İstanbul Depremleri

İstanbul Depremleri

Tarihten Günümüze İstanbul'da Meydana Gelen Depremler

İstanbul’da Meydana Gelen

Depremlerin Kronolojisi

342

447,

450,

525,

533

16 Ağustos 542'deki

7 Mayıs 558'

1296,

16 Ocak 1489              

22 Ağustos 1509              

 30 Nisan 1557

11 Temmuz 1690 tarihinde

22 Mayıs 1766’da

Temmuz 1790,

Şubat 1806

 1837

23 Eylül 1841’

1 Mayıs 1855  Bursa’da

 İstanbul’un küçük kıyametleri: Depremler 

   Tarih boyunca bir çok  deprem yaşayan İstanbul, depremle Bizans İmparatorluğuna başkent  olmasından 12 yıl sonra, 342 yılında tanıştı, ancak kent depremden çok  fazla etkilenmedi.

 İstanbul halkı, bir çok küçük sarsıntının dışında 447, 542, 1296, 1509, 1719, 1766, 1894, 1912, 1935, 1963 ve 1999'da meydana gelen depremlerle korku dolu anlar yaşadı.

İstanbul, ilk depremini Bizans İmparatorluğunun başkenti olmasından 12 yıl sonra 342 yılında yaşadı. Ancak kent depremden çok fazla etkilenmedi. İstanbul, 24 Ağustos 358'de İzmit'i yerle bir eden depremle yeniden sarsıldı. İstanbul'da 447'de meydana gelen deprem büyük yıkıntıya neden oldu. Sonraki yıllarda da İstanbul depremlerle sallanmaya devam etti. 450, 477, 487, 525, 533 yıllarında meydana gelen depremler İstanbul'da hasara sebep oldu. Birçok evi, surları, heykelleri yıkan 16 Ağustos 542'deki şiddetli deprem, binlerce insanın ölmesine neden oldu. İstanbul'da 7 Mayıs 558'de gerçekleşen deprem çok büyük hasara yol açtı, Ayasofya'nın kubbesi çöktü, yüzlerce ev yıkıldı.

 İstanbul, 583 ve 611 yılındaki depremlerden sonra uzun süre depremlerden uzak yaşadı. Yaklaşık 130 yıl sonra 26 Ekim 740'ta İstanbul büyük bir depremle sarsıldı. İstanbul 13 Ağustos 1032 ve 16 Mart 1033'te arka arkaya iki depremle tahrip oldu, bunları 1042 ve 1064 depremleri izledi. Kentte 1 Mart 1202'de meydana gelen deprem, şiddeti kadar saraydaki olayla da tarihteki yerini aldı. Depremde Bizans İmparatorunun yatağının önü yarıldı ve bir harem ağası oraya düşerek öldü. Bu depremden 3 yıl sonra İstanbul 1261'ye kadar sürecek Latin işgaline uğradı.

 1419 tsunami meydana geldi

 1 Haziran 1296 Cuma gecesi İstanbul'da büyük bir deprem oluştu. Bu depremde İstanbul'da taş üstünde taş kalmadı. İstanbul, Ocak 1303'te art arda 2 deprem yaşadı. Bizanslılar 1402'de Timur karşısında Osmanlıların mağlup olmasına sevinirken İstanbul'da meydana gelen deprem, sevinçlerini kursaklarında bıraktı. 1419 depreminde tsunami meydana geldiği de anlatıldı. Bizans döneminde İstanbul'da son deprem 1437'de oldu. Fatih Sultan Mehmet'in 1453'te İstanbul'u fethinden sonra meydana gelen iki büyük deprem, 2. Bayazıd'ın hükümdarlığı dönemine denk geldi. Kentte 10 Eylül 1509 günü gece saat 04.00'te meydana gelen deprem, İstanbul için çok yıkıcı oldu. ''Kıyamet-i Sugra''yani ''Küçük Kıyamet'' olarak adlandırılan depremden sonra padişah Edirne'ye gitti.

 OSMANLILAR DÖNEMİNDE İSTANBUL DEPREMLERİ

Osmanlı Devleti’nde ilk büyük depremin 15.yy. da meydana geldiği bilinmektedir. 13 Safer 894/16 Ocak 1489 tarihindeki deprem, çeşitli bina ve camilerde oldukça büyük hasarlara yol açmıştır. Ancak 6 Cemaziyülevvel 915/22 Ağustos 1509’daki depremin büyüklüğü fazla olduğundan şehirdeki tahribatta o derece fazladır. Cuma gecesi meydana gelen bu deprem, literatüre "Kıyamet-i Suğra" (küçük kıyamet) olarak geçmiştir.

