17. VE 18. YÜZYIL'DA AVRUPA
Rönesans ve Reform hareketleri ile modernleşme yolunda önemli mesafeler kat eden Avrupalı devletler XVII. yüzyıldan itibaren merkezi otoritelerini artırarak daha da güçlenmişlerdir. Coğrafi keşiflerle zenginleşen Aydınlanma çağı ve yeni bilimsel gelişmelerle ilerleyen Avrupa devletleri arasında din merkezli savaşlar yaşanmıştır.
Otuz Yıl Savaşları (1618-1648):
Otuz Yıl Savaşları, Alman İmparatoru (Avusturya) II. Ferdinand’ın ülkesinde
-Alman Kralı mezhep birliğini sağlamak için Martin Luther’in başlattığı Protestanlığı yok etmek istemesinden dolayı çıkmıştır.
Fransa, Katolik mezhebini desteklemesine rağmen Danimarka ve İsveç’in yenilmesinden ve Almanya’nın tek yönetim altında birleşerek güçlenmesinden çekindiği için, Almanya’nın karşısında yer alarak Protestanlarla anlaşarak Protestanları desteklemiştir.
Fransa ile Almanya arasında bir savaşa dönüşen Otuz Yıl Savaşları, Almanların yenilgisiyle sonuçlanmıştır.
1155’te Augsburg Anlaşmasıyla mezhep seçme özgürlüğü tanınmıştır. Almanya’da Protestan mezhebi ve kilisesi resmen tanınmıştır.
Martin Luther’in Protestanlık mezhebinden sonra
Fransa’da Calvin,
İngiltere’de de Anglikanizm hareketi gerçekleşerek yeni mezhepler ortaya çıkmıştır.
Avrupa’da Otuz yıl süren kaos ortamı 1648’de Westphalia Antlaşması ile son verilmiştir. Yapılan bu antlaşmayla; 1555’de yapılan Agustburg anlaşmasının içeriği Otuz Yıl Savaşlarına katılan devletlerin çoğunun katılımıyla kabul edilmiştir.
Westphalia Antlaşması’ın Avrupa Açısından Önemi:
Westphalia Anlaşması Avrupa'nın ilk büyük konferansı sayılır.
Daha önceki uluslararası konferanslar dinî nitelikteyken Westphalia Barışı’na katılan devletler, savaş ve iktidar sorunlarını dinin etkisinde kalmadan görüşmüşlerdir.
Papalık temsilcisi, konferansta dinlenmediği gibi antlaşma metinleri de papaya imzalattırılmamış ve böylece kilisenin gücü sınırlandırılmaya çalışılmıştır.
-Avrupa’da mezhep seçme hakkı tanındığından Avrupa’daki mezhep savaşları büyük ölçüde sona erdi.
Westphalia’da, 1555 Augsburg Barışı’nın hükümleri yenilenmiş ve Almanya’da Katolik, Protestan ve Kalvinizm geçerli mezhepler hâline getirilmiştir.
Kutsal Roma İmparatorluğu’nun parçalanarak
Hollanda, Portekiz ve İsviçre bağımsızlıklarına kavuştular.
Kutsal Roma Germen İmparatorluğu’nun Avrupa’yı tek çatı altına alma planları gerçekleşmemiş yerini denge politikası almıştır.
Avrupa’da dinî etkenlerin yerini modern diplomasi almış ve uluslararası alanda modern devletler hukukunun temelleri atılmıştır. İmparatorluklar yerini ulusal devlet veya krallıklar kurulmuştur.
Otuz Yıl savaşlarında Almanya’daki Prusya Prensliği ile Fransa merkez krallığı büyük bir güç haline gelerek Avrupa’da söz sahibi olmuşlar.
VERASET SAVAŞLARI. (1701-1713) VE EKSLAŞAPEL ANTLAŞMASI”
1155’te Augusburg Antlaşmasından sonra hastalığı nedeniyle İspanya tahtına oğlu II. Phlip’e,
Kutsal Roma imparatorluğu tahtını ise kardeşi Ferdinand’a bırakmıştır.
Avrupa’daki kuvvetler dengesini kendi lehine çevirmeyi başaran Fransa’ya karşı İngiltere, Avrupa hürriyetinin savunucusu olarak ortaya çıktı.
Kazandığı zaferle gücünü iyice artıran Fransa kralı XIV. Lou: “Devlet demek ben demektir.” sözü ile mutlakiyet anlayışını katı bir şekilde uygulayacağını gösterdi.
