II. Mahmut Dönemi Osmanlı Devleti Siyasi Olaylar ve Gelişimi

II. Mahmut Dönemi Osmanlı Devleti Siyasi Olaylar ve Gelişimi

II. MAHMUT DÖNEMİ  (1808-1839):

  SENED-İ İTTİFAK ( 1808 ): 

      II. Mahmut ile merkezi dinlemeyen eyalet valileri "ayanlar" arasında yapılan sözleşmedir.

* İlk kez Osmanlı Sultanı'nın haklarına sınırlama getirilmiştir. Bu sözleşme ile Sultan, Ayanların varlığını ve haklarını tanımıştır.

* Bu durum Osmanlı Sultanının ayanlara söz geçiremeyecek kadar zayıfladığını gösterir. Ayanlar da kendi bölgelerinden devletin asker ve vergi toplamasına yardım edecektir.

 Not: Alemdar Mustafa Paşa, kaldırılan Nizam-ı Cedit Askeri ocağının yerine, Sekban-ı Cedit adında yeni bir askeri ocak kurdurmuştu. Ancak, yeniçeriler,  Alemdar Mustafa Paşanın ölümüyle bu askeri ocağın kaldırılmasıyla sonuçlanan bir ayaklanma yapmışlardır.

Not: Bu Yeniçerilerin son ayaklanmasıdır( 1808 ).

 2. (1806 -1812) OSMANLI - RUS SAVAŞI  VE BÜKREŞ ANTLAŞMASI:

Sebepler:
1)- Rusların Sırp isyanını desteklemesi ve Balkan Milletlerini kışkırtması.
2)- Rusya’nın Eflak-Boğdan’ı işgal etmesi.
Savaş:
• Rusların Eflak-Boğdan’ı işgal etmesi karşısında Fransa’nın etkisiyle Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş ilan etti. Osmanlı-Fransız yakınlaşması karşısında İngiltere, Rusya’nın yanında yer aldı.
• İngilizler Ruslara destek için donanmalarını İstanbul’a gönderdiler. İstanbul’a sadece denizden yapacakları bir saldırıyla başarılı olamayacaklarını anlayarak geri döndüler. Bu defa Mısır’a saldıran İngilizler, Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa tarafından püskürtüldü.
• Fransa 1807’de Rusya ile “Tiflist Antlaşmasını” imzalayarak, dostluk kurdu. Yalnız kalan Osmanlı Devleti İngiltere’ye yaklaştı. İngiltere ile “ Çanakkale (Kale-i Sultaniye)” antlaşmasını imzaladı.
• Bu arada Ruslar Osmanlı topraklarında ilerliyordu.
• Avrupa’da siyasi ortam yeniden değişti. Fransa ile Rusya’nın arası yeniden açıldı. Rusya’ya silahlarını çeviren Fransa bu defa Osmanlı Devleti’nin yanında yer aldı. Fransa’ya güvenemeyen Osmanlı Devleti Rusya ile Bükreş Antlaşması’nı imzalayarak savaşı sona erdirdi.

Sonuç:
Bükreş Antlaşması  (1812) :
1- Ruslar bu savaşta işgal ettikleri Eflak ve Boğdan'ı Osmanlı Devletine geri verdiler.
2- Basarabya, Ruslar'a bırakıldı. Prut ırmağı iki devlet arasında sınır kabul edildi.
3- Sırplara bazı ayrıcalıklar tanınacaktı.
 YUNAN İSYANI:

Sebepleri :
1- Fransız ihtilalinin milliyetçilik, bağımsızlık gibi fikirlerinin etkisi
2- Rusya’nın ve Avrupa Devletleri’nin kışkırtması
3- 1804 de kurulan Etnik-i Eterya Cemiyeti’nin çalışmaları

      Yunan ayaklanması iki bölümdür. Birincisinde Rusya'nın doğrudan desteğini sağlamak amacıyla;

 Ayaklanma Eflak ve Boğdan'da çıkarılmış, ancak Eflak halkının Rumları sevmemesi ve destek vermemesi üzerine ayaklanma bastırılmıştır.

 İkincisi Mora'da çıkarılan ayaklanmadır.

İsyan :
    1821’de Mora’da başlayan isyan kısa sürede büyüdü. Osmanlı hükümeti Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istedi. Mehmet Ali Paşa yardım karşılığında II. Mahmut’tan Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesini istedi. Osmanlı ve Mısır donanması isyanı bastırdı ve Navarin Limanı’na çekildi. Ancak Yunan isyanının bastırılması Batılıların işine gelmedi. İngiltere, Fransa, Rusya ve Avusturya Osmanlı Devleti’ne ultimaton vererek Yunanistan’a bağımsızlık verilmesini istediler. Bu istekleri reddedilince Osmanlı ve Mısır donanmasını Navarin’de yakıldı (1827). Osmanlı Devleti yanan donanma karşılığına tazminat isteyince, suçu Osmanlı denizcilerinin üzerine attılar. Bu olaydan sonra Osmanlı Devleti’nin Fransa, İngiltere ve Rusya ile siyasal ilişkileri kesilmiştir. 

