Türklerin Anadolu'ya Yerleşmesi ve İlk Türk Beylikleri Dönemi

Türklerin Anadolu'ya Yerleşmesi ve İlk Türk Beylikleri Dönemi

Türklerin Anadolu'ya gelişi ve Anadolu'yu yurt edinmesi ile başlayan I. Türk Beylikleri döneminde Türkiye tarihini içeren konular vardır.

Oğuzlar, günümüzde Türkiye, Balkanlar, Azerbaycan, İran, Irak ve Türkmenistan’da yaşamaktadırlar.

Oğuzlara:

 Arapların “guz”,

Bizansların “uz”,

Rusların “Tork (Torki)” adı ile bahsetmişlerdir.

Oğuz’un kelime anlamı:

"boylar, kabileler" demektir.

Anadolu ağzında İyi huylu (kimse) anlamında kullanılmıştır.

Oğuzlar, İslâmiyet’i kabul ettikten sonra Türkmen adını almışlardır.

Oğuz’un kelime anlamı:

"boylar, kabileler" demektir.

Anadolu ağzında İyi huylu (kimse) anlamında kullanılmıştır.

XI. yüzyılda Harezm bölgesinde toplu olarak yaşayan ve daha sonra batıya doğru göç ederek bugünkü Türkmen, Azeri, Gagavuz ve Türkiye Türklerinin aslını oluşturan büyük bir Türk boyudur Oğuzlar.

   Oğuz Kağan Destanı’na göre Oğuzlar;

   Kökeni, Oğuz’a dayanan bütün Türk boyları; Üçok ve Bozok kollarında türemişlerdir.

 Oğuz adından ilk kez Orhun Kitabeleri’nde bahsedilmiştir.

Uygurların egemenliğinde yaşayan Oğuzlar, Uygur Devleti yıkıldıktan sonra Seyhun Nehri çevresinde Oğuz Yabgu Devleti’ni kurdular.
    X. yüzyılın başlarında Hazar Denizi ile Seyhun Irmağı arasında; başkent “Yenikent” olmak üzere bir devlet kurdular.

Oğuz Devleti’ni “yabgu” unvanı verilen bir hükümdar yönettiği için bu devlete “Oğuz Yabgu Devleti” adı verilmiştir.

 Selçuk Bey; Oğuzların Üç Ok koluna mensup Kınık boyundandır.

Selçuk Bey hükümdarla arası açılınca; kendisine bağlı olanlarla Seyhun ırmağı kıyısında Türklerle Müslümanlar arasında yer alan Cent şehrine yerleşti. Samanilerin etkisiyle zamanla İslamiyet Oğuzlar arasında yayıldı. Çoğunluğu Müslüman olan bu bölgede siyasi etkinliğini artırmak için kendisine bağlı olanlarla birlikte Selçuk Bey Müslüman oldu.

XI. yüzyılda Harezm bölgesinde toplu olarak yaşayan ve daha sonra batıya doğru göç ederek bugünkü Türkmen, Azeri, Gagavuz ve Türkiye Türklerinin aslını oluşturan büyük bir Türk boyudur Oğuzlar.

Anadolu:

Ön Asya'nın bir parçası olarak Türkiye'nin Asya kıtasında bulunan toprağı, Küçük Asya, Rum.

Onuncu yüzyılın sonu ile on birinci yüzyılın başlarında İslam’ı kabul etmişlerdir.

ANADOLU’YA TÜRKİYE İSMİ VERİLMESİ:

Anadolu’ya XI. Yüzyıla kadar dönemin Latin ve Arap kaynaklarında Romania (Romalıların Ülkesi anlamında) denmiştir. Anadolu XII. yüzyıldan itibaren batılılar tarafından Türkiye olarak anılmaya başlanmıştır.

Anadolu’ya Türkiye adı ise ilk defa Bizans kaynaklarında görülmüştür.

1176 Miryokefalon Savaşı sonrasında Bizans Kaynaklarında “Turchia/Turkiya” denmeye başlanmıştır.

XIII. Yüzyıldan itibaren Avrupalılar Türkistan dahil Altaylardan Tuna boylarına kadar uzayan ülkeleri “Magna Turchia” (Büyük Türkiye) olarak zikretmişlerdir.

Batılı Seyyah Marco Polo Anadolu'dan Türkiye diye bahsetmiştir.

Arap kaynaklarında öncesinde “Diyar’ı Rum/Bilâd-ı Rum” ülkesi denmekteyken XIII. Yüzyıldan itibaren Biladü’t Türk” olarak zikredildiğini görmekteyiz.

 Arap seyyahı İbni Batuta 1331 yıllarda Anadolu gezisinde yoğun Türk nüfusunu gördükten sonra Anadolu için Türkiye Ülkesi “Berrü’t Türkiyye el  Ma’rûf bi Bilâdi’r Rûm(Türk toprağı anlamında)  demiştir. 

