XV. ve XVl. Yüzyılda Avrupa Tarihi
Avrupa'da Bilim Teknik alanındaki Gelişmeler Coğrafi Keşifler, Rönesan ve Reform Hareketleri
XV. ve XVI. YÜZYILLARDA AVRUPA’DAKİ GELİŞMELER
BİLİM ve TEKNİK ALANINDAKİ GELİŞMELER
Orta Çağ Avrupası’nda bilim, kilisenin baskısı ve denetimi altındaydı. Kilise, düşünce özgürlüğünü ve serbest çalışma ortamını yok etmişti. Papalığın kontrolünde bulunan okullarda skolastik düşünce egemendi. Orta Çağda, Türk ve İslâm dünyası her alanda Avrupa’dan ileriydi. Avrupa’da XIV. ve XV. Yüzyılda meydana gelen siyasi ve sosyal değişmeler bireyselliği ön plana çıkardı. Artık Avrupa insanları skolastik düşüncenin etkisinden kurtulmayı başardı. Avrupalılar bilim ve teknik alanlarındaki ilerlemeleri, Haçlı seferleri sırasında İslâm ülkelerinden yağmalayarak aldıkları kitapları kendi ülkelerine taşıdılar. Bu kitaplardaki bilimsel çalışma, araştırma ve buluşları kendi dillerine çevirdiler. Zamanla bu bilgileri daha da geliştirerek eni buluşlara imza attılar. Bu gelişmeler Coğrafi Keşiflerin, Rönesans ve Reform hareketlerinin başlamasına zemin hazırladı.
Barutun Ateşli Silahlarda Kullanılması:
Haçlı Seferleri sonucunda Avrupalılar tarafından öğrenilen barutun ateşli silahlarda kullanılması, Avrupa'yı siyasal yönden etkilemiştir. Top sayesinde feodal beylerin şatoları yıkılmış, derebeylik rejimi zayıflamış ve Avrupa'da mutlak krallıklar güçlenmiştir. Bu durum barutun ateşli silahlarda kullanılmasının Avrupa'da siyasal rejimin değişmesinde etkili olduğunu gösterir.
XIV. yüzyıldan itibaren Avrupa'da yeni siyasal anlayışlar ve kurumlar doğmaya başlamıştır. Monarşilerin güçlenmesiyle birlikte, imparatorluk düşüncesi zayıflamıştır. Papalığın eski itibar ve gücünü yitirmeye başlaması, Avrupa'da birleşik Hıristiyan dünyası fikrinin zayıfladığını gösterir.
Pusulanın Avrupa'ya Geçmesi ve Gemicilik Bilgisinin İlerlemesi
Haçlı Seferleri sırasında Avrupalılar tarafından öğrenilen pusula, Avrupa uluslarını ekonomik yönden etkilemiştir. Avrupalılar pusula sayesinde Coğrafi Keşifleri gerçekleştirmiş, yeni ticaret yolları bulmuş, sömürge imparatorlukları kurmuş ve değerli madenlere sahip olmuşlardır.
Kağıt ve Matbaanın Avrupa'da Kullanılması:
Kâğıt ve matbaanın Avrupa'da kullanımının yaygınlaşması (Haçlı seferleri sırasında Müslümanlardan öğrenmişlerdir.) fikirlerin kısa sürede yayılmasını, toplumlar arasında etkileşimin hızlanmasını sağlamış, bilim, kültür ve düşünce hayatını geliştirmiştir.
Avrupa ulusların sosyal - kültürel açıdan etkileyen kâğıt ve matbaa, Rönesans ve Reform hareketlerinin meydana gelmesine ortam hazırlamıştır.
Avrupalıların bilimsel ve teknik alanlarda gelişmesinde Antik Yunan ve İslam dünyasında yayınlanan Müslüman mucitlerin eserlerinin büyük katkısı olmuştur.
