Cem Sultan

Cem Sultan

Cem Sultan olayı

Cem Sultan merkezi yönetimin devşirmelerden arındırılarak Türklerin getirilmesini savunuyordu. Bu nedenle Cem Sultan, II. Bayezit ile taht mücadelesine girişmiştir, ama bu mucadelede başarısız olmuştur. Bu taht mücadelesi bir iç soruniken dış sorun haline dönüşmüş Osmanlı Devleti'ne yükselme döneminde duraklama dönemini yaşamasına neden olmuştur. Osmanlı devleti Cem Sultan için senelik 45 bin düka altın haraç ödemiştir.  
 
       Cem Sultan yönetimi ele geçirmek istemesinin sebebi yöneticilerin ve merkez kuvvetlerinin Türklerden oluşturulma isteği idi.
     Cem Sultan’ı Karaman Oğulları ve Memlükler desteklemişlerdir. Memlükler de, Karaman oğulları da, sonraki dönemde kurulacak Olan Safaviler de bu tehlikenin farkındaydılar. Ama Cem Sultan Ağabeyi ile girdiği taht kavgasını kaybetmesi nedeniyle bu amacına ulaşamamıştır. 
      Annesi Çiçek Hatun bir Türkmen beyinin kızıdır. Taht mücadelesine giriştiği  kendisinden büyük kardeşi Bayezit’in annesi Sırp kökenlidir. 
Cem Sultan 4 yaşından 10 yaşına kadar sarayda çeşitli hocalardan ders almıştır. 
Arapça, Farsça ve Rumca dillerini öğrendi.
 
        10 yaşındayken Kastamonu Sancak Beyliğine gönderildi. Cem Sultan;  lalası Süleyman Çelebi ve Nasuh Çelebi ve Kastamonu Sancak Beyi ile birlikte Kastamonu’ya gitti.  Türk kültür ve geleneklerini,  siyaset ve kamu idaresi konularında pratik bilgiler, tecrübeler ve yetenekler öğrendi.
Şehzade Cem için 1472'de İstanbul'da sünnet töreni yapıldı.
 
       1473'de Fatih Sultan Mehmed Uzun Hasan'ın üzerine doğu seferine gitti. Büyük şehzadeleri olan Şehzade Mustafa ve Sehzade Bayezid'i yanında götürdü. Cem'i lalaları ile geride Edirne Sarayı'nda kaymakam olarak bıraktı. 
      Bu sırada sarayda iç oğlanı olan ve sonradan vatanı İtalya'ya dönerek hatıratını yazan Vicenza'li Angiolello bu dönem olaylarını hatıralarına geçirmiştir. Vicenza'li hatıratında Anadolu'ya geçen Fatih Sultan Mehmed'den, Edirne'ye 40 gün kadar hiç haber gelmemişti. Bunu Sultan'ın başına gelen kötü bir felaket olarak yorumlayan iki lalası onu sultan olarak ilan ederek saray halkının ona biat etmesini sağladılar. Fakat Fatih Sultan Mehmed bu seferde galip olarak geri dönüp bu olayı öğrenince çok sinirlendi. Şehzade'nin lalalarını (Süleyman ve Nasuh çelebileri) idam ettirdi. Fatih Sultan Mehmed'in bu olayı ciddi olan bir saray komplosu olarak görmesi mümkündü. Fakat belki de kendi gençliğinde babası II. Murad'ın kendine sultanlığı devrinden sonra ki bir Melami şeyhine inanarak yaptığı hareketleri hatırlayarak, sonraki kararlarından bir toy (tecrübesiz) genç şehzadenin kandırılarak da bir yakışıksız hareket olarak gördüğünden şehzadeyi affettiği görülmektedir. Çünkü ertesi yıl Konya'da valiyken ölen Şehzade Mustafa'nın yerine Şehzade Cem Konya'ya vali olarak atanmıştır. 
 