Ayrıca Mısır Suriye ve Hicaz'a topraklarında hüküm süren Mümlükler de “Ed-Devletü't-Türkiye” Türkiye devleti ifadesini kullanmışlar.

TÜRKİYE TARİHİ

      Türklerin Anadolu'nun fethinden önce Anadolu yıllarca devam eden Sasani-Bzans savaşları nedeniyle Anadolu harabeye dönmüştü. Özellikle Doğu ve Güney Anadolu bölgelerindeki savaş yüzünden Karadeniz, Akdeniz ve Ege bölgelerine göçler olmuştu. Ayrıca salgın hastalıklar yüzünden Anadolu’da nüfus oldukça azalmıştı. Bizans ise Anadolu’daki hâkimiyetini kaybettiğinden bu bölgelerde Gürcü ve Ermeni prenslikleri kurulmuştu.

      Anadolu’nun Fethi:
    Anadolu’ya ilk Türk akınlarını İskit, Hun ve Sibir Türkleri gerçekleştirmiştir. Çağrı Bey komutasındaki Türklerin 1015 yılında başlattıkları Anadolu akınlarının temel amacı;
 —Anadolu’yu yakından tanımak ve gelecekte yapılacak olan kesin yerleşmenin ne şekilde olacağını kararlaştırmaktı.
Anadolu’nun fethi için yapılan Türk akınları Büyük Selçuklu Devleti’nin kurulması ve Tuğrul Bey’in Anadolu’ya yerleşilmesine karar vermesinden sonra hız kazanmış ve planlı olarak fethedilme kararı alınmıştı.
  Tuğrul Bey döneminde,
*Göçebe Türkmenlerin Müslümanların yaşadığı bölgeler göç ederek çevreye zarar vermeleri
*Abbasi halifesinin kontrol edilmeyen göçebe Türkmenlerden şikayetçi olması
Türkmenlerin Bizan üzerine sevk edilmesine yol açmıştır.

     Bu durum Türklerin Anadolu’yu fethetmesinde sosyal ve siyasal şartların etkili olduğunu göstermektedir.
    Tuğrul Bey döneminde, Bizans ile yapılan Pasinler Savaşı kazanımlı (1048) ve Türklerin Doğu Anadolu’daki etkileri artmıştır. Alp Arslan döneminde 1071’de Malazgirt Savaşı’nın kazanılmasından sonra Türkler Anadolu’ya yerleşmeye başlamışlardır.

     TUĞRUL VE ÇAĞRI BEYLER

     Selçuk Bey ölünce yerine Arslan Bey geçti. Arslan Yabgu’nun Gazneli Mahmut’u bir hile yakalanarak tutsak düşmesinden sonra yerine Musa Yabgu geçtiyse de Tuğrul ve Çağrı kardeşler bunu kabul etmediler. Ağabeyi Çağrı bir fedakârlık örneği göstererek Tuğrul Bey’i hükümdar ilan ederek kendisi de komutan olmuştur.

   Anadolu’daki Fetih Hareketleri:
   Tuğrul ve Çağrı Beyler tahta geçtiklerinde iki problem vardı:
     1. Göçebe Türklere yurt bulmak
     2. Tam bağımsız bir devlet kurmaktı.

     Bu gaye ile 1015-1021 yılları arasında, Çağrı 3 bin kişilik bir ordu ile Anadolu’da Van Gölü kıyısına kadar akınlarda bulunmuşlardır. 1048’de Pasinler  ve 1071 Malazgirt Savaşı ile Bizans ordusunu hezimete uğrattı.

         ANADOLU’DA KURULAN İLK TÜRK BEYLİKLERİ
     Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’nun fethini tamamlamak ve Türkleşmesini sağlamak amacıyla Anadolu’ya önemli komutanlar gönderildi. Bu komutanlar kendilerine hedef gösterilen yerleri fethederek beylikler kurdular. Anadolu’da kurulan ilk Türk beylikleri şunlardır.
 

DANİŞMENLİLER (1080-1178):
Amasya, Niksar ve Sivas tarafında Ahmet Gazi tarafından kurulmuştur.

 Önemi: Anadolu’da kurulan ilk beylikler arasında en güçlü ve en geniş sınırlara sahip olmuştur.
Bizans, Ermeni ve Haçlılarla savaşmıştır.

Haçlılarla Yapılan Savaşlar; “Danişmentname” Destanına Konu olmuştur.
Türkiye Selçukluları ile birlikte Eskişehir yakınlarında Haçlılara karşı mücadele etmişler. Emir Gazi Döneminde Fırat’tan Sakarya’ya Orta ve Kuzey Anadolu, Danişmentlilerin eline geçmiştir.