Coğrafi Keşifler:
XV. ve XVI. yüzyıllarda Avrupalılar tarafından yeni ticaret yollarının, okyanusların ve kıtaların bulunmasına Coğrafi Keşifler denir. Önceleri dini ve ilmî amaçlarla başlayan dünyaya yayılma hareketleri, XV. yüzyılın ikinci yarısında açık bir şekilde ekonomik amaçlara yönelmiştir. Yeni Çağ Avrupa’sında ticaretin gelişmesi, paranın esası olan değerli madenlere ihtiyacı artırmıştır. Avrupalılar değerli madenlere ulaşabilmek için Asya ve Avrupa'ya seferler düzenlemişlerdir.
Coğrafi Keşiflerin Sebepleri:
-Avrupa Devletleri’nin İstanbul’un fethi ile Türklerin eline geçen ipek ve baharat yollarını Müslümanların elinden kurtarmak düşüncesi
-Avrupalıların, XV. Yüzyılda gelişen ticaret ve sanayi sonucunda yeni pazar ve hammadde araması
-Avrupalıların pusulayı öğrenmeleri, gemicilik ve coğrafya bilgilerinin artması
-Avrupalıların Doğu ülkelerinin zenginliklerine ulaşabilmek amacıyla yeni ticaret yolları aramaları
-İstanbul'un fethinden sonra Türklerin Doğu ticaret yollarına hakim olmaları ve Avrupalıların açık denizlere çıkma ihtiyacı hissetmeleri
-Avrupa'da değerli madenlerin az bulunmasından dolayı kralların (İspanyol - Portekiz) gemicileri desteklemesi
-Avrupalıların Hıristiyanlık dinini yaymak İstemeleri
-Avrupalıların dünyayı tanımak istemeleri
XV. yüzyılda İspanyolların ve Portekizlilerin başlattığı keşifler sırasında Kristof Kolomb Amerika kıtasına ulaştı (1492). Portekizli gemici Bartelmi Diyaz'ın Ümit Burnu'nu bulmasından sonra Vasko dö Gama Ümit Burnu'nu dolaşarak Hint Okyanusu'na ve Hindistan'a ulaştı. Portekizli Macellan ve Del Kano dünyayı dolaşarak yuvarlaklığını kanıtladı.
Keşiflerin Sonuçları
-Keşifler dünya tarihinde önemli sosyal, siyasal, ekonomik ve dini değişikliklere neden olmuştur.
-Eski ticaret yolları değişti. Akdeniz doğu - batı ticaretindeki önemini kaybetti. Baharat ve İpek Yolları önemini kaybetti. Bu durum Akdeniz limanlarının eski canlılığını kaybetmesine Atlas Okyanusu limanlarının önem kazanmasına ortam hazırlamıştır.
-Avrupalılar yeni keşfedilen yerlerde sömürge imparatorlukları kurdular. Bu durum keşfedilen ülkelerden Avrupa'ya altın ve gümüş başta olmak üzere bol miktarda hammadde götürülmesine neden olmuş, toprak zenginlik ölçüsü olmaktan çıkmıştır. Bu gelişmeler Avrupa'nın zenginleşmesini, hayat standartlarının yükselmesini ve Rönesans hareketlerin in gerçekleştirilmesini sağlamıştır.
-Ticaretle uğraşan burjuva sınıfı zenginleşmiş ve Avrupa ürünleri yeni pazarlar bulmuştur. Böylece daha sonraki yıllarda gerçekleşecek olan Sanayi İnkılabı'na ortam hazırlanmıştır.
-Keşfedilen yerlere Avrupa'dan göçler olmuş, bu durum Avrupa kültür ve medeniyetinin yayılmasını sağlamıştır.
Hıristiyanlık yeni ülkelere yayılmıştır. Ancak bazı bilimsel gerçeklerin ortaya çıkması sonucunda Hıristiyanların dini inançları zayıflamış, kiliseye olan güven sarsılmıştır.
-Dünyanın bazı yerleri Avrupalılar tarafından tanınmış, yeni kültürler, canlılar ve ırklar ortaya çıkmıştır.
Coğrafi Keşiflerin Türk Dünyası Üzerindeki Etkileri
-Coğrafi Keşifler bütün insanlığı etkilemiştir. Bu yönüyle "evrensel" bir özelliğe sahiptir.
