Özür dilemenin sınırı
Sürekli özür dilemenin arkasındaki esas psikolojik temel…
Sürekli özür dileme eğilimine, genellikle aşırı kaygı, suçluluk duyguları, utangaçlık, onaylanma ihtiyacı ve kararsızlık gibi psikolojik belirtilerin eşlik ettiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Klinik gözlemler, bu kişilerin sık sık ruminasyon (aşırı düşünme), kendi davranışlarını tekrar tekrar sorgulama ve başkalarının tepkilerine aşırı duyarlılık sergilediğini ortaya koyuyor.” dedi. Aydın, “Dolayısıyla özür dilemek tek başına bir belirti değil, daha geniş bir kaygı ve özgüven sorunlarının görüntüsü olabilir.” açıklamasını yaptı.
Kadınların daha fazla özür dilemesi biyolojik değil, cinsiyet rolleriyle ilgili!
Araştırmaların, kadınların erkeklere kıyasla daha fazla özür dilediğini gösterdiğine değinen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, “Bunun nedeni, kadınların yanlış davranışı daha kolay algılamaları ve sosyal ilişkilerde uyumu koruma eğilimlerinin daha yüksek olmasıdır.” dedi. Ancak bu farkın biyolojik değil, daha çok toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili olduğunu vurgulayan Aydın, “Küçük yaşlardan itibaren kız çocuklarına daha fazla uyumlu, ‘iyi’ ve ‘kibar’ olma mesajı verilirken, erkek çocukları daha fazla bağımsızlık ve otoriteye teşvik edilir.” ifadelerini kullandı. Hangi durumlarda gereksiz özür dilendiğinin farkına varılmalı! Sürekli özür dileme davranışını değiştirmek için öncelikle öz farkındalık geliştirmenin önemli olduğunun altını çizen Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, sözlerini şöyle tamamladı: “Kişi, hangi durumlarda gereksiz özür dilediğini fark ederek bir ‘özür günlüğü’ tutabilir. Bunun yerine teşekkür etmek; ‘geç kaldım, kusura bakma’ yerine ‘beklediğin için teşekkür ederim’ gibi alternatif ifadeler kullanmak, davranışın otomatikleşmesini kırmada etkili olur. Ayrıca bilişsel davranışçı terapi (BDT), kişinin düşünce kalıplarını sorgulamasına ve daha sağlıklı iletişim becerileri geliştirmesine yardımcı olur. Özellikle güvenli iletişim pratikleri sayesinde kişi, özür dilemeden de saygılı ve net biçimde kendini ifade etmeyi öğrenebilir.”