

Boğdan: Kuzey Romanya
Eflak:   Güney Romanya 
     XVII. yüzyılda Osmanlı-Lehistan ilişkilerinin bozulmasının temelinde Erdel, Boğadan ve Ukrayana kazakları ile ilgili sorunlar yatmaktadır.
1. Hotin Seferi ve Anlaşması:
Lehistan, Sokullu M. Paşa tarafindan himaye edilmişti. 1587 yılından sonra fırsat buldukça Eflak, Boğdan, Erdel işlerine karışıyordu.   Bunun üzerine (1618-1622) Genç Osman tarafından bir sefer düzenlendi.  Kesin sonuç alınamadı. Yeniçerilerin gayretsizliği yüzünden Hotin Anlaşması yapıldı. Bu anlaşmaya göre;
—Hotin Kalesi, Osmanlı Devleti’ne bağlı olan Boğdan’a bırakıldı.
—Birbirlerinin toprağına saldırmayacaklar.
—Eskisi gibi kırım hanlığına 40 bin altın ödeyecekti.
 
 2. Sultan IV. Mehmet'in Lehistan Seferi ve Buçaş Antlaşması:
Yarım asır sonra başlayan bu savaşlarda Lehliler Osmanlı himayesindeki Kazaklara saldırdılar. Savaş, Podolya topraklarının üzerinde devam etti. Lehistan önemli zararlara uğradı. Aynı yıl Buçaş Anlaşması yenilenerek;
-Podolya'nın Osmanlılara Geçtiği kabul edildi.
Lehistan’nın Ukrayana’dan çekilmesi kabul edilmiştir.
 
 Not:   Buçaş Antlaşması ile Osmanlı Devleti, Kuzey-Batı Avrupa’da en geniş sınırlarına ulaşmıştır.
  4. OSMANLI- VENEDİK İLİŞKİLERİ:

 Osmanlı Devleti ile Venedikler arasında yapılan savaşların temel nedenini denizlerde üstünlük kurma ve ticari faaliyeetlerini en üst düzeyeede gerçekleştirme amacı oluşturmuştur.

 XVII. yüzyılda Osmanlı Venedik ilişkileri 1645 yılında Osmanlı deniz güvenliğini zedeleyen Venediklilerin elinde olan Girit adasının kuşatılmasıyla başladı. Girit; Ege ve Doğu Akdeniz’in güvenliği bakımından da önemliydi.

Daha sonra Vezir Deli Hüseyin Paşa, Kandiye şehrini kuşattı. Ancak bu kale kendisini 25 yıl savundu. Venedikler bir ara Ege denizindeki Türk limanlarına saldırdılar ve Çanakkale Boğazı’nı kapattılar. Köprülü Mehmet Paşa’nın sadrazamlığı döneminde, Venedikler yenildi- Girit Mücahitlerine yardım ulaştırıldı.

 Daha sonra Fazıl Ahmet Paşa, Girit'ten Venedikleri kovarak Kandiye şehrini fethetti. Bundan sonra Venedikler 1683 yılında Viyana bozgunundan yararlanarak Mora’yı ele geçirdi. 1699 yılında Karlofça Anlaşması Venediklerin lehlerine sonuçlandı.

Not: Girit’in alınması Osmanlı Devleti’nin Ege ve Akdeniz’deki hâkimiyetini güçlendirmiştir.

 5. OSMANLI-RUSYA İLİŞKİLERİ

Rusya Osmanlı himayesindeki Özi Kazaklarına saldırınca Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa sefere çıktı ve 1678'de  Çehrin Kalesi'ni aldı. Rusların isteği ile Bahçesaray (Çehrin) Antlaşması imzalandı. Bu antlaşmaya göre 

-Kiev, Ruslarda kalmaya devam etti.

-Özi (Dinyeper) Nehri iki devlet arasında sınnır oldu. 

Savaşın Önemi: İlk Osmanlı - Rus antlaşması olması yönüyle önemlidir. 

 

6. İ S Y A N L A R

XVII. Yüzyılda İç İsyanların Sebepleri, Nitelikleri ve Sonuçları;

1.Merkezde Çıkan isyanlar

2. Anadolu'daki Celali isyanları

3. Eyaletlerde çıkan isyanlar.

 1. Merkez (İstanbul)   İsyanları: Esas özelliği tamamen askeri olmasıdır.

Sebepleri:

-Kapıkulu Ordusunun bu isyanları genellikle padişahların veya devletin önemli idarecilerini değiştirmek için yapmışlardır.