-Coğrafî Keşifler sonunda Akdeniz limanlarının öneminin azalması Müslüman ülkeler açısından büyük zararlara neden olmuştur. İslam ülkeleri yoksullaşmış, Türkistan hanlıkları giderek zayıflamış ve Ruslar karşısında gerilemiştir.
Not: 1869'da Süveyş kanalının açılmasıyla Akdeniz limanları yeniden önem kazanmıştır.
DÜŞÜNCE HAYATINDA VE SANATTA GELİŞMELER
RÖNESANS
Rönesans, coğrafi konumu itibariyle Doğu ve Batı uygarlıklarına yakın ve İslâm kültüründen etkilenmeye elverişli olan İtalya’da doğdu.
XV. ve XVI. yüzyıllarda önce İtalya'da başlayan ve daha sonra Avrupa'da yayılan edebiyat, güzel sanatlar ve bilim alanındaki gelişme, yenilik ve yeni fikirlere "Yeniden Doğuş" anlamında Rönesans denilmiştir.
Rönesans'ın Nedenleri:
-Haçlı Seferleri ile Müslüman dünyasından öğrendikleri matbaayı geliştirmeleri
-Avrupa'nın İspanya'da Endülüs Emevi Devleti ve Sicilya aracılığı ile İslam medeniyetini tanıması
- Coğrafi Keşifler sonucu zenginleşen Avrupa’da sanatı ve sanatçıyı koruyan Mesen sınıfının oluşması
-Kiliseye duyulan güvenin azalması ve Skolastik düşüncenin önemini kaybetmesi
-Yetenekli sanatçı ve bilim insanlarının yetişmesi
-Eski Yunan, Roma, ve Antik Çağ (Eski Çağ) eserlerinin incelenmesiyle akılcı düşüncenin ortaya çıkması
Avrupa'da kültür ve sanat faaliyetlerini destekleyen, bilim adamları ve sanatkârları himaye eden varlıklı kişilerin (Mesenler) ortaya çıkması
-İstanbul'un fethinden sonra Bizanslı bazı bilginlerin İtalya'ya göç ederek eski Yunancayı öğretmeleri ve eski eserleri tanıtmaları
Rönesans'ın Gelişimi:
Rönesans, XV. yüzyılda İtalya'da başlamıştır.
Rönesans'ın İtalya'da başlamasında;
-İtalya'nın coğrafi konumu, ekonomik durumu, dini önemi, tarihi önemi, siyasal durumu ve İslam medeniyetinden etkilenmesi önemli rol oynamıştır.
-İtalya’nın İslâm uygarlıklarıyla yakın ilişki içinde olması
-Zengin şehir devletlerin sahip olan İtalya’da bilimsel ve kültürel çalışmaların desteklenmesi
-İtalya’nın ticaret merkezi olması, değişik medeniyetlerle sürekli bir etkileşim içinde olması
Coğrafi Keşifler sonucunda İtalyan şehirlerinin zenginleşmesi ile İtalyan ekonomisinin ilerlemesi
İtalya’nın Orta Çağ’dan itibaren siyasi birlikten yoksun bağımsız şehir devletlerinden oluşması ile özgür düşünce ortamının bulunması Rönesans’ın İtalya’da doğmasının başlıca sebepleri arasındadır.
-İstanbul’un fethi ile İstanbul’dan İtalya’ya giden bilginlerin Eski Çağ'dan kalan antik eserleri incelemek ve benzerlerini yapabilmek amacıyla akademiler kurulmuş, Yunanca, Latince ve İbranice metinler incelenmiştir.
İtalya'da Rönesans, XIV. yüzyılın sonlarında Hümanizma ile başlamıştır. Hümanizm; Eski Yunan ve Latin kültürlerini en yüksek kültür örneği olarak alan ve Orta Çağ'ın skolastik düşüncesine karşı Avrupa'da doğup gelişen felsefe, bilim ve sanat görüşü, insanlık sevgisini en yüce amaç ve olgunluk sayan bir doktrindir.
Hümanizm, insanın kendini tanımasına, yasalarını yapmasına ve haklarını korumasına ortam hazırlamıştır.
Avrupa devletleri, İtalya Savaşları (1494-1559) sırasında İtalya'daki Rönesans hareketlerinden etkilenmişlerdir. Hıristiyanların papayı ziyaret etmeleri de İtalya'daki yenilikleri kendi ülkelerinde tanıtmalarında etkili olmuştur.
