Sütü Bozuklarda Vatan Sevgisi Maya Tutmuyor.

Sütü bozuklarda ne yazık ki vatan sevgisi tutmuyor. Tutsa bile zehir zemberek oluyor. 
Yahu ben anlayamadım, bu nasıl bir vatan sevgisidir. Ukrayna’nın Cumhurbaşkanı Viladimir Zelenski’nin hatalı ve yanlış politikaları yüzünden ülke harabe oluyor. Ülke insanları evlerini, yurtlarını, barklarını terk ederek sefil ve perişanlık içinde kaçışmaya başladılar. Ama hala Zelenskiy bu hatalı ve yanlış politikasını göremiyor. Gözleri körelmiş,  kulakları sağırlaşmış, bakışları at nalına dönmüş zavallı Zelenskiy.
Zamanın birinde Azerbaycan’da Ebulfez Elçibey adında bir tarih profesörü vardı.  İçinde vatan aşkı ve bağımsızlık duygusu vardı. Azerbaycan halkının yüzde doksanı onun arkasındaydı. Bağımsızlığını yeni ilan etmiş çiçeği burunda bir Azerbaycan devleti onun avuçlarının içindeydi. Özgürlüğe, egemenliğe susamışlardı. Ebulfez Elçibey’i bir ara birileri gaza getirdi. Parasal yönden Elçibey'i desteklediler. Milliyetçilik duygusunu kabarttılar. Elçibey öncesinde köpürdü sonrasında ise bu milliyetçilik anlayışı ve vatan sevgisi ırkçılığa dönüşü verdi. Arkasındaki para babalarına güvenerek ayağını salğlam yere bastığını sandı. Elçibey Türkiye hariç bütün dünya devletlerini karşısına aldı. Bunun için batılı devletlere de güvenci sonsuzdu.  NATO füzelerini Kafkaslara dikmek istedi. Belli ki ona bu gazı veren Batılı Conilerdi. Elçibey kendisini bir İskender gibi görmeye başladı. Turan devletini İttihatçılar başaramamıştı o başaracaktı. Artık  Tanrısal güce ulaştırdığına inanmıştı. Çünkü Tanrı Türk'ü koruyacakti ve bundan da oldukça emindi. Hazar Deniz'inin yükselişini de Tanrı tarafından bir işaret kabul etti. Artık  güneş'in doğduğu yerden battığı yere kadar Türk Cihan Hakimiyeti kurma vakti gelmişti. Kendisini Bilge ve Kültigin Kağan'ın başaramadığını başaracağına inandırmıştı. Yıldız falı oklarının üzerinde Elçibey'in adı yazılıydı.  Hele arkasında Batılı devletler varsa artık Tanrı'ya da ihtiyacı yoktu. Çünkü Batılı devletler ona göre Tanrı'dan daha güçlüydü ve Güneş'in doğduğu yerlerden Battığı yerlere kadar her yeri gözüne kestirmişti. Azerbaycan bayrağındaki İslam adına adaleti temsil eden yeşil rengi alta, egemenlik ve özgürlüğü temsil eden mavi rengi ise üste çıkardı.  Rusya'dan, İran’dan, Afganistan'dan, Hindistan'dan, Çin'den ve diğer Türki Cumhuriyetlerinden de toprak koparacak ve böylece Turan imparatorluğunu gerçekleştirecekti. Fatih Sultan Mehmet'in ideali olan "Kızıl Elma'yı" gerçeleştirerek şan ve şerefi kendisine ünvan edinecekti.  Batı’nın piyon ağına düşmüştü ama Ebulfez Elçibey bunun farkında değildi. Çünkü beynini kurt gibi kemiren taassup hastalığına yakalanmıştı. 
Elçibey ilk adım olarak bir hükümet darbesi yaparak Azerbaycanda yeni kurulmuş yönetimi ele geçirdi. Şimdi artık ideallerini gerçekleştirme vakti gelmişti. İkinci adım olarak da NATO'yu arkasına almak olacaktı. Ruslar bu duruma öncesinde itiraz ettiler. Defalarca telefon açarak; "şu NATO’yu, Kafkaslara yerleştirmeye çalışmayın, hem sizin için hem de bizim için iyi olmaz" demesine rağmen Elçibey  kafa salladı. 