Emir Gazi’nin yerine geçen oğlu Muhammed döneminde Bizans ve Haçlılarla savaşlar yapılmıştır. Emir Gazi’nin oğlu Muhammed’in ölümü sonrası taht kavgaları yüzünden ülke toprakları üçe bölündü. Türkiye Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan, üç kolu da ele geçirerek 1178’de Danişmentlilere son vermiştir.
Günümüze Kalan En Önemli Eserleri:

Niksar Yağıbasan Medresesi: Anadolu’da kurulan ilk medresedir.
Kayseri Ulu Camii ve Emir Gazi Kümbeti.

MENGÜCEKLER(1080-1228):

Erzincan, Kemah, Divriği civarında Alp Arslan’ın komutanlarından Mengücek Gazi tarafından kuruldu. Trabzon Rumları ve Gürcülerle mücadele etmişlerdir.
Beylik daha sonra Erzincan ve Divriği kolu olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Mengücek’ten sonra yerine oğlu İshak geçti. Ancak İshak’ın ölümünden sonra taht kavgaları nedeniyle ikiye bölündü.
Anadolu Selçuklu Devleti tarafından yıkılmıştır.

Mengüceklerin Tarihteki Önemleri:

Mengücekliler zamanında Kemah ve Erzincan, tarım, ticaret, sanayi açısından büyük gelişme göstermiş, iktisadı gelişmenin yanında devrin en önemli kültür merkezlerinden biri olmuştur. Divriği’de darüşşifa ile birlikte külliye olarak yaptırılan ulu Camii, dönemin en önemli eseridir.

Erzincan ve çevresinde meydana gelen depremler o denemde yapılan eserlerin büyük kısmını tahrip ederek günümüze kadar ulaşmasını engellemiştir.
Mengücekler, bilimin gelişmesine önem vermişlerdir. Hükümdar Davut Şah’ın Erzincan’daki sarayına davet ettiği dönemin bilim insanı Muvaffakuddin Abdüllâtif, tıp, fizik ve felsefe alanlarında eserler vermiştir.

Günümüze Kalan En Önemli Eserleri: Kale Camii, Kayıtbay Camii ve Divriği Ulu Camii.

   SALTUKLULAR (1072-1202):
Alp Arslan’ın komutanlarından Ebul Kasım Saltuk tarafından  Erzurum ve çevresinde kurulmuştur.

Erzurum, Akdeniz limanlarından Azerbaycan ve Tükistan’a uzanan ticaret yolları üzerinde kurulmuş bir şehirdi. Bu nedenle Saltuklular zamanında ticari açıdan önemli bir merkezdi. Ayrıca bölge geniş otlaklara sahip olduğundan hayvancılık gelişmişti.

En parlak dönemi sultanları İzzettin Saltuk döneminde yaşanmıştır ve beylik adını Saltuk Beyden almaktadır.

Önemi: Anadolu’da kurulan İlk Türk Beyliğidir. Haçlılar ve Gürcülerle

Anadolu Selçuklu Devleti tarafından yıkılmıştır.

Türkiye Selçuklularının Gürcülere karşı düzenlediği sefere Saltuklu Beyi Alâettin’in katılmayı reddetmesi üzerine Selçuklu Sultanı Rükneddin Süleyman Şah, Erzumu’u ele geçirerek Saltuklu Devleti’ne son verdi (1202). 
 Günümüze Kalan En Önemli Eserleri:

Tepsi Minare, Kale Camii, Tercan’daki Mama Hatun Türbesi,  Kervansarayı, Ulu Camii, Üç Kümbetler

  ARTUKLULAR (1102-1409):
     Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Hasankeyf, Mardin ve Harput çevresinde Artuk Bey’in oğulları tarafından kurulmuştur.
     Artuk Bey, Selçuklu Sultanı Melikşah Devrinde İzmit’e kadar yapılan fetihlerde bulunmuş ancak Melikşah’la arası açılmıştır. Bu olaydan sonra Suriye Melik’i Tutuş’un hizmetine girmiş ve buna karşılık Kudüs kendisine dirilik olarak verilmiştir. Ancak II Gazi döneminde Fatimi saldırıları sırasında burada tutunamayarak Diyarbakır yöresine geldiler(1098).
 Üç ayrı kola ayrılarak yönetimlerini genişletmişlerdir.

Bunlar :
Hasankeyf ( Hısn-ı keyfa ) Artukluları: Sökmen Bey tarafından Diyarbakır’da kurulmuştur. Eyyubiler tarafından yıkılmıştır.
Harput Artukluları: Elazığ’da kurulmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti tarafından yıkılmıştır.
Mardin Artukluları : Mardin de kuruldu. Artukluların en uzun süre yaşayan koldur. Haçlıları yenilgiye uğratmıştır. Karakoyunlar tarafından yıkılmıştır.