 NotNavarin olayı Osmanlı Donanmasının yaşadığı 4 felaketten biridir.

Birincisi 1571 İnebahtı,

İkincisi 1770 Çeşme,

Üçüncüsü 1827 Navarin,

Dördüncüsü 1853 Sinop’tur.

  Yeniçeri Ocağının Kaldırılması  ( Vaka-i Hayriye ) ( 1826 ):  

   Ocak devlet içindir özelliğini yitirip, devlet ocak içindir anlayışının egemen olduğu yeniçeri ocağı, yeniliklerin önündeki en büyük engeldi ve devlete sürekli sorun çıkarıyordu.

     Saray, halk ve ulemanın ortak çabasıyla kaldırıldı. Bu olaya, hayırlı olay anlamında "Vaka-i Hayriye" denilir. Yeniçeri ocağının kaldırılmasıyla yerine "Asakir-i Mansure-i Muhammediye " adında yeni bir askeri ocak kuruldu.

  1828–1829 OSMANLI-RUS SAVAŞI:

  Sebepleri :
1)- Ruslar’ın sıcak denizlere inmek istemesi
2)- Osmanlının Rusya’dan Navarin’de yakılan donanmanın zararını talep etmesi
3)- Osmanlı’nın Yunanlılar ve azınlıklarla ilgili Avrupa Devletlerinin ve Rusya’nın isteklerini reddetmesi.

Savaş :
Bu sebeplerden, Rusların saldırısıyla savaş başladı. Ancak Osmanlı Devleti böyle bir savaşa hazır değildi ;

Sonuç :
Rusların ilerleyerek doğuda Erzurum’a, batıda Edirne’ye kadar gelmeleri üzerine Osmanlı devleti barış istedi.

 Edirne Antlaşması (1829)

Antlaşmasın Şartları:

1- Yunanistan'ın bağımsızlığı tanındı.
2- Tuna ağzındaki adalar Ruslar'a bırakıldı. Buna karşılık, Eflak, Boğdan Osmanlılara geri verildi.
3- Eflak, Boğdan ve Sırbistan'a ayrıcalıklar verilmesi kabul edildi.
4- Doğu'da Anapa, Poti, Ahıska, Ahıkelk kaleleri Rusya'ya bırakıldı.
5- Rus ticaret gemilerinin boğazlardan serbestçe geçmeleri kabul olundu.

6- Rusya'ya 8,5 milyon lira savaş zarar ödentisi verildi.
 Önemi: Rusların Osmanlı İmparatorluğu’nda milliyetçilik hareketleri, hedefine ulaşmış ve ilk kez bir azınlık bağımsız olmuştur. Yunanistan’ın bağımsız olması, Sırbistan’ın bağımsız olması, Sırbistan’ın özerk hale gelmesi, Eflak ve Boğadan’a imtiyazlar verilmesi Rusya’nın Balkanlarda etkinliğinin artmasına yol açmıştır. Bu durum Rusya’nın ulusçuluk isyanlarını çıkarları doğrultusunda desteklediğini göstertir

     Yunanistan’ın bağımsız olmasından sonra Mora’nın kaybedilmesi Mehmet Ali Paşa olayının çıkmasında etkili olmuştur.

      Osmanlı İmparatorluğu toprak kaybına uğramıştır. Rusya’ya savaş tazminatı ödenmesi zayıflamış olan Osmanlı hazinesine yeni bir yük daha getirmiştir.

   NOT: Osmanlı Devletinde bağımsızlığını elde eden ilk Hıristiyan azınlık YUNANİSTAN’dır.

    Fransa’nın Cezayir’i İşgali(1830):

    Osmanlının Yunan isyanı ve Rus savaşıyla uğraşmasını fırsat bilen Fransa 1830’ da CEZAYİR i işgal etti. Osmanlı Devleti kuzey Afrika’da ilk defa toprak kaybetmiş ve Fas ile

