Dua III

Dua III

Allah'ım Senin her şeyi kaplayan rahmetin hakkına dualarımızı kabul buyur. (Kyn: KMY -III-)

   

Ey Mevlam! Mü’min, senin önceden yaptığın merhametini umduğu halde, nasıl azapta kalabilir? Ya da senin ihsan ve merhametini ümit ettiği halde ateş nasıl Mu’mini incitebilir? Yahut Sen Mu’minin sesini işittiğin ve yerini gördüğün halde ateş nasıl onu yakabilir? Ya da, Sen Sen’i sevenin zaaf ve göçsüzlüğünü bildiğin halde cehennemin alevleri seni seveni nasıl kuşatabilir? Ya da Sana itaat eden birinin sadakat ve doğruluğunu bildiğin halde, cehennemin tabakaları arasında nasıl bırakabilirsin ki? Yahut Bir Mü’min, Seni "Ey Rabbim" diye çağırırken, cehennemin azap melekleri nasıl ona eziyet edebilir? Ya da cehennemden kurtulmak için senin lütuf ve keremini dilediği halde Senin Ehl’i Beyt’ini sevenlerini ve onları kendilerine öncüler kılanları nasıl orada bırakırsın?

Sen münezzehsin, hakkında bunlar düşünülemez; senin fazlınla ilgili tanıtılan bunlar değildir ve bunlar senin muvahhit insanlara yaptığın ihsan ve iyiliklere benzeyen şeyler de değildir.

Ben şüphesiz biliyorum ki, eğer inkârcılarını azabına hükmetmeseydin ve düşmanlarını ebedi azaba duçar etmeyi kararlaştırmasaydın, ateşi tamamıyla soğuk ve selamet ederdin ve onda hiç kimse yer almazdı.

Ama sen, isimleri mukaddes olan! Cehennemi, insanların ve cinlerin kâfirleriyle doldurmaya ve düşmanları orada ebedi olarak tutmaya yemin etmişsin.

Ve sen, Ey Medhi Yüce Olan! Evvelden beri söylemiş ve sürekli olarak nimet verip kerem ve ihsanda bulunmuşsun: buyurmuşsun ki: "Mümin olan bir kimse, fasık olan kimseyle bir olur mu? Hayır, onlar aynı olmazlar."

Mabudum, Seyyidim! Takdir ettiğin kudret hakkına ve hükmedip kesinlik kazandırdığın kaza ve kaderine ki, kime takdir etsen galip gelirsin,

bu gecede, bu günde ve bu saatte bizim işlediğimiz bütün suçları ve günahları ve gizlediğimiz bütün kötülükleri affet; yaptıktan sonra üzerini örttüğümüz veya açığa çıkardığımız, gizleyip veya aşikâr ettiğimiz cahilliklerimizi ve amellerimizi yazmakla görevli melekleri kaydetmelerine emrettiğin kötülüklerimi affet!

Öyle melekler ki,  yaptığımız amelleri zapt edip korumakla görevlendirdiğin uzuvlarımızla birlikte onları da bana gözetleyici yaptın ve kendin de bunların ardından gözetleyici oldun ve onlara gizli kalan şeylere şahit oldun, rahmetinle gizledin ve fazlınla onları örttün ve indirdiğin her hayırdan ve gönderdiğin her ihsandan, yaydığın her iyilikten yahut dağıttığın her rızıktan, affettiğin günahlardan veya kapattığın hatalardan nasibimizi arttırmanı diliyoruz.

Ey Rabbim, ey Rabbim, Ey Rabbim!

Ey Mabudum, ey Seyyidim, ey Mevlam ve ey bizim yaratıcımız kudret sahibi!

Ey varlığımızı ve tüm alemi elinde tutan!

Ey zorluk ve çaresizliklerimizi bilen!

Ey fakirlik ve yoksulluğumuzdan haberdar olan!

Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim!

Hakkın, kutsiyetin, en yüce sıfatın ve ismin hürmetine senden dileğiiz şudur:

Gece ve gündüzden oluşan vakitlerimizi zikrinle canlandır ve bizi kendi hizmetinde tut ve amellerimizi kendi indinde kabul buyur;

öylesine ki, artık bütün amellerimiz ve zikirlerimiz tek zikir şekline dönüşsün ve bütün hallerimiz senin hizmetinde geçsin.

Ey Seyyidim, ey güvenip dayandığımız ve ey kendisine hallerimizi sunduğumuz Allah!

Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim!

Bedenimizi hizmetin için güçlendir; sana yönelmemde kalbimize güç ve sebat ver; senden korkmada ve hizmetini sürdürmede bize öylesine bir ciddiyet ver ki, sana kulluktaki yarış meydanlarında sana doğru koşalım ve bu yolda mücadele verenler arasında yer alıp hızla sana doğru gelelim ve sana gönül verenler arasında senin yakınlığına meyil edelim ve ihlâslılar gibi sana yakınlaşalım ve senden yakin ehlinin korktuğu gibi korkalım ve indinde müminlerle bir araya gelelim.

Allah'ım! Bize kötülük yapmak isteyeni cezalandır; bize tuzak kuran kimseye tuzak kur ve bizi, yanında en iyi pay alan ve sana göre en yakın makama sahip olan ve sana hususi yakınlığı olan kullarından eyle, Gerçekten bunlara erişmek, ancak senin lütuf ve kereminle olur.

Cömertliğin hakkına bize cömert davran ve yüceliğin hakkına teveccüh eyle.

Rahmetin hakkına koru bizi ve dilimizi zikrine alıştır ve kalbimizi, kendi muhabbetine bağlı kıl ve dualarımızı iyi bir şekilde kabul etmekle bizi minnettar eyle; yanılgılarımdan geç ve hatalarımızı affet; muhakkak ki sen, kullarının sana ibadet etmelerine hükmettin; sana dua etmelerini emredip, kabul etmeyi taahhüt ettin; o halde ey Rabbim! Yüzümü sana çevirdim ve ellerimi sana açtım; izzetin hakkına duamı kabul eyle ve arzularıma ulaştır; fazlın ve kereminden ümidimizi kesme; bizi insan ve cinlerin şerrinden koru. Bize düşmanlarımızı musallat etme ve bizi onların önünde diz çöktürme. Ey çabuk razı olan! Duadan başka bir şeye sahip değilim, affet beni; muhakkak ki sen her istediğini yaparsın.

Ey ismi deva, zikri şifa ve itaati zenginlik olan! Sermayesi ümit ve silahı ağlamak olan bana merhamet eyle.

Ey nimetleri tamamlayıp yayan, ey zorlukları defeden! Ey karanlıklarda dehşete kapılanların nuru! Ey öğretilmeden bilen! Muhammed ve Ehli Beyt’ine salâvat gönder ve bana da sana yakışan şekilde muamele et.

Allah'ın rahmeti, Peygamber’ine ve onun soyundan gelen mübarek Ehl’i Beyt’ine  olsun. Ve Allah'ın sonsuz selamı onların üzerine olsun. 

 

  

Google+ WhatsApp