İtalya’da Yetişen Rönesans Öncüleri: Giotto, Rafaello ve Leonardo da Vinci
Avrupa’da kurulan üniversitelerde:
İbni Sina’nın tıp alanında yazdığı eserler,
İbni Heysem’in fizi ve astronomi hakkında birçok eseri ders kitabı olarak okuttular
Not: Kültür ve medeniyetin yayılmasında önemli bir rolü olan kâğıdın seri üretimini gerçekleştiren Müslüman Araplardır. Xlll. Yüzyılda İtalyan tüccarlar ticaret vasıtasıyla kâğıt yapımını Doğu medeniyetinden öğrendiler.
Rönesans'ın Sonuçları:
Avrupa'da skolastik düşünce yıkılmış, serbest düşünce ortamı doğmuş, bilim, sanat ve edebiyat alanlarında yeni dünya görüşür ortaya çıkmıştır.
-Deney ve gözleme dayanan pozitif düşünce yaygınlaşmıştır.
-Din adamları ve Katolik Kilisesi hümanistler tarafından eleştirilmiş ve Reform hareketlerinin başlamasına ortam hazırlamıştır.
Skolastik düşünce ortadan kalkarken kiliseye olan güven de azaldı. Bu durum Reform’un başlamasında etkili oldu.
-Soylular ile halk arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel alanlardaki çelişkiler artmıştır.
-Din adamları, bürokratik alanlardan uzaklaştırılmaya başlanmış, devlet işlerini yürütecek bürokratlar ortaya çıkmıştır.
-Edebiyattan ve sanattan zevk alan üstün bir tabaka ile bunlardan zevk almayan yoksul halk kitlesi gibi iki sınıf ortaya çıktı.
-Bilimsel gelişmeler teknik gelişmelere ve sanayinin ilerlemesine ortam hazırlamıştır.
-Fransa’da Villar, Ronsard, Rable ve Montaigne,
Almanya’da; Erasmus ve Dürer,
İngiltere’de; Sheakspear gibi ünlü sanatçılar yetişti.
Not: Rönesan’ın etkileri Avrupa dışında görülmedi. Osmanlı devleti XV ve XVI. Yüzyıllarda bilim, teknik ve mimaride Avrupa’dan çok ileri düzeydeydi. Bu sebeple Osmanlı Devleti Avrupa’da yaşanan bu gelişmelerden yararlanma ihtiyacı duymayarak bu gelişmeler kayıtsız kaldı. Ancak Avrupa devletleri, Rönesans’ın etkisyle oldukça hızlı bir gelişme gösterdi. Avrupa’daki bu gelişmeler okullarda tabana yayıldı. Osmanlı devleti XV ve XVI yüzyıllarda Avrupa’dan teknik, bilim bakımında ileri olmasına karşın bunu eğitimi zorunlu hale getirerek tabana yayamamıştır. Bu da Osmanlı toplumunu cehalete sürüklemiştir.
REFORM
Reform hareketleri sadece dini alanda bir yenilik hareketi değildir. Rönesans’la başlayan özgür düşüncenin ortaya çıkardığı doğal sonuçtur.
XVI. Yüzyılın başlarında büyük hümanist bilgin Erasmus da ahlaki yozlaşmaya ve boş inançlara karşı Katolik Kilisesi’nde liberal bir reformun gerekliliğini savunmuş ve Hz. İsa’nın örnek alınmasını önermiştir.
Katolik Kilisesi'nin bozulması ve dini amaçlardan uzaklaşması üzerine, XVI. yüzyılda Almanya'da başlayarak diğer Avrupa ülkelerine yayılan dini alandaki yeniliklere Reform denilmiştir.
Yani XVI. Yüzyılda Avrupa’da Hıristiyanlığın Katolik mezhebinde yapılan değişiklik ve düzenlemelerdir, diye biliriz.
