
Umut Dolu Bakış Açısı
Adab-ı Muaşeret açısından umut, kıskançlık ve kibrin karşılaştırılarak değerlendirilmesi.
Kendi güç ve sınırınız hakkında acaba ne kadar bilgiye sahibisiniz. Eğer kendi güç ve yetenekleriniz hakkında yeterli bilgi sahibi değilseniz, olası büyük yanlışlıklara düşebilir ve sınırınızın üstünde kendinizi zorlamaya kalkarsanız başarılı olamaz ve umutsuzluğa kapılabilirsiniz. Sonrasında yapmak istediğimiz şeyi yakın çevremizde başkalarında olduğunu görünce bu defa bu durum kıskançlığa neden olabilir.
İstersiniz ki, her şeyde en iyi olasınız, güzel bir eviniz, güzel ve iyi huylu bir eşiniz, güzel bir çevreniz olsun. Herkes sizden bahsetsin. Herkes sizi konuşsun. Ama hayal dünyasıyla gerçekler maalesef bir biri ile uyuşmuyor. Unutmayın ki bu dünya hayatı bir imtihan dünyasıdır. Bakara 155. Ayette Yüce Allah'ı Teala (c.c). "Andolsun ki mutlaka sizi birazcık korkuyla, açlıkla, mal, can ve ürünlerden eksiltmeyle sizi sınayacağız. Sabredenleri müjdele." buyurmuştur.
Ayna karşısında kendi güzelliğinizi başka birisi ile de kıyaslamayın. Kendi güzelliğinizi veya sahip olduklarınızı bir başkasıyla kıyasladığınızda, sizden daha güzel yüzlerin veya sizden daha çok imkânlara sahip olanların olduğunu fark ettiğinizde bu durum sizde moral kırıklığı veya kıskançlığa neden olabilir. En iyisi siz kendiniz olun. Kendinizi en sade ve en yalın olarak kabul edin. Düşüncelerinizle, hayal dünyanızla fikirlerinizle aklınızla kendinizdeki imkânları değerlendirmeye odaklanın. Kimseyle güç yarışmasına da kalkışmayın. Öncelikli olarak sorumlu olduğunuz şeyleri yapın. Yani olması gerekeni, makul ve mutedil olanı yapın. Kendinizde olanlarla yetinin. Şükür etmede nankörlüğe kapılmayın. Dünya hayatının bir imtihan olduğunu unutmayın. Tanrı size verdiklerinden daha fazlasını istemez. Tanrı size verdikleriyle sizi imtihana çektiğinin şuuru içinde olun. Eğer böyle yaparsanız harikalar yaratır güç ve tüm iyi olan şeyler sizin peşinizden koşar. Sıkıntılı ve zorlu günlerde sabırlı olun. Geniş ve refah günlerinizde ise azıp şımarmayın.
Para'nın ve gücün peşinde koşmayın. Eğer paranın peşinde koşarsanız güçlü ve zengin olanların gölgesine takılırsınız. Onların gölgesinde kalmaktan öteye gidemezsiniz ve başarısız olursunuz. Başarısız olduğunuzu anlayınca içe kapanır veya hırçın olursunuz. Sinir ve hırçınlık hem kendinize hem de çevrenize zarar verirci bir vasıftır.
Bence kendinizi olduğunuz gibi kabul edin ve kendinizde olan kıt imkânlarla yetinmeniz sizi daha mutlu, daha kararlı, daha başarı ve daha güçlü kılar. Yani kendi hakkınıza ne düşmüşse ona razı olun. Razı olduğunuz şeyin ise sizin için ilahi bir imtihan olabileceğini unutmayın. Karşılaştığınız zorluklarda daima dua edip Allah’tan yardım dileyin.
Kur’an-ı Kerim’de Araf Suresi 55. Ayet, Bakara Suresi 201. Ayet, Fatiha Suresi 6 ve 7. Ayetlerde: “"Rabbinize için için yalvararak dua edin. Rabbimiz bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azâbından koru, Bizi dosdoğru yola eriştir. Kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ulaştır. “ şeklinde buyrulmuştur.