olan ilişkileri kesilmiştir.
 Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa'nın İsyanı :
Sebepleri :
1)- Yunan isyanının bastırılmasında II. Mahmut’a yardım eden Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’ya vaad edilen yerlerin verilmemesi
2)- Mehmet Ali Paşa’nın Navarin olayından sonra padişahtan izin almadan ordu ve donanmasını geri çekmesi.
3)- 1828-1829 Osmanlı-Rus savaşında yardım istenildiği halde Mehmet Ali Paşa’nın yardım göndermemesi
 Gelişme :
II. Mahmut Mehmet Ali Paşa’yı görevden almak için hazırlanırken Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa üzerine gönderilen padişah kuvvetlerini yenerek Konya’ya ilerledi. Bu zor durum karşısında padişah yabancı devletlerden yardım istedi. İngiltere ve Fransa bu isteğe kayıtsız kaldılar. II. Mahmut son çare olarak (denize düşen yılana sarılır diyerek) Rusya’dan yardım istedi. Bir Rus donanması İstanbul boğazını geçerek Büyükdere önlerine demirledi. Osmanlı - Rus yakınlaşması İngiltere ve Fransa’yı telaşlandırdı. Hemen devreye girerek Mehmet Ali Paşa ya baskı yaptılar. Bunun üzerine Mehmet Ali Paşa ile II. Mahmut arasında Kütahya Antlaşması imzalandı (14 Mayıs 1833).
 Kütahya Antlaşması (14 Mayıs 1833):
1)- Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerine ek olarak Suriye valiliği de verilecek.
2)- Oğlu İbrahim Paşa’ya da Cidde valiliğine ek olarak Adana Valiliği verildi.

NOT: 1. Bu antlaşma Mısır sorununu geçici olarak çözmüş fakat iki taraf da bu anlaşmadan memnun olmamıştır.

           2. Osmanlı Devleti’nin iç sorunu olarak başlayan  Mısır Sorunu uluslar arası boyut kazanarak Avrupa sorunu haline gelmiştir.
     Kütahya Antlaşmasına rağmen İngiltere ve Fransa’ya karşı kendisini güvende hissetmeyen II. Mahmut, Rusya'yla Hünkâr İskelesi Antlaşması’nı imzalamıştır(1833).
  Hünkâr İskelesi Antlaşması’nı (8 Temmuz 1833):

1)- Osmanlılar ve Ruslar bir savaş zamanı birbirlerine yardım edeceklerdi.
2)- Osmanlı devletine bir düşman saldırırsa, Rusya asker ve donanma gönderecek Osmanlı Devletini koruyacaktı. Masrafları Osmanlı Devleti karşılayacaktı.
3)- Rusya bir saldırıya uğrarsa, Osmanlı devleti Rusya'ya asker ve donanma göndermeyecek, Çanakkale ve İstanbul boğazlarını kapatacaktı.

4)- Bu antlaşma 8 yıl yürürlükte kalacaktı.

önemi:

1- Rusya bu antlaşmayla boğazlar üzerinde büyük avantaj sağlayıp, Karadeniz'deki güvenliğini artırmış oldu.
2- Bu antlaşmayla Boğazlar sorunu ortaya çıkmıştır.
3- Bu antlaşma Osmanlının boğazlar üzerindeki egemenlik haklarını, tek başına  kullandığı son antlaşmadır.

NOT: Osmanlı Devleti Mısır ve Boğazlar meselesinde İngiltere’nin desteğini kazanmak için İngiltere ile 1838 BALTA LİMANI Antlaşmasını imzalamıştır. Bu antlaşma ile:

- İngiltere'ye çok geniş ekonomik haklar verilmiş, Osmanlı ülkesinde tekel sistemi ve iç gümrük yönetimi kaldırılmıştır. Böylece Osmanlı ekonomisinin çöküşü hızlanmıştır ve giderek dışa bağımlı hale gelmiştir.

-Osmanlı ülkesinde ticaret gelirlerinin büyük bir bölümü yabancıların eline geçmiştir. 
      Kütahya antlaşması fazla uzun sürmedi. 1839’da Mehmet Ali Paşa bağımsızlığını ilan etti. Oğlu İbrahim Paşa, üzerine gönderilen Osmanlı kuvvetlerini Nizip’te yendi. İngiltere ve Fransa Hünkâr İskelesi antlaşmasına dayanarak Rusya’nın boğazlara egemen olmasından çekindiklerinden, hemen devreye girerek Mısır konusunda Londra’da uluslararası bir konferans düzenlendi.
     Nizip yenilgisi haberi İstanbul’a gelmeden II. Mahmut ölmüş, yerine oğlu I. Abdülmecid padişah olmuştur.

     1815 Viyana Kongresi:

    1815’te toplanan Viyana Kongresi’nde ilk defa Rus Çarı Aleksandır tarafından Osmanlı idaresindeki Hıristiyanların davası ile ilgilenmek için kullanılan şark meselesi terimi, sonradan daha geniş bir anlam kazandı. XIX. Yüzyılın ilk yarısında Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünün korunması şeklinde değerlendirilirken, XIX. Yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki topraklarının paylaşılması anlamında ele alınmıştır.

    Oysa 1815 Viyana Kongresi’nin asıl amacı Avrupa’da monarşi rejimlerini yeniden kurmak, Fransa’nın işgalinden kurtarılan devletlerin geleceğini belirlemek ve devletlerarasında güç dengesini sağlamaktı.

Google+ WhatsApp