Reform'un Sebepleri:
Katolik Kilisesi'nin bozulması ve Hıristiyanlar arasında yenilik fikirlerinin yayılması
Hümanizm sayesinde Hıristiyanlığın kaynaklarına inilmesi, İncil'in milli dillere çevrilerek temel ilkelerin ortaya konulması
Matbaanın yaygınlaşması ile okuma - yazma bilenlerin artması üzerine Katolik mezhebinde sorgulanmaya başlaması
Endüljans sorununun ortaya çıkması, kilisenin para karşılığında insanların günahlarını affetmesi
Rönesans hareketlerinin etkisi ile özgür düşüncenin yayılması
Reform hareketlerinin ilk defa başladığı Almanya'da siyasal birlik olmaması ve Almanya'daki prenslerin dinde yenilik isteyenleri desteklemesi
Reform'un Doğuşu
Katolik Kilisesi'nin yanlış uygulamalarına Martin Luther'in karşı çıkması, ekonomik sıkıntı içindeki Alman halkı arasında büyük ilgi görmüştür (1517).
Martin Luther'in düşüncelerinin yayılması üzerine Luther aforoz edilmiş ve öldürülmesine karar verilmiştir (1521). Bu gelişmelerden sonra Almanya'daki bazı prensler Martin Luther'i korudu,
Martin Luther ile Katolik Kilisesi taraftarları arasında anlaşmazlıklar çıkmış, kilisenin malları köylüler ve şövalyeler tarafından yağmalanmıştır.
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman’ın Avrupa’daki bu karışıklıklara el atmak istemesinden çekinen Şarken geri adım atmak zorunda kalmıştır.
Ayrıca savaşların ülkede huzuru bozmasından ve imparatorluğun parçalanmasından endişe eden Alman imparatoru Şarlken, Diyet Meclisi'ni topladı (1529). Katoliklerle Luther taraftarları arasında Ogsburg Antlaşması imzalanmıştır (1555). Bu anlaşmaya göre;
-Protestanlık mezhebi ve kilisesi kesin olarak kabul edilmiştir.
-Alman prensleri istedikleri mezhebi seçme ve kendi topluluklarına kabul ettirme konusunda serbest olmuşlardır.
Prensler kendi ülkelerinde din işlerinin mutlak hâkimi haline geldiler. Prenslerin mezheplerini kabul etmeyen Almanların başka yerlere göç etmesine izin verildi. '
Almanya'da başlayan Reform hareketleri, İngiltere, Fransa, İsveç, Norveç ve Danimarka gibi ülkelere de yayılmıştır. Fransa'da Nant Fermanı ile Kalvenistlere ve Protestanlara inanç serbestliği tanınmıştır.
İngiltere Kralı VIII. Henri Anglikan Kilisesi'ni kurarak Katolik Kilisesi'nden ayrılmıştır. Henri'nin papayla ilgisini kesip Anglikan Kilisesi'ni kendine bağlaması üzerine İngiltere'de din, milli bir karakter kazanmış; kilise yönetimi mekanizması içinde yerini almıştır.
Not: -Avrupa'da yeni mezheplerin ortaya çıkması, okulların kiliseden alınması inanç özgürlüğü doğrultusundaki gelişmeleri kolaylaştırıcı bir ortam sağlamıştır.
-Luther’in başlattığı Reform hareketlerinin başarıya ulaşmasında Alman prenslerinin desteği ve Rönesans ile birlikte ortaya çıkan özgür düşünce ortamının etkisi olmuştur.
Reform'un Sonuçları:
-Avrupa'da mezhep birliği bozuldu.
-Katolik ve Ortodoks mezhepleri yanında Protestanlık, Kalvenizm ve Anglikanizm mezhepleri ortaya çıktı, mezhepler arasında çatışmalar başladı ve bu durum Avrupa devletleri arasındaki dinsel bağları zayıflatmıştır.
-Din adamları ve Katolik Kilisesi eski itibarını kaybetti.
-Katolik Kilisesi kendini yenilemek ve düzenlemek zorunda kalmıştır. Katolik kalan ülkelerde yeni mezheplerle mücadele etmek amacıyla Engizisyon mahkemelerini harekete gecikti.
-Eğitim - öğretim faaliyetleri kiliseden alınarak laik bir eğitim sistemine geçiş yapıldı.