-Devlet Merkezindeki yönetici zümrelerin birbirleri ile olan mücadelelerinin isyanların perde arkasını meydan getirmesidir.

Kapıkulu askerlerinin isyanlarının başlangıcı Fatih devrine kadar iner. Cülus bahşişi veya ulufe yüzünden çıkmıştır. İsteklerinin kabul edilmesi ise onların güçlerini anlamalarını göstermiştir.

-Kapıkulu Ocağı'na usulsüz ve gereğinden fazla asker alınması ,gibi nedenlerle halktan katılım olduğunu ve ulemanın da desteğinin olduğu görülmüştür.

Başlıca isyanlar ise;

 

 İ S Y A N L A R

 Genç Osman'ın (Sultan II. Osman) Öldürülmesi:

Hotin Seferi’nde, yeniçerilerin işe yaramaz olduğunu görünce orduda ıslahatın gerekli olduğunu anladı. Ayrıca Genç Osman başkenti İstanbul'dan Anadolu'a taşımayı düşünmüştür. Saray dışından evlenen ilk Padişahtır. Osmanlı Devleti'nde ilk defa Islahatlar yapmayı düşünen padişahtır. Fakat bu olay tecrübesizliği nedeniyle öldürülmesine neden oldu.

 IV. Murat Devri isyanları:

 Genç Osman'dan Sonra I. Mustafa padişah olmuştu. Sarayda devamlı kapalı kalmak ve öldürülmek korkusuyla şuurunu kaybetmişti. Bundan dolayı yerine IV. Murat geçti. Hazine boştu. Cülus için sarayda altın eşyalar eritilerek askere dağıtıldı.

1632 'de yeniçeriler tekrar ayaklanarak Vezir-i Azam Hafız Ahmet Paşa ve bazı idarecilerin başını istediler. Yeniçerilerin istediği kişiler kendilerine verilince bu şahısları isyancılar; Padişahın gözleri önünde parçaladılar.

Daha sonra Sipahiler, IV. Murat'ı tahtan indirmek istediler. Fakat Yeniçeriler işe karışmayınca iş su yüzüne çıktı. Bu olayda Topal Recep Paşa idam edildi. IV. Murat yönetimi ele aldıktan bir süre sonra Osmanlı Devletinde, canlanma görüldü  (1632).

IV. Mehmet Devri İsyanları:
1656 yılında ayaklanan kapıkulu ordusu Alay köşkünde Padişahı davet ettiler. Sonra dertlerini dile getirerek bizzat işlerle artık kendisinin ilgilenmesini istedirler.
—Girit' te durum çok acıklı bir duruma düşmüş
—Memleket harap olmuş, köylüler memleketlerini terk etmişler.
—Asker maaş yüzü görmemekte
—Sadrazam ve vezirler, çoğu zaman saltanat ortaklarının korkusundan durumu bildirememektedirler.      
—Hazinenin durumu kötü olup iki sene sonraki gelirler harcanmaktadır. 
   2. Anadolu’da Çıkan İsyanlar:

Yavuz Sultan Selim döneminde Tokat civarında Bozoklu Celal adında bir sipahinin çıkardığı isyan daha sonra Anadolu’daki isyanların genel adı olmuştur.

Bu isyanların temel nedenleri:

 Ekonominin bozulması:

İran ve Avusturya ile yapılan savaşları kazanmak amacıyla aşırı  harcama yapan devlet masraflarını karşılamayınca halktan ağır vergiler almaya başlandı.
Artan vergiler yanında iltizam sisteminin yaygınlaştırılması,
-yerel yöneticilerin kanunlara aykırı vergi toplaması
-yerel yöneticilerin halkı adaletsiz yönetmeleri.
 
Not:Bu durum halkın devlete olan güveninin sarsmış ve çeşitli bölgelerden isyanlar çıkmıştır.
Çıkan isyanlar nedeniyle köyler yakılıp yıkıldı. Can güvenliği olmayan reaya yerleşim yerini ve toprakları terk ettiler. 
 

 Celali İsyanlarının başlıcaları: 

Karayazıcı, Canbolatoğlu, Tavil Ahmet, Deli Hasan ve Kalenderoğlu gibi kişilerin elebaşılığını yaptıkları Celali isyanlarını devlet sert tedbirler  alarak bastırabilmiştir.