   1509’da meydana gelen deprem sonrası, yer sarsıntılarının İstanbul ve Edirne’de ve civar şehirlerde, aralıklarla 40 gün devam ettiği ve halkın korkuyla, kapalı mekanları terk edip; bağ bahçe, sokak gibi açık yerlerde konaklayıp, bir çoğunun da günlerini dua ederek geçirdiği bildirilmektedir. Bu depremde yaklaşık 109 camii ve 1070 ev tamamen yıkılmıştır. Fatih Külliyesi’nden bimarhane, imaret ve Sahn-ı Seman Medreselerinin kubbeleri çökmüş, Beyazıd Camii Medresesi tamamen yıkılmıştır. Yedikule surlarının büyük kısmı ve deniz tarafından Bahçekapı’ya kadar uzanan Topkapı Sarayı’nın surları da harap olmuştur. Deniz yükselip İstanbul ve Galata surlarını aşınca, şehrin birçok mahallesi sular altında kalmıştır.  Bu deprem sonucu İstanbul’da ölü sayısının beş bin civarında olduğu ve yaralı sayısının da on binden fazla olduğu düşünülmektedir.

  1509 depremi sonrasında, İstanbul şehrinin tamiri için Sultan 2. Bayezid emir vermiş ve bu hususta yapılan istişare neticesinde ev başına 20 akçe ve yirmi evden de bir ücretli amele alınması kararlaştırılmıştır. Bu suretle Anadolu ve Rumeli Sancaklarında 77 bin amele toplanarak İstanbul’a sevk edilmiştir. Bu amelelerin başlarına da üç bin yapı ustası tayin edilmiş ve bunların içerisinden on bir bin kişiye de kireç yapma vazifesi verilmiştir. Büyük gayret sarf edilerek şehrin ihyası 65 gün gibi kısa bir zamanda hemen tamamlanmıştır. Zarar gören yerlerden İstanbul surları başta olmak üzere, yeniden yapılırcasına onarılmıştır. Yeni Saray(Topkapı), Galata Kulesi, Anadolu ve Rumeli Hisarları, Büyük Çekmece ve Küçük Çekmece Köprüleri ile Silivri Kapı burçları da tamir edilmiştir.

  1 Recep 963/30 Nisan 1557 tarihinde İstanbul’da büyük bir deprem meydana gelmiş, şehirde önemli ölçüde hasar oluşmuş bu arada Fatih Camii de zarar görmüştür. Bu deprem güneşin batışından sonra büyük bir uğultu ile başlamış ve birbirini takip eden üç sarsıntı ile devam etmiştir. Deniz üzerinde bulunan gemiler dahi birbiriyle çarpışmıştır.

  11 Temmuz 1690 tarihinde gece vakti meydana gelen depremin sarsıntıları birkaç gün devam etmiş ve bu esnada Fatih Camii’nin kubbelerinin bir kısmı hasara uğramış, Topkapı’daki Sur Kapısı da yıkılmıştır.

  İstanbul’da 22 Mayıs 1766’da sabah başlayıp iki dakika kadar devam eden deprem, kargir ve ahşap birçok binayı yıkmış, enkaz altında kalan birçok kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Yer sarsıntıları yaklaşık üç ay suretle aralıklarla devam etmiştir. Panik içinde kalan halk çatı altına giremeyip, uygun, geniş ve açık yerlere çadırlar kurarak barınmaya çalışmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Fatih Camii tamamen yıkılmış, devrin padişahı 3. Mehmet tarafından bugünkü Fatih Camii yaptırılmıştır. Fatih Camii’nden başka, Kapalıçarşı, surlar, Baruthane, Saraçhane, Tophane, Yeniçeri Kışlaları, Saray-ı Hümayun’da bazı yerler ve birçok camii ve mescidin ya minareleri yıkılmış ya da kubbeleri, çatıları çökmüştür. İstanbul’un 1766 yılında yaşadığı deprem daha önce meydana gelen depremlerin en ağırı olmuştur.

Temmuz 1790, Şubat 1806 ve 1837 yıllarında meydana gelen depremler öncekilere nazaran İstanbul’da pek mühim hasar meydana getirmemiştir. Ancak 23 Eylül 1841’de meydana gelen depremde, şehir üç defa sallanmış; birçok kargir ev, duvar, han ve hamam harabeye dönmüş, çok sayıda insan hayatını kaybetmiştir. 1 Mayıs 1855 yılındaki deprem, Bursa’da kıyamet olarak adlandırılmış, çok büyük tahribata neden olmuş fakat İstanbul’da ise fazla hasara yol açmamıştır.