  3 Mayıs 1481'de Fatih Sultan Mehmed'in ölümü üzerine Amasya'da bulunan Şehzade Bayezid ve Konya'da kendisine haberciler gönderildi. Veziriazam Karamanlı Mehmet Paşa, sultanın vefatını bir süreliğine gizlemeye çalışmışsa da bunu başaramamıştı. Duruma kızan Yeniçeriler ayaklanıp sadrazam Karamanlı Mehmed Paşa'yı öldürdüler ve Şehzade Bayezid'in, İstanbul'da bulunan oğlu Korkut'u saltanat naibi ilan ederek onu tahta çıkardılar. Ancak Cem Sultan'a gönderilen haberci, yolda Şehzade Bayezid'in kayınbabası ve Anadolu Beylerbeyi olan Sinan Paşa tarafında yolda yakalanarak öldürüldü. Bu nedenle Cem Sultan babasının öldüğü haberini geç öğrenmiştir.  Cem Sultan’ın en büyük destekçisi sadrazam Karamanlı Mehmed Paşa da yeniçerilerin isyanıyla öldürülmüştü. Cem Sultan, babasının vefatını dört gün sonra öğrenebilmişti.  Şehzade Bayezid, İstanbul'a varır varmaz devlet idaresini eline aldı.
 
      Cem Sultan, babasının meşhur Kanunnâme'sine koydurttuğu "Her kimesneye evlâdımdan saltanat müyesser ola karındaşlarını nizâm-ı âlem için katletmek münasiptir. Ekser ulemâ dahi bunu tecviz etmişlerdir..." hükmü gereği öldürüleceğinden emin olduğundan, Konya civarında topladığı bir miktar askerle Bursa'ya doğru ilerledi. Cem Sultan 4000 kadar askeriyle birlikte 27 Mayıs 1481'de İnegöl önlerine geldi. Sultan II. Bayezid, Ayas Paşa idaresindeki bir orduyu Cem Sultan'ın üzerine gönderdi. 28 Mayıs'ta yapılan muharebeyi kazanan Cem Sultan Bursa'da padişahlığını ilan ederek kendi adına hutbe okutup para bastırması II Bayezit’i kızdırdı. Cem Sultan’ın Bursa’daki saltanatı 20 gün sürdü. 
 etti. 
            Sultan II. Bayezid'e gönderdiği halası ile kendisinin  Selcuk Sultanı ve Beyazid’i ise  Rumeli'de padişah olmasını ve Osmanlı topraklarını eşit olarak paylaşmayı teklifini iletti.
           Cem Sultan kan dökülmemesini talep etmişti. II.  Bayezid cevaban; "Hükümdarlar arasında akrabalık yoktur." (Arap atasözüyle) karşılık vermişti.
 
         Bundan sonra taraflar daha üstün ve avantajlı duruma sahip olabilmek için mücadeleye giriştirler.  Sultan II. Bayezid, ordusuyla birlikte Cem Sultan'ın üzerine yürüdü. Yenişehir Ovası'nda 20 Haziran 1481 tarihinde yapılan savaşı kaybeden Cem Sultan, Konya'ya çekildi. II. Bayezit Gedik Ahmet Paşa komutasındaki kuvvetleri ile  Cem Sultan’ın üzerine yürüdü.  Cem Sultan bu durum karşısında yanına ailesini de alarak Osmanlı topraklarını terk ederek Ramazanoğulları toprakları üzerindeki Adana’ya sonra da Memlûk Sultanlığı toprakları olan Halep'e geçip Kahire'ye gitti. Memlüklü Sultanı Kayıtbay onu törenle karşıladı. Fakat Kayıtbay Cem Sultan'in ile II. Bayezit arasındaki taht kavgasına pek karışmak istemedi ve bunun için gerekli askeri desteği vermedi. Cem Sultan daha sonra Hac’a gitti.  Cem Sultan, Hac’ca giden ilk Osmanlı Şehzadesidir. 
 
Orada yazdığı şiirlerinde saltanat kavgasından tamamen vazgeçtiği, Hac farizasını yerine getirmenin verdiği iç huzuru taç ve tahta bile değişmek istemediği görülür. Ancak daha sonra bazı dış ve iç entrikacılar, Şehzade Sultan Cem'i tekrar bazı tahrikler ve telkinleri ile bu düşüncesinden caydırdılar. Cem Sultan 27 Mayıs 1482'de Konya'yı kuşattı. II. Bayezid'in yaklaşması üzerine kuşatmayı kaldırarak Ankara'ya çekildi. Oradan da tekrar Mısır'a gidecekti, ancak yollar tutulmuştu. II. Bayezid bu defa Cem Sultan'a bütün masraflarının karşılanması şartıyla Kudüs'te ikamet etmesini teklif etti; ancak bu teklifi Cem Sultan reddetti. Başta Karamanoğlu Kasım Bey olmak üzere etrafındaki bazı kimseler saltanat mücadelesine Rumeli'de devam etmesi tavsiyesinde bulundular. Ağabeyi Sultan II. Bayezid'den bir mektup aldı. Bu mektupta, padişahlıktan vazgeçtiği takdirde kendisine bir milyon akçe ödeneceği belirtiliyordu.
 