Derken Ruslar ve Fransızların kışkırtması ile Ermeniler harekete geçti. Kafkaslarda aniden olaylar patlak verdi. Azeri Türklerinin yaşadığı köyler yangın yerine dönmüş, genç, yaşlı, çocuk ve kadın hemen herkes katlediliyordu ve İstanbul'a kadar hepinizi keseceğiz diyorlardı. Anlaşılan o ki bu defa Ermeniler kandırılımış ve gaza getirilmiş olmalı ki İstanbul'a kadar hepinizi keseceğiz diyorlardı. Turan idealini gerçekleştirmek için yola çıkan Elçibey bir avuç Ermenilerin karşısında zavallı durumuna düşmüş ve bugünkü Zelevski gibi yardım istemeye başladı. Bir anda Kafkaslar kaynamaya başladı. Azerbaycan ikiye bölünme durumu ortaya çıktı. Azeri Türkleri cephede birbirlerini vurmaya başladılar. Kim dost, kim düşman belli değildi. Turan imparatorluğunu kurmak bir yana kendi ülke topraklarını koruyamıyordu.   Neyse ki Elçibey helal süt emmiş olmalı ki aklı başına geldi de  Nahçivan’a kaçarak akrabalarına sığındı. Sonra doğduğu köye yerleşerek bu işin adamı olmadığını anlamış olmalı ki yönetimden çekildi ve hükümeti Haydar Eliyev’e bıraktı. Haydar Eliyev Elçibey’e göre çok daha istikrarlı bir yönetim sergilemektedir. Doğrusu da budur bu da oldu. 
Ne yazık ki Ukrayna Cumhur Başkanı Zelenskiy hala devlet yönetimini bir tiyotrodan ibaret olduğunu sanıyor. Her şeyin filimlerde kurguladığı senaryo gibi yürüyeceğini sanmaktadır.  Yaptığı hata yüzünden ülke toprakları ateş altında. Ve bu hatasını vatan sevgisi ile yorumlamaktadır. Bu kadar aptallık olmaz,   düşüncesi bataklığa saplanmış doğru ile yanlışı, vatan sevgisi ile vatana ihaneti karıştırmış durumdadır ne yazık ki Zelensiy. 
Zelenskiy’nin yapacağı tek şey savaşı durdurmak için ülke yönetimini anlayan birisine bırakarak yönetimden çekilmesi gerekir.  Eğer Zelenskiy’in yakın tarih hakkında biraz bilgisi olsaydı bütün bunlar olmayacaktı. Siviller, yaşlılar, çocuklar, savaş karşıtları bundan olumsuz etkilenmektedir. Zelenskiy'nin inatı yüzünde tüm Ukrayna halkı cezalandırılıyor. Zelenskiy'nin hatası yüzünden o güzelim ülke mahvolup gitmekte. O güzelim ülkedeki o muhteşem yapılar birer birer harabeye dönmek üzere, ama Zelensiy hala kendisini özgürlük savaşçısı olarak görüyor. 
Avrupalılar veya onu arka kapıdan destekleyen para babaları Zelensiy'yi nasıl sattığının hala farkında değil. Aslına bakılırsa Zelenski Ukrayna milliyetçiliği adına halkı kandırmaktadır. Halk Zelinski'nin nasıl ülkeyi Batılı devletlerin çıkarları uğruna neler yaptığını anlamalı ve Zelenskiy'i al aşağı etmeleri gerekir.  Zelensiy, Avrupa’yı koruduğunu söylese de asıl olan kendi  yaşardığı ülke halkını perişinalığa sürüklemektedir.  
Zelenskiy’in yapacağı tek şey Azerbaycan eski Cumhur Başkanı Ebulfez Elçibey’i örnek alması ve yönetimi bırakarak doğduğu şehre yerleşerek sade bir hayat yaşaması bence daha iyi olurdu. O zaman Viladimir Zelenskiy’nin sütünün bozuk olmadığını anlayacağız. Eğer sütü bozulmamışsa vatan sevgisi maya tutacaktır.  Ne yazık ki sütü bozuklarda vatan sevgisi, maya tutsa bile Zelenskiy gibi tutar bu da ülkeye yarardan daha çok zarar getirir. 

Ukrayna-Rus savaşından anladığım o ki, ABD ile Rusya daha önce Suriye toprakları üzerinde birbirleri ile kapışmışlardı, şimdi ise Ukrayna topraklarında kapışmış durumdadırlar. ABD her zaman olduğu gibi o sinsi kurnazlığını yürütüyor. Kendisi meydanlara çıkmıyor, piyonlarını ortaya sürüyor. Türkiye'ye karşı, PKK, İşit ve Fetö kartını oynadı, Rusya'ya karşı da Ukrayna kartını oynuyor. Görünen o ki Zelenskiy ABD veya İngiltere'nin gönüllü piyonu olmuştur. Oysa Zelenski ya tarafsız kalmalıydı, şayet taraf tutma zorunluğu olsa bile Rusya tarafında olması gerekirdi. En azından, kendi ırkdaşının yanında olması durumu bence daha iyi sonuç verecek ve böylesi büyük bir savaş çıkmayacaktı.