11. Temmuz 1894 Depremi

Kayıtlara göre 12:20 veya 12 25'te tam da müezzinin ezan okuduğu sırada meydana gelmiş.

Kapalı çarşı'da bulunanların üzerine duvar ve kubbeler çökmüş. Çöken binalardan yükselen toz bulutları oluşmuş

Kapalıçarşı tam manasıyla bir facia yeri olmuş.

Marmara Denizinde deniz önce 20 metre geri çekilmiş sonra hızla yükselerek kıyıya vurmuş. Kıyıda bulunan tekneler parçalanmış

Deprem anında sarsıntıdan kapılar açılmamış.

Yeniçeriler çarşısı

Bodrum ve Kelleksen hanları

Uzunçarşı, Tahtakale, kantarcılar, baştan başa harabeye dönmüştü

Gedikpaşa, Kadırga, Kumkapı, Yenikapı, Langa ve Samatya'da yüzlerce ev yıkılmıştır.

Edirnekapı, Muhrumah Cami ve Kariye camilerinin minareleri yıkıldı.

Depremde yer yer bazı büyük yangınlar çıktı.

28 Mayıs 1903 İstanbul’da meydana gelen depremde 2000 kişi yaşamını yitirdi.

1 Şubat 1944 Bolu, Gerede ve Çankırı'da meydana gelen depremde 4.600 kişi öldü, 50 bine yakın ev yıkıldı.

22 Temmuz 1967 Adapazarı ve Mudurnu'da gece saatlerinde meydana gelen 7.2 şiddetindeki depremde 173 kişi öldü, 1.078 ev hasar gördü. 

1999 Depremi:

1999 Marmara Depremi 17 Ağustos yerel saatle sabaha doğru 03:02'de İstanbul halkını gece uykuda yakalamıştır. Kocaeli/Gölcük merkezli deprem Richter ölçeğine göre 7,5  büyüklüğünde gerçekleşmiştir. Bu  deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur.

17 Ağustos depremi, tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölüm, 23.781 yaralı olduğu söylense de bağımsız kaynaklara ise yaklaşık 50.000 ölüm, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz kalmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde etkilenmiştir. Bu nedenle Türkiye'nin yakın tarihini derinden etkileyen en önemli olaylardan biridir. Deprem gerek büyüklük, gerek etkilediği alanın genişliği, gerekse sebep olduğu maddi kayıplar açısından son yüzyılın en büyük depremlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Depremin Türkiye'nin önemli bir sanayi bölgesi olan Marmara Bölgesi'nde meydana gelmesi geniş bir coğrafyayı etkilemesi, ülke ekonomisini derinden sarsmış ve büyük sıkıntılara neden olmuştur. 

 

1894 Depremi ile 1999 depremi arasındaki benzerlik:

 1894 yılında meydana gelen deprem ile 1999'da meydana gelen deprem arasında benzerlikler olduğu şaşırtıcı bir düzeyde günümüz tarihci ve coğrafyacıların dikkatini çekmiştir.10 Temmuz 1894 İstanbul depremini incelediğimiz zaman, bu tarihten 105 yıl sonra meydana gelen 17 Ağustos depremi ve sonrasındaki gelişmeler arasında inanılmaz bir benzerlik olduğunu gördük. Yine güneş tutulmasından sonra deprem meydana gelmişti. 1894 depreminin de merkez üssü Körfez’di. Bu deprem de salı günü olmuştu. Yalnız önemli bir fark vardı; 1894’de gündüz saat 12.24 sularında yer sarsılmıştı. 17 Ağustos’ta ise bilindiği gibi, deprem, sabaha karşı 03.02’de herkesi derin uykusunda yakalamıştı. 1894 depremi'nde de Marmara Denizi taşmış, meskûn yerleri yutmuş, deniz suyu ısınmıştı. O zaman da balıkçıların ağı yanmış, şimdi de. O zaman da yardım kargaşası yaşanmış ve Abdülhamid’in deprem sonrası yapılan işlerle yakından ilgilenmesi sonucu kargaşa çabuk atlatılmıştı.  

Kaynak: 1894 iSTANBUL DEPREMi HAKKINDA BiR RAPOR
ÜZERiNE iNCELEME
 

   Hamiyet Sezer

Dost Site: İstanbul Depremleri:

Google+ WhatsApp