Rumeli'ye geçmek için de Rodos şövalyelerinin gemilerini kullanacaktı. Bu sırada Rodos şövalyeleri onu Rodos'a davet etti. Cem Sultan  Rodos'a gelindiğinde(1482) Saint Jean şövalyelerinin reisi ile bir anlaşma yaptı. Anlaşmaya göre:
 -Şövalyeler Cem Sultan'a yardım edecekler, 
-Karşılığında Osmanlılar tarafından alınan Rodos yakınındaki adalar geri verilecek, 
- Daimî bir sulh olacak ve masraflarına karşılık 150 bin altın alacaklardı. 
Rodos Şövalyeleri bu anlaşmayı yaparken Avrupa kralları ve Papa'ya da mektuplar göndererek Cem'in Rodos'da olduğunu, durumdan istifade ile bir haçlı ordusu meydana getirilmesini ve Türklerin Avrupa'dan çıkarılmasını teklifini yaptılar.
  Bu kıymetli rehinenin muhafaza edilmesi için de Fransa'nın uygun olduğunu da belirttiler.
 
     Sultan Bayezid ise şövalyelere Cemsultanı Serbest bırakmamaları için her yıl 45 bin düka altını vermek üzere bir anlaşma yaptı.
     Cem Sultan'ın Fransa'ya gönderilme kararı alınmasına rağmen hâlâ o, Rumeli'ye geçme plânları yapmaktaydı. 
Rodos'tan Sicilya'ya oradan Nice Limanı'na gelindi ve bir süre burada tutuldu.
 
Cem Sultan'ın Fransa'dan başka bir ülkenin eline geçmesini Osmanlı Devleti açısından sakıncalı gören Sultan II. Bayezid, Fransa'ya bir elçi göndererek Cem Sultan'ın Fransa'da tutulmasını istedi.
 
Burada Sultan Bayezid'in elçisi Cem Sultan'la görüşmek istedi ise de, bu mümkün olmadı. Daha sonra Cem Sultan'ın Papaya VIII. Innocentius teslim edildi. 
Cem Sultan'ın Fransa macerası 6,5 yıl sürdü.  Marsilya yolu ile Toulon'a oradan da 14 Mart 1489 günü Roma'ya getirilen Cem Papa VIII. Innocentius ile görüştürüldü. 
Papa; Cem Sultan'ı bahane ederek Osmanlılara karşı bir haçlı seferi düzenlenmesini istiyordu. Ancak bunda başarılı olamayınca Cem Sultan'a Hıristiyan olma teklifinde bulundu
Cem Sultan bunu kesinlikle reddetti. 
Cem Sultan'ın tek arzusu Mısır'da bıraktığı annesi ve çocuklarına kavuşmaktı. Ancak Papa'nın başka plânları vardı. Çeşitli tekliflerde bulundular. Evlenmesini ve Kral olmasını istediler. Cem Sultan bunları "din-i mübin-i İslâma ihanet edemeyeceği ve dinini cihan saltanatına değişmeyeceği" cevabıyla geri çevirdi.
 
Roma'da 5 yıl 11 aydan fazla kalındı. Başta Macaristan Kralı olmak üzere Memlûklu Sultanı ve diğerlerinin Cem Sultan ile ilgili talepleri Papa'yı çok zor durumda bıraktı. Bu sırada hem Cem Sultan'a hem de Papa'ya suikast teşebbüsleri oldu.
Sultan Cem'in Roma halkının fakirlerine para vermesi, 
Avrupa'da Cem Sultan'ın bu hareketi taraftar toplama olarak karşılandı.
 