İngiltere’nin yanında Avusturya ve Portekiz yer aldı. Fransa, İspanya ile yaptığı Veraset Savaşları (1701-1713) ’ndan başarıyla çıkıp İspanya’yı topraklarına kattı. İspanya’ya karşı başarılı olan Fransa, Avusturya ile yaptığı Veraset Savaşı (1740-1748) ve Yedi Yıl Savaşları’ndan (1756-1763) yenilgiyle çıktı. Bu savaşlar sonunda Fransa’nın ekonomisi oldukça zayıfladı.
İNGİLTERE’DE İÇ KARIŞIKLIK VE MEŞRUTİ YÖNETİM ANLAYIŞI
İngiltere, Otuz Yıl Savaşları’na katılmamıştı. İngiltere kraliçesi I. Elizabeth de tıpkı Fransa kralı gibi merkezi otoritesinin artıran uygulamalar yaptıysa da 1640’ta çıkan iç isyanlar sonucunda parlamenter sisteme geçişi kabul etmek zorunda kaldı. Meşrutiyet yönetiminin başladığı İngiltere, cumhuriyete geçişin de ilk adımlarını atmış oldu.
YEDİ YIL SAVAŞLARI (1756-1763) ve HUBERTTUSBURG ANTLAŞMASI
Avusturya Veraset Savaşları sonunda yapılan “Ekslaşapel Antlaşması” Avrupalı devletleri memnun etmemiş; kaybettiklerini geril almak ve sömürgelerini genişletmek amacıyla savaşları yeniden başlamıştır.
Yedi Yıl Savaşları Avrupa’da;
Prusya’ya karşı Fransa, Rusya ve İtalyan devletleri arasında gerçekleşirken;
Okyanuslarda da İngiltere’ye karşı, Fransa, İspanya ve Hollanda arasında gerçekleşmiştir.
Savaşı kazanan taraflar İngiltere ve Prusya olmuştur.
Yedi Yıl Savaşları, 1763’te imzalanan Paris ve Huberttusburg Antlaşması ile sonuçlandı.
İngiltere, Paris Antlaşması ile Fransa, İspanya ve Hollanda’dan geniş sömürgeler elde edip dünyanın en güçlü sömürge imparatorluğu durumuna geldi.
Huberttusburg Antaşası ile de Prusya, Avrupa’nın en güçlü kara devleti haline geldi.
YAKIN ÇAĞDA BİLİM VE TEKNİK ALANINDAKİ GELİŞMELER:
17. Yüzyıl Buluşları
James Watt, ateşli pompa sistemini bulması makineşmeyi hızlandırdı.
1701- Tohum makinesi üretildi.
1705- Yüzyılın sonunda Denis Papin (Dönis Papin) birçok deneme sonunda ilk buhar makinesini yapmayı başardı. 1764’te Buhar makinesi geliştirildi.
1714 Civalı termometre bulundu.
1721- Çiçek aşısı üretildi.
1728- Işık sapması keşfedildi.
1732- Pozitif ve Negativ akım keşfedildi.
1740- Sülfürik Asit üretildi.
1766- Hidrojen keşfedildi.
1779- Çıkrık makinesi bulundu.
1773- Buharlı gemi yapıldı.
1800- pil üretildi.
Avrupa’da Rönesans hareketleriyle başlayan bilimsel gelişmeler, daha sonra da sürdürülmüş ve modern bilimin temelleri atılmıştır. Bilim ve teknik alandaki gelişmelerin hızla ilerlemesi sanayinin modernleşmesini sağlamış, bu da Avrupalı devletlerin dünya siyasetinde ön plana çıkmalarına ortam hazırlamıştır.
Avrupa’da bilimsel çalışmaların hızla arttığı XVII. yüzyıl Akıl Çağı, bu çalışmaların sistemleştirildiği XVIII. yüzyıl ise Aydınlanma Çağı olarak isimlendirilmiştir. Aydınlana çağında fikir akımları insanların eşitliği, demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri düşüncesini de güçlendirdi. Bu durum ABD bağımsızlık mücadelesinin başlamasına neden oldu.
Akıl ve Aydınlanma Çağlarındaki gelişmeler Sanayi İnkılâbı’nın ve Fransız İhtilali’nin çıkmasında etkili olmuştur.
Buhar makinesi, elektrik, pil, telgraf bu alandaki en önemli buluşlardan oldu. Bu gelişmeler Sanayi İnkılabı’nın doğmasına zemin hazırladı.