-Papa ve kilisenin Avrupa ülkelerinin kralları üzerindeki etkisi sona erdi.
-Avrupa'da siyasal bölünmeler yaşandı.
Papa ve Katolik Kilisesi eski gücünü ve krallar üzerindeki etkisini kaybetti.
-Katolik Kilisesi'nden ayrılan ülkelerde kilisenin mallarına ve topraklarına el konuldu.
-Avrupa’daki bazı krallıklar kendi çıkarları doğrultusunda Hıristiyanlığı millileştirerek yeni mezheplerin öncülüğünü yaptılar. Almanya’da Martin Luther’in öncülüğünde Protestanlık, İngiltere’de VIII. Henri ve Kızı Elizebet’in öncülğünde Anglikanizm, Fransa’da Kalven’in öncülüğünde Kalvenizm mezhebi kuruldu.
Not: Katolik Kilisesi kendi dağılmasını önlemek amacıyla Engisizyon Mahkemeleri kurdu.
Uyarı: Reform Osmanlı Devleti’nde bulunan Gayrimüslimler arasında yaşanmadı. Bunun en önemli nedeni ise Osmanlı Devleti’nin Hıristiyan halka geniş haklar vermesidir. Onları din ve eğitim işlerinde serbest bırakmıştır. Ayrıca Osmanlı Devleti Ortodoks din adamlarının halk üzerinde baskı oluşturmasına izin vermemiş, böylece ruhban sınıfının siyasi güç elde etmesi engellenmiştir.
Avrupa’da kanlı mezhep çatışmaları yaşanırken Osmanlı toplumu içindeki Hristiyanlar refah ve mutluluk içinde yaşamışlardır.
Martin Luther’in 1517’de Wittenberg Kilisesi’nin kapısına astığı bildiri ile başlattığı reform hareketinin gelişimi ve başarısını Türklere borçludur. Avrupa’da bundan sonra yaşanan mezhep savaşlarında Avrupa’daki güçlü krallar, kilise ve papa mezhep isyanını başlatanların üzerine Kanuni dönemindeki Türk baskısı nedeniyle gidemediler. Bu nedenle Avrupa’da doğan yeni mezhepleri tanımak zorunda kaldılar.
Avrupa'daki Gelişmelerin Osmanlı Devleti'ne Etkileri
Osmanlı imparatorluğu, ipek ve Baharat yollarına hâkim olmasına rağmen yolların değişmesinden dolayı beklediği ekonomik çıkarlara ulaşamamıştır. Ayrıca Osmanlı topraklarında kervan yolları boyunca faaliyet gösteren halk ve zanaatkârlar işsiz kaldı. Bu durum Osmanlı Devleti'nde ekonomik sıkıntılara ve bunun sonucunda ise Celali isyanlarının çıkmasına neden oldu.
Osmanlı İmparatorluğu Coğrafî Keşiflerin olumsuz etkisini azaltmak için:
-Avrupalı devletlere kapitülasyonlar verdi.
-Don - Volga ve Süveyş kanallarını açıp eski ticaret yollarına canlılık kazandırmak istedi.
-Hint ticaret yolunun hâkimiyeti için Portekizlilerle, Akdeniz hakimiyeti için de İspanyollarla mücadele etti ise de bunda pek istenilen başarı elde edilemedi.
Osmanlı Devleti, Avrupa'da bilimsel ve teknik alanlarda yaşanan gelişmelere yabancı kalarak bu gelişmeleri yakından takip edemedi. Bu durum Osmanlı Devleti ile Avrupa arasındaki bilimsel, teknik ve ekonomik alanlardaki farkın giderek açılmasına neden oldu.
Osmanlı Devleti içerisinde yaşayan gayrimüslimlerin büyük çoğunluğu Hıristiyan’dı. Osmanlı Devleti bunlara inanç ve din konularında serbestlik tanıyarak geniş haklar vererek, kilisenin suiistimallerine karşı koymaya çalışmıştır.
Not: Osmanlı Devleti Avrupa politikası gereğince Reform hareketleri sırasında Protestanları destekleyerek Hıristiyanlar arasındaki ayrılıkların artmasına çalışmıştır.