     Fransa Kralı VIII. Charles'in ısrarlı talepleri üzerine, Cem ona teslim edilmek üzere Napoli'ye doğru yola çıkıldı. Ancak Cem Sultan yolda fenalaştı. Muhtemelen teslimden önce Papa tarafından zehirlenmişti. Uygulanan bütün tedavi yöntemleri netice vermeyince şehzade Cem şöyle bir vasiyette bulundu:
 "Ailesinin Mısır'dan İstanbul'a getirilip gözetilmesi, 
kendisine hizmet edenlerin memnun edilmesi  
Naaşının mutlaka Osmanlı ülkesine getirilmesi" şeklindeki vasiyetini yazdırdı.
 
     Cem Sultan vakası Osmanlı tarihinde Yıldırım Bayezid'in Timur'un elinde esir düşüp, demir kafese hapsedilmesinden sonra ikinci büyük hadisedir. Rumeli'den tekrar Osmanlı topraklarına gelmek isteyen Cem Sultan, 14 yıl esir hayatı yaşadı. En son Papa'nın elinden Fransız Kralı tarafından kurtarılmış, ancak büyük bir ihtimalle zehirlendiği için bir hafta içinde yolda vefat etmiştir.
 
       İkinci Bayezid, Cem'in Avrupa'da kaldığı sıralarda Osmanlı topraklarına geri dönmesinden çekindiği için şehzadeyi elinde tutanlara haraç olarak para ve hediyeler gönderiyordu. Giden hediyeler arasında İstanbul'un fethinde Osmanlılar'ın eline geçen ve Hristiyanlar için kutsal sayılan eşyalar da vardı.
       Sultan, Rodos şövalyelerine her yıl binlerce altının yanısıra Vaftizci Yahya'nın elini, Papa'ya ise Hazreti İsa'nın böğrünü deldiğine inanılan mızrak başı ile yine Hazreti İsa'nın çarmıha gerilmeden önce çektiği susuzlukla alay edilmesi için sirkeye batırılarak dudaklarına sürülmüş olan süngeri gönderdi.
       Kutsal emanetler 1492 yılında Roma'ya geldiğinde büyük bir tören yapılmış ve emanetlerin gelişi, Papa Sekizinci Innocent'in büyük başarısı olarak görülmüştü.
Cem Sultan hadisesinden en çok faydalananlar, Rodos şövalyeleri oldu. Osmanlı topraklarında ve sularında ticaret yapma izni almışlar, Cem'in Mısır'da bulunan annesi Çiçek Hatun'dan para kopardıkları yetmiyormuş gibi, Memluk Sultanı Kayıtbay'ı bile dolandırmışlardı.
 
Cem Sultan’ın 25 Şubat 1495'de vefat etmesi üzerine II. Bayezid, kardeşi Cem Sultan'ın naaşı için para vermeyi reddetti. Bunun üzerine Cem Sultan'ın naaşı uzun süre alıkonmuştur. 
1499 senesinde II. Bayezid Cem Sultan'ın naaşı için Napoli'ye savaş ilan etti. Bunun üzerine Napoli Cem Sultan'ın naaşını bir gemiye yükleyerek Osmanlı'ya teslim etti.
 
Şehzade Cem'in naaşı Bursa'da büyükbabası Sultan II. Murad'ın yaptırdığı caminin bahçesine kardeşi Sehzade Mustafa'nın yanına gömüldü.
 
      Cem Sultan'in annesi Çicek Hatun oğlu Mısır'dayken onunla mektuplaştığı belgelenmiştir. Çicek Hatun Mısır'da 1495'de vebadan öldü.
       Cem Sultan'in oğullarından olan Oğuz üç yaşındayken babası Fransa'ya götürüldüğü zaman amcası Sultan II. Bayezit tarafından boğdurulması emredilmişti (482). Ama Oğuz zehirlenerek öldürüldü. Sultan Cem'in diğer oğlu Murad, Rodos'ta kalmış ve  can korkusuyla muhitte vaftiz edilip Hristiyan olmaya mecbur bırakılmıştı. Murad, kendi oğlu ile birlikte Kanuni Sultan Süleyman'ın Rodos kuşatmasında şövalyeler ile birlikteydi. Rodos Osmanlı kuvvetleri tarafından ele geçirildikten sonra herkesin kaleyi serbestçe terk ettiği halde, Cem'in oğlu Murad ve torunu teslim oldular. Ama ne yazık ki üzücü bir hadise yaşandı ve Kanuni Sultan Süleyman ( I. Süleyman) 'ın emriyle her ikisi de boğularak öldürüldü.
 

Google+ WhatsApp