İsyanların Sonucu:

Anadolu’da güven ve huzur ortamı kalmazken
-Binlerce insan hayatını kaybetti.
-Zengin topraklar yakılıp yıkılması sonucu üretim azaldı.
-Vergilerin düzenli toplanamaması Osmanlı Devleti’ni zayıflattı.
Bu isyanlar nedeniyle Avusturya ve İran ile yapılan savaşlarda Osmanlı Devleti’ni zor durumda kaldı.  
 

++++++

    

  XVII YÜZYILDA ISLAHAT HAREKETLERİ


     XVII. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı kurumlarında bozulmalar başladı.

  Kurumlardaki bu bozulmalar ve usulsüzlükler Kanuni döneminde yapılan uygulamalarla başlamış etkisini sonra göstermiştir. Devlet düzenindeki bozulmalar devletin duraklamasına ve imparatorluğunun eski ihtişamlı döneminden uzaklaşmasına yol açtı. Osmanlı devlet adamları imparatorluğu eski güçlü dönemlerine döndürmek ve duraklamadan kurtarmak amacıyla kurumlarda bazı yeni düzenlemeler yaptılar.

     Osmanlı tarihinde ilk ıslahat hareketleri XVII. Yüzyılda başlamıştır. Bu yüzyılda yapılan önemli ıslahatların başlıcaları şunlardır:

- I. Ahmet Dönemi Islahatları

 - Kuyucu Murat Paşa Islahatı 

- II. Osman'ın yapmak istediği Islahatlar   

- IV. Murat dönemi Islahatları                            

- Tarhuncu Ahmet Paşanın Islahatı

 a. I. Ahmet Dönemi (1603-1617):

    XVII. yüzyılın başında tahta geçen I. Ahmet kardeşler arasındaki taht kavgalarını önlemek amacıyla saltanat hukukunda değişiklikler yaptı. Bu değişikliğe göre hükümdar öldüğünde yerine hanedanın en yaşlı ve Akallı üyesinin getirilmesi kabul edilmiştir, buna Ekber ve Erşed Kanunu denir.

     Bu yasanın çıkarılmasından sonra taht kavgaları önemli ölçüde azalsa da ancak kafes usulü getirilerek şehzadelerin sancağa çıkma geleneği engellendiği için şehzadelerin yönetim deneyimi kazanamamasına neden oldu.

    I. Ahmet döneminde; Anadolu’da Celâli İsyanları yaygınlaştı. Bu dönemin sadrazamı olan Kuyucu Murat Paşa, güvenliği sağlamak amacıyla iç isyanları bastırmak için tamamen askeri tedbirler aldı. Kuyucu Murat Paşa; Anadolu'da çıkan isyanlarda 60 bin  kişi idam edilmiştir.

Kuyucu Murat Paşa aldığı sert tetbirlerle Celali isyanlarını bastırmışsa da isyanların nedenleri ortadan kaldırılmadığı için kısa  süre sonra yeni isyanlar tekrar baş göstermiştir.

Bilgi Notu: Sultan Ahmet Camisi, 1609-1616 yılları arasında Sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'daki tarihi yarımadada Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır. 

Yazıları Diyarbakırlı Seyyid Kasım Gubari tarafından yazılmıştır. Bu cami Türkiye'nin 6 minareli ilk camisidir. 

 b. Sultan II. Osman'ın Islahatı:
          (Genç Osman) 
 

Tahta geçince Padişah olanın kardeşini öldürme usulünü babası I. Ahmet gibi kaldırarak kardeşlerini öldürmedi.  

Saray dışından evlendi. (Yavuz devrinden sonra Padişahlar saraydaki cariyelerle evlenirdi.) En  önemli ıslahatı   Kapıkulu askerlerini kaldırmak istemesiydi.

 e. IV. Murat Islahatı (1623–1640):

IV. Murat tahta geçtiğinde çocuk yaştaydı. Bu nedenle yönetme yetkisini Annesi Kösem Sultan ile Sadrazam Ali Paşa kullanmışlardır. İlk işi; İstanbul'da kapıkulunun yüksek rütbeli subayları (Ocak    zorbalarını)    ortadan kaldırmıştır. Her türlü isyan belirtisini çok sert şekilde ezmiştir.

-Tütün ve içkiyi yasaklamıştır.

-Kahveleri yıktırmıştır. İran üzerine yaptığı iki seferden sonra  Anadolu'yu isyancılardan temizlemiş.

Bu dönemde özellikle Koçi Bey ve Kâtip Çelebi'nin raporları önemlidir. Koçi Bey hazırladığı raporunda devletin Kanuni Sultan Süleyman'dan sonra yaşadığı sıkıntıları, kurumların nasıl bozulduğunu detaylıca ortaya koymuş ve çözüm önerilerini sunmuştur. 