Tarihteki Yerleri ve Önemi:
Batman ırmağı üzerinde bulunan Malabadi Köprüsü, Mardin’de Hatuniye Medresesi, Koçhisar’da Ulu Cami, Muzafferiye, Semanin, Şehidiye ve Hüsamiye Medreseleri bu döne ait eserlerdir.

 Bilim:
Artuklular Devrinin en tanınmış bilim insanlarından bir El Cezeri’dir. Haberleşme, kontrol, denge kurma ve ayarlama ilmi olan Sibernetiğin ilk kurucusudur. Sibernetiğin gelişmesiyle elektronik beyinler ve otomasyon denilen sistemler ortaya çıktı. Ceziri, dişli çarklarla çalışan çeşitli makineler yaptı. Bunun yanında su saatleri, kendiliğinden kesilip akan fıskiye, mekanik olarak çalışan müzik aletleri, tulumbalar ve şifreli kilitler yapmayı başardı.
Günümüze Kalan En Önemli Eserleri: Diyarbakır-Artuklu Sarayı, Batman-Malabadi Köprüsü, Mardin Ulu Camii.

Ticaret Hayatına Katkıları:
Artuklular Döneminde halktan çok az bir vergi alındığı için komşu ülkelerden Artuklu topraklarına göçler olduğu bilinmektedir. İnşa edilen köprüler, kervansaraylar, camiler, medreseler, su kanalları dericilik ve el sanatları oldukça gelişmiştir. Mardin’de etrafı bağlarla çevrili yerleşim bölgelerinde pamuk ekimi yapıldığı ve dokumacılığın geliştiği seyyahlar tarafından anlatılmaktadır. Ahlat’ın ticari merkez olmasında önemli rol oynamıştır. İran ve Anadolu’dan gelen mallar Mardin pazarında satılmaktaydı.

   ÇAKA BEYLİĞİ (1081-1093):

        İzmir ve çevresinde faaliyet göstermişlerdir. Çaka Bey; 1071'deki Malazgirt Meydan Muharebesi'nin hemen sonrasında Selçukluların Anadolu coğrafyasına yayıldıkları dönemde İzmir merkezli bağımsız bir beylik Çaka Bey tarafından kuruldu. Çaka Bey 11. yüzyıl Selçuklu komutanı ve denizcisidir. Türk tarihinin ilk donanmasını oluşturduğundan tarihteki ilk Türk amirali olarak kabul edilmektedir.

       1071 yılı sonrasında Anadolu'ya yapılan Selçuklu saldırılarına katılan ve Doğu Roma İmparatorluğu'na esir düşen Çaka Bey, 1081'de saraydan kaçmayı başardı. Aynı yıl, İzmir tarihindeki ilk Türk hâkimiyetini sağladı. Bir müddet sonra sınırlarını genişleterek bazı Ege adaları ile Midilli, Rodos ve İstanköy adalarını fethetti.
 Çaka Bey, Bizans’a karşı Peçenek Türkleri ve Türkiye Selçukluları ile bir ittifak kurdu. 1092 yılı civarında, günümüzde Çanakkale'de yer alan Abidos'u kuşatmasına rağmen; Doğu Roma İmparatoru I. Aleksios Komnenos'un Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıç Arslan'ı kışkırtması üzerine Kılıç Arslan Kayınpederi Çaka Bey’i  şehit etti.
      Çakabey’in ölümünden sonra Bizans, İzmir ve çevresine yeniden hâkim oldu ve bu devletin varlığına son verdi.  
 

Anadolu’da Kurulan İlk Beyliklerin Özellikleri:
1. Kuruldukları bölgelerin Türkleşmesini sağlamışlardır.
2. Anadolu’yu imar etmişler, Türk İslâm kültürünü Anadolu’ya taşımışlar ve yaptıkları mimari eserlerle Anadolu’ya Türkiye denmesini sağlamışlardır.
3. Başta Bizans olmak üzere Gürcülere, Ermenilere, Rumlara ve Haçlılara karşı mücadele ederek yeni Türk yurdunu korumuşlardır.
4. Anadolu’daki küçük yerleşme yerlerini büyük Türk şehirleri haline getirmişlerdir. Bu dönemde Anadolu’da Türk nüfusu artmış, yer isimleri Türkçe olarak değiştirilmiştir.

Anadoluda Kurulan İlk Türk Beyliklerinin Türk Tarihindeki Önemi
 Anadolu’nun fethini ve Türkleşmesini sağladılar.
Anadolu’da İslamiyet’in yayılmasını sağladılar.
Anadolu’da yeni şehir, kasaba ve köyler kurdular.
Anadolu’da Türk kültürüne ait eserler oluşturdular.

Not: Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu’ya gönderdiği komutanlara fethettiği toprakların hâkimiyetini vermiştir. Bu durum Anadolu’da feodal beyliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.

 

Google+ WhatsApp