Yumuşama Dönemi Türk Yunan İlişkileri ve Ege Adaları Sorunu
Yumuşama döneminde Yunanistan ile Ege Adaları, Kıta sahanlığı ve Kıbrıs sorunu yaşanmıştır
Ege Adaları Sorunu
Yunanistan’ın Ege adalarının tamamına hakim olmak amacıyla 1974′ten itibaren yaptığı girişimler Ege Adaları sorununu ortaya çıkarmıştır.
a) Ege adalarının silahlandırılması: Yunanistan’ın 1963′ten itibaren Türkiye kıyılarına yakın adalar ile Meis ve On İki Ada’yı Lozan’a aykırı olarak silahlandırmaya başlamasıyla çıkan sorundur.
b) Kıta Sahanlığı Sorunu: Kıta Sahanlığı, kara sularının bitişinden itibaren deniz altında devam eden kısımdır. Yunanistan’ın Ege Denizi’nde şirketlere petrol arama ruhsatı vermesine karşılık Türkiye’nin de kendi kıta sahanlığında petrol arama ruhsatı vermesi bu sorunu ortaya çıkardı. (1973). sonuç olarak Bern Deklarasyonu ile taraflar Ege Denizi’nde kıta sahanlığı ile ilgili hiçbir faaliyette bulunmamayı kabul etti.
c) Kara sularının 12 mile çıkarılması sorunu: Lozan Antlaşması’na göre 3 mil olan kara sınırı daha sonra Yunanistan ve Türkiye tarafından karşılıklı 6 mile çıkarıldı. Ancak Yunanistan bu sınırı 12 mile çıkarmaya istiyordu. Ege Denizi’nde uluslararası sular %49, Yunanistan suları %43, Türkiye’nin %7′dir. Sınırın 12 mile çıkarılması durumunda Yunanistan suları sınırının %64′e çıkarması durumun Türkiye açısından çok ciddi sonuçlara neden olacağını gösterir. Bu da demek oluyor ki böyle bir durumda Yunanistan Ege’nin yarısından fazlasına hakim olacak. Bu da Türk gemi ve uçaklarının Ege’den Akdeniz’e çıkışlarının sınırlanması, Batı Anadolu ve Boğazların savunmasının tehlikeye girmesi anlamına gelir. Bu nedenle Türkiye böyle bir durumu kesinlikle kabul etmeyeceğini aksi takdirde savaş çıkacağını bildirdi.