-Ancak ne var ki; Ünlü Koci Beyin ıslahat için sunduğu raporu uygulayamadan 28 yaşında ölmüştür.

IV. Murat Döneminde Yapılan Mimari Eserler: Revan Köşkü, Bağdat Köşkü, Niğde Bedesteni, Üsküdar Çinili Camisi ve Kulliyesi, Bayram Paşa Sıbyan Mektebi (Çeşme, külliye), Konya Şerafettin Camisi 

Bilgi Notu: IV. Murat döneminde; Hazarfen Ahmet Çelebi'nin kanat takarak Galata Kulesi'nden Üsküdar'a uçmuştur. 

 f. Tarhuncu Ahmet Paşanın Islahatı:

 IV. Mehmet devrinde  Tarhuncu Ahmet 1652' de sadrazam oldu.

-Padişah mührü verirken- Paşa ne dersin: "Girit, Donanma ve bir massariftir. Masarife para yetiştirmeye taahhüt eder misin?" denildiğine bu görev Tarhuncu Ahmet tarafından kabul edilmiştir.

Tarhuncu Ahmet Paşa önce Hazineyi ele aldı.

Devlet hazinesinden çıkan paranın denetimine önem verdi,

israf ve rüşvet kapılarını kapadı.

Bütün mali defterdarı inceletti, ancak menfaatleri sarsılacak olanlar padişahı inandırarak (Padişahı tahtan indirmek için plan yaptığı iddiasında bulunularak) sadrazamı idam ettirdiler.

 Köprülüler Devri Islahatları:

Sultan IV. Mehmet (Avcı) 1648-1687 çok küçük olduğundan önce Kösem Sultan sonra da Valide Turhan Saltanat devlet yönetiminde söz sahibi olmuş. Turhan Valide Sultan Köprülü Mehmet Paşa’yı sadrazamlığa getirtti.

 Köprülü Mehmet Paşa Islahatı (1648-1661):

Köprülü Mehmet paşa fitne ve fesat çıkaranları ve Kapıkulu askerlerini sıkı denetim altına aldı.  

Venedikleri yenerek Çanakkale boğazlarını açtı.

Ege adalarını aldı. Girit'e yardım gönderdi.

Erdel Beyi Rakoçi'nin isyanını basstırdı.

Halep Valisi Abaza Hasan Paşa’nın isyanını bastırarak Abaza Hasan Paşayı idam ettirdi.

 Köprülü Fazıl Paşa (1661–1667):

 27 yaşında babasını ölümü üzerine yerine geçti. Girit’in Fethini tamamladı. Halka ağır gelen bazı vergileri kaldırdı. Cizyenin toplanmasını düzene koydu. Orduda bulunmayan fakat ulufe alanların ödeneklerini kesti. Avusturya savaşlarında aşiret kuvvetlerinden yararlandı.

Devlet adamlarının bayramlarda padişaha gönderdikleri hediyeleri kestirdi.

Taşrada üreyen ayanların etkisini kırmaya çalıştı.

 

XVII. yüzyılda düzenlenen hareketlerin ortak özellikleri:

 Köklü çözümlerden uzak korku ve şiddete dayanan önlemlerle toplum düzeltilmeye çalışarak yüzeysel ıslahatlarla yetinilmiştir.

Sekban: Tımar sisteminin bozulması nedeniyle orduya Sekban adında ücretli askerler alındı. Bu askerler savaş zamanında asker, barış zamanında ise işsiz olduklarından halktan haraç toplamaları Anadolu'da asayişin bozulmasına ve isyanların çıkmasına neden olmuştur. 

Bilgi Notu:

İltizam ve Mukataa:

Fatih Sultan Mehmet döneminde tımar dışında kalan bölgelerin vergilerini toplamak için getirilen bir düzenlemedir. Bir bölgenin kanunla belirlenmiş vergisini toplayıp hazineye yatırma işidir. 

İltizamihaleyle belirlenen sisteme iltizam denir. 

Mukataa: İhaleye kaynak olan toprağa mukataa denmiştir

Mültezim: İltizam (ihale) işini yapanlara mültezim denmiştir. 

