Pierre Loti

Pierre Loti

 

Asıl adı Louis Marie Julien Viaud  olan Piyer Loti Fransız asıllı bir romancıdır. Piyer Loti  14 Ocak 1850 tarihinde doğdu ve  10 Haziran 1923 yılında ise ölmüştür. Piyer Loti ismini bazı kaynaklara göre yaptığı Okyanusya seferi sırasında, Tahitili yerliler tarafından verildiği söylenir. "Loti", egzotik iklimlerde yetişen egzotik bir çiçeğin ismidir.

1850 yılında Fransa'nın Rochefort kentinde Protestan bir ailenin en küçüğü olarak doğan P. Loti 17 yaşında Fransız Deniz Kuvvetleri'ne girmiş. Denizcilik eğitimini başarı ile tamamlayan Loti 1881'de yüzbaşı rütbesine yükseltildi. Ve ilerleyen yıllarda albaylığa kadar yükseldi. Ortadoğu ve Uzakdoğu'da görev yapmıştır. Bir deniz subayı olarak romanlarında konu ettiği yabancı kültürünü pek çok yer gezerek tanıma fırsatını buldu. Bu yolculuklarında edindiği deneyimlerini ve gözlemlerini daha sonra kitaplarına roman olarak yansıtmıştır.

Piyer Loti aslında bir Türk hayranıdır ve İstanbul'u çok sevmiştir. İstanbul'a ticaret yapmak için geldiğinde bir çerkez kız ile tanışır. Sonra ona evlenme teklifi yapar ama aniden İstanbulu işi icabı terkeder. Sonra buna pişman olur İstanbul'a geldiğinde bu Çerkez kızı arar ama öldüğünü öğrenince çok üzülür ve mezarına giderek fotografını çeker. Daha sonra aşık olduğu kızın mezarının aynısını Fransa'daki evine yaptırır.

     1879'da ilk romanı olan ve o dönemin Osmanlı Türkiye'sinden kesitler veren Aziyadé 'nin (Aziyade) yayınlanmasının ardından 1886'da Pécheur d'Islande'la (İzlanda Balıkçısı)'nı yayınladı. Loti, kendini edebiyat çevresine kabul ettirmiş bir yazar oldu. Daha sonraki yıllarda her yıl bir kitabı çıktı ve kitapları geniş kitlelerce okundu. 1891 yılında Fransız Akademisi'ne seçilen yazar 1910 yılında Légion d’Honneur nişanını aldı.İzlenimci bir yazar olan Pierre Loti'nin oldukça yalın bir dili vardı. Edebiyattaki bu izlenimciliği kişiliğini de derinden etkiledi. Derin bir umutsuzluğu dile getiren yapıtlarında aşkın yanı sıra ölüm duygusu da geniş yer alıyordu. Bütün bu umutsuzlukla birlikte içinde duyduğu insanlığa karşı şefkat ve acıma duygusunu yapıtlarına yansıttı.
 

Google+ WhatsApp