Bencil ve kibirli olmaktan kaçının. Bencil ve kibirli insanlar isteklerinin yerine gelmesini arzular. İstekleri yerine gelmediğinde de ya ümitsizliye düşer ya da çok kırıcı ve hırçın olurlar. Böylece çevrede sevilmeyen biri haline gelirler. Bu da onları gıybete ve başkalarını kötülemeye sevk eder. Gıybet ve başkalarını kötülemek tüm iyi ameller karşılığında sevaba yönelik kazanımlarınızın tamamını silip süpürür ve karşı tarafın ise tüm günahlarını alırlar.
Nisa Suresi 148. Ayet ve Hucurât Suresi 12. ayette Yüce Allah'ı Teal (c.c.): "Allah çirkin sözün, açıkça söylenmesinden asla hoşlanmaz. Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin gizli hallerini ve kusurlarını araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a gönülden saygı besleyip O’na karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri çokça kabul edendir, engin merhamet sahibidir. Allah, her şeyi hakkıyla işitir ve kemâliyle bilir." buyurmuştur:
Olumsuz düşünmeyin. Daime olumlu düşünün ve hayat dolu olun. Daima hayata olumlu gözlerle bakın. Çünkü olumsuz düşünme iyi bir şey değil, olumsuz düşünme aynen kıskançlık gibi tehlikeli bir vasıftır. Olumsuz düşünce yani umutsuzluk kıskançlık gibi olumsuz enerji yayar. Olumsuz düşünce insanın imamını silip süpürüp götürebilir. İyi biri iken bir anda dünyanın en kötü insanı konumuna düşürür. Bu nedenle daima olumlu düşünceler içinde olun. Hayata pozitif gözlerle bakın. Şikâyet eden değil, şikâyetleri çözen olun. Dünya genelinde veya çevrenizde cereyan eden adaletsiz ve olumsuzlukların kaynaklarını başkalarında aramayın. Tam aksine adaletsizlikler, aksaklık ve erdemsiz davranışlar karşısında ne yapabileceğinize yönelik planlar yapın. Karşılaştığınız zorluk ve sıkıntıları hayatın bir imtihanı olarak ele alın ve mücadelenizi buna göre yürütün. Emir bi'l-ma'rûf ve nehiy ani'l-münker yapın. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de Hz. Yakup evlatlarına: "Evlatlarım! Haydi gidin! Yûsuf ve kardeşini arayıp bulmaya çalışın. Sakın Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez” dedi.
Eflatun ise; “Önemli olan çok şeye ihtiyaç duymak değil, önemli olan az şeye ihtiyaç duymaktır,” demiştir. İslami kaynaklarda; "Azla yetinmesini bilen, her zaman kanaat sahibi olabileceği" belirtilmiştir.
Yüce Allah Yusuf 87, Hicr 55-56, Rum 37. Ayetlerde şöyle buyurmuştur: “Sana kesinlikle olacak bir şeyi müjdeliyoruz. Sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! “Doğru yoldan sapanlardan başka kim Rabbinin rahmetinden ümidini yitirir ki?” Nankör insanlara bir rahmet tattırdığımızda bununla sevinir, şımarırlar. Fakat kendi elleriyle yaptıkları günahlar yüzünden başlarına bir felâket geldiğinde ise derhal ümitsizliğe düşerler. Onlar, Allah’ın dilediğine rızkı bol verdiğini, dilediğine de rızkı daralttığını görmezler mi? Şüphesiz bunda iman eden bir toplum için nice dersler ve ibretler vardır." buyrulmuştur.
Zümer 53. Ayette ise Yüce Allah’ı Tealla (c.c): "De ki; ey günah işleyerek kendilerine yazık eden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümîdinizi kesmeyin! Çünkü Allah, bütün günahları bağışlar. Şüphesiz O, çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.”buyurmuştur.