 

Soru Cevap Metoduyla Tekrar:

 

1. Dünyanın Yedi Harikası:

1. Hindistan'daki Taç Mahal Anıt Merkezi oldu

2. Portekiz'in başkenti Lizbon'da ilan edildi yeni listeye Ürdün'deki Petra Antik kenti

3. Çin Seddi

4. Brezilya'daki Kurtarıcı İsa Heykeli

5. Peru'daki Maçhu Picchu Antik Kenti

6. Meksika'daki Chichen İtza Piramidi

7. İtalya'nın Roma kentindeki Kolezyum

 

2. Taç Mahal’ın mimarı:

Mehmet İsa Efendi ve Mehmet İsmail Efendi (Mimar Sinan'ın talebelerinden)

Taç Mahal Anıtı’ndaki yazıları yazan hattat: Serdar Efendi eserin yapımı için Şah Cihan tarafından İstanbul’dan davet edilmiştir.

 

3. Merkezi otoritenin zayıflamasının sebepleri

1. Veraset sistemindeki değişiklikler; ekber ve erşet sistemi ile kafes usulü getirildi.

2. Yeniçeri Ocağının bozulması

3.Rüşvet ve adam kayırmanın artması

4. Yönetimde saray adamlarının ve valide sultanların etkili olmaları

 

4. Osmanlı ekonomisinin duraklama döneminde bozulmasının sebepleri:

1 Haktan ağır vergiler alınması

2. Köylünün toprağını terk etmesi

3. Tarım üretiminin azalması

4. Savaşların uzun sürmesi ve masraflarının artması

5. Ordunun bozulması

6. Tımar sisteminin bozulması

 

5. XVII. yüzyılda yaşamış ünlü halk ozanımız:

Karacaoğlan

6. İkinci viyana kuşatması öncesi Osmanlı devletinden yardım isteyen Macar kontu kralı:

Tökeli İmre:

7. İltizam işini yapan kişi:

    mültezim

8. XVII. yüzyılda Avrupa'da etkili olan ekonomik düzen:

 merkantalizm

9. 1639 da Osmanlı devleti ile İran arasında imzalanan anlaşma:

Kasr-ı Şirin

10. Tımar sisteminin bozulmasıyla orduya alınan ücretli asker:

sekban

11. Babur Şah’ın yazdığı otobiyografik ve seyahat hatıra eserin (kitap) adı Babürname

12. Bir hanedanın başta bulunduğu ve meclisin de görev yaptığı rejim: meşrutiyet

13. XVII. on yedinci yüzyılda Avrupa'daki bilimsel çalışmalardan dolayı döneme verilen isim:

akıl çağı

14. İçinde bulunan kötü durumu daha iyi duruma getirebilmek için yapılan değişiklik:

Islahat

15.  Osmanlı devletindeki resmi tarihçi:

vakanüvis

16. 17. yüzyılda Anadolu’da yaşanan isyanların genel adı:

celali

17. IV. Murat’a rapor hazırlayan devlet adamlarından biri:

Koçi Bey ve Katip Çelebi

18. Evliya çelebi'nin eseri:

seyahatname

19. Avusturya'da imparator ailesi prenslerine verilen unvan:

Arşidükü (ceser)

20.  Kutsal ittifak savaşları sonucunda imzalanan anlaşma:

Karalofça

21. Hükümdarların siyasi iktidarı kayıtsız şartsız elinde bulundurduğu siyasi rejim:

monarşi

22. Geliri doğrudan hazineye giden topraklar:

iltizam

23. Osmanlı Devleti’nde bir bölgenin kanunlarla belirlenmiş vergisini toplayıp hazineye yatırma işinin ihale edilmesi sistemine:

iltizam

24. Sultanahmet Camisi'nin mimarı:

sedefkar Mehmet Ağa

25. Osmanlı devletinin Avusturya’ya karşı diplomatik üstünlüğünü kaybettiği anlaşma:

Zitvatorok

26.  İstanbul ayaklanmalarını çıkaranlar:

yeniçeri ve sipahiler

27. Coğrafi keşifler Osmanlı devletini …………. etkilemiştir.

       olumsuz

28. Lagari Hasan çelebi kimdir?  

      IV. Murat döneminde ilk defa roket ile uçan adam

30. Osmanlı Devleti’nde ikinci viyana savaşı hangi padişah döneminde yapıldı.

        IV. Mehmet

31. Cülus bahşişi ilk defa hangi padişah döneminde verildi?

Fatih Sultan Mehmet

32. Doğuda en geniş sınırlara ulaştığımız anlaşma:

     Ferhat Paşa Anlaşması

33. Ruslarla yapılan ilk resmi anlaşma:

     Bahçesaray (Çehrin) 

34.  Çınar Vakası olarak bilinen Vakayı Vakvakiye hangi padişah döneminde oldu. 

IV. Mehmet

DEĞERLENDİRME SORULARI VE CEVAPLARI

Soru 1: Duraklamanın iç ve dış nedenleri nelerdir yazarak açıklayınız?

Cevap: 

A.  DURAKLAMANIN İÇ NEDENLERİ

 

1. Merkez Yönetimin Bozulması

-Yönetimin bozulması

-Kafes Usulü

-Merkezi otoritenin zayıflaması

-Rüşvet ve iltimasın artması

 

2. Eğitimin bozulması

-Beşik Ulemalığının ortaya çıkması

-Pozitif bilimlerin okutulmaması

 

3. Ordunun bozulması

-Kanun'u Kadim'e uyulmaması

-Yeniçerilerin bozulması

-Tımar sisteminin bozulması

 

4. Ekonominin (Mâliyenin) bozulması

-Savaşların uzun sürmesi ve yenilgiler alınması

-Ganimet ve vergilerin azalması

-Lüks ve israfın artması

-Tımar sisteminin bozulması

-Sık sık padişah değişikliği - cülus bahşişi verilmesi

 

B. DURAKLAMANIN DIŞ NEDENLERİ

-Devletin doğal sınırlara ulaşması

-Güçlü devletlerle komşu olunması

-Avrupalıların Osmanlıya karşı birlikte hareket etmesi (Haçlı birlikleri)

-Coğrafi keşifler sonucunda Avrupa'nın zenginleşmesi ve Osmanlı Devleti'nin elinde bulunan ticaret yollarının ve Akdeniz limanlarının önemini kaybetmesi

 

Soru 2: Duraklama Dönemi çıkan isyanların adlarını yazınız?

Cevap: 

DURAKLAMA DÖNEMİ İSYANLARI

-Merkez İsyanları: İstanbul İsyanları, Kapıkulu İsyanları ve Yeniçeri İsyanlarıdır

                               İstanbul İsyanlarının en önemlileri:

                                                                                     III. Murat,

                                                                                      II. Osman,

                                                                                     IV. Murat  

                                                                                     IV. Mehmet döneminde çıkan isyanlardır. 

-Anadolu İsyanları: Celali İsyanları taşrada çıkan isyanlardır.

                                  Bunlar: Karayazıcı, Canbolatoğlu, tavil Ahmet, Deli Hasan ve Kalenderoğlu gibi kişiler tarafından çıkarılmıştır. 

-Eyalet İsyanları: Osmanlıya bağlı Eyaletlerin çıkardığı isyanlardır. 

                            Bunlar; Erdel, Boğdan, Eflak, Halep, Yemen, Bağdat, Kırım isyanlarıdır. 

        Not: İsyanların temel nedeni merkezi otoritenin ve ekonominin bozulmasıdır.

      Soru 3: Duraklama döneminin siyasi olaylarını genel olarak özetleyerek yazınız?

 

DURAKLAMA DÖNEMİ SİYASİ OLAYLARI

-Osmanlı Devleti bu dönemde sınırlarını genişletmeye devam etmiştir.

 

Doğu’da en geniş sınırlara ulaşıldı:

-1590 Ferhat Paşa Antlaşması ile doğuda en geniş sınırlara ulaşıldı.

 

Siyasi üstünlük sona erdi:

-1606 Zitvatoruk Antlaşması ile Osmanlı'nın Avrupa'daki siyasi üstünlüğü sona erdi.

 

Doğu’da İlk Defa Toprak kaybedildi:

-1611 Nasuh Paşa Antlaşması ile doğuda ilk kez toprak kaybedildi.

-1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması ile bugünkü Türkiye-İran sınırı çizildi.

 

Batı’da en geniş sınırlara ulaşıldı:

-1672 Bucaş Antlaşması ile batıda en geniş sınırlara ulaşıldı.

-Osmanlı'nın 1683 II. Viyana bozgununu yaşaması Osmanlı'yı Avrupa'dan atma düşüncesini ortaya çıkardı.

 

Batı’da İlk Defa Toprak kaybedildi:

-1699 Karlofça Antlaşması ile batıda ilk kez toprak kaybedildi.

 

Osmanlıya Karşı Kutsal İttifak oluşturuldu:

-Avrupalı Devletler Osmanlı'ya karşı birleşerek Kutsal İttifak-ı oluşturdu.

-Osmanlı Devleti'nin ilk büyük toprak kayıpları da bu dönemde gerçekleşti.

 

Google+ WhatsApp